Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1078 E. 2022/71 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/1078 Esas – 2022/71
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1078
KARAR NO : 2022/71

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …

VEKİLLERİ : … – …

DAVALI : … –
VEKİLİ : … – …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/05/2015
KARAR TARİHİ : 19/01/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/09/2007 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken yaya …’ye çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, kazada sigorta poliçesi olmayan … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, bu nedenle meydana gelen zarardan …nın sorumlu olduğunu belirterek fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maluliyet tazminatının işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ; Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 06/07/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde, zamanaşımı ve yetki itirazında bulunmuş, yetkili mahkemenin İstanbul Hukuk Mahkemeleri olduğunu, dava konusu kazaya sebep olan …plakalı aracın 21/10/2006-2007 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde … A.Ş. Tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçe nedeni ile müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, tarafların kusur oranlarının ve davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Kazaya karışan aracın tescil kayıtları, davacıya ait tedavi evrakları, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ve kovuşturmaya ilişkin dosya getirtilmiş, davacının ekonomik ve sosyal durumu araştırılmıştır.
09/09/2007 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken yaya …’ye çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı yaralanmıştır.
… plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS’nın bulunmadığı, dava tarihinden önce yapılan bir başvurunun ve ödemenin olmadığı belirlenmiştir.
SGK tarafından davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmamıştır.
Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/… Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda; 10/03/2011 tarih, 2011/… sayılı Karar ile sanık …’in TCK.nın 89/1 maddesi gereğince kazanın oluşu biçimi, kazadan sonra kimliğini gizlemesi dahil sergilediği davranışlar, sabıkalı kişiliği , sebep olduğu zarar miktarı, önceden de alkollü araç kullandığına ilişkin sabıka kaydı içeriği dikkate alınarak cezalandırılmasına karar verilmiştir. Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 15/12/2010 tarihli raporda; sürücü …’in asli kusurlu, yaya …’nin ise tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen … 21/12/2015 havale tarihli raporunda; sürücü …’in asli ve %100 oranında kusurlu olduğu,yaya …’nin ise kusurunun bulunmadığı belirtmiştir.
Mahkememizce alınan kusura ilişkin rapor ile Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/… Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporlarının birbiri ile çeliştiği anlaşıldığından her iki rapor arasındaki kusur oranlarının farklılığının giderilmesi için Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine müzekkere yazılarak Karayolları Fen Heyetinden rapor alınması istenilmiş bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 29/08/2016 tarihli raporda; sürücü …’in %80 kusurlu, yaya …’nin ise tali %20 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davacıda oluşan maluliyetin tespiti için dosyanın Çukurova Adli Tıp ABD Başkanlığına gönderildiği, kurum tarafından Çalıma gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliğine göre düzenlenen 05/08/2016 tarihli raporda davacının meslekte kazanma gücünde azalma oluşturmadığı ve 10 güne kadar geçici iş göremezlik süresinin olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından Çukurova Adli Tıp ABD Başkanlığınca düzenlenen rapora itiraz edildiği, itirazlar doğrultusunda yeniden rapor alınması için dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kuruluna gönderildiği, Kurul tarafından sunulan ön rapor doğrultusunda istenilen evraklar ikmal edilerek dosya gönderilmiş, 17/04/2019 tarihli Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü Yönetmeliğine göre düzenlenen raporda olay tarihi ve sonrasında çekilmiş grafilerin dosyada bulunmadığından bahisle mevcut belgelere göre değerlendirme yapıldığı bildirilerek davacının sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı geçici iş göremezlik süresinin ise 3 aya kadar uzayacağı tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından, düzenlenen 17/04/2019 tarihli ATK raporuna itiraz edilmiş, davacıda omuz kısmının bulunmadığını bildirerek buda ilişkin ilgili fotoğrafları dosyaya ibraz edip fotoğraflar ile fiziki muayene yapılarak yeniden rapor alınması talep edilmiştir.
İtiraz üzerine 17/04/2019 tarihli raporda eksik olduğu belirtilen belgeler davacı vekili tarafından bildirilen hastahanelerden temin edilerek eklenen belgeler ile davacı vekili tarafından itiraz dilekçesi ve ekinde sunulan fotoğraflarla davacının durumunun değerlendirilmesi için dosyanın yeniden Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kuruluna gönderildiği 31/01/2020 tarihli ATK raporunda omuz eklemini içerisine alacak şekilde yeniden gafilerinin çekilmesinin istenildiği 08/06/2020 tarihli mahkememiz ara kararında grafilerin çekilmesi için hastaneye müzekkere yazıldığı, davacıya hastahaneye müracaat etmesi için 3 haftalık süre verildiği aksi takdirdi tetkiklerin yapılmasından kaçınmış sayılacağının mevcut rapora göre davanın reddine karar verileceğinin ihtarını içerir tebligat yapılmıştır.
Davacı vekili tarafından müvekkilinin sağlık sorunları nedeniyle ara kararı yerine getiremediği bildirilmiştir. Davacı vekiline yeniden aynı hususta ikinci kez kesin süre verildiği, bu süre içerisinde eksiklikler ikmal edilerek dosya yeniden ATK ilgili ihtisas dairesine gönderilmiştir.
İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunca düzenlenen 26/04/2021 tarihli raporda; davacı da sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı ve 3 aya kadar uzayabilecek nitelikte geçici iş gücü kaybı oluştuğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından muayeneye sağlık problemlerinden dolayı katılamadığından bahisle yeniden rapor aldırılması talep edilmiş son rapora itiraz edilmiştir.
5684 sy. Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve … Yönetmeliği’nin 9. maddeleri gereğince; zorunlu sigortalarla ilgili olarak sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için sigorta şirketinin ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için, çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, KTK uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde kişiye gelen bedensel zararlar için …’na gidilebilecektir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; sürücü … idaresindeki zorunlu trafik sigortası bulunmayan araç ile seyir halindeyken yaya …’ye çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, geçici iş gücü kaybına uğradığı, meydana gelen zarardan 6098 sayılı TBK’nın 53/3, 2918 KTK’nın 85, 91. ve devamı maddeleri, 5684 sy. Sigortacılık Kanunu’nun 14. ve … Yönetmeliği’nin 9. maddeleri gereğince davalının sorumlu olduğu, Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/… Esas dosyasında alınan kusura ilişkin raporda sürücü …’in asli kusurlu, yaya …’nin ise tali kusurlu olduğu, mahkememizce alınan 21/12/2015 havale tarihli raporda; sürücü …’in asli ve %100 oranında kusurlu olduğu,yaya …’nin ise kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Karayolları Fen Heyetinden alınan 29/08/2016 tarihli raporda; sürücü …’in %80 kusurlu, yaya …’nin ise tali %20 kusurlu olduğunun tespit edildiği, çelişkinin giderilmiş olduğu görülerek son raporun hükme esas alındığı, maluliyetin tespiti için Çukurova Adli Tıp ABD Başkanlığından alınan 05/08/2016 tarihli raporda davacının meslekte kazanma gücünde azalma oluşturmadığı ve 10 güne kadar geçici iş göremezlik süresinin uzayacağının tespit edildiği davacının itirazları dikkate alınarak yeniden maluliyetin tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kuruluna gönderildiği, Kurul tarafından sunulan ön rapor doğrultusunda istenilen evraklar ikmal edilerek dosyanın Kurul’a gönderildiği, 17/04/2019 tarihli Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü Yönetmeliğine göre düzenlenen raporda olay tarihi ve sonrasında çekilmiş grafilerin dosyada bulunmadığından bahisle mevcut belgelere göre değerlendirme yapıldığı bildirilerek davacının sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı geçici iş göremezlik süresinin ise 3 aya kadar uzayacağının tespit edildiği, eksik belgeler ikmal edilerek ve davacı vekili tarafından sunulan fotoğraflar ile itirazı da eklenmek suretiyle dosyanın yeniden maluliyetin tespiti için ATK ilgili dairesine gönderildiği, İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunca düzenlenen 26/04/2021 tarihli raporda; davacı da sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı ve 3 aya kadar uzayabilecek nitelikte geçici iş gücü kaybı oluştuğunun tespit edildiği, dava dilekçesinin sonuç ve talep kısmında 1.000TL maluliyet tazminatının talep edildiği dilekçe içeriğinde ve özellikle dava dilekçesinin 5. Bendinde açıkça sürekli sakatlık yönünden rapor alınmasının talep edildiği anlaşıldığından davacı tarafa ayrıca taleplerini açıklaması için süre verilmediği, davacı vekili tarafından fiziki muayene yapılarak yeniden rapor düzenlenmesi talep edilerek son rapora itiraz edildiği, ancak dosyanın geldiği aşama, daha önce verilen süreler ve dosya kapsamında alınan tüm raporların uyumlu olması aksini gösterir rapor, grafi vs. belgeninde dosyada bulunmadığı anlaşıldığından açıklanan nedenlerle son raporun hükme esas aldığı davacıda kalıcı işgücü kaybının oluşmadığı, geçici iş gücü kaybından dolayı ise herhangi bir talepte bulunulmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 80,70 TL harçtan peşin ödenen 27,70 TL’nin mahsubu ile kalan 53 TL harcın davacı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesaplanan 1000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 19/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza