Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/441 E. 2021/919 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/441 Esas – 2021/919
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/441
KARAR NO : 2021/919

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – T.C:… – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 1- … ANONİM ŞİRKETİ – …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 2- … – T.C: … – …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 28/10/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …’in yaralanması sebebiyle oluşan sürekli iş göremezlik zararlarının … plakalı aracın trafik sigortacısı olan diğer davalı … A.Ş.’den tahsili için davalı …’in 29/11/2017 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğunu ve Uyuşmazlık Hakem Heyetinin … sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda …’in adı geçen sigorta şirketinden talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatı tutarının 225.341,00 TL olduğunun tespit edildiğini ve ıslah dilekçesi verilmediği için taleple bağlı kalınarak bilirkişi raporuyla tespit edilen alacağın 4.000,00 TL’lik kısmının sigorta şirketinden tahsiline hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini, Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 14/05/2018 tarihli ve … ve … sayılı kararına konu 4.000,00 TL alacağın temellük eden davacıya ödenebilmesi için Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasıyla tespit davasında davanın reddine karar verildiği ve bu kararın Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 08/06/2020 tarihli ve 2019/…. K. sayılı kararıyla onandığını belirterek Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 14/05/2018 tarihli ve … ve … sayılı kararı ile hüküm altına alınmamış olan 221.341,00 TL’den şimdilik 20.000,00 TL’lik bölümünün davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davetiye tebliğine rağmen davalıların davaya cevap vermediği görülmüştür.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem heyetinin 14/05/2018 tarihli … ve … sayılı kararı celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizin 2018/… Esas sayılı dosyası uyap üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
Dava, davalılardan …’in trafik kazasında yaralanması sonucunda sürekli iş göremezlik zararı sebebiyle davalı sigorta şirketi nezdindeki tazminat alacağının bir kısmını davacıya temlik ettiğinden bahisle açılmış maddi tazminat davasıdır.
6100 sayılı HMK.nun 114.maddesinde dava şartları sayılmıştır. Anılan yasa maddesindeki dava şartlarının bir kısmı olumlu dava şartları olup bir davada bulunması gereken koşullar iken diğer bir kısım dava şartları ise bir davada bulunmaması gereken dava koşullarındandır. Dava şartlarından bulunması gerekli koşullar “olumlu dava şartları”, bulunmaması gerekli koşullar ise “olumsuz dava şartları” olarak kabul edilmiştir. HMK’nun 114/1-i maddesinde olumsuz dava şartlarından “aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” dava şartına yer verilmiştir.

Dosyamız arasına getirtilen Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti dosyasında özetle, 29/11/2017 tarihinde … tarafından … A.Ş’ye karşı 5.000,00 TL tahsil talebiyle açıldığı, adı geçen heyetin14/05/2018 tarih …-… sayılı kararında başvurusu …’in talebinin kısmen kabulüne, başvurucu tarafından 5.000,00 TL üzerinden yapılan talebin 4.000,00 TL kısmının kabul edilerek davalı … A.Ş’den tahsil edilerek başvurucu …’e ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
Dosyamız arasına alınan Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas-2019/… Karar sayılı dosyasında davacı … tarafından açılan davada; … A.Ş’ye karşı … plakalı kamyonet ile tescilsiz motorsikletin çarpışması sonucunda 28/10/2014 günü meydana gelen trafik kazası sonucu motorsiklette yolcu konumunda bulunan temlik eden …’in yaralandığı, bu yaralanma sebebiyle 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsilini talep ettiği, adı geçen mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk DAiresinin 2019/… Esas-2020/… Karar ve 08/06/2020 günlü ilamıyla “01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 114. Maddesinde aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması sayılmış olup, somut olayda sigorta tahkim komisyonu 29/11/2017 tarihli ve 2017/… esas kararıyla davaya konu uyuşmazlık konusunda karar verdiği verilen hükmün kesinleştiği anlaşılmakla, 114/1-i maddesinde, aynı davanın daha önce açılmış ve halen görülmekte olması dava şartları arasında sayılmış olup, aynı yasanın 115/2. maddesinde dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde davanın usulden reddine karar verileceği belirtilmiştir. Bu nedenle davanın kesin hüküm sebebiyle 6100 sayılı 114/1-i ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan tespitler dosya kapsamına, usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. ” gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Duruşmanın 26/10/2021 günlü celsesinde davacı vekilinin imzası ile onayladığı beyanında, dava dilekçesini tekrar ettiklerini, dava dilekçesinde açıklandığı üzere eldeki davadaki taleplerinin davalılardan …’in trafik kazasından dolayı diğer davalı sigorta şirketi nezdinde doğan tazminat alacağının bir bölümünü müvekkiline temlik etmesi sebebiyle davalı sirgorta şirketinden tazminat talebine ilişkin olduğunu, kendilerinin bu aşamada davalılardan …’i sadece diğer davalı sigorta şirketinin açmış oldukları bu davadan bilgisi olması için davalı taraf olarak gösterdiklerine ilişkin beyanda bulunmuştur.
Davacı vekilinin vermiş olduğu dava dilekçesinde davalılardan …’e yönelik bir talebinin bulunmadığı görülmekle duruşmanın 26/10/2021 günlü celsesinde davacı vekilinden bu konuda açıklamada bulunulması istenilmiş, davacı vekili sözügeçen celsedeki beyanında davalılardan …’i sadece diğer davalı sigorta şirketinin açmış oldukları bu davadan bilgisi olması için davalı taraf olarak gösterdiklerine ilişkin beyanda bulunmuş, mahkememizce 6100 sayılı HMK’nın 119/1-ğ ve 119/2 maddesi uyarınca davacının adı geçen davalıya yönelik davası bakımından talep sonucu açıklanmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacının davalılardan … A.Ş’ye yönelik davası bakımından ise, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. fıkrasında ‘‘Tahkim sistemine üye olmak isteyenlerden katılma payı, uyuşmazlık çözümü için Komisyona başvuranlardan ise başvuru ücreti alınır. Beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir. İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir. Beşbin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları bu madde uyarınca süresinde itiraz başvurusunda bulunulmaması hâlinde kesinleşir. Bu uyuşmazlıklar hakkında bu madde uyarınca yapılan itiraz üzerine verilen karar kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebilir. Ancak, tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin, tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her hâlükarda temyiz yolu açıktır.’’ düzenlemelerinin yer aldığı, davacı tarafça dava sebebi olarak dayanılan daha önce verilen Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem heyetinin 14/05/2018 tarihli … ve … sayılı kararına itiraz edilmemesi üzerine dosyanın temyiz yoluna gidilmemesi sonucu kesinleşmiş olduğu, davacının eldeki dava ile aynı konuda yine aynı davalı sigorta şirketine karşı açmış olduğu davanın yargılaması sonucunda davasının daha önce kesin hükme bağlandığından bahisle dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verildiği ve söz konusu kararın istinaf kanun yolundan geçmekle kesinleştiği, 6100 sayılı HMK.nın 114/1-i maddesinde sözü geçen “aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” koşulunun eldeki davada bulunmadığı, dava şartlarının HMK’nın 115/1 maddesi gereğince yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması ve dikkate alınması gerektiği, sonuç olarak İstanbul Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem heyetinin 14/05/2018 tarihli … ve … sayılı kararında aynı davanın kesin hükme bağlandığı anlaşılmakla davacının davalılardan … A.Ş’ye yönelik davasının 6100 sayılı HMK.nun 114/1-i maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davalılardan …’e yönelik davasının HMK’nın 119/1-ğ ve 119/2 .maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davacının davalılardan … A.Ş’ye yönelik davasının HMK’nın 114/1-i ve 115/2.maddesi uyarınca daha önceden kesin hükme bağlanmış olması sebebiyle DAVA ŞARTI NOKSANLIĞINDAN USULDEN REDDİNE,
3-Alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13.fıkrası uyarınca zorunlu arabuluculuk giderleri yargılama giderlerinden sayıldığından arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin ilgili maddesi gereğince 1/2 oranında olmak üzere 2.039,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Peşin olarak alınan ve harcanmayan avans giderinin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA İÇİNDE mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF KANUN YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip …

Hakim …