Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/374 E. 2022/97 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/374 Esas – 2022/97
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/374 Esas
KARAR NO : 2022/97

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : 1- … TAO – …
VEKİLLERİ : … – …

DAVALI : … – …

DAVA : İtrazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/05/2018
KARAR TARİHİ : 25/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu …. Tic. Ltd. Şti arasında imzalanan kredi sözleşmelerine davalı …’ ın müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, bu sözleşmeye istinaden kullandırılan kredinin geri ödemesinin sözleşme hükümlerine uygun olarak yapılmadığını, bu nedenle kredi hesabının kat edildiğini, Beşiktaş 26. Noterliği’nden 15/04/2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname gönderilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine Adana 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, ayrıca Adana 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E. Sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi için icra takibi başlatıldığını, ipotekli taşınmazların tamamı satılarak paraya çevrildiğini ve satış bedellerinin borçtan mahsup edildiğini bu nedenle dava tarihi itibariyle 593.561,44 TL alacaklı olduklarını belirterek fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydı ile itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlar dahilinde devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri, harç, masraf ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ; davalı 17/11/2021 tarihli dilekçesi ile; alacaklı banka ile son olarak yaptığı işlemin damadı ile beraber evinin üzerindeki ipoteğin kaldırılması için imza atmak olduğunu, damadı …’e kefil olarak imza atmadığını, bu kefaletten haberinin bulunmadığını, damadının banka görevlisini kullanarak kendisini dolandırdığını, banka görelisinin kendisine kefil olduğunu söylemediğini, kalabalık evraklar arasında imza attığını, muhtemelen bu evrak arasına karıştırılarak kefil yapıldığını, kefilliği kabul etmediğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava İİK’nun 67.maddesi gereğince açılan ve genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davası olup deliller bu çerçevede toplanarak değerlendirilmiştir.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu …. Tic. Ltd. Şti arasında, 18/11/2011 tarihli 750.000,00 TL limitli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Davalı … bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzalamıştır. Kefalet sözleşmesi şekil şartlarını taşımaktadır. Ayrıca 818 sayılı BK döneminde imzalanmış olup, eş rızası gerekmemektedir. Aynı sözleşmede davalının damadı olduğunu beyan ettiği …’ in imzası da bulunmaktadır.
Bu sözleşme gereğince kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine banka 27/02/2015 tarihinde hesapları kat etmiş, Beşiktaş 26. Noterliği’nin 15/04/2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnameyi keşide ederek borcun 1 gün içinde ödenmesini istemiştir. İhtarname davalıya tebliğ edilememiştir. Bu nedenle davalı takip tarihinde temerrüde düşmüştür.
Davacı-alacaklı, Adana 7.İcra Müdürlüğü’nün 2015/… esas sayılı dosyasında, davalı-borçlu … ve … hakkında 18/05/2015 tarihinde ….5398 nolu kredi için 10.777,28 TL asıl alacak, 934,03 TL işlemiş temerrüt faizi, 46,70 TL BSMV olmak üzere toplam 11.758,01 TL, …. nolu kredi için 418.630,67 TL asıl alacak, 38.596,56 TL işlemiş akdi faiz, 39.626,35 TL işlemiş temerrüt faizi, 3.911,15 TL BSMV olmak üzere toplam 500.764,73 TL, …. nolu kredi için 172.976,66 TL asıl alacak, 15.380,98 TL işlemiş akdi faiz, 16.324,33 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.585,26 TL BSMV olmak üzere toplam 206.267,23 TL, …..8425 nolu kredi kartı için 15.050,89 TL asıl alacak, 366,54 TL işlemiş akdi faiz, 1.336,18 TL işlemiş temerrüt faizi, 85,13 TL BSMV olmak üzere toplam 16.838,74 TL üzerinden davalı … 735.628,71 TL, dava dışı borçlu … ise 735.628,71 TL’ den sorumlu olmak kaydıyla toplamda 735.628,71 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatmıştır. Davalının süresinde yapmış olduğu itiraz üzerine icra takibi durmuştur.
Diğer taraftan, Davacı-alacaklı, Adana 7.İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E. Sayılı dosyasında 20/05/2015 tarihinde aynı borç için asıl borçlu …. Ltd. Şti. ve dava dışı taşınmaz malikleri hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi için icra takibi başlatmıştır. Bu dosyada …. Ltd. Şti’ne ait … ada … parselde … numaralı bağımsız bölüm dava dışı … isimli kişiye 220.100,00 TL ‘ye ihale edilmiş, taşınmazın alıcı adına tescili için 22/03/2016 tarihinde tapuya müzekkere yazılmıştır. …. Ltd. Şti’ ne ait … ada … parselde … numaralı bağımsız bölüm alacağa mahsuben … T.A.O’ya 230.000,00 TL bedelle ihale edilmiştir. Taşınmazın banka adına tescili için 18/03/2016 tarihinde tapuya yazılmıştır. Aynı şirkete ait … ada … parselde … numaralı bağımsız bölüm alacağa mahsuben … T.A.O’ya 190.000,00 TL bedelle ihale edilmiştir. Taşınmazın banka adına tescili için 08/12/2017 tarihinde tapuya yazılmıştır. Dava dışı …’ a ait … ada … parselde … numaralı bağımsız bölüm alacağa mahsuben … T.A.O’ya 40.000,00 TL bedelle ihale edilmiştir. Taşınmazın banka adına tescili için 18/03/2016 tarihinde tapuya yazılmıştır. Taşınmazların paraya çevrilmesinden elde edilen paradan harç ve masraflar düşüldükten sonra alacaklıya ödeme yapılmıştır. İpotek bedellerinden yapılan ödemelerde dahil olmak üzere yapılan tüm ödemelere ait belgeler dosyaya ibraz edilmiştir.
İİK’nın 45/1 md. Gereğince; rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir.
TBK’nın 586. mad. uyarınca, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yanında tahsilde tekerrür olmamak üzere kefiller hakkında ilamsız takip yapılmasına engel bulunmamaktadır.(Yargıtay 19. HD 2014/15984 E. 2015/744 K. , 2016/15142 E. 2018/296 K., 11. HD 2020/4591 E. 2020/3910 K.) Keza TBK’nın 586/1. mad.de; Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Hükmü bulunmaktadır.
Alacağın kat tarihi itibariyle kayıtlardan tespit edilmesi, temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faiz ile BSMV nin ana paraya ilave edilerek kapitalize edilmesi ve bu şekilde oluşan ana paraya takip tarihine kadar temerrüt faizi uygulanması gerekmektedir.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/19-822 esas 2018/1754 karar , 19 HD. 2016/5391 esas 2017/2354 karar sayılı kararları ) takip talebinde takibe kadar akdi faiz istendiği belirtilmiştir.
Takipten sonra ve itirazın iptali davasından önce yapılan ödemelere göre davacının takip talebinde yazılı alacağının tahsil edilen kısmı yönünden davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. Ödemelerin alacaktan mahsubunda ise; takip tarihinde belirlenen asıl alacak, temerrüt faizi ve ferîleri toplamından mahsubu öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden yapılacaktır. Bir başka deyişle, her bir ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri uygulanıp bulunan ve takip öncesi işleyen temerrüt faizi toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarı bulunmalıdır. Bu uygulama her bir ödeme için ayrı ayrı yapılmak zorundadır. Bu şekilde yapılan hesaplamaya göre son ödemeden sonra dava tarihine kadar hesaplanacak temerrüt faizi ve ferîleri ile birlikte alacaklının dava tarihindeki alacağı tespit edilmelidir. Tüm bu tespitlerden sonra mahkemece itirazın iptali davasında, itiraz üzerine icra takibi durduğundan takibin devamına dava tarihi itibariyle belirlenen miktar üzerinden imkân sağlayacak şekilde hüküm kurmak ve icra inkâr tazminatının da bu miktar gözetilerek değerlendirilmesi gereklidir.(Yargıtay 19. HD 2018/3876 E. 2020/926 K., HGK 2017/19-822 esas ve 2018/1754 karar )
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi … 08/11/2021 havale tarihli raporunda özetle; takip tarihinden sonra yapılan ödemeler nedeniyle dava tarihi itibariyle alacak miktarı hesaplanmış ve … numaralı krediden dolayı 213.991,47 TL asıl alacak, 72.131,80 TL işlemiş faiz, 3.611,59 TL BSMV olmak üzere 289.734,86 TL, … nolu krediden dolayı 172.976,66 TL asıl alacak, 64.141,42 TL işlemiş faiz, 3.207,06 TL BSMV olmak üzere toplam 240.325,14 TL, … nolu kredi kartından dolayı 13.652,98 TL asıl alacak, 1.522,85 TL işlemiş faiz, 76,14 TL BSMV olmak üzere toplam 15.251,97 TL , … nolu TKMH’ den dolayı 9.168,72 TL asıl alacak, 1.022,68 TL faiz, 51,13 BSMV olmak üzere toplam 10.242,53 TL, sonuçta da dava tarihi itibariyle; 409.789,83 TL asıl alacak, 138.818,75 TL faiz, 6.945,92 TL BSMV olmak üzere toplam 555.554,50 TL borç bulunduğunu belirtmiştir. Rapor toplanan delilere ve yöntemine uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
Davalı her ne kadar evinin üzerindeki ipoteğin kaldırılması için bankaya gittiğini, damadı …’e kefil olarak imza atmadığını, bu kefaletten haberinin bulunmadığını, damadının banka görevlisini kullanarak kendisini dolandırdığını savunmuş ise de bu kanuda herhangi delil gösterilmemiştir.
Yukarıda belirtilen tüm bu nedenlerle; davacı ile dava dışı asıl borçlu …. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan ve davalı …’ ın kefil olarak katıldığı nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi gereğince kullandırılan kredinin ödenmediği, hesabın kat edilerek borçlulara gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, kefaletin geçerli olduğu, alacaklı banka tarafından asıl borçlu ve dava dışı ipotek veren hakkında aynı borçlardan dolayı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, ipoteklerin kefilin borcunu teminat altına almadığı, bu nedenle TBK’nın 586. Maddesi gereğince; rehnin paraya çevrilmesi dışında kefillerinde takip edilebileceği, davalının hie yada aldatma sonucu kefil yapıldığı konusunda herhangi bir delil bulunmadığı, hükme esas alınan rapora göre davalının, dava tarihi itibariyle; 409.789,83 TL asıl alacak, 138.818,75 TL işlemiş faiz ve 6.945,92 TL BSMV olmak üzere toplam 555.554,50 TL’den sorumlu olduğu anlaşıldığından davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, hüküm altına alınan alacağın likit ve bu kısma yapılan itirazın haksız olduğu gözetilerek %20 oranında inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Adana 7. İcra Dairesinin 2015/… E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın dava tarihi itibariyle yapılan hesaplamaya göre; 409.789,83 TL asıl alacak, 138.818,75 TL işlemiş faiz ve 6.945,92 TL BSMV olmak üzere toplam 555.554,50 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacağın kredi kartı ve TKMH’dan kaynaklanan 22.821,70 TL ‘lik kısmına dava tarihinden itibaren TCMB tebliğleri ile belirlenen oranlarda temerrüt faizi, asıl alacağın kalan 386.968,13 TL lik kısmına ise dava tarihinden itibaren %39 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizler üzerinden %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle devamına,
Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında olmak üzere hesaplanan 111.110,90 TL inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
2-Davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 37.949,92 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsil edilerek Hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden kararın verildiği tarihte yürürlükte olan AAÜT’ne hesaplanan 44.827,73 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı 1.232,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 1.153,00 TL sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/01/2022

Başkan …
E-İmza

Üye …
E-İmza

Üye …
E-İmza

Katip …
E-İmza