Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/631 E. 2021/880 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/631 Esas – 2021/880
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
ASLİYE TİCARET 2. MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/631 Esas
KARAR NO : 2021/880

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … T.A.Ş – …
TEMLİK ALAN: … A.Ş
VEKİLİ :AV. …
DAVALILAR : 1- … – … – …
2- … – … – …
VEKİLİ : AV. …
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22.08.2017
KARAR TARİHİ : 13.10.2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Davacı tarafından açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu … ile müvekkili … T.A.Ş arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, iş bu sözleşmeleri davalı borçlu …’in müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, muhataplar … ve …’e Gebze 3. Noterliğinin 11.07.2017 tarihli ihtarnamesinin keşide edilerek kredi sözleşmesinden kaynaklı kredinin kat edildiğini, çek bedeli kredisine ilişkin ana para ve eklentilerinin ödenmesinin istendiği, buna bağlı olarak davalı kefil … ve davalı borçlu … aleyhine Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların ödeme emrinin tebliğini müteakip icra müdürlüğüne itiraz ederek takibin durmasını sağladığını, davalılar … ve …’in itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, muhataplar … ve …’e Gebze 3. Noterliğinin 06.03.2017 tarihli ihtarnamesi keşide edilerek kredi sözleşmesinden kaynaklı kredinin kat edildiğini, çek bedeli kredisine ilişkin ana para ve eklentilerinin ödenmesinin istendiği, buna bağlı olarak davalı kefil … ve davalı borçlu … aleyhine Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların ödeme emrinin tebliğini müteakip icra müdürlüğüne itiraz ederek takibin durmasını sağladığını, davalılar … ve …’in itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, muhataplar … ve …’e Gebze 3. Noterliğinin 15.02.2017 tarihli ihtarnamesi keşide edilerek kredi sözleşmesinden kaynaklı kredinin kat edildiğini, çek bedeli kredisine ilişkin ana para ve eklentilerinin ödenmesinin istendiği, buna bağlı olarak davalılar aleyhine Adana 2. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı kefile ödeme emrinin tebliğini müteakip …’in icra müdürlüğüne itiraz ederek takibin durmasını sağladığını, iş bu takibe asıl borçlu …’in de itiraz etmiş ise de bu itirazın süresinde olmadığını ve bu takip üzerinden … aleyhine icra takip işlemlerine devam edildiğini belirterek Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasındaki haksız ve yersiz itirazların her iki davalı yönünden iptaline, takibin toplam 1.622,12-TL üzerinden devamına, borçluların %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasındaki haksiz ve yersiz itirazların her iki davalı yönünden iptaline, takibin toplam 6.970,85-TL üzerinden devamına, borçluların %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, Adana 2. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasındaki haksız ve yersiz itirazın davalı … yönünden iptaline, takibin toplam 2.788,08-TL üzerinden devamına, davalı borçlu … yönünden üzerinden devamına, borçluların %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … ve … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dilekçesinde, cevap dilekçelerinin kabulü ile haksız ve kötü niyetli davanın reddini, haksız ve kötü niyetli davacı bankanın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine davalının süresinde yaptığı itirazın iptali talebine ilişkindir.
Adana İcra 11. Müdürlüğüne ait 2017/… esas sayılı dosyası, Adana İcra 2. Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası, Adana İcra 10. Müdürlüğüne ait 2017/… esas sayılı dosyası, … T.A.Ş tarafından sunulan Genel Kredi Sözleşmesi, Adana 1. Noterliğine ait 25.02.2016 ve 22.03.2016 tarihli ihtarnameler ve tebliğine ilişkin mazbatalar mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Adana İcra 11. Müdürlüğüne ait 2017/… esas sayılı dosyası mahkemiz dosyası arasına alındığı, dosyanın incelenmesinde; alacaklının … T.A.Ş borçluların … ile … olduğu, takibin 1.410,00-TL asıl alacak, 28,20-TL işlemiş faiz ve 1,41-TL BSMV ve 182,51-TL ihtarname masrafı ile 400,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 2.022,12-TL üzerinden başlatıldığı görülmüştür.
Adana İcra 2. Müdürlüğüne ait 2017/… esas sayılı dosyası mahkemiz dosyası arasına alındığı, dosyanın incelenmesinde; alacaklının … T.A.Ş borçluların … ile … olduğu, takibin 2.580,00-TL asıl alacak, 30,96-TL işlemiş faiz, 1,55-TL BSMV ve 175,57-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 2.788,08-TL üzerinden başlatıldığı görülmüştür.
Adana İcra 10. Müdürlüğüne ait 2017/… esas sayılı dosyası mahkemiz dosyası arasına alındığı, dosyanın incelenmesinde; alacaklının … T.A.Ş borçluların … ile … olduğu, takibin 6.690,00-TL asıl alacak, 93,66-TL işlemiş faiz, 4,68-TL BSMV ve 182,51-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 6.970,85-TL üzerinden başlatıldığı görülmüştür.
Bankacı bilirkişi …’a ait 05.07.2018 tarihli kök raporunda; davalı kefil …, nakde dönüşen çek yaprağından doğan ve bankanın yasal sorumluluğu kapsamında 11.07.2017 kat tarihi itibariyle 1.410,00-TL asıl alacaktan ibaret banka alacağının sözleşme kapsamında davalıların kefalet limiti içerisinde bulunması nedeniyle davalıların banka alacağının tamamından ve kendi temerrütünden sorumluluklarının doğduğunu bu nedenle yukarıda davalı için yapılan hesaplamada kefil … içinde aynen geçerli olduğu yönünde rapor sunulmuştur.
Bankacı bilirkişi …’a ait 04.03.2019 tarihli ek raporunda; davaya konu olan ve …’in ticari mevduat hesabı üzerine keşide edilmek üzere verilen çek yapraklarının hamilin ibrazı ile bankanın yasal garantisi altında bulunan çek bedellerin ödenmesiyle gayri nakdi kredi niteliğinde olan kredinin borçlu cari hesaba dönüşmesiyle çek koçanlarının keşideciye hangi tarihte verildiği, çek bedellerinin hangi tarihte hamiline ödendiği, belirtilen belge ve kayıtların onaylı örneklerinin düzenli ve eksiksiz olarak dosyaya sunulması halinde rapor düzenlenebileceği yönünde ek rapor sunmuştur.
Bilirkişi …’ya ait 18.09.2019 havale tarihli kök raporunda; kefalet sözleşmesinin kefilin alacaklıya karşı borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği bir sözleşme olduğunu, kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için geçerli bir asıl borcun bulunması, kefalet sözleşmesinin yazılı bir şekilde yapılması, kefilin sorumlu olacağı azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil olunması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen her hangi bir ifadeyle yükümlülük altına girildiği kefalet sözleşmesinde kefilin el yazısı ile belirtilmelidir. Bu şartların yanında TBK m.584 hükmü uyarınca, eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızası ile kefil olabilir. Bu rızanın sözleşmenin kurulmasından öne ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde 17.03.2014 tarihli kefalet sözleşmesi ile davalı kefil …’in asıl borçlu …’in tarafı olduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçlara müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğunu, kefalet sözleşmesine göre kefilin sorumlu olacağı azami tutarın 300.000,00-TL olduğunu, davalı kefil …’in eşi …’in 17.03.2014 tarihinde kefalet sözleşmesine onay verdiğini, somut bilgi ve belgeler ışığında kefalet sözleşmesinin geçerli bir şekilde kurulduğu kanaatine varıldığını, kefalet sözleşmesi, diğer sözleşmeler gibi ahde vefa ilkesinin geçerli olduğu bir borçlar hukuku sözleşmesi olduğunu, ahde vefa ilkesi gereğince, kanuna uygun olarak yapılan sözleşmeler, onları yapanlar için kanun yerine geçtiğini, bunlar sadece onların karşılıklı rızasıyla veya kanunda öngörülen hallerde sona erebileceğini, kefalet sözleşmesinin sona erdirebileceği haller TBK m.598 vd.düzenlendiğini, kefilin kefalet sözleşmesinden dönebilmesi için TMK m.599’da öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekeceğini, ilgili hükme göre gelecekte doğan bir borca kefalette borçlunun borcun doğumundan önceki mali durumu kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulmuşsa veya mali durumun kefalet sırasında kefilin iyi niyetle varsaydığından çok daha kötü olduğu ortaya çıkmışsa, kefil alacaklıya yazılı bildirimde bulunarak, borç doğmadığı sürece kefalet sözleşmesinden dönebilir. Ancak kefil alacaklının kefalete güvenmesi sebebiyle uğradığı zararı gidermekle yükümlü olduğunu, mevcut bilgi ve belgeler ışığında TBK m.599 hükmünde öngörülen şartların gerçekleşmediği, kanaatine varıldığını, TBK m.598 hükmünde öngörülen 10 yıllık süre de dolmadığı için kefalet sözleşmesi sona ermediğini, bu sebeple hesaplanan asıl borç ve faizlerden asıl borçlu ile kefilin sorumlu olduğu, kefilin sorumluluğun sınırının ise azami tutar olduğu yönünde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi …’ya ait 03.03.2020 havale tarihli ek-1 raporunda; borçlu …’in 11.381,05-TL’lik borçtan sorumlu olduğunu, müteselsil kefil …’in kefalet sözleşmesinden dönmesinin geçersiz olması durumunda 11.381,05-TL’lik borçtan, kefalet sözleşmesinden dönmesinin geçerli kabul edilmesi durumunda ise dönme tarihinden sonraki kullandırılan kredilerden sorumlu olmayacağı için hiç bir borçtan sorumlu olmadığı yönünde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi …’ya ait 26.11.2020 havale tarihli ek-2 raporunda; dava dosyasına sonradan gönderilen banka kayıtlarının incelenmesinde kefaletten çekilmenin bankaya bildirildiği 01.03.2016 tarihinden sonra hesap hareketlerinin gerçekleştiği, buna göre 1.413,00-TL ana para borçlu kredinin 11.07.2017 tarihinde kullanıldırıldığı, 2.580,00-TL ana para kredinin 15.02.2017 tarihinde kullandırıldığı, 6.690,00-TL ana para kredinin 06.03.2017 tarihinde kullandırıldığı, davalı müteselsil kefil …’in borçlu …’e kefaletine 01.03.2016 tarihinde sonlandırması ve 03.01.2020 tarihi itibariyle 016367 nolu fişle yatan 7.000,00-TL ile borcun kapanmış olduğu ve kendisine bildirilen mevcut borcun kapatıldığı ve bankanın borçlu …’e daha sonraki tarihlerde verilen çeklerin sonuçlarından sorumlu olmayacağı yönünde kanaat bildirdiği görülmüştür.
Raporlar arasındaki çelişki nedeniyle dosyanın kefalet sözleşmelerinde nitelikli hesap uzmanı ve bankacı bilirkişilerden rapor alınması için Kayseri Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, 08.06.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; davalı asıl borçlu …’in, davacı bankadan kullandığı çek bedeli kredisinden dolayı Adana İcra 11. Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasından 1.622,12-TL, Adana İcra 10. Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasından 6.970,85-TL ve Adana İcra 2. Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasından 2.788,08-TL müşterek borçlu müteselsil kefil …’in ise Adana İcra 10. Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyasından 6.970,80-TL borçlu olduğu, müteselsil kefil …’in kefaletten çekilme tarihi olan 25.02.2016 tarihinden sonra davacı bankanın bildirdiği borç miktarının, kredi hesapları ve … nolu vadesiz TL hesabı’nın incelendiği, asıl borçlu ve davalı kefil tarafından ödeme yapılmadığının tespit edildiği, 01.03.2016 tarihli, 7.000,00-TL, 16.03.2016 tarihli 185,00-TL, 29.03.2016 tarihli 5.400,00-TL, 15.04.2016 tarihli 6.000,00-TL EFT işlemlerine ait dekontların incelenmesinde gönderen ve alıcının … olduğu, EFT sonrasında da bu miktarların … tarafından kullanıldığının tespit edildiği yönünde rapor sunulduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davası; takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde borçluya karşı açtığı bir eda davasıdır. Ancak normal bir eda-alacak davasından farklı olarak icra takibi içerisinde açılır ve takip hukukuna özgü bir takım sonuçlar doğurur. İİK 67 maddesi uyarınca, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ret veya hükmolunan meblağın %20’den aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile asıl borçlu … arasında 17.03.2014 tarihli 300.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, …’in ise bu kredi sözleşmesine 17.03.2014 tarihinde kefil olduğu, …’in kefaletinin TBK’nin m.583, 584 maddelerine uygun olarak alındığı, eş rızasının bulunduğu, davalılardan müteselsil kefil …’in Adana 1. Noterliğinin 25.06.2012 ve … yevmiye sayılı ihtarname ile kefillikten çekildiği, kefaletinden rücu ettiği, ihtarname tebliğinden sonra çekilen kredi borçlarından sorumlu olmayacağı yönünde ihtarına karşı banka tarafından Adana 1. Noterliğinin 22.03.2016 tarih ve … cevabi yazılı ihtarnamede, kefaletten çekildiğine dair ihtarnamenin bankaya tebliğ edildiği 01.03.2016 tarihi itibariyle kredi borçlusunun 2.055,09-TL nakit riski (borcu) ile 16.770,00-TL gayri nakit riski olduğunun bildirildiği,
Davacı banka tarafından Adana İcra 11. Müdürlüğüne ait 2017/… esas sayılı dosyası üzerinden, borçlu … ile … aleyhine … hesap numaralı çek bedeli kredisi nedeniyle 1.410,00-TL asıl alacak, 28,20-TL işlemiş faiz ve 1,41-TL BSMV ve 182,51-TL ihtarname masrafı ile 400,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 2.022,12-TL üzerinden başlattığı takibe takip borçluları tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğu,
Alacaklı banka tarafından Adana İcra 11. Müdürlüğünün 2017/… esas takip için Gebze 3. Noterliğinin 13.07.2017 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile hesabı kat ettiği, hesap kat tarihinden itibaren 7 günlük ödeme süresi ön gördüğü, her iki borçluya gönderilen ihtarnamenin 18.07.2017 tarihinde adresten ayrılma nedeniyle iade edildiği, buna göre asıl borçlu …’in bu takip dayanağı kredi borcu için ihtarnamede belirlenen 7 günlük süre dikkate alınarak 25.07.2017 tarihinde temerrüte düştüğü, icra takibinin 31.07.2017 tarihinde açıldığı, bu takip için asıl borçlu …’in 13.07.2017 tarihinden 25.07.2017 tarihine kadar sözleşmeye göre belirlenen akdi faiz üzerinden belirlenen (%36) faiz oranına göre 16,92-TL işlemiş faiz ve 0,85-TL BSMV olmak üzere 1.427,77-TL’den sorumlu olduğu, yine bu takip için temerrüt tarihinden icra takibine kadar 6 günlük %72 oranında temerrüt faizi 17,13-TL işlemiş faiz ve 0,86-TL BSMV ile 182,51-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.628,27-TL’den sorumlu olduğu, davacı banka tarafından ise 1.622,12-TL talepte bulunulduğu, ancak kefil … yönünden bu takip dosyasında temerrütün icra takibi ile gerçekleştiği, davacı bankanın hesap kat tarihi olan 13.07.2017 tarihinden takip tarihi olan 31.07.2017 tarihine kadar akdi faiz ve BSMV talep edebileceği, icra takibinden önce temerrüt faizi talep edemeyeceği, buna göre davacının kefilden 1.410,00-TL asıl alacak talep edebileceği, davacı banka tarafından bu takip yönünden asıl borçlu bakımından tamamen, kefil … yönünden ise kısmen takibin devamını talep edebileceği,
Adana İcra 10. Müdürlüğüne ait 2017/… esas sayılı dosya üzerinden borçlu … ile … aleyhine … hesap numaralı çek bedeli kredisi nedeniyle takibin 6.690,00-TL asıl alacak, 93,66-TL işlemiş faiz, 4,68-TL BSMV ve 182,51-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 6.970,85-TL üzerinden başlatıldığı, takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğu, ancak takip borçlu … tarafından usulsüz tebligat şikayeti yapıldığı, Adana İcra Hukuk 4. Mahkemesinin 2017/… esas ve 2017/… karar sayılı ilamı ile takip borçlusu …’in tebliğ öğrenme tarihinin 11.04.2017 olarak düzeltilmesine karar verildiği,
Alacaklı banka tarafından Adana İcra 10. Müdürlüğüne ait 2017/… esas takip için Gebze 3. Noterliğinin 08.03.2017 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile hesabı kat ettiği, hesap kat tarihinden itibaren 7 günlük ödeme süresi ön gördüğü, her iki borçluya gönderilen ihtarnamenin 20.02.2017 tarihinde adresten ayrılma nedeniyle iade edildiği, buna göre asıl borçlu …’in bu takip dayanağı kredi borcu için ihtarnamede belirlenen 7 günlük süre dikkate alınarak 18.03.2017 tarihinde temerrüte düştüğü, icra takibinin de 20.03.2017 tarihinde açıldığı, bu takip için asıl borçlu …’in 08.03.2017 tarihinden 18.03.2017 tarihine kadar sözleşmeye göre belirlenen akdi faiz üzerinden belirlenen (%36) faiz oranına göre 66,90-TL işlemiş faiz ve 3,35-TL BSMV olmak üzere 6.760,25-TL’den sorumlu olduğu, yine bu takip için temerrüt tarihinden icra takibine kadar 2 günlük %72 oranında temerrüt faizi 27,04-TL işlemiş faiz ve 1,35-TL BSMV ile 182,51-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 6.970,85-TL’den sorumlu olduğu, ancak kefil … yönünden bu takip dosyasında temerrütün icra takibi ile gerçekleştiği, davacı bankanın hesap kat tarihi olan 08.03.2017 tarihinden takip tarihi olan 20.03.2017 tarihine kadar akdi faiz ve BSMV talep edebileceği, icra takibinden önce temerrüt faizi talep edemeyeceği, mahkememizce resen yapılan hesaplamaya göre; 6.690,00-TL asıl alacak, 79,18-TL akdi işlemiş faiz ve 3,96-TL BSMV olmak üzere 6.773,14-TL talep edebileceği, davacı banka tarafından bu takip yönünden asıl borçlu bakımından tamamen kefil … yönünden ise kısmen takibin devamını talep edebileceği,

Adana İcra 2. Müdürlüğü”ne ait 2017/… esas sayılı dosya üzerinden borçlu … ile … aleyhine … hesap numaralı çek bedeli kredisi nedeniyle takibin 2.580,00-TL asıl alacak, 30,96-TL işlemiş faiz, 1,55-TL BSMV ve 175,57-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 2.788,08-TL üzerinden başlatıldığı,
İcra Müdürlüğü tarafından takip borçlusu … tarafından borca itirazın süresinde olmaması nedeniyle takibin devamına, diğer borçlu …’in itirazının süresinde olması nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği,
Adana İcra 2. Müdürlüğü”ne ait 2017/… esas takip için Gebze 3. Noterliğinin 17.02.2017 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile hesabı kat ettiği, hesap kat tarihinden itibaren 7 günlük ödeme süresi ön gördüğü, her iki borçluya gönderilen ihtarnamenin 20.02.2017 tarihinde adresten ayrılma nedeniyle iade edildiği, buna göre asıl borçlu …’in bu takip dayanağı kredi borcu için ihtarnamede belirlenen 7 günlük süre dikkate alınarak 27.02.2017 tarihinde temerrüte düştüğü, icra takibinin 27.02.2017 tarihinde açıldığı, bu takip için asıl borçlu …’in 15.02.2017 tarihinden 27.02.2017 tarihine kadar sözleşmeye göre belirlenen akdi faiz üzerinden belirlenen (%36) faiz oranına göre 30,96-TL işlemiş faiz ve 1,55-TL BSMV olmak üzere 2.612,51-TL’den sorumlu olduğu, yine bu takip için temerrüt tarihinin icra takip tarihi olduğu, temerrüt faizi talebinin bulunmadığı, ancak 175,57-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 2.788,08-TL’den takibe itiraz eden kefil …’in sorumlu olduğu, davacının kefil … yönünden takibin devamını talep edebileceği,
Davalılardan …’in kefaletten rücu ettiğine ilişkin beyanları gereğince, davacı banka tarafından dosyaya sunulan …’e ait hesap hareketlerinin incelenmesinde; davalı … tarafından hesaba yatırılan her hangi bir bedelin bulunmadığı, 02.03.2016 tarihinde yatırılan 7.000,00-TL’nin … tarafından EFT yapıldığı, yine 17.03.2016 tarihli 185,00-TL meblağın … tarafından EFT yapıldığı, davalardan …’in kefaletten rücu ihtarnamesinin davacı bankaya tebliğ edildiği, Adana 1. Noterliğinin 22.03.2016 tarih ve … cevabî ihtarnamede, kefaletten çekildiğine dair ihtarnamenin bankaya tebliğ edildiği 01.03.2016 tarihi itibariyle kredi borçlusunun 2.055,09-TL nakit riski (borcu) ile 16.770,00-TL gayri nakit riski olduğunun bildirildiği, dolayısıyla davalılardan … tarafından kefalet kapsamında ödenen her hangi bir borcun bulunmadığının anlaşıldığı,
Talimat ile alınan bilirkişi raporunda her ne kadar çek basım tarihleri dikkate alınarak sorumluluk belirlenmesi yoluna gidilmiş ise de genel kredi sözleşmesine dayalı olarak verilen çeklerin başka bir kredi sözlemesi nedeniyle verildiği ispat edilmediği sürece hem asıl borçlu hem de kefilin çek karnelerinden sorumlu olacağı düşünülmektedir.
Davacı banka alacağının genel kredi sözleşmesine dayalı çek kredi alacağı olduğu, alacağın bu cihetle likit olduğu, davalı-takip borçluları … ve …’in takibe itirazlarında haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılmakla aleyhine icra inkar tazminatı hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile;
A-)
1- Adana İcra 11. Müdürlüğüne ait 2017/… esas sayılı takibe yapılan itirazın davalı … yönünden iptali ile takibin takipteki şartlarla devamına,
Davalı … yönünden ise 1.410,00-TL asıl alacak yönünden takibin iptali ile takibin takipteki şartlarla devamına,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında olmak üzere 324,42-TL İcra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine (kefil … bu miktarın 281,99-TL’sinden sorumlu olmak üzere),
B-)
1-Adana İcra 10. Müdürlüğüne ait 2017/… esas takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile 6.690,00-TL asıl alacak, 93,94-TL işlemiş faiz, 4,70-TL BSMV ve 182,51-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 6.971,15-TL üzerinden takibin devamı olması gerekirken taleple bağlılık ilkesi gereğince takibin 6.970,85-TL üzerinden asıl borçlu … yönünden takipteki şartlarla devamına,
Kefil … yönünden ise; 6.690,00-TL asıl alacak, 79.18-TL işlemiş faiz ve 3,96-TL BSMV olmak üzere 6.773,14-TL üzerinden takibin takipteki şartlarla devamına),
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında olmak üzere 1.394,17-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine (kefil … bu miktarın 1.338,40-TL’sinden sorumlu olmak üzere ),
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
C-)
1- Adana İcra 2. Müdürlüğüne ait 2017/… esas sayılı takibe yapılan itirazın iptali ile takibin … yönünden takipteki şartlarla devamına,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında olmak üzere 557,62-TL icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine,
Harçlar yönünden;
1-Adana İcra 11. Müdürlüğüne ait 2017/… esas sayılı dosyası yönünden karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 138,13-TL’nin (96,31-TL’sinden …, 41,81-TL’sinden …)’den alınarak hazineye irat kaydına,
2-Adana İcra 10. Müdürlüğüne ait 2017/… esas sayılı dosyası yönünden karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 476,17-TL’nin (238,08-TL’sinden …, 224,59-TL’sinden …)’den alınarak hazineye irat kaydına,
3-Adana İcra 2. Müdürlüğüne ait 2017/… esas sayılı dosyası yönünden karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 190,45-TL’den peşin yatırılan 180,42-TL’nin mahsubu ile bakiye 10,03-TL’nin davalılardan …’den alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 180,42-TL peşin harcın davalılardan …’den alınarak davacıya ödenmesine,
5-AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine (3.312,55-TL’sinden her iki davalı, 767,44-TL’den ise davalılardan … sorumlu olmak üzere),
6-Davacının yapmış olduğu 4.333,40-TL yargılama gideri ile Adana İcra 11. Müdürlüğüne ait 2017/… esas sayılı dosyası üzerinden belirlenen 400,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 4.733,04-TL ‘nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine (4.591,04-TL’sinden her iki davalı, 142,00-TL’den ise davalılardan … sorumlu olmak üzere),
7-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesine göre, karar kesinleştikten sonra talep sahibine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden, yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine, (gönderme masrafının avanstan karşılanmasına ),
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe veya zabıt katibine yapılacak beyanla Adana İstinaf Mahkemesi’nin ilgili dairesine gönderilmek üzere Mahkememize yapılacak olan istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/10/2021

Katip …
e- imzalıdır

Hakim …
e- imzalıdır