Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/124 E. 2021/878 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/124 Esas – 2021/878
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/124
KARAR NO : 2021/878

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :2- … A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI :3-… – …

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/10/2014
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; 16/08/2014 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın davacının ve eşi muris …’in içinde bulunduğu sivil polis aracına çarpması sonucu vefat ettiğini belirterek müvekkili için 1.000,00 TL Destekten yoksun kalma tazminatı ve 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen trafik kazısı neticesinde ölüm meydana geldiği için tazminat davası açılmış ise de tazminat yönünden davalılara husumet yönlendirilecek bir kusur bulunmadığını, meydana gelen kazada yol bakım ve onarımdan sorumlu kuruluşun kusurlu olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiğini, kazaya konu … plaka sayılı aracın … adına kayıtlı olduğu ve aracı diğer davalı olan abisi …’e emaneten verdiğini, kazanın davalı …’in aracı kullandığı sırada meydana geldiğini, davalı …’e kusur yükleme imkanının söz konusu olmadığını, … için açılan bu davanın hem husumet hem esas yönünden reddi gerektiği, ölümün gerçekleşmiş olmasının kişinin bağı olması nedeniyle destekten yoksun kalacağı anlamına gelmediğini bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada müvekkil şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalıların iddialaranın yersiz olduğunu, araç ruhsat sahibinin davalı … olduğunu, her iki davalının da kusurlu olduğunu, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/… Esas sayılı dosyasından alına adli tıp raporunun düzmece bir rapor olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünden davalı …’e vasi atanıp atanmadığı sorulmuş, davalı …’in 17/02/2015 tarihinde Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne sevk edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davalı … AŞ’den ZMSS sigorta poliçesi ve hasar dosyası, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespiti için kolluğa yazılan müzekkere cevapları, kazaya karışan … plaka sayılı araca ait trafik kaydı, müteveffa …’in hak sahiplerine ve bu kapsamda davacı …’e bu vefat nedeniyle herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığına dair müzekkere cevabı, müteveffa …’in 16/08/2014 tarihi itibariyle almış olduğu son iki aya ait maaş bordrosu, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinden 2014/… esas sayılı dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Dava, davalılardan …, …’e ait ve davalılardan ….A.Ş nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olup dava sebebi trafik kazası sırasında davalılardan Ümit Yurdakul sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazasında davacıların yaralanması sonucu malul kaldığından bahisle açılmış maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dosyamız arasına getirtilen Diyarbakır 4.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/… esas sayılı dosyası kapsamındaki kaza tespit tutanağındaki kusur durumu ile bu ceza dosyasında alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 02/02/2015 tarihli kusur raporundaki kusur durumunun çelişkili olduğu görülmekle mahkememizce talimat yolu ile İstanbul Teknik Üniversitesinden seçilen kusur hususunda bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup Prof. Dr. Müh. …, Prof. Dr. Müh. … ve Em. Prof. Dr. Müh. … imzalı 27/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda, davalı sürücü …’in %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı görüş ve kanaatini bildirdiği görülmüştür.
Davalı ….A.Ş vekilinin 10/12/2015 tarihli dilekçesi ile davacı taraf anlaştıklarını yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, ekinde ibraname ve ödemeye ilişkin dekont suretlerinin ibraz edildiği görülmüştür.
Davacılar vekilinin 27/11/2015 tarihli dilekçesi ile davalılardan ….A.Ş ile her iki müvekkil yönünden talep ettikleri maddi tazminat talepleri hakkından ayrı ayrı sulh olduklarını, bu nedenle müvekkili yönünden de maddi tazminat davasından feragat ettiğini, ancak manevi tazminat yönünden taleplerinin devam ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizin 2014/… Esas-2017/… Karar ve 20/10/2014 günlü kararla davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, maddi tazminatın feragat sebebiyle reddine, manevi tazminat yönünden ise 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür.
Davalılardan …’in istinaf talebi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesinin 2019/… Esas-2020/… Karar ve 08/10/2020 günlü ilamı ile;
“…Davalı … vekilinin istinaf dilekçesinde itiraz olarak ileri sürdüğü, aynı olaya ilişkin çelişkili mahkeme kararları olması ve bu durumun adil yargılanma hakkını ihlaline neden olacağı” itirazının değerlendirilerek, mahkemece, davalı vekiline, bu hususta açıklama dilekçesi verilmek suretiyle, dosya içinde bulunmayan ve aynı olaya ilişkin tüm dava dosyalarının tam ve eksiksiz olarak getirtilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, mahkemece, İTÜ’den alınan 27/04/2016 tarihli bilirkişi kurul raporunda, “davalı sürücü …’in %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu” tespit edilmiştir. Yine, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/… esas sayılı dosyasında alınan 02/02/2015 tarihli ATK raporunda ise, “sürücü …’in tali derecede kusurlu, sürücü …’in kusursuz ve plakası belirsiz araç sürücüsünün hatalı davranışının sonuç üzerine asli derecede etken olduğu” belirtilmiş olmakla, bu durumda, olayın oluşuna ilişkin olarak bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece söz konusu çelişki giderilmeden ve tarafların kusur oranları kesin olarak belirlenmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle mahkemece, Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek kusur konularında uzman bilirkişi heyetinden dosyada mevcut kusur raporları arasındaki çelişkileri giderici, ayrıntılı, hüküm kurmaya yeterli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir…” gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstinaf kararı üzerine dosya mahkememizin 2021/124 Esas sırasına yeniden kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce, kesin nitelikteki istinaf kararı üzerine yapılan yargılamada duruşmanın 27/05/2021 günlü celsesinde verilen 3 nolu ara kararla davalılardan … vekiline, İstinaf dilekçesinde itiraz olarak ileri sürdüğü aynı olayı ilişkin çelişki mahkeme kararları olduğu iddiası kapsamında başka mahkemelerce verildiği ileri sürülen karar örnekleri ve yine başka mahkemelerce alınan kusur raporları hakkında açıklamada bulunmak ve mümkün olduğu takdirde buna ilişkin bilgi ve belgeleri sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, belirtilen kesin süre içinde süreye konu işlem yerine getirilmediği takdirde adı geçen davalı tarafın belirtilen hususta delil sunma hakkından vazgeçmiş sayılacağının adı geçen davalı vekiline ihtarına dair ara karar verilmiş, söz konusu ara karar adı geçen davalı vekiline tebliğ edilmiş, adı geçen davalı vekilinin ara kararda belirtilen hususlarda ayrıca bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bunun üzerine, davalı … vekilinin istinaf başvurusunu içerir dilekçesinde belirtilen Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/… Esas sayılı dosyasındaki ve Adıyaman 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/… Esas-2016/… Karar sayılı dosyasındaki tüm evrakların taranarak uyaptan gönderilmesi için mahkemelerine müzekkere yazılmış, gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır
Bahsi geçen cevabi yazıda dosyamız arasına alındıktan sonra istinaf kararı doğrultusunda dosyada mevcut kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak Karayolları Fen Heyeti Mensubu üç kişilik kuruldan alınan 16/09/2021 tarihli raporda, olay yerinde üçüncü bir aracın olmaması durumunda, davalı sürücü …’in meydana gelen olayda %100 oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü …’in ise olayda kusursuz olduğunu, olay yerinde üçüncü bir aracın olması durumunda, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün meydana gelen olayda %70 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’in ise %30 oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü …’in ise olayda kusurunun bulunmadığına ilişkin görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ve kesin nitelikteki istinaf kararının birlikte değerlendirilmesinde, davacının eşi …’in ölümü ile sonuçlanan 16/08/2014 günlü trafik kazasına ilişkin olarak istinaf kararı doğrultusunda Karayolları Fen Heyeti Mensubu bilirkişi kurulundan alınan raporda olay yerinde üçüncü bir aracın olmaması durumunda davalı sürücü …’in kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu ve müteveffa sürücü …’in ise kusursuz olduğu, olay yerinde üçüncü bir aracın olması durumunda ise plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün meydana gelen olayda %70 oranında ve davalı sürücü …’in ise %30 oranında kusurlu olduğu ve müteveffa sürücü …’in ise olayda kusurunun bulunmadığı şeklinde seçenekli görüş ve kanaat bildirildiği görülmüş, dosyamız arasına getirtilen olaya ilişkin olarak sanık sürücü … hakkında yapılan yargılama sonucunda Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/… Esas-2015/… Karar sayılı ceza dosyasında verilen 12/05/2015 günlü ilamın 8.sayfasının son paragrafında “…sürücüsü ve kimliği tespit edilemeyen üçüncü aracın aniden sanığın sağından yola dik girmesi nedeniyle azami hız sınırının üstünde seyreden sanığın bu araca çarpmamak için direksiyonunu sola kırmasıyla … anlaşılmıştır.” şeklinde yapılan tespitle kaza sırasında olay yerinde üçüncü aracın bulunduğunun kabul edildiği, ceza mahkemesinin trafik kazasının oluşuna ilişkin maddi vakıa tespitinin hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikte olduğu gözetilerek mahkememizce de olay yerinde üçüncü bir aracın bulunduğu kabul edilmiş ve Karayolları Fen Heyeti Mensubu bilirkişi kurulundan alınan 16/09/2021 tarihli rapordaki seçenekli kanaatlerden “olay yerinde üçüncü bir aracın olması durumunda ise plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün meydana gelen olayda %70 oranında ve davalı sürücü …’in ise %30 oranında kusurlu olduğu ve müteveffa sürücü …’in ise olayda kusurunun bulunmadığı” şeklindeki görüş ve kanaat hükme esas kabul edilmiş, sonuç olarak davacının davalılardan … A.Ş ve …’e yönelik davası bakımından mahkememizce verilen 2014/… Esas – 2017/… Karar sayılı ve 23/03/2017 günlü karar adı geçen taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden bu dava bakımından yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının davalılardan …’e yönelik davası bakımından yapılan değerlendirmede ise davacının maddi tazminat talebinin feragat sebebiyle reddine, Yargıtay’ın 1966/7 Esas ve 1966/7 Karar sayılı ve 22/06/1966 günlü İçtihadı Birleştirme Kararı’nda işaret olunan takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar ve bu kapsamda tarafların kusur durum ve oranları, zararın niteliği ve ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve paranın satın alma gücü ile özellikle hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı için 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalı … aleyhine mahkememizce 2014/… Esas – 2017/… Karar sayılı ve 23/03/2017 günlü kararla hükmedilen manevi tazminat ile tahsilinde tekerrür olmamak üzere davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davalılardan … A.Ş ve …’e yönelik davası bakımından mahkememizce verilen 2014/… Esas – 2017/… Karar sayılı ve 23/03/2017 günlü karar adı geçen taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden bu dava bakımından YENİDEN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının davalılardan …’e yönelik davası bakımından;
a)Davacının maddi tazminat talebinin FERAGAT SEBEBİYLE REDDİNE,
b)Davacı için 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalı … aleyhine mahkememizce 2014/… Esas – 2017/… Karar sayılı ve 23/03/2017 günlü kararla hükmedilen manevi tazminat ile tahsilinde tekerrür olmamak üzere davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
3- Manevi Tazminat Talebi Yönünden;
a)-Alınması gerekli 3.415,50 TL nisbi karar ve ilam harcının, diğer davalı … aleyhine mahkememizce 2014/… Esas-2017/… Karar sayılı ve 23/03/2017 günlü kararla hükmedilen karar ve ilam harcı ile tahsilinde tekerrür olmamak üzere davalı …’den alınarak hazineye irad kaydına,
b)-Davacı tarafından yapılan 1.818,10 TL tebligat, posta ve bilirkişi giderinden kabul ve red oranına göre 909,05 TL yargılama giderinin, diğer davalı … aleyhine mahkememizce 2014/… Esas – 2017/… Karar sayılı ve 23/03/2017 günlü kararla hükmedilen manevi tazminat ile tahsilinde tekerrür olmamak üzere davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
c)-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 7.300,00 TL nisbi vekalet ücretinin, diğer davalı … aleyhine mahkememizce 2014/… Esas – 2017/… Karar sayılı ve 23/03/2017 günlü kararla hükmedilen manevi tazminat ile tahsilinde tekerrür olmamak üzere davalı …’den alınarak davacıya verilmesine
d)-Davalılardan … vekilinin lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 7.300,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
e)-Peşin alınan ve harcanmayan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde sözkonusu avansı yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip …

Hakim …