Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/697 E. 2021/1152 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/697 Esas – 2021/1152
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/697
KARAR NO : 2021/1152

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : … – …
DAVALILAR : 1-…- …
VEKİLİ : … – …
2-… – …
VEKİLİ : … – …
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile …. Ltd. Şti. arasında görülen İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… E. Sayılı maddi-manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonucunda müvekkili lehine tazminata hükmedildiğini, bu hüküm gereği İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… D.İş. Sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve tüm bu alacak kalemleri için İzmir 11.İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyası ile borçlulara ödeme emri gönderildiğini, icra takibi kesinleşerek haciz işlemleri yapıldığını, borçlu şirketin müvekkiline olan borcunun devam ettiğini, ancak borçlu şirketin tasfiye sonucunda terkin edildiğinin öğrenildiğini, sicilden terkin edilen şirkete ait adresin Adana olduğunu, icra takibine 05/03/2020 tarihinde başlandığını, borçlu şirketin ise 04/12/2020 tarihinde genel kurul kararı ile terkin edildiğini, ancak şirketin terkin işleminden önce başlatılan icra takibinin yürütülmesi için ihyasının gerektiğini, tasfiye işlemleri için Tasfiye Memuru olarak atanan …’ın 6102 sayılı TTK’nun 553/1 maddesi gereğince müvekkiline karşı sorumluluğunun devam ettiğini belirterek, …. Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; ihyası istenen şirket Genel Kurulu’nun 27/12/2017 tarih ve 4 nolu kararıyla tasfiye haline girmesine ve tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına karar verildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından TTK ve ilgili mevzuata uygun olarak …. Ltd. Şti.’nin tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edildiğini, müvekkili Müdürlük tarafından yapılan tüm işlemlerin yasa, yönetmelik ve mevzuata uygun olarak yapıldığını, bu nedenle müvekkili müdürlüğe izafe edilecek bir kusur olmadığı gibi iş bu davanın açılmasına da sebebiyet vermediğini, müvekkilinin zorunlu hasım olduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini belirtmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle zaman aşımına uğradığını, davacının dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, şirket genel kurulunun 27/12/2017 tarih ve 4 nolu kararıyla şirketin tasfiye haline girmesine karar verildiğini ve müvekkilinin tasfiye memuru olarak atandığını, tasfiye kararı aldığı tarihte şirketin davacı tarafa borcu olmadığını, tasfiyeye ilişkin işlemlerin yasa, yönetmelik ve mevzuata uygun olarak yapıldığını, takip dosyasında sadece …. Ltd. Şti.’nin değil, … A.Ş. Ve …’nin de bulunduğunu, takibe konu borcun bu borçlulardan tahsili imkanı var iken iş bu davanın açılmasının yasaya aykırı olduğunu, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…nden davaya konu … ticaret sicil numaralı Tasfiye Halinde …. Ltd. Şti.’nin temin edilen tüm sicil dosyasının incelenmesinde; ihyası istenilen şirketin 28/12/2017 tarihinde tasfiyeye girdiği ve 07/12/2020 tarihinde tasfiyesi sona erdiğinden kaydının silindiği anlaşılmıştır.
İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… E. Sayılı dosyasının davacılar … ve … vekili tarafından, davalılar …, …. Ltd. Şti. Ve … A.Ş. Aleyhine açılan tazminat davası olduğu, mahkemece 31/01/2020 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği ; iş bu mahkeme ilamı nedeniyle davacılar tarafından İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… D.İş. Sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığı ve ihtiyati haciz kararına istinaden İzmir 11.İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiği anlaşılmıştır.
Dava, TTK’nun 547.maddesi uyarınca açılmış Tasfiye Halinde …. Ltd. Şti.’nin ek tasfiye işlemlerinin yapılması için şirketin ihyasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
Somut olayda; ihyası talep edilen şirketin tasfiyesinin sona ermesi nedeniyle 07/12/2020 tarihinde sicil kaydının T.Sicilinden silindiği, ihyası istenen şirket hakkında davacı tarafından İzmir 11.İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi açıldığı, ihyası istenen şirket hakkında takip dosyası bulunması nedeni ile ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından, TTK’nun 547. Maddesi uyarınca ek tasfiye işlemleri için şirketin ihyasına, önceki tasfiye memuru olan … T.C.No’lu …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın ticaret sicilde tescil ve ilanına karar verilmiştir.

Davalı …nün yasal hasım olması ve ihyası istenilen şirketin T.Sicilinden silinmesinde Ticaret Sicil Müdürlüğünün herhangi bir kusurunun bulunmaması dikkate alınarak, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; …nün … sicil numarasında kayıtlı bulunan Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin İzmir 11.İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyası ile sınırlı olarak İHYASINA,
2-Tasfiye Memuru olarak … T.C.No’lu …’ın atanmasına,
3-Kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına,
4-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 98,10 TL tebligat gideri ve 59,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 157,40 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK.nun 341/1 ve 345 maddeleri gereğince, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı. 22/12/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …