Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/205 E. 2021/906 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/205 Esas
KARAR NO : 2021/906

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
DAVACI : … (…)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … (TCKN:…)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 09/03/2018
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ: …
Mahkememizde açılan limited şirketin feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların, …. Ltd. Şti ‘ nin eşit pay sahibi ortakları olduğunu, müvekkilinin yurt dışındaki işlerinin artması ve sık seyahat etmek zorunda omasından dolayı işlerin yürütülmesi için davalıya Adana 1. Noterliği’nce düzenlenen 25/01/2017 tarih ve … yevmiye numalı vekaletname verdiğini, müvekkili yurt dışında iken davalının, SSK borçları ve şirket giderleri için para talep ettiğini, müvekkilinin de ödeme yaptığını, yapılan harcamalar için davalıdan belge istendiğinde müvekkilinin sürekli oyalandığını, yapılan araştırmada SSK borçlarının ödenmediğinin, şirketin çeşitli şahıslara ve kurumlara borçlandığının tespit edildiğini, yine müvekkilinin bilgisi dışında aynı adreste 4 ayrı şirket kurulduğunu, ortaklar arasında güvenin zadelendiğini, şirket hakkında bilgi isteyen müvekkilinin sindirildiğini, davalının eylemlerinden dolayı müvekkilinin şikayeti üzerine Adana CBS’nin 2018/… soruşturma sayılı dosyasında soruşturma başlatıldığını belirterek … Ltd. Şti’ nin feshine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ;Davalı cevap dilekçesinde özetle: müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini davanın şirkete karşı açılması gerektiğini, davacının şirketin finansmanı için müvekkiline para göndermediğini, müvekkilinin şirketten 117.042,38 TL alacaklı olduğunu, müvekkilinin şirketin hem yetkilisi hemde ortağı olarak iyi niyet gösterdiğini, davacının Türkiye’de kiraladığı eve kefil olduğunu, Türk Vatandaşlığını elde etmesi için müvekkilinin elinden gelen yardımı gösterdiğini, davacının verdiği vekaletnamenin hiçbir yerde kullanılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Adana Ticaret Sicili’nin … sırasında kayıtlı … Ltd. Şti. 05/03/2010 tarihinde kurulmuştur. … ve … olmak üzere 2 ortağı bulunmaktadır. Her ikisi de eşit pay sahibidir. Şirketin yetkilisi kuruluşundan itibaren davalıdır.
Davacı 12/01/2018 tarihli şikayet dilekçesi ile; …’ın Adana 1. Noterliği’nin 25/01/2017 tarihli … yev. numaralı genel vekaletname ile …. Ltd. Şti’ni, Adana 1. Noterliği’ nin 04/01/2013 tarihli … yev. numaralı vekaletnamesi ile …. Ltd. Şti’ni, Adana 1. Noterliği’ nin 08/03/2013 tarihli … yev. numaralı vekaletnamesi ile de …. ve Tic. Ltd. Şti’ ni temsile yetkili kılındığı, yurt dışında olmasından yararlanan şüphelinin yetkisini kötüye kullanarak şirketleri gereksiz şekilde borçlandırdığı, kendisine bilgi verilmediğini şüpheliye ulaşılamadığı, defter ve belgeleri incelettirmediği, kendisinin şirkete alınmadığı, ayrıca 22/10/2013 tarihli genel kurul toplantı ve müzakere defterindeki imzasının taklit edilerek karar alındığı, şüpheliye gönderilen paraların şirket işinde kullanılmadığı, şüphelinin aynı adreste 7 farklı şirket kurduğundan bahisle cezalandırılmasını talep etmekle Adana CBS’ nin 2018/… soruşturma sayılı dosyası açılmıştır.
Yüreğir Vergi Dairesi 30/04/2020 tarihli yazı cevabında; … Ltd. Şti.’nin 11/02/2019 tarihinde Ziyapaşa Vergi Dairesi’nden nakil geldiğini, “…” adresinde faaliyet kaydı açıldığını, ancak kurumun adreste bulunmaması nedeniyle 11/02/2019 tarihi itibariyle re’sen terk ettirildiğini bildirmiştir.
SGK Adana İl Müdürlüğü 29/03/2018 tarihli yazısında; şirketin 31/03/2018 tarihi itibariyle vadesi geçmiş 61.409,93 TL borcu bulunduğunu bildirmiştir.
Mali müşavir bilirkişi … tarafından hazırlanarak 08/06/2019 tarihinde mahkememiz dosyasında sunulan bilirkişi raporunda özetle: tarafların ortağı olduğu şirketin defter kayıtlarının eksik ibraz edildiğini, bu nedenle usulüne uygun tutulup tutulmadığının tespit edilemediğini, şirketin 2014 yılında 12.037,02 TL 2015 yılında 67.455,69 TL, 2016 yılında 72.134,21 TL, 2017 yılında 7.325,32 TL zarar ettiğini, şirketin gelir edici faaliyetinin olmadığını, eski yıllarda gelir elde etmiş olsa dahi masraflarını karşılamadığı, defter kayıtlarına göre davacının cari hesaptan dolayı alacağı görünmediğini, şirket kayıtlarına göre sadece demirbaşlar göründüğünü, şirketin öz varlığının -152.948,12 TL olduğunu, buna göre davacının çıkma payı alacağı bulunmadığını, şirketin kamuya vadesi geçmiş 106.821,88 TL borcu bulunduğunu, bu borçların işçi ücretleri, vergiler ile işçiye ait sigorta primlerinden oluştuğunu, bu kadar borç bulunmasının yanlış olduğunu, çünkü 2014 yılından beri zarar eden şirketin işçi çalıştırmaması gerektiğini, ortaklar arasında oluşan güvensizlikten dolayı fesih şartlarının oluştuğunu, ancak tek ortak ile devam edilmesi mümkün olduğundan taraflardan birinin ortaklıktan çıkarılabileceğini beyan etmiştir.
Çıkma payının karar tarihine en yakın verilere göre hesaplanması ve ayrıca şirketin gayri faal duruma düşüp düşmediğinin tespiti için 2017 ve sonraki yıllara ait defterlerin incelenerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Davalıya ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen defterleri ibraz etmemiştir. Yüreğir Vergi Dairesi şirketin 11/02/2019 tarihi itibariyle re’sen terk ettirildiğini bildirmiştir.
Mali müşavir bilirkişi … 17/09/2021 tarihli ek raporunda; Yüreğir Vergi Dairesi’nden yalnızca 2017 yılına ait kurumlar vergisi beyannamesinin gönderildiğini, sonraki yıllara ait beyannamelerinin gönderilmediğini, 31/12/2017 tarihli bilançoya göre şirketin öz varlığının -107.297,74 TL olduğunu, davacının şirketten alacağı olmadığını, şirketin devamlı zarar ettiğini, kamu borçları için her ay gecikme zammı işlediğinden çıkma payının eksikliğinin devamlı arttığını beyan etmiştir.
Dava, limited şirketinin TTK’nın 636.maddesi gereğince, fesih ve tasfiyesine ilişkindir. Böyle bir davanın şirket tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterlidir. Ortakların ya da yöneticilerin hasım gösterilmesine gerek yoktur. Ancak tüm ortaklar davaya katıldığı için taraf teşkilinin sağlandığı kabul edilerek yargılamaya devam edilmiştir. (Yargıtay 11. HD 2019/3746 E 2020/2206 K, 2010/11415 E. 2012/2781 K)
6102 sayılı TTK’nın 636/3 maddesi gereğince; haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir, denilmiştir.
Şirketin devamlı olarak zarar etmesi, kuruluş ve gayesinin gerçekleşmesine imkan kalmaması, ortaklar arasındaki ciddi anlaşmazlıklar, ortağın bakiye sermaye borcunu ödemekte temerrüdü gibi sebepler haklı sebeplere örnek olarak sayılabilir. (Yargıtay 11. HD 2014/17528 E. 2015/12310 K., 2012/7130 E. 2013/22320 K., HGK 2012/11-560 E. 2012/1103 K.)
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle: Limited şirketin feshine ilişkin davanın şirkete karşı açılması gerektiği, ancak tüm ortakların davada taraf olduğu, taraf teşkilinin sağlandığı, şirketin devamlı olarak zarar ettiği, sermayesinin eridiği, 2017 yılından sonra hiç bir faaliyetinin olmadığı, bu yıldan sonra kurumlar vergisi beyannamelerinin dahi verilmediği, vergi dairesi tarafından dava tarihinden sonra re’sen terk işleminin uygulandığı, diğer taraftan davacının şikayeti üzerine davalı hakkında soruşturma dosyaları açıldığı, ortaklar arasında güven ortamının sona erdiği, ortaklığın devamında taraflar ve ekonomi açısından her hangi bir fayda kalmadığı, şirketin feshi yerine davacının ortaklıktan çıkarılmasının da uygun bir çözüm yolu olmadığı, keza şirketin son 4 yıldır gayri faal olduğu, öncesinde de sürekli olarak zarar ettiği anlaşıldığından davanın kabulüne, şirketin fesih ve tasfiyesine karar vermek gerekmiştir.
Husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiğinden ve dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ortak şirketi temsilen davada yer aldığından yargılama giderleri ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinden şirket sorumlu tutulmuştur. (Yargıtay 11. HD 2010/11415 E. 2012/2781 K)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE
Adana Ticaret Sicili’nin … sırasında kayıtlı … Ltd. Şti’nin fesih ve tasfiyesine,
Tasfiye memuru olarak Serbest Muhasebeci ve Avukat …’nın atanmasına, Tasfiye memurunun karar kesinleştiğinde görevine başlamasına.
Tasfiye memuru için masraflar hariç 6.000,00 TL ücret takdirine,
Tasfiye memuru tarafından yapılacak masraflar için 10.000,00 TL avansın tasfiye bilançosunda dikkate alınmak üzere şimdilik davacı tarafından karşılanmasına,
Tasfiye memuru için belirlenen 6.000,00 TL ücret ile masraflar için avans olarak belirlenen 10.000,00 TL olmak üzere toplam 16.000,00 TL’nin tasfiye memuru göreve başlamadan önce davacı tarafından mahkememiz veznesine yatırılmasına,
Şirketin tasfiyesi için 10.000,00 TL’nin üzerinde masraf gerekmesi ve tasfiye sırasında şirket malvarlığından karşılanamaması halinde tasfiye bilançosunda dikkate alınmak üzere fazla masrafın davacı tarafından karşılanmasına,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 -TL harcın …. Ltd. Şti.’den tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kararın verildiği tarihte yürürlükte olan AAÜT’ne göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin …. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 694,35 TL yargılama giderinin …. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya ödenmesine,
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
6-Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …