Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/442 E. 2021/1208 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/442 Esas
KARAR NO : 2021/1208

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – TCKN: …. – …
VEKİLİ : Av. … – …
İHBAR OLUNAN : …. – …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/11/2011
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
KARAR
YAZIM TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Davalı …’in davacı şirketin müdürü olduğunu, görevli olduğu dönemde davacı şirketin dava dışı … Ltd. Şirketi’nden olan alacağına karşılık 432.000,00 TL bedelli 5 adet çeki 30.04.2009 tarihinde tutanakla teslim almış olmasına rağmen bu çekleri şirket hesaplarına aktarmayarak ve şirket için kullandığını kanıtlayamayarak şirketin zararına yol açtığını belirtip, davalı yanında bulunduğu anlaşılan 432.000,00 TL’nin çeklerin teslim alındığı tarihten itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; Davacı şirketin talebinin B.K’nun 41 ve 61.maddelerinde düzenlenen nedenlere dayandığını, davacı şirketin Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği dilekçe ile olayı 04.11.2011 tarihinde öğrendiklerini söylemesine rağmen çeklerin davalıya teslim edildiğini 30.04.2009 tarihinde öğrendiklerini, 2 yıllık hak düşürücü sürenin tamamlanmasından sonra dava açıldığını, davaya konu çeklerin davacı şirket yetkilisi …’ın bilgisi dahilinde davalı tarafından teslim alındığını,çeklerin 300.000,00 TL’lik bölümünün şirketten olan alacağı nedeni ile davalı tarafından alı konulduğunu, kalan 132.000,00 TL bedelli çeklerin ise yine şirket ortağı …’ın şirketten olan cari hesap alacağı nedeni ile bu kişiye verildiğini, şirkete ait çekleri nedensiz yere alı koymadığını belirtip davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizin 2011/… E 2016/… K. Sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay 11.H.D.’nin 29/11/2018 tarih 2016/… E. 2018/… K. sayılı kararı ile;
“1-Davanın, limited şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin olduğunu, sorumluluk davasının açılabilmesi için bu yönde alınmış bir ortaklar kurulu kararının bulunması gerekmekte olup bu hususun dava şartı olduğunu, 6102 sayılı TTK nun uygulamasının da aynı yönde olduğunu (m 618/son), dava konusu olayda sorumluluk davası açılması için alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığından dava açma koşulu oluşmamış ise de bu hususun yargılama sırasında tamamlanabileceği, mahkemece genel kurul tarafından bu yönde bir karar alınması için davacı tarafa mehil ve gerektiğinde kesin mehil verildikten sonra sonucuna göre bir hüküm tesisi gerekirken bu eksiklik giderilmeden davanın esası hakkında karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesi ile bozularak mahkememize gönderilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş ise de, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18/03/2021 tarih 2019/… E. – 2021/… K. sayılı ilamı ile davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmesi üzerine dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak bu doğrultuda yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekiline verilen kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından sorumluluk davası açılması için 11/10/2011 tarihli ortaklar kurulu kararını sunmuştur.
Davacının talebi davacı şirketin müdürü olan davalının şirketin alacaklı olduğu 3.kişiden tahsil ettiği ve şirket kayıtlarına aktarmayarak şirketin zararına yol açtığını belirttiği 432.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini içermektedir.
Tarafların delilleri arasında yer alan davacı şirketin ortak ve yetkililerini gösteren Ticaret Sicil dosyası, dava dışı … Şirketi’nden teslim alınan davaya konu 5 adet çek ile ilgili teslim belgeleri, davacı şirketin paralarının bulunduğu banka şubelerindeki hesap hareketleri ile yine davacı şirketin ticari defterleri ile dayanak belgeleri temin edilip bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Davacı şirket ile dava dışı … Ltd.Şirketi arasındaki ticari ilişki nedeni ile toplam bedeli 432.000,00 TL olan 5 adet çek 30.04.2009 tarihinde davacı şirketin müdürü olan davalı …’a teslim edilmiştir. Davalının çeklerin teslim alındığı tarihte davacı şirketin müdürü olduğu ve çeklerin davalı tarafından teslim alındığı taraflar arasında çekişme konusu değildir. Davacı taraf bu çeklerin alacaklısının kendileri olduğunu, bu nedenle davalı tarafından dava dışı şirketten teslim alınan çeklerin şirket kayıtlarına geçirilmesi gerektiği gibi çek bedelleri tahsil edildiğinde bunların da şirket kayıtlarına aktarılması gerektiğini halde davalının bu çek bedellerini bir şekilde tahsil edip şirket kayıtlarına aktarmayarak şirketi zarara uğrattığını ileri sürmekte, zararlarının davalı tarafından giderilmesini istemektedir.
Davacı şirketin müdürü olan davalının 6102 Sayılı TTK’nun 553.maddesi uyarınca şirkete verdiği zararlardan doğrudan doğruya sorumlu olup, bu nedenle açılacak davalarda talep edilen alacak miktarının şirkete ödenmesinin istenmesi gerekir. Bu şekilde açılan davalarda ispat yükümlülüğü davalı şirket yetkilisine ait olup şirket adına tahsil ettiği paraları yine şirketin işi için kullandığını kanıtlaması gerekmektedir.
Somut olayda davacı şirketin müdürü olan davalı davaya konu edilen 5 adet çeki şirket adına teslim aldığını kabul etmektedir. Bu çeklerin şirket kayıtlarına aktarılmadığını kabul eden davalımız bunun nedeninin ise kendisinin ve dava dışı …’ın davacı şirketten olan alacaklarına mahsup edilmek kaydı ile kendisi tarafından çeklerin alı konulduğunu, 132.000,00 TL bedelli çeklerin …’e, kalan 300.000,00 TL’lik çek bedelinin ise kendi alacağına karşılık olmak üzere şirkete aktarılmadığı şeklinde ifade etmektedir. Davalının bu savunması karşısında davalı ile dava dışı …’in davacı şirketten cari hesap ilişkisi nedeni ile alacaklı olduklarını ya da şirkete borç verdiklerini kanıtlaması gerekmektedir. Şirketlerin ortak ve yetkililerine borçlanabilmeleri için ortaklar kurulu kararı alınması gerekli olup, somut olayda davacı şirketin ortaklarından borçlanması amacı ile alınmış bir ortaklar kurulu kararının varlığı ileri sürülmemiştir.
Davacı şirkete ait olup davalı tarafından alı konulan çekler nedeni ile davacı şirketin davalı … ile dava dışı …’e borcu olup olmadığının belirlenmesi için davacı şirketin ticari defterleri ile ortaklar kurulu karar defteri incelenmek sureti ile bilirkişi raporları alınmıştır. Düzenlenen bilirkişi raporlarında … Ltd.Şirketi’nden teslim alınan davaya konu çeklerin bu şirketin borçlarından düşülmediği gibi davacı şirketin davalı müdürü … de dahil çeklerin bir bölümünün verildiği söylenen …’e borçlu olduğuna ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı,üstelik bu iki kişinin davacı şirketten alacaklı olmadıkları gibi halen davacı şirkete borçlu oldukları belirlenmiştir.
Davalı her ne kadar davaya konu edilen çek bedellerinin tahsil edilmesinden sonra bu tahsil edilen miktar üzerine eklemeler yapılarak şirket borçlarının ödendiğini, bu nedenle davaya konu çeklerden dolayı şirkete zarar vermediğini, üstelik …’ın 132.000,00 TL bedelli çekleri cari hesap alacağına karşılık olarak davalıdan teslim aldığını ileri sürmüş ise de; …’in bu beyanı sadece davalı tarafından şirkete verilen zararın giderilmesinden sonra …’den rücu amacı ile ileri sürülebilecek talepler yönünden bir önemi olduğu, davalının dava dışı şirketten davacı şirket adına tahsil ettiği 5 adet çeki ya da bu çeklerin bedellerini şirket kayıtlarına aktardığını veya şirket işlerinde kullandığını usulüne uygun deliller ile kanıtlayamadığı, yapılan bilirkişi incelemeleri sonucu davacı şirketin çekleri alı koyan davalı … ve dava dışı …’e borcu olmadığı gibi şirketin bu kişilerden alacağının bulunduğun belirlenmesi karşısında davalının şirketin çek bedelleri kadar davacı şirketi zarara uğratıldığı, bu miktarın zarara neden olan şirket müdürü olan davalı tarafından giderilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Davalı taraf alacağın zaman aşımına uğradığını ileri sürmüş ise de ; şirket yetkililerinin şirkete karşı olan sorumlulukları nedeni ile açılacak davalarda 818 Sayılı Borçlar Yasası’nın 126/4 ve 6098 Sayılı Borçlar Yasası’nın 147/4 maddeleri uyarınca 5 yıl zaman aşımı süresi ön görülmüş olup, çeklerin teslim alındığı tarih zaman aşımının başlangıcı olarak kabul edildiğinde dahi dava tarihi itibarı ile henüz zaman aşımı süresinin tamamlanmadığı kabul edilmiştir.
Toplanan delillere göre ; davacı şirketin müdürü olan davalı … şirketin dava dışı … Şirketi’nden olan alacağına karşılık düzenlenen toplam bedeli 432.000,00 TL olan 5 adet çeki teslim almış olup, çeklerin ya da tahsil edilen bedellerinin şirket kayıtlarına aktarılması gerekir iken davalının cari hesap alacağı bulunduğunu ileri sürüp çeklerin bir bölümünü kendisinin alıkoyduğu, çek bedellerinin bir bölümünün ise şirketten cari hesap alacağı olduğu iddia edilen …’a aktardığını ileri sürmüş ise de ; şirket kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarına göre bu kişilerin davacı şirketten alacaklı olduklarına ilişkin kayıt olmadığı gibi, her ikisinin davacı şirkete borçlarının bulunduğu, üstelik şirketin ortaklarından borç para alması için ortaklar kurulu kararı gerekli olup, böyle bir karar alındığının ileri sürülmediği ve çek bedellerinin şirket işlerinde kullanıldığı usulüne uygun deliller ile kanıtlanamadığı için çeklerin bedeli olan 432.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacı şirkete ödenmesi gerektiği, davalıya 19.10.2011 tarihinde tebliğ edilen ve 3 gün ödeme süresi verilen ihtarname ile davalının 25.10.2011 tarihinde temerrüde düşürüldüğü, davacı alacağına bu tarihten itibaren değişen oranlı avans faizi uygulanması gerektiği kabul edilip davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 432.000,00 TL nin temerrüt tarihi olan 25/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2- Alınması gereken 29.509,92 TL karar harcından, peşin alınan 6.415,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 23.094,72 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 6.495,90 TL peşin ve başvuru harcının tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 38.650,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 2.110,30 TL ve bozma sonrası yapılan 30,00 TL olmak üzere toplam 2.140,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı … ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile TEMYİZ YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …