Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/628 E. 2021/886 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/628 Esas
KARAR NO : 2021/886

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2021
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, eski malik … ile 31.12.2012 imza tarihli 02.01.2013 kira başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile “… Mah. … Bulvarı No:… …/…” adresindeki taşınmazı iş yeri olarak kullanmaya başladığını, akabinde müvekkili ile eski malik …’ın 02.02.2016 imza tarihli 01.05.2016 kira başlangıç tarihli … bir kira sözleşmesi ile aynı adresi kullanmaya devam ettiğini, sonraki süreçte söz konusu taşınmazı davalı şirketin satın aldığını, 2016 tarihli kira sözleşmesinin 5. Maddesinde “Sözleşme süresinin bitiminde tarafların aksine bir başvurusu olmadığı sürece (sözleşmenin ücret kısmı hariç) devam edecektir.” şeklinde düzenlendiğini, kira sözleşmesinin davalı taraf ile geçerliliğini koruduğunu, müvekkilinin 2012 yılından beri aynı adreste kiracı olarak bulunduğunu, söz konusu taşınmazda birçok düzenleme yaparak kullanmaya başladığını, bu hususa ilişkin mahkemece tespit yapıldığını ve Adana 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/… D.iş. Sayılı dosyasında 09.10.2020 tarihli bilirkişi raporun alındığını, müvekkili şirketin davalıya Adana 2. Noterliği’nin 26/08/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile davalıya riski yapı yapıların güçlendirilmesini ve bu hususta gerekli yasal işlemlerin yapılmasının aksi takdirde her türlü maddi ve manevi zarar ve ziyan ve iş kayıplarının taraflarından tahsili için davalı şirket aleyhine yasal yollara başvuracaklarının ihtar edildiğini, davalı tarafın taşınmazda herhangi bir düzeltme veya güçlendirme yapmaksızın, müvekkili şirketin kiracı olarak taşınmazı kullanmaya devam ederken 16.11.2020 tarihinde yıkıma başladığını, bu yıkım nedeniyle davalı tarafından müvekkili şirketin ani bir şekilde … bir iş yeri bulmak ve taşınmak zorunda bırakıldığını, taşınma sürecinin yaklaşık 40 gün sürdüğünü, müvekkilinin bu süreçte maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın zararın oluştuğu tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, 20.000,00 TL manevi tazminatın zararın oluştuğu tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davanın öncelikle görevsiz mahkemede açıldığını görevli mahkemelerin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından hangi bedeli hangi kalem alacağı için istendiğinin açıklattırılması gerektiğini, davacının taleplerinin belirsiz alacak davasına konu olamayacak mahiyette olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesinde “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu uyuşmazlığın davacı tarafından kiralanan taşınmazın gerekli güçlendirme ve düzeltme işlemleri yapılmaksızın davacı tarafından kiracı olarak kullanılmaya devam ederken 16.11.2020 tarihinde yıkıma başlanması ve davacının mecburen … bir işyeri bulmak ve taşınmak zorunda kaldığı iddiasıyla uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini amacıyla açılmış tazminat davası olduğu, uyuşmazlığın taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinden kaynaklandığı, 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesi uyarınca eldeki uyuşmazılığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğu, dolayısıyla mahkememizin görevli olmadığı, göreve ilişkin düzenlemeler 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olmakla taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemelerce re’sen dikkate alınması gerektiğinden 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, taraflarca yasal süresinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemenin Adana Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemelerisine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- 6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ADANA NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına (tebliğ ile beraber),
4- 6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerinin (suç üstü ödeneğinden karşılanan arabuluculuk ücreti dahil) görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacıların yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
Dair, Tarafların yokluğunda, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi.21/10/2021
Katip …

Hakim …