Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/748 E. 2021/718 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/748 Esas – 2021/718
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/748 Esas
KARAR NO : 2021/718

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/05/2013
KARAR TARİHİ : 09/09/2021
YAZIM TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili 12/07/2012 tarihli dilekçe ile; davalı sigorta şirketinın … plakalı aracın ZMM sigortacısı olduğunu, 12/11/2006 tarihinde sigortalı aracın yaya …’e çarpması şeklinde oluşan kazada davacının yaralandığını, davalı sigorta şirketi tarafından 05/7/2012 tarihinde 10.712,00 TL ödeme yapıldığını, zararın tam olarak karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin tüm hakları saklı olmak üzere 200,00 TL nin davalıya başvuru tarihini müteakip 8. İş gününün bitimi tarihinden itibaren başlayarak işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
TALEP ARTIRIM: Davacı vekili 13/08/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talep edilen tutarı toplam 46.788,00 TL’ye yükseltmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı vekili 17/09/2012 tarihli cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur. Dilekçeye göre; dava açılmadan önce müvekkil şirkete ihbar yapılmadığını, bu nedenle müvekkil şirket nezdinde hasar dosyasının bulunmadığını belirterek davanın reddi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Manisa Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 12/06/2006 tarihli olay yeri inceleme raporuna göre …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile …’ın yönetimindeki … plakalı otomobilin çarpışması sonucu yaramalı ve maddi hasarlı trafik kazası düzenlenmiştir.
Kula Sulh Ceza Mahkemesine 2007/… sayılı dosyası ile müşteki …’e karşı Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan TCK’nun 89/1, 89/2.b, 22/4, 53 maddeleri gereğince cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmıştır.
… numaralı poliçenin incelenmesinden … plakalı aracın 06/07/2006 tarihinden başlamak üzere 1 yıl süreyle ZMM sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. Poliçeye göre ölüm ve yaralanma teminatı kişi başın 60.000,00 TL dir. Davacı tarafın dava ettği tutar sigorta limitini aşmamaktadır. Kaza nedeniyle sigorta şirketi tarafından 05/07/2012 tarihinde davacı …’e 10.712,00 TL ödeme yapılmıştır.
Bilirkişi … tarafından 12/11/2013 tarihli rapor düzenlenmiştir. Rapora göre … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı K.T kanunun 56 maddesinin(b) bendi hükmünü ihlal ettiğinden dolayı %70 oranında asli kusurlu olduğunu,davacı …’in ise 2918 sayılı K.T kanunun 52. Maddesinin (b) bendi hükmü uyarınca %30 oranında tali kusurludur.
Hesap bilirkişisi … tarafından düzenlenen 23/07/2014 tarihli rapora göre; davacı 26 yaşındadır. PMF tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü 41 yıldır. Hesaplamalar bilinen ücreti asgari ücret baz alınarak yapılmıştır. Kazazedenin olayda %30 kusurlu olduğunu ve %38,2 çalışma gücü kaybına uğradığı kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre uğradığı zarar toplam 46.788,00 TL’dir. Bu tutar sigorta şirketinin teminat limitini aşmamıştır. Sigorta şirketinin teminat limiti ise 300,000,00 TL ‘dir.
Mahkememizin 2013/336 E. 2014/454 K. sayılı kararı ile; “Davanın kabulüne, 46.788,00 TL nin 05/07/2012 tarihinden itibaren uygulacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir.
Bu karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 17. H.D ‘nin 15/05/2018 tarihli 2017/… E. 2018/… K. sayılı kararı ile; ” davalı sigorta şirketinin sigortalısının %70 oranında sorumlu tutulduğu, soruşturma dosyasındaki bilirkişi raporu ile mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki kusur oranlarına ilişkin açık çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı, uzman yeni bir bilirkişi heyetinden dosyadaki bilirkişi raporları da irdelenerek, kusur yönünden meydana gelen çelişkileri gideren, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, ayrıca hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre düzenlenmediği, bu raporun Manisa Merkez Efendi Devlet Hastanesi’nden alınan raporla çeliştiği, bu sebeple ATK’ndan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne göre rapor alınması gerektiği, diğer taraftan dosya, Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararı ile Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği için bu nedenle ayrıca vekalet ücretine karar verilmesi gereğinden bahisle” bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak dosya Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderilmiş, 05/02/2019 tarihli raporda; sürücü …’in %75 oranında, sürücü …’ın %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 08/07/2020 tarih … Karar sayılı raporunda ise; Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne göre; davacıda %22,2 oranında kalıcı, 24 aya kadar uzayabileceği nitelikte geçici iş gücü kaybı oluştuğu belirtilmiştir.
Hesap bilirkişisi … tarafından düzenlenen 12/02/2021 havale tarihli raporda; davacı …’in 2014 yılı (ıslah ve hüküm tarihleri) verilerine göre yapılan hesaplamaya göre geçici iş göremezlik tazminatının 2.661,00-TL, sürekli iş gücü kaybı tazminatının 8.989,00-TL olarak hesaplandığı, 2021 yılı verilerine göre yapılan hesaplamaya göre ise geçici iş göremezlik tazminatının 2.661,00-TL, sürekli işgücü kaybı tazminatının 39.778,00-TL olarak hesaplandığı, 12/11/2006 kaza tarihi itibarıyla tedavi gideri ve sürekli işgöremezlik klozları yönünden poliçe limitinin ayrı ayrı 57.500,00-TL olduğu belirtilmiştir. Hesaplama PMF 1931 Yaşam Tablosu ile Progresif rant formülü esas alınarak yapılmıştır.
Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 Tarih, Esas 2019/…, Karar 2020/… Sayılı Kararı ile; KTK’nın 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” İbaresi, İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve genel şartlarda…” İbaresinin, Kanun’un 92. Maddesinin (i) Bendi “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” ibaresinin, Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. ve 48. maddelerine aykırı olduğundan iptallerine karar vermiştir.
Bu iptal kararından sonra Yargıtay 17. HD.’nin TRH 2010 Yaşam Tablosunun ve Progresif rant tekniğinin esas alınarak tazminat hesabı yapılması gerektiği yönündeki kararları bulunmaktadır. (Yargıtay 17. HD. 2019/… E. 2021/… K.)
Mahkememizin önceki tarihli kararı yalnızca davalı tarafından temyiz edilmiş ve hükme esas alınan hesap raporuna davacı itiraz etmemiş, bu rapora göre ıslah talebinde bulunmuştur. Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur. Bu durumda temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği dikkate alınarak, kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) ve ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellere göre (devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, %1,8 teknik faizle) tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK’nun 90. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği de dikkate alınarak, davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin İptal kararları usuli kazanılmış hakların istinasını oluşturmaktadır( Yargıtay 17 HD 2019/… E. 2020/… K., 2020/… E. 2021/… K., 2020/… E. 201/… K., Ankara BAM 2021/… E. 2021/… K.)
Bozmadan sonra alınan raporda ıslah ve önceki hüküm tarihindeki verilere 8.989,00-TL kalıcı iş gücü kaybı zararı hesaplanmıştır. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı gereğince TRH 2010 yaşam tablosu yerine PMF esas alınmıştır. Zaman kaybına neden olmamak üzere yeni veya ek rapor alınmamıştır.
12/02/2021 tarihli raporda; 2014 yılı verilerine göre yapılan hesaplamada; PMF Yaşam Tablosu yerine TRH 2010 Yaşam Tablosu esas alındığında, bakiye ömür 48,28 yıl olacaktır. Raporda PMF Yaşam Tablosuna göre, bakiye ömür 41 yıl olarak alınmıştır. Bakiye ömür TRH 2010 a göre 7 yıl daha fazla olduğuna göre pasif dönem için 7 yıl x 9.457,20=66.200,40 TL gelirin daha eklenmesi gerekir. Buna göre; 66.200,40 TL + 347.594,40 TL +50.570,04 =464.364,84 TL x 22,2 /100 (maluliyet oranı) x 25 /100 (kusur oranı)= 25.772,24 TL -10.712,00 TL ödeme – 1.968,33 TL güncelleme için hesaplanan faiz =13.091,91 TL bakiye zarar belirlenmiştir.
7327 sayılı kanun ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi gereğince, sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,hesaplanması gerekir.
7327 sayılı kanun, 23. maddesi gereğince yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Kanun 19/06/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir ve yürürlük tarihinden sonraki poliçe ve olaylara uygulanması gerekmektedir.
2918 Sayılı KTK’nun 85 /1 maddesinde işletenin sorumluluğu düzenlenmiş, 91/1 maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmü getirilmiştir. Devam eden maddelerde ise zorunlu trafik sigortasının kapsamı düzenlenmiştir. ZMSS, motorlu bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3.kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitlerle sigortalamaktadır.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davalı sigortacı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılan aracın sürücüsünün %25 oranındaki kusuru ile sebebiyet verdiği kazada davacının %75 oranında kusurlu olduğu, bu kazada yaralanan davacının %22,2 oranında malul kaldığı, sürekli iş gücü kaybına uğradığı, davanın bu nedenle kaynaklanan zararın tazmini için açıldığı, meydana gelen zarardan … A.Ş.nin KTK’nın 91. vd. maddeleri gereğince zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olarak poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğu, zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığı anlaşıldığından, usuli kazanılmış haklar da dikkate alınarak davanın 13.091,91 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
13.091,91 TL maddi tazminatın 05/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 894,00-TL karar harcından, peşin alınan 180,65 -TL harcın mahsubu ile bakiye 713,35-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
Davacının peşin olarak ödediği 180,65 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan AAÜT’ne göre davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 5.054,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 4.064,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.137,00 TL sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalının yapmış olduğu 100,00 TL yargılama giderinden davanın reddedilen kısmına göre 72,00 TL sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kalan masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,
5- Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/… E. 2013/… K. Sayılı görevsizlik kararı nedeniyle, HMK’nın 331/1 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/1 mddeleri gereğince belirlenen 1.320,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021

Katip …

Hakim …