Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/569 E. 2021/1177 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/569 Esas – 2021/1177
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/569 Esas
KARAR NO : 2021/1177
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … – TC NO: …

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesi ile, kaza tarihinde, davalı borçlu … adına kayıtlı bulunan ve dava dışı borçlu …’ un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, 20.08.2014 tarihinde Adana İli, … İlçesi’ nde, sürücüsü … olan … plakalı iş makinesi ile yapmış olduğu trafik kazasında … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan …’ün vefat ettiğini, kaza yapan … plakalı aracın olay tarihini kapsayan geçerli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi bulunmadığını, bu sebeple vefat eden …’ ün desteğinden yoksun kalanların davacı kurum aleyhine ikame ettikleri … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2015/… E. 2017/… K. Sayılı ilamına istinaden açılan Adana 8. İcra Müdürlüğü’ nün 2017/… E. Sayılı dosyasına 07.04.2017 tarihinde … plakalı aracın %35 kusuruna denk gelen toplam 32.405.42. TL davacı tarafından ödeme yapıldığını, davacı kurumun, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’ nun 14. maddesine istinaden yapmış olduğu bu ödeme sonucunda … yönetmeliğinin 16. maddesi ve ilgili yasalar gereğince kurumun zararına sebep olan araç işleteni olan davalıya karşı rücu hakkı doğduğunu, iş bu rücu hakkına istinaden Adana 5. İcra Müdürlüğü’ nün 2018 / … E. sayılı dosyasında işleten ve araç sürücüsü olan borçlular hakkında açılan ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz edilmekle icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğunu, borçlulardan olan alacaklarının tahsili yolunda Türk Ticaret Kanunu’ nun ilgili maddesi gereğince dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulmuş ise de herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle davalının Adana 5. İcra Müdürlüğü’ nün 2018 / … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama safhasında ortaya çıkabilecek tazminattan indirim sebeplerinin bulunması halinde, mahkemece hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten yargılama ve icra giderleri eklendikten sonra toplam 32.405.42. TL ile 2.173.38. TL takibe kadar işlemiş yasal faizinin davalıdan tahsiline, davalı aleyhine alacağın % 20’ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı tarafından 25/03/2021 tarihli duruşmada “davanın reddine karar verilmesini talep ederim” denilmiştir.
Adana 5. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası, Adana 8. İcra Mahkemesinin 2017/… E.sayılı dava dosyasının UYAP kayıtları dosyaya konulmuştur.
Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… Esas -2021/… karar sayılı 25/03/2021 günlü ilamı ile görevsizlik kararı verildiği ve mahkememizin 2021/569 Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir.
Görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/03/1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/11564 Esas-2019/7614 Karar sayılı ve 17/06/2019 günlü ilamı).
Dosyanın incelenmesinde, davacı ve davalı arasında sigorta ilişkisi bulunmadığı, dava dışı hak sahibinin tacir olmadığı, onun halefi sıfatıyla eldeki davayı açan sigorta şirketinin hak sahibi üçüncü kişinin sahip olduğu hak ve yetkiden fazlasına ve farklısına sahip olamayacağı, bu sebeple uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmayıp haksız fiile dayalı rücuen tazminat niteliğindedir. Davanın açıklanan niteliğine göre, uyuşmazlıkta mahkememiz görevli değildir; görevli mahkeme genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/202 Esas-275 Karar ve 25/02/2021 günlü ilamı da bu yöndedir.
Tüm dosya kapsamına göre, 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi gereğince görev hususunun kamu düzenine ilişkin ve dava şartı niteliğinde olduğu, 6100 sayılı HMK.nun 115/1 maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılacağının belirtildiği, davanın niteliği itibariyle mahkememizin görevli olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde görevli ve yetkili mahkemenin Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde 6100 sayılı HMK.nun 21/1-c maddesi delaletiyle, 6100 sayılı HMK.nun 22/2 maddesi gereğince yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın mahkememizce Adana Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan HMK 114/c ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine ,
2-Mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Karar istinafsız kesinleşirse dosyanın gönderildiği mahkeme olan Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile arada görev uyuşmazlığı doğacağından , uyuşmazlığın giderilmesi için merci tayini amacı ile 6100 sayılı HMK.nun 22/2 maddesi gereğince yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın mahkememizce ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç ve vekalet ücretlerinin merci tayininden sonra karar altına alınmasına,
5-Kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde; 6100 sayılı HMK.nun 21/1-c maddesi delaletiyle, 6100 sayılı HMK.nun 22/2 maddesi gereğince yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın mahkememizce ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK.nun 341/1 ve 345 maddeleri gereğince, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı.23/12/2021
Katip …

Hakim …