Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1004 E. 2021/978 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/1004 Esas – 2021/978
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
ASLİYE TİCARET 2. MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1004 Esas
KARAR NO : 2021/978

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29.11.2018
KARAR TARİHİ : 10.11.2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Davacı tarafından açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …. Ltd. Şti. Adana İcra 8. Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine 17.11.2018 tarihinde itiraz ettiğini, öncelikle davalı borçlunun yetki itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı borçlunun 17.11.2018 tarihli itiraz dilekçesi ile Adana icra dairelerinin yetkisiz olduğuna ve İstanbul Büyükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğuna ilişkin yetki itirazının haksız ve mesnetten yoksun olup davalı borçlunun öncelikle yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin … Sanayi Ticaret A.Ş’nin davalı … Ltd. Şti’den faturadan kaynaklı 11.849,33-TL alacağının bulunduğunu, davalı müvekkili şirketin alacağını ödemediğini, alacağın daha fazla sürüncemede kalması gayesiyle icra takibine itiraz ettiğini belirterek borçlu şirketin yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, borç miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu dilekçesinde, mahkemenin açılan davaya bakmaya yetkisiz olduğuna, mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili mahkemelerin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, Adana İcra Müdürlüklerinin takibe yetkili olmaması, yetkili icra müdürlüklerinde de icra takibi yapılmamış olması nedeniyle davanın reddine, davacı taraf takibinde haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle %20’sinden az olmamak üzere müvekkiline kötü niyet tazminatı ödenmesine hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine davalının süresinde yaptığı itirazın iptali talebine ilişkindir.
Adana İcra 8. Müdürlüğüne ait 2018/… esas sayılı dosyası, Yüreğir Vergi Dairesi tarafından gönderilen davacıya ait BA/BS formları, Esenyurt Vergi Dairesi tarafından gönderilen davalıya ait BA formları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Adana İcra 8. Müdürlüğüne ait 2018/… esas sayılı dosyası mahkemiz dosyası arasına alındığı, dosyanın incelenmesinde; alacaklının … Sanayi Ticaret Anonim Şirketi olduğu ve borçlunun … Limited Şirketi olduğu, takibin 11.849,33-TL asıl alacak ve asıl alacağa yıllık %9,00 yasal faizi üzerinden başlatıldığı görülmüştür.
Talimat ile alınan …’a ait 10.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı ve davalı şirketlerin 2017, 2018 ve 2019 yılı ticari defterleri, dava ve icra dosyaları ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebe yönünde yapılan inceleme sonucunda HMK 222 md.ve 6102 sayılı TTK 64/3 md.ve 1 sıra nolu elektronik defter genel tebliği gereğince mevcut haliyle davacının 2017 ve 2018 yılına ait fiziki olarak tutulması gereken envanter defterleri dava dosyasına ibraz edilmediği için açılış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği, 2017 yılına ait yevmiye defteri ve kebir defterinin açılış ve kapanış beratları ile 2018 yılı Eylül ayına ait açılış beratının gelirler idaresi başkanlığı bilgi işlem sistemine yasal süresinde yüklendiği, 2018 yılına ait yevmiye defteri ve kebir defterinin kapanış beratlarının ise davalı vekilinin defter ve belgelerini ibraz ettiği 07.01.2019 tarihinde yasal süre dolmadığı için gelirler idaresi başkanlığı bilgi işlem sistemine o tarihte yüklenemediği, ancak 01.07.2017 – 30.09.2018 dönemine ait muhasebe kayıtlarının ve yevmiye ve kebir defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalı firmaya düzenlenen icra takip konusu 11.849,33-TL tutarlı fatura ve diğer tüm satış, iade ve kur farkı faturaları ile çekler ve banka havalesinin ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, taraflar arasında bulunan ticari ilişkinin ticari satımdan kaynaklanan dövizli cari hesap ilişkisi olduğu, icra takibinin 1 adet 11.849,33-TL tutarlı faturaya dayandırıldığı ancak davacı tarafın düzenlediği 12.07.2018 ve 23.07.2018 tarihli toplam 183.035,81-TL (38.222,28 USD) tutarındaki faturalardan kalan cari hesap bakiyesi nedeniyle 09.11.2018 tarihinde davalı taraftan 90.400,20-TL (11.849,33-TL + 18.226,40 USD) alacaklı olduğunu, davacı yanın 90.400,20-TL (11.849,33-TL + 18.226,40 USD) alacak bakiyesi ile davalı yanın 89.134,46-TL borç bakiyesi arasındaki 1.265,74-TL tutarındaki farkın ise 2018 yılında davalı firmanın düzenleyip davacı firmaya verdiği 307.109 USD tutarındaki 4 adet çekin resmi defter kayıtlarında farklı döviz kurları ile kayıt altına alınmasından kaynaklandığını, 2018 yılında icra takip tarihi sonrasında mutabakat sağlanamadığı ve davalı firma tarafından düzeltme kaydı yapılmaması nedeniyle cari hesap bakiyesi farkının oluştuğunu, davacı yanın icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davalı yandan 90.400,20-TL (11.849,33-TL + 18.226,40 USD) alacaklı olduğunu ve davalı şirketten talep edebileceği, 11.849,33-TL tutarındaki faturanın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %9,00 yasal faiz oranlarının tatbiki suretiyle (18.226,40 USD tutarındaki alacak için ise icra takibi başlatılması durumunda takip tarihinden itibaren TCMB kısa vadeli krediler avans faizi oranlarının (19,50 ticari değişen oranlardaki faizi) tatbiki suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte talep edilebileceği yönünde rapor sunulmuştur.

Mahkememizce alınan bilirkişi …’a ait 13.08.2021 tarihli raporunda; davacının 6762 sayılı ETTK.66 ve 213 sayılı vergi usulu kanununda belirtilen ilgili maddelere ve 6100 sayılı HMK’nun 222 md.’ye göre 2018 dönemi ilk ayı olan Ocak 2018 dönemi e – defter beratlarını (yevmiye defterleri ve defteri kebir) elektronik ortamda kanuni süresi içerisinde göndermiş olduğundan ve 2018 dönemi son ayı olan Aralık 2018 dönemi e – defter beratlarını (yevmiye defteri ve defteri kebir) elektronik ortamda kanuni süresi içerisinde göndermiş olduğundan davacının bu yıla ait kanuni defterlerini kendi lehine delil olarak kullanılabilmesine olanak bulunduğunu, davacı firma tarafından düzenlenen icra takip konusu 11.849,33-TL tutarındaki fatura dahil olmak üzere toplam 20 adet faturanın kayıtlara alındığı, aynı cari hesap içerisinde davalı tarafından kesilen fatura, çek bedellerinin de kayıtlara alındığı, davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin yabancı para birimi olan döviz cinsinden olduğu (faturaların döviz kesildiği, ödemelerin de döviz kesildiği) bu nedenle de kur farkının oluştuğu, tarafların bu işlemleri kabul ettiği, bu nedenle de karşılıklık kur farkı işlemleri yaptıkları kayıtlardan tetkik edildiğini, davacı firma tarafından düzenlenen ve icra takip konusu yapılan 11.849,33-TL tutarındaki fatura TL olarak kesildiğini, davacının kanuni defterlerinde davalı tarafa kesilen faturalar ile karşılığında alınan ödeme tutarlarının kanuni defter kayıtlarında yer aldığı ve taraflar arasında temel ticari ilişkiyi kabul edilmesi gerektiğini, davalının konusu olan 11.849,33-TL tutarındaki faturaya TTK’nun 23.maddesinin 2.fıkrası uyarınca kendisine gönderilen faturaya sekiz gün içinde itiraz olanmadığı ve dava konusu olan faturaları kanuni defterlerine ticari kazancından düşülmek üzere mal alışı olarak kayıtlarına aldığı, davacının dava konusu olan 11.849,33-TL tutarındaki fatura da dahil olmak üzere davalı taraftan toplamda 90.400,20-TL (11.849,33-TL + 18.226,40 USD) alacaklı olduğu ve bu tutarı davalı şirketten talep edebileceği yönünde rapor sunulmuştur.
İtirazın iptali davası; takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde borçluya karşı açtığı bir eda davasıdır. Ancak normal bir eda-alacak davasından farklı olarak icra takibi içerisinde açılır ve takip hukukuna özgü bir takım sonuçlar doğurur. İİK 67 maddesi uyarınca, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ret veya hükmolunan meblağın %20’den aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından 17.05.2018 tarihinde davalı adına ticari fatura düzenlendiği, tarafların ticari defter ve belgelerinin ibraz edilmesi için süre verildiği, davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için yazılan talimat sonrası verilen bilirkişi raporunda davacının takip konusu fatura nedeniyle 10.849,33-TL alacaklı olduğunun belirtildiği, davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda sunulan raporda davacıya ait defterlerin lehe delil niteliği taşıdığı, davacının icra konusu fatura ile takip ve dava konusu edilmeyen başkaca faturalar nedeniyle alacaklı olduğu, takip konusu faturanın davalıya tebliğ edildiği ve süresi içerisinde faturaya itiraz edilmediği, davalı tarafından takibe icra dairesi bakımından yetki itirazında bulunulduğu, TBK’nin m.89 gereğince yetki itirazının reddine karar verildiği, takip ve dava konusu edilen faturanın 17.05.2018 tarihli ticari fatura olduğu, davalının cevap dilekçesini 06.09.2020 tarihinde ıslah ettiği, davacı tarafından gönderilen 30.06.2018 sevk irsaliyesi ile satın aldığı ipliklerde lot farkı sebebiyle zarara uğradığını belirttiği, davalının fatura konusu mallardaki ayıp iddiası takip konusu fatura ile ilgili olmadığı, davalı iddiasının daha sonraki tarihlerde düzenlenmiş irsaliye ve faturalardan kaynaklı ayıplı kumaşa dayandığı, bu hususta açılan davanın bekletici mesele yapılması talebinin dava konusu ile ilgisi olmaması nedeniyle yerinde görülmediği, fatura alacağının likit davalının itirazının haksız ve kötü niyetli yapılmış olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kabulü ile;
1-) Adana İcra 8. Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı takibe yapılan itirazın iptali ile takibin takipteki şartlarla devamına,
2-) Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında olmak üzere 2.369,87-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-) Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 809,42-TL den peşin alınan 143,11-TL harcın mahsubu ile bakiye 666,31-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-) AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-) Davacının yapmış olduğu 1.771,78-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-) Davacı tarafından yatırılan 143,11-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-) Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesine göre, karar kesinleştikten sonra talep sahibine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden, yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine, (gönderme masrafının avanstan karşılanmasına ),
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe veya zabıt katibine yapılacak beyanla Adana İstinaf Mahkemesi’nin ilgili dairesine gönderilmek üzere Mahkememize yapılacak olan istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/11/2021
Katip …
e- imzalıdır

Hakim …
e- imzalıdır