Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/996 E. 2021/1199 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/996 Esas
KARAR NO : 2021/1199

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – T.C: … – …
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 10/12/2021
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : …

Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 10/12/2021 tarihli dava dilekçesi ile; Müvekkili şirketin, alacaklarına karşılık dava dışı … Ltd. Şti. Firmasının davalıdan olan hak ve alacaklarını temlik aldığını, konunun alacaklar Adana Genel İcra Md. 2021/… esas ile takibe konu edilip takibin kesinleştiğini, takibin kesinleşmesinden sonra yapılan malvarlığı sorgulamalarında davalı adına halen kayıtlı bir taşınmaz bulunduğunu ancak borçlu firmaya ait olduğu tespit edilen iki taşınmazın kısa süre önce 3.kişilere devredildiğini, borçlunun yüklü miktarda KDV iadesi alacağı olduğunu fakat bu alacağını da 3.kişilere de devir ve temlik ettiğini, diğer malvarlığı sorgulamalarında herhangi bir kayda rastlanmadığını, banka ve üçüncü şahıslara gönderilen haciz ihbarnameleri ile borçluların ev ve iş yerlerinde talimat ile yapılan hacizlerinden de haczi kabil mal olmaması ya da hacizlerde geri sıralarda olmaları nedeniyle tahsilat sağlanamadığını, borçlunun takibin açılmasından sonra borcu karşılar düzeyde olan KDV iadesi alacaklarını 3.kişilere temlik edip, taşınmazlarını da devrettiğini haricen öğrendiklerini, KDV temliklerinin kime yapıldığının … Vergi Dairesi tarafından gizlendiğini, yaptıkları başvurunun KVKK nedeniyle reddedildiğini, davalılar arasında yapılan alım satım akitlerinin bağışlama niteliğinde olduğunu ve iptallerinin gerektiğini, müvekkilinin kesinleşmiş icra takibine dayalı olarak davalı borçlu devreden …’dan alacaklı olduğunu, borçlu hakkındaki takibin kesinleştiğini, ödeme emrinin bizzat tebliğ edildiğini ancak bir itirazda bulunulmadığını, müvekkilinin alacağı yüksek miktarlı olup dosyadaki taşınmaz haczi ilişikler dikkate alındığında tahsile yetersiz olduğunu, nakit KDV iadesi alacağı 3.kişilere temlikli olup, iş bu temlik dahi İ.İ.K’nun 105.maddesi uyarınca geçici aciz vesikası hükmünde belge ve müvekkile İ.İ.K.277.ve 280.m.hükümlerinde düzenlenen iptal davası açma hakkını verdiğini belirterek; … İli … İlçesi, … … ada … parsel kat:… No: … sayılı bağımsız bölüm, … İli, … İlçesi, … Mahallesi … ada, … parsel kat: … No: … sayılı bağımsız sayılı taşınmazların devrine dair tasarruf işleminin TBK 19 ve İİK 277 vd.maddeleri uyarınca hükümsüzlüğünün tespiti ile iptaline ve icra takip dosyasından cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava İİK 277 vd. maddelerine dayanan tasarrufun iptali davasıdır.
Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da ” iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu niteliği itibariyle de ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan değildir. Bu nedenle davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi gereğince görev hususunun dava şartı olduğu, 6100 sayılı HMK.nun 115/1 maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılacağının belirtildiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle, 6100 sayılı HMK.nun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-İhtiyati tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
3- 6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına (tebliğ ile beraber),
5- 6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerinin (suç üstü ödeneğinden karşılanan arabuluculuk ücreti dahil) görevli mahkemece değerlendirilmesine,
6-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacıların yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2021

Katip …

Hakim …