Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/226 E. 2021/854 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/226 Esas
KARAR NO : 2021/854

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … -(T.C Kimlik No:…) …

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: …

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin davalı …’dan Adana 17.Noterliğinden tarih ve yevmiye numarasını hatırlayamadığı araç satış sözleşmesi ile … plaka sayılı 1997 model … marka aracı satın aldığını, müvekkilinin davalıdan aldığı aracın … isimli kişiye sattığını, ancak araca …’ın sattığı kişi olan …’ın elinde iken el konulmuş bunun üzerine … tarafından …’a icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz üzerine açılan Ereğli Konya 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… esas 2019/… karar sayılı dava dosyasında 21/03/2019 tarihli kararı ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini, böylece …, …’a 31.486,24 TL ödeme yapmak durumunda kaldığını, bunun üzerine … arabayı satın aldığı müvekkilinin … aleyhine Ereğli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyası ile dava açmış ve Konya icra dairesinin 2020/… esas sayılı dosya sonucunda verilen ilam hükmüne göre müvekkil mahkemece hükmedilen 50.171,00 TL’yi ödemek durumunda kaldığını, bu şekilde müvekkilinin 20.171,00 TL zararı oluştuğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkil zararı olan 50.171,00 TL zararının müvekkilinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizleri ile tahsiline davalının üzerine kayıtlı tanışır ve taşınmazlara devri önleyici ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işlerinin tanımını yapan 6102 Sayılı TTK’nun 4.maddesinde; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, TTK’nda düzenlenen hususlardan ve maddede açıkça atıf yapılan diğer kanun hükümlerinden kaynaklanan dava ve çekişmesiz yargı işleri, ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olarak nitelendirilmiştir.
Aynı kanunun 5/1 maddesinde ise; ”Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Görevle ilgili değerlendirmenin 6102 Sayılı TTK’nun 4 ve 5.maddesindeki düzenlemeler gözetilerek yapılması gerekir. 6102 Sayılı Kanun’un 19.maddesi ”ticari iş karinesi” başlığını taşımakta olup, bu maddenin 2.fıkrasında yer alan ”Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır.” hükmünün, görevli mahkemenin belirlenmesinde dikkate alınması mümkün değildir. Aksi yöndeki bir kabul, ticaret mahkemelerinin özel mahkeme statüsünün sonlanması sonucunu doğurur.
6102 sayılı TTK’nda değişiklik yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesi ile 6102 sayılı kanunun 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
28/11/2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin korunması hakkında kanunun(TKHK) 2.maddesinde kanunun kapsamı “Bu kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketicilere yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Tanımlar başlıklı 3.maddesinde “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” şeklinde sigortayı da telaffuz ederek değişikliğe gitmiştir.
Dava, ayıplı araç satış sözleşmesi nedeni ile davacıda oluşan zarar miktarının tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi gereğince görev hususunun dava şartı olduğu, 6100 sayılı HMK.nun 115/1 maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılacağının belirtildiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK.nun 138/1 maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle, 6100 sayılı HMK.nun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2- 6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ADANA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına (tebliğ ile beraber),
4- 6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacıların yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK.nun 341/1 ve 345 maddeleri gereğince, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı.12/10/2021

Katip …

Hakim …