Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/438 E. 2021/972 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/438 Esas
KARAR NO : 2021/972

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … A.Ş –
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVALI : … – … …

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2017
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı kredi borçlusu …. Ltd. Şti arasında 3 adet kredi çerçeve sözleşmesi, 2 adet Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmeler kapsamında krediler kullandırıldığını, davalı …’nün bu sözleşmeleri müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek Beşiktaş 17. Noterliği’nden keşide olunan 24/02/2016 tarih … yevmiye nolu ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine 22/02/2016 tarihinde hesapların kat edildiğini, geçen süre içerisinde borcun ödenmemesi üzerine müvekkili bankanın Adana 6. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, davalı kefilin borca itiraz ettiğini, borçlunun bu itirazının takibi geciktirmeye yönelik haksız ve kötü niyetle yapıldığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, itiraz edilen alacağın %20’nden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ; Davalı tarafından herhangi bir savunmada bulunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava İİK’nun 67.maddesi gereğince açılan ve genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davası olup deliller bu çerçevede toplanarak değerlendirilmiştir.
Davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu …. Ltd. Şti arasında 20/11/2008 tarihli 750.000,00 TL limitli, 15/03/2011 tarihli 900.000,00 TL limitli 2 adet genel kredi sözleşmesi, 11/07/2012 tarihli 750.000,00 TL limitli, 09/10/2013 tarihli 1.000.000,00 limitli, 18/02/2014 tarihli 2.000.000,00 TL limitli kredi çerçeve sözleşmeleri imzalanmıştır. Davalının 15/03/2011 tarihli 900.000,00 TL limitli sözleşme dışında diğer sözleşmere müteselsil kefil olarak katılmıştır . Borçlu … dava dışı asıl borçlu …. Ltd. Şti’nin 2002 yılından itibaren ortağıdır. 20/11/2008 tarihli 750.000,00 TL limitli sözleşme 818 sayılı BK’nın yürürlükte olduğu dönemde imzalanmıştır. 818 sayılı BK’da kefilin eş rızasına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Diğer taraftan 6098 sayılı TBK’nın 584. maddesi gereğince eş rızası bulunmadan yapılan kefalet sözleşmelerinin geçersiz olacağı düzenlemesi bulunmakta ise de, 28.03.2013 tarihli değişiklikle ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketlerinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme ya da şirketle ilgili olarak verilen kefaletler yönünden eşin rızasının aranmayacağı düzenlemesi yapılmıştır. 09/10/2013 tarihli 1.000.000,00 limitli ve 18/02/2014 tarihli 2.000.000,00 TL limitli sözleşmeler bu düzenlemeden sonra imzalanmışıtır. Dolayısıyla 20/11/2008, 09/10/2013, 18/02/2014 tarihli sözleşmelerdeki kefaletin geçerli olduğu anlaşılmaktadır.
Asıl borçluya 2015 ve 2016 yıllarında BCH şeklinde çalışan işletme kredileri , taksitli ticari taşıt kredisi ve kredili mevduat hesabından krediler kullandırılmıştır. Dava konusu kredilerin kullandırıldığı dönemler dikkate alındığında davalının kefaletinin bulunduğu ve geçerli olduğu sözleşmelere dayandığı kabul edilmiştir.
TTK 8/1 maddesine göre; ticari işlerde faiz oranı sözleşme ile serbestçe belirlenebilir. 09/10/2013, 18/02/2014 tarihli sözleşmelerin 4.2 maddesinde; ……aynı tür krediler yada hebaplar için TCMB’na bildirilen cari faizin %100 fazlasının temerrüt faizi olarak uygulanacağı belirtilmiştir. Kredili mevduat hesabından kaynaklanan borçlar için TCMB tebliğleri ile belirlenen akdi ve temerrüt faizi oranlarının, dava konusu diğer kredi borçları için ise sözleşmeye belirlenen akdi ve temerrüt faizi oranlarının uygulanması gerekir. KMH dışındaki krediler için sözleşmeye göre belirlenen temerrüt faizi oranı %72’dir.
Kredi borçlarının ödenmesinde yaşanan gecikme üzerine banka tarafından 22/02/2016 tarihinde hesap kat edilmiş, Beşiktaş 17. Noterliği’nden keşide olunan 24/02/2016 tarih … yevmiye nolu ihtarname keşide edilerek borcun 1 gün içinde ödenmesi istenmiştir. İhtarname davalıya 29/02/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı 02/03/2016 tarihinde temerrüde düşmüştür. İhtarnamede nakit alacaklar dışında gayri nakit alacak talebinde de bulunulmuştur. Ancak icra takibinde gayri nakit alacak yada depo talebi yoktur.
Davacı-alacaklı, Adana 6. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. sayılı dosyasında, 25/03/2016 tarihinde 788.887,93 TL asıl alacak, 28.681,99 TL işlemiş faiz, 1.434,10 TL BSMV olmak üzere toplam 819.004,02 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatmıştır. Borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine icra takibi durmuştur. Takip talebinde %72 temerrüt faizi istenmiştir. Depo talebi bulunmamaktadır.
Alacağın kat tarihi itibariyle kayıtlardan tespit edilmesi, temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faiz ile BSMV nin ana paraya ilave edilerek kapitalize edilmesi ve bu şekilde oluşan ana paraya takip tarihine kadar temerrüt faizi uygulanması gerekmektedir.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/19-822 esas 2018/1754 karar, 19 HD. 2016/5391 esas 2017/2354 karar sayılı kararları )
Takipten sonra ve itirazın iptali davasından önce yapılan ödemelere göre davacının takip talebinde yazılı alacağının tahsil edilen kısmı yönünden davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. Ödemelerin alacaktan mahsubunda ise; takip tarihinde belirlenen asıl alacak, temerrüt faizi ve ferîleri toplamından mahsubu öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden yapılacaktır. Bir başka deyişle, her bir ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri uygulanıp bulunan ve takip öncesi işleyen temerrüt faizi toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarı bulunmalıdır. Bu uygulama her bir ödeme için ayrı ayrı yapılmak zorundadır. Bu şekilde yapılan hesaplamaya göre son ödemeden sonra dava tarihine kadar hesaplanacak temerrüt faizi ve ferîleri ile birlikte alacaklının dava tarihindeki alacağı tespit edilmelidir. Tüm bu tespitlerden sonra mahkemece itirazın iptali davasında, itiraz üzerine icra takibi durduğundan takibin devamına dava tarihi itibariyle belirlenen miktar üzerinden imkân sağlayacak şekilde hüküm kurmak ve icra inkâr tazminatının da bu miktar gözetilerek değerlendirilmesi gereklidir.(Yargıtay 19. HD 2018/3876 E. 2020/926 K., HGK 2017/19-822 esas ve 2018/1754 karar )
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi … 20/04/2021 havale tarihli ek raporunda özetle; temerrüt tarihine kadar kredili mevduat hesabı yönünden TCMB belirlenen oranlarda faiz, diğer kredi borçları için sözleşmede belirlenen oranlarda akdi faiz uygulanmış, temerrüt tarihi itibariyle kapitalize işlemi yapılarak bu tarihten itibaren takip tarihine kadar kredili mevduat hesabı için TCMB nca belirlenen oranlarda temerrüt faizi, diğer kredi borçları için %72 oranında temerrüt faizi uygulanmış, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler dikkate alınarak takip ve dava tarihi itibariyle borç ayrı ayrı hesaplanmış, dava tarihi itibariyle 556.817,32 TL asıl alacak 370.914,55 TL işlemiş faiz, 18.986,83 TL BSMV olmak üzere 946.718,70 TL borç bulunduğu belirtilmiştir. Ancak bu rakamların içerisinde tazmin edilen çek sorumluluk bedelleri de bulunmaktadır.
İtirazın iptali davası takibi sıkı sıkıya bağlı bir davadır. Takip talebinde yada dava dilekçesinde depo yada gayri nakit alacak talebi bulunmamaktadır. Bu nedenle takip tarihinden sonra tazmin edilen ve davanın konusu olmayan çek sorumluluk bedellerinden dolayı tahsil hükmü kurulması mümkün değildir (Yargıtay 19. HD 2012/11334 E. 2012/16769 K.)
Bu nedenle çek sorumluluk bedellerine ilişkin asıl alacak ve ferilerinin düşülmesi gerekmektedir. Raporda 72 adet çek sorumluluk bedelleri için hesaplanan 92.880,00 TL asıl alacak, 35.696,05 TL işlemiş faiz ve 2.225,89 TL BSMV olmak üzere 130.801,94 TL düşüldüğünde dava tarihi itibariyle hükme esas alınacak tutar 463.937,22 TL asıl alacak, 335.218,50 TL işlemiş faiz, 16.760,94 TL BSMV olmak üzere toplam 815.916,76 TL olmaktadır. Açıklanan nokta dışında rapor toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına uygun bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen tüm bu nedenlerle; dava dışı kredi borçlusu …. Ltd. Şti ile davacı banka arasında imzalanan kredi sözleşmelerine davalının kefil olduğu, kredi borçlarının ödenmesinde yaşanan gecikme nedeniyle hesabın kat edilerek gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığı, davacının başlatmış olduğu icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin davalı borçlu yönünden durduğu, takip tarihinden sonra da bir kısım ödemeler yapıldığı, ödeme yapılan bölümler yönünden itirazın iptalidavası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, alacağın dava tarihi itibariyle hesaplanması ve hüküm altına alınması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava ve icra takibinin konusu olmayan çek sorumluluk bedelleri ile ferilerinin de eklendiği, bu borç kalemleri ayrıştırıldığında davanın konusunu oluşturan kredi borçları nedeniyle ve dava tarihi itibariyle 463.937,22 TL asıl alacak, 335.218,50 TL işlemiş faiz, 16.760,94 TL BSMV olmak üzere toplam 815.916,76 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne, takibin bu miktar üzerinden devamına, hüküm altına alınan alacağın likit ve bu kısma yönelik itirazın haksız olduğu gözetilerek davacı lehine inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Adana 6. İcra Müd.nün 2016/… esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın; dava tarihi itibariyle yapılan hesaplamaya göre; 463.937,22 TL asıl alacak, 335.218,50 TL işlemiş faiz, 16.760,94 TL BSMV olmak üzere toplam 815.916,76 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacağın KMH’na tekabül eden 2.365,73 TL lik kısmına takipten itibaren TCMB’nın tebliğleri ile belirlen değişen oranlarda temerrüt faizi, kalan 461.571,49 TL’lik kısma ise davadan itibaren %72 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına,
Nakit kredi alacağının %20 si oranında olmak üzere 163.183,35 TL inkar tazminatın davalıdan alınarak davcıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 55.735,27-TL karar harcından, peşin alınan 9.891,53TL harcın mahsubu ile bakiye 45.843,74-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
Davacının peşin olarak ödediği 9.891,53TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan AAÜT’ne göre davanı kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 57.845,84-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.376,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.370,80 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan masrafın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine, Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza