Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1997 E. 2021/1151 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1997
KARAR NO : 2021/1151

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : … – …
MÜDAHİLLER : 1-…-…-
2-…-…-
3-… – …
VEKİLLERİ : … – …
DAVA : ŞİRKETE TEMSİLCİ ATANMASI
DAVA TARİHİ : 12/12/2016
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan yargılama sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;ortağı oldukları davalı şirketin toplam 6 ortağı bulunduğunu, halen şirketi münferiden temsile yetkili bir kişinin bulunmadığını, ortaklar arasında fikir birliğinin sağlanamadığı ve menfaat çatışması bulunduğunu, şirket ile bir kısım ortaklar arasında devam eden davalar bulunduğunu, bu davalarda şirketin temsil edilmesi gerektiğini belirterek şirketin taraf olduğu derdest yada açılacak davalarda bir avukat vasıtasıyla temsil edilmek üzere bir avukata vekaletname vermek için davacılara tevkil yetkisi verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMANIN ÖZETİ; Davalı şirket adına hissedarlardan …, … ve … tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle: davacıların şirkette toplam %50 hisseye sahip olduklarını, diğer ortaklarında %50 hissesinin bulunduğunu, davacıların kötü niyetli olduğunu, %50 ortak olarak müvekkillerine de husumet yönetilmesi gerektiğini, davacıların şirket aleyhine çıkan kararların temyizine dair karşı çıktığını, yeni bir müdür seçilmesi için yapılacak genel kurul toplantılarına karşı çıktıklarını, …’ın 1994 yılından itibaren şirketin yetkili müdürü olduğunu, Adana 1. ATM’nin 2010/… esas sayılı dosyasında atanan ve işin ehli olmayan kayyımların ve onlarla birlikte hareket eden davacıların davranışlarından dolayı şirketin zarara uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan etmişti.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Adana ticaret sicilinin … sırasında kayıtlı …. Ltd. Şti. 24/01/1994 tarihinde sicile tescil edilmiştir. …, …, …, …, … ve … olmak üzere 6 ortağı bulunmaktadır. Ortaklardan … ve … 385000’er sermaye payına, diğer ortaklar ise 288750’şer sermaye payına sahiptir. … İşletmeleri Sanayi Ticaret ve Limited Şirketi ‘nin 21/04/1994 ve 21/04/1999 tarihli ortaklar kurulu kararı ile … süresiz olarak şirket müdürlüğüne atanmıştır.
… ve … tarafından 04/05/2010 tarihinde açılan ve Adana 1. ATM’nin 2010/… sırasına kaydedilen davada, şirket yöneticisi …’ın azline ve şirkete yönetici kayyımı atanmasına karar verilmesi istenilmiştir. Adana 1. ATM’nin 24/02/2012 tarih, 2010/… E. 2012/… K. Sayılı ilamı ile; ” Adana Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasında kayıtlı … İşletmeleri Sanayi Ticaret ve Limited Şirketi ‘nin 21/04/1994 ve 21/04/1999 tarihli ortaklar kurulu kararı ile süresiz olarak şirket müdürlüğüne atanan davalı …’ın müdürlük yetkilerinin kaldırılmasına, ortaklar kurulu kararı ile yeni müdür seçimi yapılamadığı için şirket yönetiminin kayyuma devrine, kayyum olarak daha önce belirlenen ve halen görevini sürdüren …, … ve …’ın görevlendirilmelerine ” karar verilmiş, davalılar ile fer’i müdahiller tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 11.H.D.Bşk.’nın 10/01/2014 tarih 2012/… E. 2014/… K. Sayılı ilamı ile;” talebin niteliği itibariyle davanın sadece yönetici ortağa açılması yeterli olup, şirkete karşı açılan davanın reddi gerekirken onun yönünden de davanın kabulüne karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu görülerek ” kararın sadece bu yönde bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda 11/03/2015 tarih 2015/… E. 2015/… K. Sayılı ilamı ile; ” davalı …’ın müdürlük yetkilerinin kaldırılmasına, davalı şirket yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı şirketin belirlenen yönetim kayyumu tarafından idare edilmesine ilişkin kararın kaldırılmasına,davalı şirketin tüm ortaklar tarafından yeni yönetim oluşturuluncaya kadar birlikte yönetilmesine ” karar verilmiş, bu kararda Yargıtay 11.H.D.Bşk.’nın 25/01/2017 tarih 2015/… E. 2017/… K. Sayılı ilamı ile;”Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı … ve fer’i müdahillerin sair itirazların yerinde olmadığı, Mahkemece verilen ilk kararın Yargıtay 11.H.D.Bşk.’nın 2012/… E. 2014/… K. Sayılı ilamıyla iş bu davada şirkete husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle bozulduğu, bozma ilamına konu edilmeyen hususlar yönünden ise söz konusu mahkeme kararının kesinleştiği, bu nedenle davalı …’ın şirket müdürlüğünden azline ilişkin bozma öncesi verilen mahkeme kararı kesinleştiğinden, bozma sonrasında mahkemece bu hususta yeniden davalının müdürlükten azline yönelik karar verilmesinin doğru olmadığı gibi mahkemece müdürün azli üzerine şirketin yönetimi için tayin edilen kayyumun istifa etmesi nedeniyle, şirketle bazı ortakları arasındaki davalarla doğan husumet ve ortaklardan …’nin halihazırda müdürlükten azledilmiş olması dikkate alınmaksızın şirket yönetiminde amacın gerçekleşmesine engel olacak şekilde tüm ortaklar tarafından yönetim yetkisinin birlikte kullanılmasına karar verilmesi doğru olmadığı” gerekçesi ile karar karar bozulmuş, bu kez : 2019/… esas 2019/… karar sayılı karar ile; Adana Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … Limited Şirketinin müdürü olan davalı …’ın müdürlük yetkisinin kaldırılmasına ilişkin mahkememizin 24/02/2012 tarih 2010/… E. 2012/… K. Sayılı ilamı kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacı … tarafından davalı … Limited Şirketi hakkında açılan şirket müdürünün azline ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine, davacı … tarafından davalı … Limited Şirketi hakkında açılan şirket müdürünün azline ilişkin davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, yeni yönetim oluşturuluncaya kadar şirket ortaklarından … (… T.C.Nolu) ve …’ın (… T.C.Nolu) birlikte yetkili olmak üzere yönetici kayyum olarak görevlendirilmelerine, karar verilmiştir.
6102 sayılı TTK’da sermaye şirketlerinde yönetime dışarıdan müdahaleye, yani şirkete mahkemece yönetim kayyımı atanmasına olanak sağlayan açık bir kanun hükmü bulunmamaktadır.
Sermaye şirketlerinde kayyım atanması ile ilgili olarak, TTK’da bulunan tek madde TTK nın 617. maddesinin üçüncü fıkrası ile yapılan yollama uyarınca 412. Maddedir. Burada; limited şirket ortaklarının çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri şirketin müdürü veya müdürler kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı ortakların başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir . Hükmü getirilmiştir.
TTK m. 636/2, limited şirketlerde organ yokluğunu ve bunun sonuçlarını düzenlemiştir. Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir.( TTK m. 636/2) Aynı maddenin 4. fıkrasında fesih davası açıldığında mahkemenin gerekli önlemleri alacağı belirtilmiştir. Bunlar arasında kayyım atanması olduğu da kuşkusuzdur.
Diğer taraftan TTK nın 1. Md.si gereğince; Türk Ticaret Kanunu,Türk Medenî Kanununun ayrılmaz bir parçasıdır. Türk Medeni Kanununda kayyımlık, temsil kayyımı (TMK, m.426), yönetim kayyımı (TMK, m.427) ve isteğe bağlı (iradî) kayyım (TMK, m.428) olmak üzere üç türü düzenlenmiştir. TMK’nın 427/4. Maddesinde; Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa kayyım atanacağı belirtilmiştir.
Limited şirketlerde müdürlerin atanmaları ve görevden alınmaları genel kurulun devredilmez yetkileri arasındadır. (TTK 616/1-b) Genel kurul müdürler tarafından toplantıya çağırılır, olağan genel kurul toplantısının her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren 3 ay içerisinde yapılması gerekir. Şirket sözleşmesi uyarınca ve gerektikçe genel kurul olağanüstü toplantıya çağırılır.(TTK 617/1)
Mahkememizce uzun süre Adana 1. ATM’nin 2019/… esas sayılı dosyasının sonucu beklenilmiştir. Ancak aşağıda belirtilen sebeplerle bu ara kararından dönülmüştür.
Davacıların talebi niteliği itibariyle yalnızca şirketin taraf olduğu davalarda temsil etmek üzere avukat görevlendirilmesi için temsilci atanması, başka bir ifadeyle TMK’nın 426. Maddesi gereğince temsil kayyımı atanması talebinden ibarettir. Bu davanın açılmasından daha önce Adana 1. ATM’nin 2010/… esas sırasına kayıtlı dava açılmıştır. Söz konusu davada, şirketin müdürü …’ın azli ve ayrıca yönetici kayyımı atanması istenilmiştir. Mahkeme kararının, müdürün azline ilişkin kısmı kesinleşmiştir. Bu nedenle şirkete yönetici kayyımı atanması gerekmektedir. Keza şirket, ortaklar arasındaki anlaşmazlıklardan dolayı yönetilemez durumdadır. Ayrıca şirket gayrı faal durumdadır. Adana 1. ATM’nin 2019/… esas 2019/… karar sayılı karar ile, … ve … yönetici kayyımı olarak atanmıştır. Bu karar henüz kesinleşmemiştir. Kararın bu şekilde kesinleşmesi halinde şirketi davalarda temsil edecek vekilin, atanan kayyımlar tarafından görevlendirilmesi lazımdır. Kararın bozulması halinde ise, sözkonusu davanın niteliğine ve bozma ilamlarının kapsamına, usulü kazanılmış haklara göre yeniden kayyım atanması gerekmektedir. Yönetici kayyımlığı şirketin taraf olduğu davalarda temsil edecek avukatı atama yetkisini de içermektedir. Esasen yönetim kayyımı atanması için açılmış bir dava var iken ayrıca temsil kayyımı atanması için yeni bir dava açılmasına gerek bulunmamaktadır. Üstelik ortaklar arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle şirket ve ortaklar arasında yürüyen davalar nedeniyle, söz konusu davalarda görev yapacak avukatı atama yetkisini uyuşmazlığın bir tarafındaki ortaklara vermek yerinde bir karar olmayacaktır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
6-Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek taraf vekillerin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 14/12/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …