Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1137 E. 2021/1032 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/1137 Esas – 2021/1032
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1137
KARAR NO : 2021/1032

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1- … – (T.C. …)’a velayeten;
VELİSİ : 2- … -(T.C. …)

3- … -(T.C. …) – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/07/2018 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken mucuk kaplı yolda direksiyon hakimiyetine kaybederek yoldan çıkması ve çukur alana devrilmesi sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında sürücü … ve araçta yolcu konumunda bulunan …’in yaralandığını, kazanın oluşumuna kötü yol şartlarının sebebiyet verdiğini, … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, 09/08/2018 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek 100 TL geçici ve 3.200 TL kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan toplam 3.300,00 TL tazminatın sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TALEP ARTIRIM : Davacı vekili 04/08/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile;3.200 TL olan kalıcı iş göremezlik tazminat taleplerini 36.025,30 TL arttırarak toplamda 40.025,30 TL ‘ye yükselttiklerini belirtmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ; Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 04/02/2019 havale tarihli dilekçesinde, davacı yanın müvekkili şirkete yapmış olduğu başvurunun usulüne uygun olmadığını, kazanın meydana gelmesindeki kusur oranlarının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında sınırlı olduğunu, davacının araç içerisinde emniyet kemerinin takılı olup olmadığının tespiti ile müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Kazaya karışan aracın tescil kayıtları,davacıya ait tedavi evrakları, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin dosya getirtilmiş, davacının ekonomik ve sosyal durumu araştırılmıştır.
04/07/2018 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken mucuk kaplı yolda direksiyon hakimiyetine kaybederek yoldan çıkması ve çukur alana devrilmesi sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında sürücü … ve araçta yolcu konumunda bulunan … yaralanmıştır. … plakalı araç 26/04/2018-2019 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde davalı sigorta şirketi tarafından ZMSS’ ı yapılmıştır. Dava tarihinden önce yapılan başvuru sonucunda herhangi bir ödeme yapılmamıştır.
SGK tarafından davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmamıştır.
Göksun CBS’nın 2018/… soruşturma sayılı dosyasında yürütülen soruşturma sonunda; 2018/… karar sayılı karar ile; şüpheli …’in eyleminin takibinin şikayete bağlı suçlardan olduğu, herhangi bir şikayet bulunmaması nedeni ile kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin 24/09/2019 tarihli raporunda; sürücü …’in %40 oranında , yol yapım, bakım ve onarımından sorumlu kurum, kuruluş, kişi yada kişilerin ise %60 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Rapor toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 26/02/2021 tarihli raporunda; davacı da %5 oranında kalıcı ve 4 aya kadar uzayabilecek nitelikte geçici işgücü kaybı oluştuğu belirtilmiştir. Rapor toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi Av. … tarafından düzenlenen 06/07/2021 tarihli raporda; davacının Progresif Rant yöntemi kullanılarak yapılan hesaplama sonucunda davacının 40,025,30 TL sürekli iş göremezlik tazminat talep etme hakkının olduğunu, devre başı ödemeli belirli süreli Rant formulü kullanılarak yapılan hesaplama sonucunda davacının 24.568,85 TL sürekli iş göremezlik tazminat talep etme hakkının olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün baba oğul olmasından dolayı hatır taşımasının söz konusu olmadığını, davacı çocuğun emniyet kemeri takıp takmadığının tespit edilmemesinden dolayı müterafik kusur indiriminin söz konusu olmadığını belirtmiştir. Rapor toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; KTK’nın 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” İbaresi, İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve genel şartlarda…” İbaresinin, Kanun’un 92. Maddesinin (i) Bendi “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” ibaresinin, Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. ve 48. maddelerine aykırı olduğundan iptallerine karar vermiştir.
Bu iptal kararından sonra Yargıtay 17. HD.’nin TRH 2010 Yaşam Tablosunun ve Progresif rant tekniğinin esas alınarak tazminat hesabı yapılması gerektiği yönündeki kararları bulunmaktadır. (Yargıtay 17. HD. 2019/3292 E. 2021/1848 K.) Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu bu değişiklik gözetilerek düzenlenmiştir.
Müterafik kusur ise; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. TBK’nın 52.maddesinde; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği belirtilmiştir.
818 sayılı B.K. Nun 46. Maddesi (6098 sayılı TBK nın 54. Maddesi ) gereğince cismani zarara uğrayan kişi çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zararlarını talep edebilir.
2918 Sayılı KTK’nun 85 /1 maddesinde; ” (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996 – 4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adıaltında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsünsahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmü yer almaktadır.
Aynı maddenin 5. fıkrasında ise; “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” denilmektedir.
2918 Sayılı KTK’nun 91 /1 maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmü bulunmaktadır. Devam eden maddelerde ise zorunlu trafik sigortasının kapsamı düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davalı sigortacı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılan aracın sürücüsünün %40 oranındaki kusuru ile sebebiyet verdiği kazada davacının yaralandığı, bu kazada yaralanan davacıda %5 oranında maluliyet oluştuğu ve 4 ay süre ile geçici işgücü kaybına uğradığı, 2918 sayılı Yasanın 85/1 ile 91 ve devamı maddeleri gereğince oluşan zarardan sigortacı olarak sorumlu olduğu anlaşıldığından, davacının kaza tarihinde 13 yaşında olduğu kaza tarihi itibariyle kazanç getiren bir işte çalışması söz konusu olmadığından mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğinden geçici iş göremezlik zararına yönelik taleplerinin reddine, davanın 40.025,30 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı üzerinden kısmen kabulüne sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren 8. İş gününü takip eden 20.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek, davacının emniyet kemeri takıp takmadığının belirsiz olduğu, araçtan fırladığına ve araç sürücüsünün ehliyetsiz olduğuna yönelik bir delil ve tespitin bulunmadığı anlaşıldığından kazanın oluş şekli nazara alınarak müterafik kusur indirimi yapılmayarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne,
40.025,30 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının 20/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 2.734,12 TL’den peşin alınan 231,91 TL harçların mahsubu ile kalan 2.502,21 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının peşin olarak ödediği 231,91 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 1.952,60 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre 1.905,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan masrafın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-AAÜT gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 6.003,29 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesine göre, karar kesinleştikten sonra talep sahibine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden, yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine, (gönderme masrafının avanstan karşılanmasına )
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek taraf vekillerin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA