Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/200 E. 2021/1053 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/200 Esas
KARAR NO : 2021/1053

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 22/03/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ile yaptığı anlaşma gereği … 2019 Performans Programı kataloglarını basıp teslim etmeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin buna karşılık … … … şubesine ait … nolu 31/01/2019 tarihli 10.000,00 TL bedelli çeki cirosuz olarak davalıya teslim ettiğini, ancak davalının taahhüt ettiği katalogları usulüne uygun şekilde teslim etmediğini ve çek bedelini de geri almadığını belirtilerek, 10.000,00 TL çek bedelinin 22/01/2019 tarihinden başlamak üzere ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin müvekkiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, müvekkili tarafından sadece davacı tarafın ürünlerinin basım işi kararlaştırıldığını, bunun dışında ciltleme vs. gibi işlerin müvekkili tarafından yapılmadığını, müvekkilinin basım işini bitirdikten sonra davacının ciltleme işi ile ilgili anlaşmış olduğu … isimli kişiye tüm baskıları teslim ettiğini, ancak basım işi müvekkili tarafından teslim edilirken ciltlemenin hemen yapılmaması gerektiği hususunun … isimli kişiye bildirildiğini, ancak davacı, işin hemen lazım olduğunu …’ ye bildirdiği için …, hemen ciltleme işine başladığını, bunun sonucunda, baskı henüz kurumadığından kaymalar meydana geldiğini, ancak müvekkilinin bu konuda kusuru bulunmadığını, söz konusu işi tam, eksiksiz ve ayıpsız bir şekilde davacının ciltçisine teslim ettiğini belirtirek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın, 6102 sayılı TTK’ nın 5/A maddesi gereğince; dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu ticari davalardan olduğu, 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A maddesi gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın ibraz edildiği, dava şartının yerine getirildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi gereğince işin karşılığı olarak verilen çekin bedelinin tahsili talebinden ibarettir.
Davacının delil olarak ibraz ettiği 22/01/2019 tarihli tahsilat makbuzunda, … tarafından davalı firmaya 31/01/2019 tarihli … seri numaralı 10.000,00 TL tutarındaki bir çekin teslim edildiği belirtilmiştir. Makbuzda çekin “meski 2019 performans kataloğu çekimi” için verildiği yazmaktadır. Bu makbuzdaki imzaya itiraz edilmemiştir. Esasen çekin söz konusu kataloglardan dolayı verildiği her iki tarafında kabulündedir. …’a ait … seri numaralı 10.000,00 TL tutarındaki söz konusu çek dava dışı … tarafından hamiline keşide edilmiştir. İlk ciranta … son ciranta ise … isimli kişidir. Çek … tarafından bankaya ibraz edilmiş ve karşılığı 31/01/2019 tarihinde ödenmiştir.
Diğer taraftan davalı tarafından ibraz edilen 23/01/2019 tarihli 6 sayılı teslim makbuzunda 250 adet meski 2019 performans programının basıma ait kataloğun ciltleme için … isimli kişiye teslim edildiği yazmaktadır.
Taraflara ait BA-BS formları kayıtlı oldukları vergi dairelerinden sorulmuş, davalı firmanın 2019 ikinci ayı için davacı … KDV hariç 8.500,00 TL tutarında mal ve hizmet satışına ilişkin beyanda bulunduğu, …’ın ise 06/09/2017 tarihinde işe başladığı, 31/05/2018 tarihinde faaliyetini sonlandırdığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için görevlendirilen Mali müşavir bilirkişi … tarafından hazırlanan 30/06/2021 havale tarihli raporunda özetle; davacının 2019 yılında vergi mükellefi olmadığından yasal defterlerinin bulunmadığı ve vergi dairesinde vergi kaydının da olmadığını, davalının defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığını, genel kabul görmüş muhasebe esas ve usulleri ile kanun ve mevzuata uygun tutulduğunu, davalı tarafın dava konusu katalogların basım işini gerçekleştirdikten sonra cilt yapılmak üzere dava dışı …’ye 15/01/2019 tarih ve 0005 nolu teslim makbuzu ile teslim ettiği, ancak katalogların, ciltlenmesi için davacının talimatı doğrultusunda dava dışı …’ye verilip verilmediğinin yazılı belge ile tespit edilemediği, tespitin …’nün tanık olarak dinlenmesi ile mümkün olduğunu, davalı şirket yasal defterleri incelmesinde davacının davalıdan herhangi bir borç ve alacağının bulunmadığı belirtilmiştir.
Davalı, esasen davaya konu işin … Ltd. Şti.’nin işi olduğunu, bu şirketin KHK kapsamında kapatılması/faaliyetinin durdurulması üzerine bu firmada çalışan …’ın şirketin aldığı işleri fason olarak yaptırmaya devam ettiğini ileri sürmüştür. Davacının hizmet dökümü dosya arasına alınmış 1992 yılından itibaren … Ltd. Şti.’nde çalıştığı görülmüştür.
Mahkememizce …’nün tanık olarak dinlenilmesi karar verilmiş olup, 16/09/2021 tarihli duruşmada tanık olarak dinlenen …’nün ifadesinde; “…’ı tanımadığını, … olarak bildiği … isimli kişiyle 10 yıldır çalıştığını, … ile de yaklaşık 5 yıldır çalıştığını, …’in kendisini arayarak …’da bir iş olduğunu gidip almasını söylediğini, …’a giderek oradaki baskı ustasından baskısı yapılan katalogları aldıığını, …’in işin acele olduğunu söylediğini, bu nedenle hemen ciltleme ve katlama işine başladığını, bu işleri yaparken boyalar henüz kurumadığı için yazıların diğer sayfaya geçtiğini fark ettiğini, bunun kağıdın özelliğine göre zaman zaman karşılaşılan bir durum olduğunu, …’in katalogları gördüğünde bu durumu gerekçe göstererek katalogları almayacağını söylediğini, kataloglardaki boyanın kuruyup kurumadığı yada ciltleme işine ne zaman başlanması gerektiği konusunda kendisini kimsenin uyarmadıgını, …’dan katalogları aldığı sırada baskı ustasının da birşey söylemediğini, …’in gelip kataloglara baktığında baskının devam ettiğini, aşağı yukarı işin yarısı olduğunu, katalogları aldığında temiz olduğunu, ancak boyanın kurumadığını sonradan öğrendiğini, boyanın halen şuanda dahi kurumadığını, keza kağıt birbirine sürtüldüğünde boyanın karıştığını, sorunun kağıttan kaynaklandığını” beyan etmiştir.
Davacı vekili 30/01/2021 tarihli celsede, ayıplı mal iddialarının olmadığını, malın hiç teslim edilmediği ileri sürülmüştür.
Kural olarak, eser sözleşmelerinde işin yapıldığını ve teslim edildiğini kanıtlamak yükleniciye, işin bedelini ödediğini kanıtlama külfeti ise iş sahibine aittir. İşin yapılıp teslim edildiği konusunda tanık dinlenebilir.(15.H.D. 2012/7425 E. 2013/5671K. ,15.H.D.2014/6410 E. 2015/219 K. , 15.H.D. 2015/5543 E.2016/1833 K.)
Şu halde dinlenen tanık beyanlarına göre basılan kataloglar ciltleme için … isimli kişiye teslim edilmiş, ancak ciltleme sırasında boyanın karışmasından dolayı davacı taraf katalogları almaktan vazgeçmiştir. Davacı vekili duruşmada ayıp iddiasına dayanmadıklarını, katalogların hiç teslim edilmediğini beyan etmiştir. Bu nedenle katalogların ayıplı olup olmadığı ve süresinde bir ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı hususları tartışılmamıştır. Çek teslim makbuzunda çekin katalogların basımı için verildiği yazılıdır. Ayrıca ciltlemenin bedele ve anlaşmaya dahil olduğu konusunda herhangi bir delil yoktur. Mahkememizce katalogların davacının bilgisi dahilinde ciltçiye teslim edildiği ancak davacı tarafından beğenilmeyerek ciltçiden alınmadığı kabul edilmiştir. Bu durumda bedel iadesi istenemez.
Diğer taraftan davacı cevap dilekçesinin süresinde verilmediğini, davanın inkar edilmiş sayılması gerektiğini, süresinden sonra verilen cevap dilekçesi ile iddianın genişletilmesine muvafakatlerinin olmadığını, aynı dilekçe ile bildirilen tanığın dinlenemeyeceğini ileri sürmüştür. Davalının verdiği cevap dilekçesi, savunmaları ve tanık beyanları hiç dikkate alınmadığı ve yok sayıldığı takdirde; öncelikle belirtmek gerekir ki eldeki davada ispat yükü, davaya konu çekin bedelsiz olması nedeniyle borçlu olmadığından bahisle çekin bedelinin tahsilini isteyen davacıdadır. Çek bir ödeme vasıtası olup, kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiği kabul edilir. İspat yükü üzerinde olan davacının bu karinenin aksini, yani dava konusu çekin avans olarak verildiğini ve malın da teslim edilmediğini HMK.’nun 200. maddesi hükmü uyarınca yazılı delille kanıtlaması gerekir. Dosya kapsamında davacının bu iddiasını ispat etmeye yönelik yazılı delil ibraz edemediği gibi karşı tarafa yemin de teklif etmediği görülmüştür.
Açıklanan tüm bu nedenlerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar harcının, peşin alınan 170,78TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 111,48 -TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-T.C. Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00 TL Arabuluculuk Ücretinin 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A ve HUAK Yönetmeliğinin 25-26. Maddeleri gereğince, 6183 sayılı kanuna göre davacıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
7-Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek taraf vekillerin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 25/11/2021
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza