Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1788 E. 2021/1076 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/1788 Esas – 2021/1076
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1788 Esas
KARAR NO : 2021/1076

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … TC-…
VEKİLİ : … – …
DAVALI :1-… TC-…
VEKİLİ : … – …
DAVALI : 2- … ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : … – …
DAVALI : 3- … TC….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/10/2016
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile; 08.04.2016 tarihinde Sürücü-… sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yaya müvekkili-…’ya çarpması sonucunda müvekkilinin yaralanarak Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne kaldırıldığı, söz konusu kaza nedeniyle müvekkilinin vücudunda basit tıbbi müdahale ile giderilemeyek şekilde parçalı kırıklar meydana geldiği ve müvekkilinin neticeten sakat kaldığı, kaza tespit tutanağından anlaşılacağı üzere davalı sigorta şirketine sigortalı … Plakalı aracın sürücüsü …’nın tamamen kusurlu olduğu, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı-… adına kayıtlı olduğu, Karayolları Trafik Kanunu gereğince, kaza yapan bir aracın sürücüsü dışında, aracın sahibi de kusursuz sorumlu olarak maddi zararı karşılamakla yükümlü tutulduğu, bu nedenle araç sahibinin de maddi ve manevi tazminatın ödenmesinde sorumluluğunun olduğu, müvekkilinin söz konusu kaza nedeniyle tedavisine ilişkin belgeleyebildiği ve belgeleyemediği bir çok masraf sarf etmek zorunda bırakıldığı ve kazadan sonra çok uzun bir süre 3. kişilerin bakımına muhtaç kaldığı, bu nedenlerle öncelikle davanın kabulü ile 53.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; bu dava ile ilgili olarak, müvekkilinin kazaya karışan araç sahibi sıfatıyla dava edildiği, müvekkilinin bu dava ilgili herhangi bir taraf sıfatının bulunmadığı ,kazayı gerçekleştiren aracın sürücüsü …’nın müvekkilinin araç kiralama sözleşmesi imzaladığı … Belediyesinin sigortalı işçisi olduğu, kazaya karışan aracın, kiralayan … Belediyesinin işçisi tarafından Belediyenin işleri yapıldığ esnada kullanıldığı, zira 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. Maddesine göre ;” Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” İlgili yasa hükmüne hükmüne göre, davanın adı geçen 3. Şahıs … Belediyesi’ne ihbar edilmesine karar verilmesini ve davalı taraf sıfatı olarak eklenilmesini, tüm bunlarla birlikte aracın bir yıllık süre ile kiralanmış olmasından dolayı … Belediyesi’nin davaya fer’i müdahil olarak katılımını teminen, kendisine davanın ihbar edilmesinde kendileri açısından hukuki yarar bulunduğu, müvekkilinin araç kiralama işi ile uğraştığı, müvekkilinin aracı kiraladıktan sonra … Belediyesi personeli olan …’nın 08.04.2016 tarihinde müvekkiline ait olan araç ile bu davanın konusunu oluşturan kazaya karıştığı, bu olayda müvekkil açısından sorumluluğunun bulunmadığı, bu nedenlerle müvekkili yönünden davanın taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … tarafından verilen cevap dilekçesi ile; davacının her ne kadar müvekkilinin kaza sonrasında sakat kaldığını, sağlıklı yaşam hakkının elinden alındığını, 3. Kişilerin bakınma muhtaç olduğunu beyan etmişse de söz konusu iddiaları kabul etmesinin mümkün olmadığı, zira davacı tarafın kaza nedeniyle sakat kalmadığı gibi davacıda herhangi bir basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek kırıklar, kalıcı bir sakatlık, mesleğini icra edemeyecek bir durum vs söz konusu olmadığı, ayrıca davacı vekilinin dilekçesinde belgeleyemediği bir çok zarar olduğunu da iddia etti ise de özellikle belgelenemeyen ve sadece davacı tarafın beyanıyla oluşan zarardan sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğu gibi hayatın olağan akışına da aykırı olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde kazada tamamen kusurlu olduğunu belirtmiş ise de bahse konu kazada tarafına yükletilebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı gibi kazada asıl kusurlu kişinin davacı tarafın olduğu, kaza anında herhangi bir kuralı ihmal yapmadığı gibi tüm kurallara da uymuş bulunduğu, davacı tarafın Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinde aleyhine açılmış dava olduğunu söylemiş ise de söz konusu ceza yargılamasının hala sürmekte olduğu, hakkında herhangi bir cezaya hükmedilmediği, ilgili ceza dosyasının mahkememiz dosyasına aleyhine delil oluşturabilecek nitelikte bir dava niteliğinde olmadığı, aleyhine herhangi bir karar da verilmediği, davaya konu kazada davacı yanın iddia ettiği hiçbir suçlama ve kusuru kabul etmediği, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; dava dışı …’in maliki olduğu … plakalı vasıta için müvekkili Kooperatif tarafından “14.08.2015 başlangıç – 14.08.2016 bitiş tarihli, … No’lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi” düzenlendiği, Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik Sigortası) ile bir motorlu aracın işletilmesi sırasında, 3. şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet verilmesi halinde işletene düşen hukuki sorumluluğun teminat altına alındığı, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe özel ve genel şartları çerçevesinde poliçe metni üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olduğu, Ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti 2016 yılı için 310.000,00 TL olduğu, manevi tazminatın teminat kapsamında olmadığı gibi gelir kaybı, kâr kaybı gibi dolaylı zararların da teminat kapsamında olmadığı, Trafik Sigortasının zarar sigortası niteliğinde olduğundan zarar gören şahsın gerçek maddi zararının tespiti ve sigortalının sorumlu olduğu kusur oranında gerçek zararın tazmininin esas olduğu, başvuru dilekçesinde trafik kazasının meydana gelmesinde tüm kusurun sigortalı araç sürücüsüne ait olduğu iddia edilmiş ise de bu iddianın kabulünün mümkün olmadığı, kazanın meydana gelmesinde sürücülerin var ise kusurları ve kusur oranlarının tespiti gerektiği, maluliyet tazminatının ödendiği, davacının imzaladığı ibraname gereği müvekkili Kooperatifin sorumluluğunun sona erdiği, müvekkili Kooperatif tarafından, davacı …’nun maluliyet tazminatı talebinin, aktüerler kanalıyla değerlendirildiği ve karşı tarafın zararının mutabık olunan miktar üzerinden ödendiği, 25.200,31 TL tutarındaki maluliyet miktarının banka hesabına yatırılması halinde … …’nin ibra edildiğinin açıkça belirtildiği Söz konusu ödeme 14.10.2016 tarihinde eksiksiz yapıldığından, ekte sunduğumuz ibranamenin geçerli ve bağlayıcı olduğu, iş bu ibraname ile davacının, mutabık kalınan miktarın ödenmesi ile başkaca bir hak ve alacağı kalmadığını kabul ettiği, ödeme miktarı ibranamede açıkça gösterilmiş ve başvuru sahibinin zararının karşılanmış olduğundan davacının, ibraname ile bağlı olduğu, ek ödeme talebinde bulunmasının usul ve yasaya aykırı olduğu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İhbar olunan … Belediye Başkanlığı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; mahkememizin yukarıda esas numarsı belirtilen dosyasında davanın müvekkili kuruma ihbar edildiği, davanın müvekkili belediyeye ihbar edilmesinin yersiz ve mesnetsiz olduğu, öncelikle müvekkili belediyenin kazaya karışan aracın kira sözleşmesini davalı … ile değil … işletmecisi … ile imzaladığı, davalı … ile aralarında imzalanmış bir kira sözleşmesinin bulunmadığı, müvekkili belediyenin yaptığı hizmet alımı ihalesi sonucunda ihaleyi kazanan ….Ltd.Şti ile 31.03.2016 tarihinde hizmet alımına ait sözleşmeyi yaptığı, kaza yapan aracın sürücüsü davalı …’nın müvekkili belediyenin değil ….Ltd. Şti.’nin işçisi olduğu, yapılan ihalenin işçi teminine yönelik olduğundan belediye ile ihaleyi alan şirket arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisinden söz edilemeyeceği, bu nedenle müvekkili belediyeye davanın ihbarının yersiz ve mesnetsiz olduğu, davanın davalı …’nın çalıştığı ….Ltd.Şti’ne ihbar edilmesini talep ettikleri, dava konusu kazada davacı …’nun kusurlu olduğu, aracı kullanan …’nın söz konusu kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, müvekkili idareye tehlike sorumluluğu yüklenmesi için olayla bağının kurulmasının zorunlu olduğu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Bilirkişi … tarafından 26/06/2018 tarihinde düzenlenen kusur raporu ile; kazanın oluşumunda -… plakalı kamyonet sürücüsü …’nın asli kusurlu ve kusurunun %100 olduğu; yaya …’nun kusursuz olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumunun 17/01/2018 tarihli maluliyet raporu ile ;davacının kaza nedeniyle %4.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme ( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumunun 23/01/2019 tarihli maluliyet raporu ile; iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, kişinin 2 (iki) ay süre ile başka birisinin geçici olarak bakımına muuhtaç durumda olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Aktüer hesap uzmanı … tarafından 19/09/2018 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporu ile; Davacı tarafın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği toplam geçici iş göremezlik tazminatının 3.622,29-TL olduğu, davacı tarafın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği sürekli sakatlık tazminatı mevcut olmadığı, davalı sigorta şirketinin dava konusu kaza tarihinde yürürlükte olan kişi başına sakatlanma ve ölüm sigorta limiti 310.000,00 TL olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Aktüer hesap uzmanı … tarafından 22/11/2019 tarihinde düzenlenen bilirkişi ek raporu ile; davacı tarafın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği toplam geçici iş göremezlik tazminatının 3.622,29-TL olduğu, davacı tarafın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği sürekli sakatlık tazminatının mevcut olmadığı, davacı tarafın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği toplam bakıcı gideri tazminatının 3.295,00 TL olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Aktüer hesap uzmanı … tarafından 24/09/2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporu ile; davacı … için talep edilebilecek bakiye geçici işgöremezlik tazminatının 2.175,00 TL olduğu, bakiye sürekli işgücü kaybı tazminatının 23.176,00 TL olduğu, bakıcı giderinin 3.293,00 TL olduğu, 08.04.2016 kaza tarihi itibarıyla poliçe limiti 310.000,00 TL olup, tavan tazminat tutarının poliçe limiti dahilinde olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekili tarafından verilen 03/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; 2.175,00.TL. Geçici İş Göremezlik Tazminatı, 3.293,00.TL. Bakıcı Gideri Zararı ve 23.176,00.TL. Kalıcı İş Göremezlik Tazminatı olmak üzere toplam 28.644,00.TL.
tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; müvekkil-… için talep edilen 50.000,00.TL. Manevi Tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı-… ve davalı-…’dan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik, kalıcı maluliyet tazminatı, bakıcı gideri ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; 08.04.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı yaya …’nun kaza neticesinde bedensel zarara uğradığı, alınan kusur raporunda davacının kazaya etken bir kusurunun bulunmadığı, buna mukabil sigortalı araç sürücüsü davalı …’nın tam kusurlu olduğu, ATK tarafından verilen maluliyet raporunda davacının Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak belirlenen tüm vücut engellilik oranının %4, iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, kişinin 2 (iki) ay süre ile başka birisinin geçici olarak bakımına muuhtaç durumda olduğunun belirtildiği, alınan hesap bilirkişi raporunda davacının 2.175,00 TL geçici iş göremezlik tazminat talep edebileceğinin, 23.176,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının talep edebileceğinin, 3.293,00 TL bakıcı gideri talep edebileceğinin belirtildiği, davacının dava dilekçesindeki taleplerini ıslah ettiği, dava açmadan önce sigorta şirketine müracaat edildiği temerrütün 16/06/2016 tarihinde gerçekleştiği, sigortalı aracın hususi kullanıma mahsus olduğu anlaşılmakla davanın maddi tazminat yönünden kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden; davacının ve davalıların sosyal ve ekonomik durumu, kazadaki kusur oranı, müterafik kusuru, kaza tarihi, davacının yaşı ve paranın satın alma gücü dikkate alınarak davacı yönünden manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2.175,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının 16/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
23.176,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının 16/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3.293,00 TL bakıcı giderinin 16/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının tedavi gideri talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
20.000,00 TL manevi tazminatın 08/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ten alınarak davacıya verilmesine,
Maddi tazminat yönünden; 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.956,67 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 271,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.685,64 TL nisbi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
Manevi tazminat talebi yönünden; 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.366,20 TL nisbi karar ve ilam harcının davalılar … ve …’ten alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan toplam 271,03 TL harç nedeniyle yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Maddi tazminat yönünden; 6100 sayılı HMK.nun 330. maddesi gereğince davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı vekilinin emek ve mesaisi dikkate alınarak hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,

Manevi tazminat yönünden; 6100 sayılı HMK.nun 330. maddesi gereğince davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı vekilinin emek ve mesaisi dikkate alınarak hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’ten alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat yönünden; 6100 sayılı HMK.nun 330. maddesi gereğince davalılar kendileri vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı vekilinin emek ve mesaisi dikkate alınarak hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
Davacı vekili tarafından sarf edilen 129,60 TL müzekkere ücreti, 630,60 TL tebligat ücreti, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 1.126,50 TL adli tıp gideri olmak üzere toplam 3.186,70 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
HMK 333. Maddesi uyarınca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
İlişkin taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar usulen açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
E İmzalıdır

Hakim …
E İmzalıdır