Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/427 E. 2021/1069 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/427 Esas – 2021/1069
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
ASLİYE TİCARET 2. MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/427 Esas
KARAR NO : 2021/1069

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29.05.2018
KARAR TARİHİ : 01.12.2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Davacı tarafından açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.01.2017 tarihinde müvekkili …’ın Adana İli … İlçesi … Mahallesi … sokak içerisinden yaya olarak kahvehaneye giderken siyah renkli, plakası, markası ve sürücüsü bilinmeyen bir aracın kendisine arkadan çarparak olay yerinden uzaklaşması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 1.000,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 25.12.2018 tarihli dilekçesi ile HMK 31 gereğince dava dilekçesinde belirtilen taleplerini 500,00-TL geçici iş göremezlik ve 500,00-TL kalıcı maluliyet olmak üzere toplam 1.000,00-TL olarak belirlemiştir.
BEDEL ARTIRIM
Davacı vekili 26.01.2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile taleplerini geçici iş göremezlik tazminatı yönünden 3.712,51-TL ve kalıcı maluliyet yönünden ise 42.596,77-TL arttırarak dava değerini toplamda 46.809,28-TL olarak belirlemişlerdir.
Davacı vekili 25.03.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini geçici iş göremezlik tazminatı yönünden 4.212,51-TL ve kalıcı maluliyet yönünden ise 49.964,84-TL arttırarak dava değerini toplamda 54.177,38-TL olarak belirlemişlerdir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu dilekçesinde, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik ve kalıcı maluliyet tazminatı talebine ilişkindir.
Kazaya karışan aracın tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacıya ait tedavi evrakı, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin dosya, getirtilmiş, davacının ekonomik ve sosyal durumları araştırılmıştır.
SGK tarafından davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Kusur bilirkişisi …’a ait 16.10.2018 tarihli raporunda; firari sürücünün tespiti halinde %30 oranında tali kusurlu, yaya yolu bulunmayan yollarda yürümek zorunda kalan yayalar, araç sürücülerine karşı görünürlüklerini sağlamak can güvenliklerini daha olumlu yönde artırmaları için alaca karanlık ve gece karanlığında üzerlerinde reflektif aksesuar bulundurmak, uyarıcı açık renk elbise giymek veya ışık taşımak gibi tedbirleri almak zorundadır. Kuralını ihlal ettiğinden bu kazanın meydana gelmesi asli ve %70 oranında kusurlu olduğu yönünde rapor sunulmuştur.
Keşif sonrası alınan ve …’a ait 03.07.2019 tarihli kusur raporunda; yaya …’ın %70 oranında asli kusurlu, plakası tespit edilemeyen siyah renkli otomobil firari sürücüsünün ise %30 oranında tali kusurlu olduğu yönünde rapor sunulmuştur.
İstanbul Trafik İhtisas Dairesine ait 19.08.2019 tarihli raporunda; kimliği belirsiz araç sürücüsünün hatalı davranışının %75 oranında etken, davacı …’ın ise %25 oranında kusurlu olduğu yönünde rapor sunulmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesine ait 12.08.2020 tarihli raporunda; Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe göre kişinin tüm vücut engellilik oranının %4 olduğunu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği yönünde rapor sunulmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91.1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85.1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”,
85.1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85.son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş,
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesinde ve aynı paralelde düzenlenmiş olan … Yönetmeliği’nin 9. Maddesinde; a- Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, b- Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, c- Zorunlu sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasındaki fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları için, ç- Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için, d- Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nezdinde oluşturulan …na başvurulabileceği belirtilmiştir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54’te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; 08.01.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaya olarak yürümekte olan davacının plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın arkadan kendisine çarpması neticesinde yaralandığı, ambulans ile hastaneye kaldırıldığı, savcılık tarafından yapılan soruşturmada plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen şüpheli hakkında daimi arama kararı verildiği, hastaneye kaldırılan davacının adli vaka olarak tespitinin yapıldığı, olay yeri görgü ve tespit tutanağı düzenlendiği, olay anını gören kamera kaydının bulunmadığı, alının ilk kusur bilirkişi raporuna göre plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %30 oranında kusurlu olduğu, itirazlar sonrasında keşif icrası ile alınan kusur bilirkişi raporunda plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %30 kusurlu olduğu yönünde rapor sunulduğu, bu rapora da itirazlar nedeniyle Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alındığı, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu yönünde tespitte bulunulduğu, Adli Tıp Kurumu tarafından 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak verilen raporda tüm vücut engellilik oranının %4, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği, aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada PMF-1931 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi dikkate alınarak yapılan hesaplamada davacının %75 kusura göre talep edebileceği tazminatın geçici iş göremezlik yönünden 4.212,51-TL, kalıcı maluliyet tazminatının ise 42.596,77-TL olabileceğinin hesaplandığı, davacı vekilinin 25.05.2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile bu hesaplamaya göre taleplerini arttırdığı, bilirkişiden alınan ek raporda TRH-2010 yaşam tablosu ile ayrı ayrı olmak üzere 1.8 teknik faiz ve prograsif rant yöntemi kullanılmak suretiyle iki ayrı hesaplama yapıldığı, trafik kazalarından kaynaklı tazminat davalarında temyiz dairesi olarak inceleme yapan Yargıtay Hukuk 17.Dairesinin 2020 yılı Aralık dönemi itibariyle TRH-2010 yaşam tablosunun ülke gerçeklerine daha uygun olduğu ve Anayasa Mahkemesinin Karayolları Trafik Kanunu m.90 ve m.92’de iptaline karar verdiği süreçten sonra TRH-2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemi kullanılmak suretiyle hesaplama yapılması gerektiği yönünde uygulamasını değiştirdiği, davacı vekilinin ek rapor doğrultusunda ve bilirkişi tarafından TRH-2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemi kullanılmak suretiyle yapılan hesaplamayı dikkate alarak davasını ıslah ettiği, buna göre 4.212,51-TL geçici iş göremezlik, 49.964,87-TL kalıcı maluliyet talebinde bulunulduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kısmi alacak talebinde bulunduğu, davacının belirsiz alacak talebinde bulunmadığı, buna göre davacı vekili tarafından 25.01.2021 tarihli dilekçe ile bedel artırım talebinde bulunmuş ise de kısmi bir davada bedel artırım talebinin mümkün olmadığı, davacının daha sonra 24.03.2021 tarihli dilekçesi ile ıslah talebinde bulunduğu, ıslah dilekçesinde geçici iş göremezlik ve kalıcı maluliyet talep edildiği, davacı vekili tarafından dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında açıkça kalıcı maluliyet nedeniyle tazminat talep ettiği, 25.12.2018 tarihli dilekçesi ile geçici iş göremezlik talebi de bulunduğu yönünde açıklamada bulunmuş ise de; 6100 sayılı HMK 176. ve devamı maddelerinde ıslah müessesesinin düzenlendiği, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunun değiştirebilmesi imkanının sağlandığı, usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahının mümkün olduğu, ancak her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunmasının gerektiği, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağının bulunmadığı gibi, ıslahla dava dilekçesinde talep edilmeyen geçici iş görmezlik talebinin sonradan ıslah ile eklenmesine de olanak bulunmadığı, davacı vekilinin dava dilekçesinde geçici iş göremezlik yönünden her hangi bir talebinin olmadığı, dava dilekçesinde talep edilmeyen geçici iş göremezliğin ıslah ya da açıklama dilekçesi ile istenemeyeceği, davacının geçici iş göremezlik yönünden yapmış olduğu açıklama ve ıslah talebinin yerinde olmadığı, davadan önce sigorta şirketine başvuru yapıldığı, temerrütün 21.02.2017 tarihinde meydana geldiği, kazaya karışan aracın ticari mi yoksa hususi kullanıma mı mahsus olduğu anlaşılamadığından davacının yasal faiz talebinin yerinde olacağı kanaatiyle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile
1-)49.964,87-TL kalıcı maluliyet tazminatının 21.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-)Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-)Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 3.413,10-TL den peşin alınan 35,90-TL harcın ve ıslah harcı 208,24-TL olmak üzere toplam 244,14-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.168,96-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-)AAÜT gereğince hesaplanan 7.295,43-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-)AAÜT gereğince hesaplanan 4.212,51-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-)Davacının yapmış olduğu 3.397,10-TL yargılama giderinden kabul ve red oranları göz önünde bulundurularak 3.132,96-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-) Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin harç ve 208,24-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 244,14-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-)Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesine göre, karar kesinleştikten sonra talep sahibine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden, yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine, (gönderme masrafının avanstan karşılanmasına ),

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe veya zabıt katibine yapılacak beyanla Adana İstinaf Mahkemesi’nin ilgili dairesine gönderilmek üzere Mahkememize yapılacak olan istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01.12.2021

Katip …
e- imzalıdır

Hakim …
e- imzalıdır