Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/881 E. 2021/808 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/881 Esas – 2021/808
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/881 Esas
KARAR NO : 2021/808

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLLERİ : Av. … – …
DAVALI : 1- … LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- … LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 3- …LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 4- … LİMİTED ŞİRKETİ – …
5- … LTD . ŞTİ- – …
6-… LTD ŞTİ-…

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/10/2018
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile; davanın, davalı şirketler nezdinde çalışan işçi … için 15/02/2018 tarihinde ödenen 44.035,42-TL “min ve 23/02/2018 tarihinde ödenen 67,29-TL “nin ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak yasal faizleri ile birlikte davalılardan tahsili istemli rücuen tazminat davası olduğu, … ile davalılar arasında imzalanan sözleşmeler gereği davalı şirketlerin müvekkili davacı … adına hizmet işlerini yürüttükleri, söz konusu hizmet sözleşmeleri gereğince ve davalı şirketlere bağlı olarak çalışan işçilerden biri olan işçi …’un iş akdi son işveren nezdinde son bulduğu, kuruma karşı işçinin … ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmeler, idari ve teknik şartnameler gereğince, davalı şirketin elemanı olarak çalışan işçilere karşı SSK primleri, işçi alacakları ve tazminatlar gibi tüm sorumlulukların şirkete ait olduğu, …’nün bu konularda hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı bu sebeple, Genel Müdürlüklerinin işçiye, Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasına istinaden ödenen toplam 44.102,71- TL ödenen tazminat bedeli için davalı şirketlere Rücu etme hakkına sahip olduğu, … ile davalı şirketler arasında imzalanan sözleşmeler gereğince, davalı şirketlerin elemanı olarak çalışan işçilere karşı SSK primleri ve tazminatlar gibi tüm sorumlulukların şirkete ait olduğu, …’nün bu konularda hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı, bun nedenlerle öncelikle davanın kabulü ile Genel Müdürlüklerince işçiye, Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasına istinaden ödenen toplam 44.102,71- TL ödenen tazminat bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesi talep e dilmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; davacının, dava dilekçesinde, dava dışı … isimli işçiye, Adana 4.İş Mahkemesi’nin 2015/… E. Sayılı dosyası ile kıdem, ihbar, yıllık izin ücreti talepli dava açtığı, davanın kabulüne karar verildiği, akabinde Adana 4. Müdürlüğü’nün 2018/… E.Sayılı takip dosyası ile icra takibine geçilmesine müteakip iş bu dosyaya ödeme yaptıklarını, davalı şirketlerin yapılan sözleşme gereğince çalıştırmış olduğu işçilerden dolayı doğan ve davacı tarafından ödenmek zorunda kalınan her türlü hak ve alacaktan sorumlu olduklarını belirtilerek dava dışı … isimli işçiye ödenen meblağın davalı şirketlerden rücuen tahsilini talep ettiği, ancak bu talebin, usul ve yasaya aykırı olduğu, belirtilen alacak kalemlerinden müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışanların Kıdem Tazminatı başlıklı 112. Maddesinde:”(Ek fikra: 10/9/2014-6552/8 md.) 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları; a) Alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları sürelere ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit olunur. Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir.” amir hükmünün yer aldığı, mezkür düzenlemeyle kıdem tazminatlarının işçinin çalıştığı kamu kurum veya kuruluşları tarafından ödeneceğinin hükme bağlandığı, bu nedenle dava dışı işçinin kıdem tazminatı alacağından müvekkil şirketlerin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, . Bu nedenden ötürü mezkür alacak kalemlerinin müvekkil şirkete rücünun da söz konusu olamayacağı, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. Vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; davacı tarafın, Adana 4. İş Mahkemesi’nde dava açmış olan … isimli şahsa yapmış olduğu ödemeden dolayı müvekkiline rücu davası açtığı, ancak açılan dava tamamen yersiz olup müvekkilinin yapılan ödeme ile ilgili herhangi bir hukuki sorumluluğunun bulunmadığı, davacı taraf ile yapılan özel güvenlik hizmeti alımı sözleşmesi ile çalıştırılan personelin asıl işvereninin davacı taraf olduğu, bu nedenle davacının çalışan isçilere karsı özlük haklarından tamamen sorumluluğunun bulunduğu, bu hususa ilişkin yasal düzenlemenin açık ve net olduğu, 4857 sayılı kanunun 112. Maddesinde 2014 yılında değişiklik yapılarak kamu kurumlarının sorumluluğunun pekiştirildiği, değişiklik yapılmadan önce de asıl işverenin taşeron işçilerine karşı işçi haklarından dolayı sorumlu olmakla birlikte yeni düzenleme ile kamu işyerlerinde çalışan personellerin tazminat sorumluluğunun tamamen kamu kurumları üzerinde bırakıldığı, davacı tarafın isçiye yapmış olduğu ödemenin …’ un açmış olduğu davadan dolayı olduğu, …’un işten çıkarılması konusunda müvekkili firmanın herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı, müvekkilinin, …’un işten çıkararak dava açılmasına da sebebiyet vermediei, bu nedenle müvekkilinin davacıya yapılan ödemelerden, mahkeme harç ve masrafları ile yasal vekalet ücretlerinden sorumlu tutulmasının söz konusu dahi edilemeyeceği, ayrıca müvekkilinin son işveren olmadığı için varsa yapılan ihbar tazminatı ödemesinden de sorumlu tutulamayacağı, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı …Ltd. Şti. Vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; feshe bağlı olmayan alacakları açısından devreden alt işveren döneminde doğmuş olan haklar bakımından devreden alt işveren devir tarihinden itibaren iki yıl boyunca sorumlu olmaya devam edeceğinden devir tarihini takip eden iki yıl içinde bu alacakları işçiye ödeyen devralan alt işveren veya asıl işverenin devreden alt işverene rücu hakkının mevcut olduğu, devir tarihinden itibaren iki yıl geçtikten sonra ise devreden işveren döneminde doğmuş olsa dahi devreden alt işverene bu alacak kalemleri bakımından rücu edilemeyeceği, İş Mahkemesinde ücret alacakları olarak hesaplama yapılmakla birlikte son alt işverenin devraldığı ve kendi dönemindeki alacaktan sorumlu olduğu ancak bir önceki işverenin sorumluluklarının sona erdiğinin değerlendirildiği, müvekkilinin ücret alacakları yönünden rücu sorumluluğunun ortadan kalktığından, bu alacaklar yönünden iş bu mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini istemenin gerektiği, hizmet alımı şeklindeki kamu ihalelerinde, sözleşme süresi biten mevcut firmanın yeni ihaleye girmemesi veya girdiği halde kazanamaması nedeniyle aynı kamu işyeri ihalesinin yeni bir firma tarafından kazanılması durumununun, işyerinin devri olarak kabul etmenin yasal dayanağı olmadığı, işyerinin devri sayılabilmesi için ihale sonucu yapılan sözleşmenin işin devrine izin veren nitelikte olması ve ihaleyi kazanan firmanın bu izne istinaden, mevcut işi başka firmaya devretmesi şeklinde olmasının gerektiği, ancak hizmet alımı kamu ihaleleri bu tip sözleşmeleri böyle devir hükümleri içermediği, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Aktüer hesap uzmanı … tarafından düzenlenen 15/02/2021 tarihli bilirkişi raporu ile;
1- ….LTD.ŞTİ sorumluluğu kapsamında: Yargıtay kararları doğrultusunda davalı şirketin kıdem tazminatından sorumluluğu işe iade kararı sebebiyle 4 aylık boşta geçen sürenin eklenmesi ile birlikte 27.01.2014-09.01.215 döneminde (27.01.2014-31.12.2014) tarihleri arası 11 ay, 04 gün ve 01.09.2015 tarihindeki brüt giydirilmiğ 1.990,90-TL kıdem tazminat, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti, yargılama gideri ve vekalet ücreti toplamı olargk sorumluluğu net 13.883,99 TL olarak tespit edildiği,
2- … LTD.ŞTİ sorumluluğu kapsamında: Yargıtay kararları doğrultusunda davalı şirketin kıdem tazminatından sorumluluğu son alt işveren olmadığından tüm 01.08.2013-26.07.2014 tarihleri arası 11 ay 25 gün hizmetinin bulunduğu son ücret üzerinden kıdem tazminat ve diğer alacak kalemleri toplamı olarak sorumluluğu net 2.404,13 TL olarak tespit edildiği,
3- … LTD.ŞTİ sorumluluğu kapsamında: Önceki alt işverenler kıdem tazminatı açısından kendi çalıştırdıkları süre ve devir anındaki ücret seviyesiyle sınırlı sorumludur. Yargıtay kararları doğrultusunda davalı şirketin kıdem tazminatından sorumluluğu son alt işveren olmadığından tüm 12.07.2012-30.07.2013 tarihleri arası l yıl 18 gün hizmetinin bulunduğu son ücret üzerinden kıdem tazminat ve diğer alacak kalemleri toplamı olarak sbrumluluğu net 2.590,19 TL olarak tespit edildiği,
4- … HİZ.LTD.ŞTİ sorumluluğu kapsamında: Önceki alt işverenler kıdem tazminatı açısından kendi çalıştırdıkları süre ve devir anındaki ücret seviyesiyle sınırlı sorumludur. Yargıtay kararları doğrultusunda davalı şirketin kıdem tazminatından sorumluluğu son alt işveren olmadığından tüm 04.11.2011-11.07.2012 tarihleri arası 8 ay 07 gün hizmetinin bulunduğu son ücret üzerinden kıdem tazminat ve diğer alacak kalemleri toplamı olarak sorumluluğu net 1.249,95 TL olarak tespit edildiği,
5…. HİZ.LTD.ŞTİ yönünden: Önceki alt işverenler kıdem tazminatı açısından kendi çalıştırdıkları süre ye devir anındaki ücret seviyesiyle sınırlı sorumludur. Yargıtay kararları doğrultusunda davalı şirketin kıdem taznlinatından sorumluluğu son alt işveren olmadığından tüm 09.08.2010-03.11.2011 tarihleri arası 1 YIL 2 AY 24 GÜN hizmetinin bulunduğu son ücret üzerinden kıdem tazminat ve diğer alacak kalemleri toplamı olarak sorumluluğu net 3.564,87 TL olarak tespit edildiği,
6- … .LTD.ŞTİ: Önceki alt işverenler kıdem tazminatı açısından kendi çalıştırdıkları süre ve devir anındaki üclet seviyesiyle sınırlı sorumludur. Yargıtay kararları doğrultusunda davalı şirketin kıdem tazminatından sorumluluğu son alt işveren olmadığından tüm 08.09.2004-08.08.2010 tarihleri arası 5 yıl 11 ay hizmetinin bulunduğu son ücret üzerinden kıdem tazminat ve diğer alacak kalemleri toplamı olarak sorumluluğunun net 12.197,25 TL olarak tesplit edildiği kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Nitelikle Hesaplamalar uzmanı … tarafından düzenlenen 09/08/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; dava dosyası ve ekleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; 09.05.2016 tarihinde 24.657,90 TL yapılan ödeme nedeniyle; davalı … Ltd. Şti.’inden tam sorumluluk kabul edilmesi halinde 18.892,64 TL, yarı nispetinde sorumluluk kabul edilmesi halinde 9,446,32 TL, … Şirketi açısından 769,69 TL, davalı … Ltd. Şti.’inden tam sorumluluk kabul edilmesi halinde 5.387,91 TL, yarı nispetinde sorumluluk kabul edilmesi halinde 2.693,96 TL, … Ltd. Şti. inden 3.364,37 TL, davalı… Ltd. Şti. inden 3.148,77 TL davalı … Ltd. Şti.’nden 12.539,33 TL rücu hakkının bulunduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, hizmet alım sözleşmeleri gereğince çalıştırılan dava dışı işçiye ödenen ve yukarıda açıklanan işçilik alacakları ile yargılama giderlerinden hangi tarafın ne oranda sorumlu olacağı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, aynı sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınmalıdır.
Gerek 4857 sayılı İK’nun 2/6 maddesinde gerekse 1475 Sayılı İK’nun 1/son maddesinde, asıl işveren- alt işveren tanımlanmış olup yasa işçilik haklarının korunması amacıyla asıl ve alt işvereni birlikte sorumlu tutmuştur. Ancak bu sorumluluğun işçiye karşı düzenlenmiş bir sorumluluk olduğu, işcilik haklarını güvenceye almayı amaçladığı, rücu ilişkisini etkilemeyeceği açıktır.
818 sayılı BK’nun 146.(6098 sayılı yasanın 167.m)maddesinde; “Borcun niteliğinden aksi anlaşılmadıkça, müteselsil borçlulardan her biri alacaklıya yapılan tediyeden birbirine müsavi birer hisseyi üzerine almaya mecburdur. Hissesinden fazla ödemede bulunan fazla ödeme için diğerine rücu edebilir.” hükmü getirilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. maddesine, 6552 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile eklenen fıkralarda, 04.01.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları bakımından idarenin sorumluluğu düzenlenmiş isede kamu asıl işvereninin alt işverenlere rücu işlemine dair herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu kanunun 120. md. gereğince halen yürürlükte olan 1475 sayılı yasanın 14’üncü maddesine göre; işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. 4857 sayılı Kanun’un 2. maddesi hükmüne göre; kıdem tazminatından asıl işveren ve alt işverenin birlikte sorumluluğunun söz konusu olduğu ve sözü edilen hükümde bir değişiklik yapılmadığı halde, Kamu İhale Mevzuatına tabi alt işverenlik sözleşmeleri kapsamında çalışanların kıdem tazminatının salt son kamu kurumunda ödeneceğinin öngörülmesi, işçi açısından seçimlik hakkı bertaraf etmeyeceği gibi davalı asıl işverenin rücu hakkını da ortadan kaldırmayacaktır. Diğer taraftan değişiklik işçiyi güvence altına almak amacıyla konulmuş bir hüküm olup, emredici nitelikte değildir. (Yargıtay 22. HD 2017/… E. 2020/… K. , 9. HD 2017/… E. 2020/… K., Yargıtay 13. HD. 2016/… E. 2016/… K., 2016/… E. 2018/… K. , 23. HD. 2016/… E. 2019/… K. , 2019/… E. 2021/… K.)
7166 sayılı Yasanın 11.maddesi ile, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. Maddesine eklenen 6. fıkrasında; ” 4134 sayılı Kanunun 62.maddesinin 1.fıkrasının (e) bendi uyarınca alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilere 11/09/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde 11/09/2014 tarihinden sonra geçen süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverene rücu edilemez.” hükmü bulunmaktadır. 7166 sy. Kanunun 12. Maddesi ile 4857 sayılı Kanuna eklenen geçici 9. Maddede ise; 112/6. fıkranın yürüyen davalara etkisi düzenlenmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesinin E: 2019/…, K: 2019/… Sayılı Kararı ile, 4857 sy. Kanunun 112/6. Fıkrası ve geçici 9. Maddesinin 1. cümlesi iptal edilmiştir.
Hizmet alım sözleşmelerinden kaynaklanan rücu davalarının temyiz inceleme merci olan Yargıtay 23. Hukuk Dairesi; Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğunun olmadığı, işveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması gerektiği, işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden, ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğu, hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabildiği, bu halde işyeri devri suretiyle işçilerin yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam ettiği ve işçilik alacaklarının da bu doğrultuda hesaplandığı, işçiye ödenen kıdem tazminatının iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplandığı ve tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yüklenicilerin işverene karşı sorumlu oldukları, yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüştüğü, sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenicinin sorumlu olacağı, ihbar tazminatından da son işverenin sorumlu olduğu, bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yüklenicilerin işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu oldukları, işveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemelerin de aynı esasla yüklenicilerden tahsil edilebileceği (Yargıtay 23 HD 2016/… E. 2020/… K. ,2019/… E.2020/… K.) İşçinin hizmet aktini yüklenici ile imzalamasına rağmen, işyerinin işverene ait olması nedeniyle işçinin işe iadesinin işveren ve yüklenici birlikte gerçekleştirmek zorunda olduğu, işverinin kabulü olmadan yüklenicinin işçiyi iade etmesinin mümkün olmadığı, ayrıca iş mahkemesince işveren ve yüklenici müteselsilen sorumlu tutulduğundan ve hizmet alım sözleşmesinde bu hususu düzenleyen bir hüküm de yoksa işçinin işe iade edilmemesi nedeniyle işçiye ödenen bedelden (işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti) tarafların yarı yarıya sorumlu tutulmaları gerektiği(Yargıtay 23 HD 2019/… E. 2020/… K , 2019/… E. 2020/… K.) esasları benimsenmiştir.
Şu halde, asıl işveren olan davacının, sorumluluk alanındaki işin bir kısmını, değişik zamanlarda açtığı ihaleler sonucu imzaladığı hizmet alım sözleşmeleri ile farklı alt işverenlere verdiği, dava dışı işçinin bu sözlemelere konu iş kapsamında alt işverenler yanında çalıştığı, iş akdinin feshi nedeniyle işçinin asıl işverene karşı açtığı davada hüküm altına alınan işçilik alacaklarının, icra takip dosyasına davacı tarafından ödendiği, asıl ve alt işverenlerin yasa gereğince işçiye karşı birlikte sorumlu oldukları, işverenler arasındaki rücu ilişkisinde İK’nun 2/6.maddesinin uygulanamayacağı, öncelikle sözleşme hükümlerine bakılması gerektiği, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması halinde işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğu, yıllık izin ücreti ile ihbar tazminatlarından son alt işverenin, kıdem tazminatı, hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yüklenicilerin işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu oldukları anlaşıldığından hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-18.892,64TL ‘nin davalı … san. Tic. Ltd. Şti’den,
-769,69 TL ‘nin davalı … Ltd. Şti’den
-5.387,91TL ‘nin davalı …. Ltd. Şti’den
-3.364,37 TL’nin …. Ltd. Şti’den
-3.148,77 TL’nin davalı …. Ltd. Şti’den
-12.539,33 TL’nin davalı … Ltd. Şti.den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihi itibariyle alınması gereken 3.012,65 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan toplam 753,17TL harcın mahsubu ile bakiye 2.259,48 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
Davacı vekili tarafından yatırılan toplam 75,17 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davacı vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisi dikkate alınarak 6.533,35 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından sarf edilen 433,90 TL tebligat gideri, 5,00 TL müzekkere gideri, 1.100,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1,538,90 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
HMK.’nın 333.maddesi uyarınca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
İlişkin davacı vekilinin ve davacı … vekillerinin yüzlerine karşı diğer davalıların yoklukların kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar usulen açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
E İmzalıdır

Hakim …
E İmzalıdır