Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/400 E. 2021/911 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/400 Esas – 2021/911
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/400
KARAR NO : 2021/911

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … ANONİM ŞİRKETİ – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – T.C: … – …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/05/2021
KARAR TARİHİ : 22/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili kurumun … tesisat nolu hesabına bağlı sayacı Perakende Satış Sözleşmesi yapmadan mühür fekki yaparak kullandığını, elektrik enerjisi tükettiğini, herhangi bir abonelik ve sözleşme bağı olmadan kaçak olarak elektriğin kullanıldığını, bu kullanıma dayalı tüketim bedelinin ödenmediğinden kullanıma dayalı borca isbtinaden müvekkili kurum tarafından borçlu aleyhine Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davetiye tebliğine rağmen davalının davaya cevap vermediği görülmüştür.
Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
5 Ocak Vergi Dairesi, Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü, Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı, …’dan dava konusu istenilen bilgi ve belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, mal alım-satımından kaynaklı itirazın iptali davası olduğu, Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabında davalının ticaret sicilinde kayıtlı olmadığının bildirildiği, buna karşılık Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine yazılan müzekkere cevabında davalının 28/08/2012 tarihinde … sicil numarasında … Mahallesi … Sokak No:… …/…. iş adresinde balıkçılık ve su ürünlerinin işlenmesi ve ticareti mesleğiyle sicil kaydı yaptırmış olup sicil kaydının halen devam ettiğinin bildirildiği, 5 Ocak Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında davalının balık, kabuklu hayvanlar ve yumuşakçaların perakende işini yaptığı, gerçek usulde mükellefiyet kaydınının bulunduğu bildirilmiş, yazı cevabı ekinde vergi dairesince bildirilen yıllık alım ve satım değerlerine göre davalının faaliyetinin esnaflık sınırlarında kaldığı, buna göre davalının faaliyetinin ticari nitelikte olmadığı, davacı tacir olmakla birlikte davalı tacir olmadığından taraflar arasındaki uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan dava niteliğinde kabul edilemeyeceği, uyuşmazlık konusunun 6102 sayılı TTK’dan düzenlenen işlerden olmadığından mutlak ticari iş niteliğinde de olmadığı, sonuç olarak 6102 sayılı TTK’nın 4, 5 ve 11.maddesinin 2.fıkrasındaki düzenlemeler nazara alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesi uyarınca genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla davanın HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, görevli ve yetkili mahkemenin Adana Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına (tebliğ ile beraber),
4-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacıların yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/10/2021

Katip …

Hakim …