Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/153 E. 2021/1108 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2012/153 Esas – 2021/1108
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2012/153 Esas
KARAR NO : 2021/1108

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : … – …

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 09/04/2012
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’nün bünyesinde bulunan iştiraklerinin ihtiyacı için elektrik temin ederek iştirakçileri olan sanayicilere sattığını, bu amaçla … numaralı elektrik abonesi olarak davalıdan elektrik satın aldığını, ticari ilişkinin tesisi sırasında davalının satacağı elektriğin güvence bedeli olarak müvekkilinden … Adana Şubesine ait 04/07/2008 tarihli 1.403.136 TL, … … Şubesine ait 12/03/2007 tarihli 55.296 TL, 03/05/2007 tarihli 55.296 TL ve 09/07/2007 tarihli 55.296 TL tutarında olmak üzere toplam 1.569.024 TL tutarında 4 adet teminat mektubu alındığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 30/06/2010 tarihi itibariyle sona erdiğini, herhangi bir borç kalmamasına rağmen teminat mektuplarının iade edilmediğini, 16/03/2012 tarihinde gönderilen yazı ile teminat mektuplarının nakde çevrileceği ihtarında bulunulduğunu, yazı da alacağın dayanağı hakkında açıklama yapılmadığını, EPDK nın 19/08/2003 tarihli 212 sayılı kararı gereğince, müvekkilinin de içinde bulunduğu ve iletim sisteminden doğrudan elektrik alanların geçici olarak iletim sistemi kullanıcısı olduğunu, kurul kararı gereğince daha önce ödemekte oldukları iletim ve dağıtım bedellerinin artık ödenmemesi gerektiği halde davalının durumu kabullenmeyerek bu bedelleri talep etmeye devam ettiğini, 212 sayılı kurul kararının 01/01/2004 – 01/06/2004 tarihleri arasında geçerli kaldığını, söz konusu dönem için müvekkilinin davalı kuruma yalnızca elektrik perakende satış bedelini ödediğini, iletim bedellerini … a ödediğini, ancak davalının söz konusu dönem için iletim ve dağıtım bedelini talep ettiğini, konunun EPDK ya taşındığını, kurul tarafından gönderilen değişik tarihli yazılarda, müvekkilinin haklı bulunduğunu, ayrıca davalı kurumun müvekkiline 14/05/2010 tarihli bir yazı göndererek “… İletim bedeli dışında başka bir herhangi bir bedel istenemeyeceğini belirtilen bir yazı verilmesi halinde mükerrer ödenen 515.509,75 TL iletim sistem kullanım bedelinin iade edileceğinin” belirtildiğini, bu yazıdan da müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığının anlaşıldığını belirterek öncelikle ve tedbiren teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin önlenmesine, müvekkilinin bu teminat mektuplarından dolayı davalı borçlu olmadığının tespiti ile 4 adet teminat mektubunun davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın zamanaşımına uğradığını, davanın dayanağı olan belgelerin taraflarına tebliğ edilmediğini, … nolu abone olan davacının 30/06/2010 tarihinden itibaren sistemden ayrılarak başka bir tedarikçiden elektrik almaya başladığını, davacının 212 sayılı kurul kararına istinaden iletim sistemi kullanıcısı olarak kabul edildiğini ve …’tan serbest tüketici belgesi alarak 28/01/2004 tarihinde iletim sistemi kullanım anlaşması yaptığını, bu anlaşmaya dayanarak, 20/02/2004 tarihli dilekçe ile EPDK’nın 31/12/2003 tarihli 276 sayılı kararında yer alan perakende satış tarifesinin kendisine uygulanmasını talep ettiğini, genel müdürlük tarafından, müşterinin 01/01/2004- 31/05/2004 tarihleri arasında gündüz ve puant döneminde kullandığı enerji tarifesinden taahhüt alınması şartıyla iletim sistem kullanım bedelinin düşüleceğinin bildirildiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının 212 sayılı EPDK kararı gereğince iletim sistemi kullanıcısı olarak kabul edilip edilmeyeceği ile kendisine 276 sayılı EPDK kararında yer alan ve içinde dağıtım ve iletim bedelinin bulunmadığı tarifenin uygulanıp uygulanmayacağı noktalarında toplandığını, EPDK’nın 28/05/2004 tarihli 323 sayılı kararı ile; uygulamanın 01/06/2004 tarihinden itibaren geçerli olacağı belirtildiğinden davacıya 01/01/2004 – 31/04/2004 dönemi için mevcut çift terimli 3 zamanlı sanayi müşterilerine uygulanan tarife üzerinden 13.890,068 TL fatura düzenlendiğini, davacının bu faturayı kabul etmeyerek 276 sayılı kurul kararı kapsamında yeniden hesaplama yapıp 2.391.099 TL eksik ödediğini, davacının hiçbir yapıcı yaklaşımda bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
… davalı kurumun … numaralı abonesidir. Bu abonelik nedeniyle satın alınan enerjinin güvence bedeli olarak davacıdan … Adana Şubesine ait 04/07/2008 tarihli 1.403.136 TL, … … Şubesine ait 12/03/2007 tarihli 55.296 TL, 03/05/2007 tarihli 55.296 TL ve 09/07/2007 tarihli 55.296 TL tutarında olmak üzere toplam 1.569.024 TL tutarında 4 adet teminat mektubu alınmıştır. Aboneliğin 30/06/2010tarihinde sona erdiği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
Davalı kurum davacıya gönderdiği 16/03/2012 tarihli yazı ile 10.239.815,48 TL borç bulunduğu ve bunun 7 gün içerisinde ödenmesi gerektiği, aksi halde yasal yollara müracaat edileceğini bildirmiş, ayrıca 31/05/2010 tarihli yazıda da; 01/01/2004 -31/05/2004 tarihleri arasındaki dönem için 2.391.099 TL, Ekim 2007- Kasım2009 dönemi içinde 1.231.620,58 TL olmak üzere toplam 3.622.719,58 TL borç bulunduğu bildirilmiştir. Davalı vekili 20/11/2012 havale tarihli dilekçesinde; davanın 1.569.024 TL üzerinden açıldığını ancak abone borcu görüntüleme belgesinden de anlaşılacağı üzere 10.777.507 TL borcunun bulunduğunu belirtmiştir.
EPDK’nın 18/09/2003 tarihli 212 sayılı kararının 1. maddesinde; İletim şalt sahalarının orta gerilim baralarına (dağıtım şirketlerinin kullanımında olmayan baralar hariç) 36 kV ve altındaki gerilim seviyesinden, müstakil fider ile mülkiyeti ve işletmesi kendisine ait hatlarla doğrudan bağlı veya bağlanacak tek bir tüzel kişi durumundaki üretici ve tüketicilerin, mülkiyeti ve işletmesi tamamen kendilerine ait olan bağlantı hatları için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından yapılmış veya yapılacak giderlerin yansıtılması sonucu söz konusu kullanıcılar için belirlenecek yeni dağıtım sistemi sistem kullanım bedellerinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna sunulup Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunca onaylanarak yürürlüğe gireceği tarihe kadar, söz konusu kullanıcıların iletim sistemi kullanıcısı olarak kabul edilmesine,
5. Maddesinde ise; İletim şalt sahalarının orta gerilim baralarına 36 kV ve altındaki gerilim seviyesinden, orta gerilim hattı kendileri tarafından tesis edilerek işletme ve bakım karşılığında mülkiyeti …’a devredilmiş bulunan hatlarla doğrudan bağlı olan tek bir tüzel kişi durumundaki üretici ve tüketicilerin dağıtım sistemi kullanıcısı olarak kabul edilmesine ve 1 inci maddede öngörülen süreç sonuçlanıncaya kadar bu kullanıcılar için mevcut uygulamaya devam edilmesine karar vermiştir.
EPDK’nın 31/12/2003 tarihli 276 sayılı kararı ile; 1/1/2004 tarihinden geçerli olmak üzere, elektrik piyasasında … Anonim Şirketi (…) (64 il ve 1 koordinatörlük) tarafından uygulanacak perakende satış tarifesini belirlemiştir.
28/5/2004 tarihli ve 323 sayılı Kurul Kararı ile de, 212 sayılı Kurul Kararında belirtilen kullanıcıların yanı sıra, iletim şalt sahalarının orta gerilim baralarına 36 kV ve altındaki gerilim seviyesinden müstakil fiderle dağıtım şirketine ait hatlarla doğrudan bağlı veya bağlanacak tek bir tüzel kişi durumundaki üretici ve tüketiciler ile dağıtım sistemine bağlı üreticilere uygulanacak olan dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatları onaylanmıştır.
Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/… D. İş sayılı dosyasında; 21/11/2006 tarihinde davacının talebi üzerine tespite katılan elektrik mühendisi bilirkişi 23/11/2006 tarihli raporunda; doğruluğu kendisi tarafından tespit edilmiş olan ve rapor ekinde yer alan tek hat şemasında görüldüğü üzere, Adana …’nin iletim sistemine doğrudan bağlı bir tüketici olduğu ve iletim sistemine bağlı tüketiciler ile iletim şalt sahalarının dağıtım şirketinin kullanımından olmayan OG baralarına müstakil fider ile mülkiyeti ve işletmesi kendisine ait hatlarla bağlı tüzel kişilere uygulanır şeklinde tarif edilen birinci grupta yer alan davacıya bu grup üzerinden fatura tahakkuku yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Davacı 28/01/2004 tarihinde, … ile bağlantı anlaşması yapmıştır. 05/07/2007 tarihinde …’tan dağıtım lisansı almış 31/08/2007 tarihinde … ta bağlantı anlaşması yapmış, 20/09/2007 tarihinde ise iletim sistemi kullanımı anlaşması yapmıştır. Davacı 25/09/2007 tarihinde davalı …’a müracaat ederek tarife değişiklik talebinde bulunmuş ve ikinci grup yerine birinci grup üzerinden fatura düzenlenmesi talep etmiştir. Davacı 23/03/2009 tarihli bir yazısı ile davalıya müracat ederek artık ikinci grubun birinci gruptan daha avantajlı hale geldiğini belirterek geriye dönük işlem yapılmamasını istemiştir. Benzer içerikli bir yazı 05/03/2009 tarihinde de …’a gönderilmiştir. Davacının 25/09/2007 tarihli talebi davalı kurum tarafından 28/10/2009 tarihinde değerlendirilmiş ve talebin kabul edildiğinden bahisle 1.231.620,60 TL tutarında ve geriye dönük olarak fark faturası çıkarılmıştır. 28/10/2009 tarihinde taraflar arasında yeni bir sözleşme yapılmıştır. Davalı kurum davacıya hitaben gönderdiği 14/05/2010 tarihli yazıda; “… İlgi f yazı doğrultusunda, müdürlüğümüzden iletim bedeli dışında başka herhangi bir bedel istenmeyeceğini belirten bir belgenin verilmesi halinde mükerrer ödediğiniz 515.509,75 TL iletim sistem kullanım bedeli bölge müdürlüğümüze iade edilecektir” denilmiştir.
EPDK nın …’a gönderdiği (dava dışı …k Sanayi AŞ ile ilgili) 09/08/2004 tarihli 4409 sayılı yazıda özetle; 212 sayılı kurul kararının 1.maddesinin kapsamına giren kullanıcılara, yeni dağıtım sistemi, sistem kullanım bedelleri, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından EPDK ‘ya sunulup onaylanarak yürürlüğe gireceği tarihe kadar geçici olarak iletim sistemi kullanıcısı olma hakkı verildiği, … AŞ’ nin de bu kapsama girdiği ve … ile 05/03/2004 tarihinde sistem kullanım anlaşması yaptığı, bu anlaşma gereğince …’ın iletim tarifeleri üzerinden söz konusu şirkete fatura düzenlediği, tedarikçi olarak şirketiniz tarafından da ayrıca bir fatura düzenlendiği, ancak ayrıca iletim ve dağıtım sistem kullanımı bedeli talep edildiği, 2 defa iletim bedeli ödenmek zorunda kalındığı, dağıtım sistem kullanım bedelinin ise ödenmemesi gerektiği belirtilmiştir. Daha önce kurumun yaptığı müracaat üzerine EPDK nın davalı kuruma gönderdiği 24/08/2004 tarihli 4682 sayılı yazıda ise, 09/08/2004 tarihli ve 4409 sayılı yazıya göre işlem yapılması gerektiği bildirilmiştir. EPDK’nın gönderdiği 18/03/2005 tarihli yazıda; kurulun 18/09/2003 tarihli 212 sayılı kararının 1.maddesine binaen, … …’nin geçici olarak iletim sistemi kullanıcısı kabul edildiği, … ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşması yapıldığı, 01/01/2004 – 31/05/2004 dönemi için dağıtım ve iletim sistemi kullanım bedellerinin olmadığı bir fatura düzenlenmesi gerektiği bildirilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler elektrik mühendisi …, mali müşavir … ile Av. … 04/02/2013 tarihli raporlarında; Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/… D. İş sayılı dosyasında yapılan tespite göre; … …’nin iletim sistemine doğrudan bağlı tüketici olduğu, 18/09/2003 tarihli 212 sayılı kurul kararının birinci maddesi kapsamına girdiği, bu nedenle 01/01/2004-31/05/2004 dönemi için iletim ve dağıtım bedellerinin olmadığı bir fatura düzenlenmesinin gerektiği, davacının söz konusu dönem için borcunun bulunmadığı belirtilmiştir. Davalı vekili, bu rapora itiraz ederek taraflar arasında Ocak- Mayıs 2004 dönemi ve Ekim 2007- Ekim 2009 dönemi olmak üzere 2 ayrı uyuşmazlık bulunmasına rağmen bilirkişi raporunda yalnızca ilk döneme değinildiği, davacının 10.777.507,76 TL borcunun bulunduğu, hangi faturalara karşı dava açıldığının anlaşılamadığını belirtmiştir. Aynı kuruldan alınan 23/03/2013 tarihli ek raporda; davacının Ocak – Mayıs 2004 dönemi için borcunun bulunmadığı, keza davacının iletim sistemine doğrudan bağlı tüketici olduğu, 212 sayılı EPDK kararının birinci kapsamına girdiği ve söz konusu dönemde davalının iletim bedeli ile dağıtım bedeli isteyemeyeceği, Ekim 2007- Ekim2009 dönemi için …’ın iletim sistemi kullanıcısı tarifesinden yeniden hesaplama yaparak geçmişe dönük 1.231.620,60 TL lik fark faturasının düzenlendiğini, Eylül 2009- Temmuz 2010 dönemine ait 3.104.004,00 TL borç bulunduğunu belirtmişlerdir. Bilirkişi kurulunda yer alan Av. …; Eylül 2009-Temmuz 2010 dönemi için 3.104.004,00 TL bulunduğu yönündeki tespite katılmadığını, keza eksik belgelerin dosyaya kazandırılmasından sonra yeniden inceleme yapılmasının gerektiğini belirtmiştir.
Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak alınan ve bilirkişiler mali müşavir …, elektrik mühendisi … ile Av. … tarafından düzenlenen 18/08/2014 tarihli raporda; davacının 01/01/2004- 31/05/2004 döneminde 212 sayılı kurul kararı gereğince, iletim sistemi kullanıcısı olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle davalıya dağıtım ve iletim sistem kullanım bedelini ödememesi gerektiğini, bu iki kalemden dolayı borcunun bulunmadığını, davacı tarafından sunulan faturalar ve ödeme dekontları incelendiğinde, davacının 2009/09 dönemi için eksik ödediği 232.548,70 TL ve 2009/10 dönemi içinde eksik ödediği 368.365,52 TL olmak üzere toplam 600.914,22 TL borcunun bulunduğunu, diğer taraftan EPDK’ya yapılan başvuru üzerine kurulun 18/05/2010 tarihli 4471 sayılı yazısı gereğince, davalı tarafından Ekim 2007-Ekim 2009 dönemindeki faturalar için davacının bağlantı grubu tarifesi değiştirilerek 2. Grup yerine 1.gruptaki tarifeler uygulanarak 1.231.620,58 TL fark faturası çıkarıldığı, bu faturaların ödendiğine ait bir belge bulunmadığı, bu açıklamalar çerçevesinde 09/05/2013 tarihli abone borcu görüntüleme belgesine göre, 3.104.004,00 TL borç bulunduğu belirtilmiştir. 31/12/2014 tarihli ek raporlarında da benzer görüşlere yer vermişlerdir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi …, Elektrik – Elektronik mühendisi Prof. Dr. … ile Öğretim Üyesi Doç. Dr. … 12/02/2018 tarihli raporlarında; davalının düzenlediği faturalardan 01/03/2004 tarihli faturanın 515.595,56 TL lik kısmının, 01/04/2004 tarihli faturanın 485.669,41 TL lik kısmının, 01/05/2004 tarihli faturanın 502.190,47 TL lik kısmının, 01/09/2004 tarihli faturanın 886.643,39 TL lik kısmının (toplam 2.390.098,83 TL) davalı tarafından ödenmediği, 2009 yılı Eylül ayına ait 27/10/2009 tarihli faturanın 232.548,70 TL lik kısmının, 2009 yılı Ekim ayına ait 31/10/2009 tarihli faturanın 368.365,52 TL lik kısmının davalı tarafından ödenmediği, 15/04/2010 tarihli ve geriye dönük olarak tahakkuk ettirilen 1.231.620,60 Tl tutarındaki faturanın tamamının, 2010 yılı haziran dönemine ait 02/07/2010 tarihli faturanın 4.373,85 TL lik kısmının ödenmediğini, böylelikle ödenmeyen kısmın toplam 4.227.007,50 TL olduğu, Ocak -Eylül 2004 döneminden dolayı davacının borcunun bulunmadığı, 2009 yılı Eylül ve Ekim dönemleri ile 2010 mart ve haziran dönemlerinden dolayı toplam 1.836.908,67 TL borç bulunduğu, önceki raporlarda davacının borcunun 3.104.004,00 TL olarak belirtilmesine rağmen söz konusu miktarın içine gecikme zamlarının da dahil edildiğini beyan etmişlerdir. Aynı heyet tarafından hazırlanan 12/02/2018 tarihli ek raporda ise; 2009 yılı Eylül ayına ait 27/10/2009 tarihli faturanın ödenmeyen 232.548,70 TL lik kısmı, 2009 yılı Ekim ayına ait 31/10/2009 tarihli faturanın ödenmeyen 368.365,52 TL lik kısmı, 15/04/2010 tarihli ve geriye dönük olarak tahakkuk ettirilen 1.231.620,60 Tl tutarındaki fatura olmak üzere 1.832.534,82 TL borç bulunduğu, kök raporda haziran 2010 dönemine ait 02/07/2010 tarihli 118.803,10 TL tutarındaki faturanın 4.373,85 TL lik kısmının eksik ödendiği belirtilmesine rağmen bu faturanın tam olarak ödendiği konusunda itiraz edildiği, makbuzların ibraz edildiği, bu nedenle 4.373,85 TL eksik ödeme bulunmadığı, toplam borcun 1.832.534,82 TL olduğu, bu bedelden 1.231.620,60 TL tutarındaki fark faturası ile 515.509,75 TL tutarındaki mükerrer ödeme düşüldüğünde davalının bakiye 85.404,47 TL alacağı bulunduğu, bu miktarın gecikme zammının 39.443,20 TL olarak hesaplandığı, KDV sinin 7.099,78 TL olduğu, buna göre bakiye alacağın 131.947,45 TL olduğu açıklanmıştır. Aynı bilirkişiler kurulu 12/10/2020 tarihli ek raporlarında da aynı görüşlere yer vermişlerdir.
Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulması istenmiş ve elektrik mühendisi bilirkişiler … ile … ve SMMM bilirkişi … tarafından hazırlanan 25/03/2021 tarihli raporda; EPDK’nın yazılarına göre, 01/01/2004- 31/04/2004 döneminde davacının geçici sistem kullanıcısı olduğu, davalının dağıtım ve iletim sistem kullanım bedellerinin olmadığı bir fatura düzenlenmesinin gerektiği, bu dönem için davalının toplam 13.890.068,00 TL tutarında fatura tahakkuk ettirdiği, bu tutarın içerisinde 2.391.099,00TL dağıtım ve iletim bedelinin yer aldığı, davacının 2.390.098,83 TL eksik ödeme yaptığı, … ile 01/01/2004- 31/05/2004 dönemi için geçici sistem kullanıcısı olarak anlaşma yaptığı ve sistem kullanım bedeli ödediği, 212 sayılı kurul kararı gereğince, davacının iletim sistem bedelini … a ödediği, dağıtım bedelinden muaf olduğu, bu nedenle davalıya elektrik bedeli dışında ödeme yapmaması gerektiği, her ne kadar …’ın 14/05/2010 tarihli yazısında, 515.509,79 TL mükerrer ödemeden bahsedilmiş ise de, söz konusu dönemde davalı şirkete iletim ve dağıtım bedeli ödenmediği, iletim bedelinin sadece …’ a ödendiği, dolayısıyla mükerrer bir ödeme bulunmadığı, Ekim 2007-Ekim 2009 dönemi ile ilgili olarak; davacının 4/2006 – 8/2009 dönemindeki faturaları tam ve eksiksiz olarak ödediği, Eylül 2009 dönemine ait faturanın 232.548,70 TL’ lik kısmı ile Ekim 2009 dönemine ait faturanın 368.365,52 TL lik kısımlarını (toplam 600.914,22 TL) ödemediğini, EPDK nın 25/03/2008 tarihli yazısına göre; davacının 05/07/2007 tarihinde lisans alarak dağıtım lisansı sahibi bir tüzel kişi olması sonucu, lisans aldığı tarihten itibaren iletim sistemi kullanıcısı olduğu belirtildiğinden, bu tarihten itibaren kullandığı enerji bedelini, EPDK tarafından onaylanan tarifelerin birinci grubunda yer alan elektrik tarifeleri üzerinden ödemesi gerektiği, davacının iddiasına göre bu yöndeki talebinin iki yıl boyunca geciktirildiği, Ekim 2007- Ağustos 2009 dönemlerinde ikinci grup elektrik tarifeleri üzerinden tahakkuk yapıldığı halde Eylül ve Ekim 2009 dönemi tahakkuklarının ikinci grup yerine birinci grup üzerinden yapıldığı, davacının Ekim 2007- Ekim 2009 dönemindeki tüm fatura bedellerini ikinci grup tarife üzerinden yaptığı, söz konusu dönemde taraflar arasında imzalanan tüm elektrik satış sözleşmelerinde, aboneye tarife grubu olarak çift terimli puan tarifesi yer aldığı ve bu tarifenin de EPDK tarafından onaylanan ve … tarafından yayınlanan elektrik tarifelerinden, iletim şalt sahalarının dağıtım şirketinin kullanımındaki OG baralarına özel hattı ile bağlı tek bir tüzel kişi grubundaki kullanıcılara uygulanan ikinci grup elektrik tarifesi olduğu dikkate alındığında, yapılan tahakkuk işlemlerinin ve ödemelerin ikinci grup tarife üzerinden olmasının sözleşmelere uygun olduğu, davacının 05/07/2007 tarihli dağıtım lisansı alarak tarife değişikliği talebinde bulunmasına rağmen davalının 28/10/2009 tarihine kadar yapılan tüm sözleşmelerde tarife değişikliğine gitmediğini ve birinci grup yerine ikinci grup üzerinden tahakkuk etmeye devam ettiğini, 28/10/2009 tarihinde imzalanan yeni sözleşme ile, davacının iletim sistemi kullanıcısı olduğunu kabul ederek ikinci gruptan birinci gruba dönüştürdüğünü, sözleşme tarihinden sonra tüketim faturalarının birinci grup tarife üzerinden yapılmasının sözleşmeye uygun olduğu, ancak sözleşme öncesi dönem için imzalanan tüm sözleşmeler yok sayılarak geriye dönük olarak ve birinci grup tarife üzerinden 1.231.620,58 TL tutarında fark tahakkuk ettirilmesinin doğru olmadığını, mahkeme tarafından, geriye dönük tahakkuk işleminin yerinde olduğu düşünülür ise Ekim 2007 ila Ekim 2009 dönemi için birinci grup ve ikinci grup tarife üzerinden ayrı ayrı hesaplama yapıldığında, her iki grup arasındaki toplam tahakkuk farkının 1.231.620,58 TL olduğunu,(bunun içerisinde eylül 2009 dönemine ait 232.542,70 TL ile ekim 2009 dönemine ait 368.365,62 TL olmak üzere toplam 600.914,22TL ) beyan etmişlerdir. Bu rapor, toplanan delillere, tüm dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davacı kurumun, aralarındaki abonelik sözleşmesi gereğince davalıdan tedarik ettiği elektriği iştirakçilerine sattığı, aboneliğin 30/06/2010 tarihinde sona erdiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 01/01/2004- 31/05/2004 dönemi ile Ekim 2007- Ekim 2009 döneminde tahakkuk ettirilen faturalardan kaynaklandığı, davalının 01/01/2004- 31/05/2004 döneminde, içinde iletim ve dağıtım bedellerinin de olduğu faturalar düzenleyerek talepte bulunduğu, davacının bu faturaların iletim ve dağıtım bedelleri dışında kalan bölümlerini ödediği, Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/… D. İş sayılı dosyasında yapılan tespit, EPDK’nın konuya ilişkin gönderdiği yazı içerikleri ve alınan tüm bilirkişi raporlarına göre davacının o dönemde iletim sistemine doğrudan bağlı tüketici olduğu, EPDK’nın 18/09/2003 tarihli 212 sayılı kararının 1. maddesi gereğince, yeni dağıtım sistemi sistem kullanım bedellerinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna sunulup Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunca onaylanarak yürürlüğe gireceği tarihe kadar, geçici iletim sistemi kullanıcısı olarak kabul edilmesi gerektiği, dolasıyla davacının sözkonusu döneminde iletim bedellerini …’a ödeyeceği ve öylede yaptığı, dağıtım bedellerinden ise sorumlu olmadığı,
Diğer taraftan davacının 05/07/2007 tarihinde lisans alarak dağıtım lisansı sahibi bir tüzel kişi olması sonucu, lisans aldığı tarihten itibaren iletim sistemi kullanıcısı olduğu, bu tarihten itibaren kullandığı enerji bedelini, EPDK tarafından onaylanan tarifelerin birinci grubunda yer alan elektrik tarifeleri üzerinden ödemesi gerektiği, bu amaçla 25/09/2007 tarihinde davalıya müracaat ettiği, davalının bu talebi 2 yıl sonra kabul ederek 28/10/2009 tarihide imzalanan yeni sözleşme ile, davacının iletim sistemi kullanıcısı olduğunu kabul ederek ikinci gruptan birinci gruba geçirdiği, bu sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren uygulanması gerektiği halde, davalının Eylül ve Ekim 2009 dönemi tahakkuklarını ikinci grup yerine birinci grup üzerinden yaptığı, ayrıca Ekim 2007 ila Ekim 2009 dönemi için birinci grup ve ikinci grup tarife arasındaki farklardan dolayı toplam 1.231.620,58 TL daha fark faturası tahakkuk ettirildiği, bu rakamın içerisinde Eylül 2009 dönemine ait 232.542,70 TL ile Ekim 2009 dönemine ait 368.365,62 TL olmak üzere, 1. ve 2. grup arasındaki tarife farkından kaynaklanan toplam 600.914,22TL eksik ödemenin de bulunduğu, oysa daha önce imzalanan tüm sözleşmelerde, tarife grubu olarak çift terimli puant tarifesi yer aldığı ve bu tarifenin de ikinci grup elektrik tarifesi olduğu, geriye dönük uygulamanın sözleşmelere aykırı olduğu, 1.231.620,58 TL nin talep edilemeyeceği gibi, Eylül 2009 ve Ekim 2009 dönemlerinden dolayı mükerrer tahakkuk işlemi yapıldığı, sonuçta davacının sözkonusu dönemlerden dolayı ödenmemiş borcunun kalmadığı, teminat mektuplarının güvence oluşturacağı bir alacak bulunmadığı gibi abonelik ilişkisinin de dava tarihinden önce sona erdiği, davacının mükerrer ödemesinin bulunmadığı, aksi durumun davanın sonucunu etkilemeyeceği anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacının davalıya vermiş olduğu …’a ait 04/07/2008 tarihli 1.403.136,00 TL ve …’na ait 12/03/2007 tarihli 55.296,00 TL, 03/05/2007 tarihli 55.296,00 TL ve 09/07/2007 tarihli 55.296,00 TL tutarındaki teminat mektuplarından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile teminat mektuplarının davacıya iadesine,
3-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 107.180,00-TL’den peşin alınan 23.300,05.TL harcın mahsubu ile bakiye 83.879,95-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının peşin olarak ödediği 23.300,05 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 15.135,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 87.715,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza