Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/822 E. 2021/1127 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/822 Esas – 2021/1127
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
ASLİYE TİCARET 2. MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/822 Esas
KARAR NO : 2021/1127

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : … – …
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10.10.2018
KARAR TARİHİ : 09.12.2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Davacı tarafından açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 04.04.2017 tarihinde … müşteri, … sözleşme hesap numarası ile davalı kurumun abonesi olduğunu, abonelik işlemlerini başlatmak ve aktifleştirmek için 04.04.2017 tarihinde güvence bedeli ve vergisini ödediğini, gerekli abonelik işlemlerini başlattıktan sonra 04.08.2017 tarihinde elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzaladığını, abonelik ilişkisinin yeni başlamasına rağmen davalı kurum personellerince 07.04.2017, 10.06.2017, 15.09.2017 ve 15.11.2017 tarihlerinde usulu ve yasaya aykırı bir şekilde kaçak/usulsüz elektrik tüketimi tespit tutanaklarının düzenlendiğini, müvekkili ile davalı kurum arasında 04.04.2017 tarihinde abonelik anlaşması sağlanmasına rağmen 07.04.2017 tarihinde usulsüz kullanımdan ötürü işlem yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkiline enerji kullanım bedeli olarak … seri nolu fatura ile 12.05.2017 son ödeme tarihli ve eksi borç bakiyesinin bulunmadığı 682,60-TL’lik faturanın tebliğ edildiğini, 12.06.2017 son ödeme tarihli ve eski borç bakiyesinin 661,83-TL olduğu, 773,50-TL’lik fatura tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı kurumca 26.07.2018 son ödeme tarihli, eski borcun 9.168,31-TL olduğu ve ödenecek tutarın ise 3.800,04-TL olduğu fatura gönderildiğini, davalı kurum tarafından müvekkilinin kullandığı, cep telefonuna 19.09.2017 tarihli 4.040,35-TL’lik borcunun 4 takside bölündüğünü ve aylık 1.010,00-TL olduğunun belirtildiği, müvekkili tarafından bu taksilere istinaden PTT aracılığıyla ödemeler yapıldığını ve buna rağmen 17.11.2017 tarihinde davalı kurumca 17.995,24-TL borcun bulunduğu mesajın gönderildiğini, müvekkili aleyhine davalı kurum tarafından Adana 6. İcra Müdürlüğüne ait 2018/… esas ve yine Adana 1. İcra Müdürlüğüne ait 2018/…, 2017/… esas sayılı dosyaları ile ilamsız takip başlattıklarını belirterek davalı aleyhine açtıklarını menfi tespit davasının kabulü ile öncelikle takibin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasını, Adana 6. İcra Müdürlüğüne ait 2018/… esas ve yine Adana 1. İcra Müdürlüğüne ait 2018/…, 2017/… esas sayılı dosyalarından dolayı borçlu olmadıklarının tespitini ve takiplerin iptalini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu dilekçesinde, öncelikle tedbir kararının kaldırılmasını, teminatın arttırılmasını, esas bakımından davacının haksız ve yersiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır.
Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
Dava konusu uyuşmazlık; davalı tarafından başlatılan kaçak elektrik kullanımına dayalı Adana İcra 1. Müdürlüğünün 2018/… Esas ve 2017/… Esas sayılı takibe karşı açılan menfi tespit davası olduğu, Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine davacı hakkında yazılan müzekkere verilen cevapta 25.06.2010 tarihinde sicil kaydının terkin edildiği, Adana Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevapta davacını sicil kaydının olmadığı bildirildiği, Ziyapaşa Vergi Dairesine yazılan müzekkereye verilen cevapta …’in 2008 döneminde ikinci sınıf işletme hesabı esasına göre vergilendirildiği, 01.04.2009 tarihinde Seyhan Vergi Dairesine gittiği, Seyhan Vergi Dairesinin cevabında 2017/2018 vergi dönemlerinde faaliyeti olmadığının bildirildiği anlaşılmakla davacının dava konusu edilen dönemde tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle davaya bakmakla görevli mahkeme 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesidir.(HGK. 21/03/2019 tarih ve 2017/11-2630 esas-209/328 Karar sayılı ilamı).
Görev hususu HMK 114/c maddesi gereğince dava şartı olup, dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi, 6100 sayılı HMK’nın 30, 115/1. ve 138. maddeleri ve usul ekonomisi uyarınca mümkün olduğundan (Hukuk Genel Kurulu 2017/15-2141E. 2019/442 K.) mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Mahkememizin görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra istek halinde dosyanın HSK tarafından bu davalara bakmakla görevlendirilen Adana Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Taraflarca bu başvurunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
5-Dosyanın gönderilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
6-Dosyanın gönderilmesinin istenmemiş olması ve talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacıların yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
7-HMK 333 gereğince artan gider avansının hükmün kesinleşmesine müeakip davacıya resen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe veya zabıt katibine yapılacak beyanla Adana İstinaf Mahkemesi’nin ilgili dairesine gönderilmek üzere Mahkememize yapılacak olan istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 09.12.2021

Katip …
e- imzalıdır

Hakim …
e- imzalıdır