Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/121 E. 2021/1103 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/121 Esas – 2021/1103
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/121
KARAR NO : 2021/1103

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1- … -… –
2- … -…-
3-… -…- …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : … – …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/04/2014
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: …

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 16/01/2005 tarihinde müvekkili …’in eşi – … ve …’in babası … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile geçirmiş olduğu tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybettiğini belirterek, fazlaya daire haklarının saklı kalması kaydıyla her bir davacı için 750,00 şer TL olmak üzere 2.250,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı’nın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davetiye tebliğine rağmen davalının davaya cevap vermediği görülmüştür.
… A.Ş. Müdürlüğü, Diyarbakır Trafik Tescil Şube Müdürlüğü, Silvan C.Başsavcılığı, Silvan İlçe Jandarma Komutanlığı, SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünden dava konusu istenilen bilgi ve belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizce dosya kusur bilirkişisine tevdii edilmiş olup Temel Trafik Kaza İnceleme ve Tespiti Uzmanı Emniyet Amiri … imzalı 14/07/2015 tarihli rapora göre 14/01/2005 günü saat 19:30 sıralarında gerçekleşen kazada … plakalı otomobil sürücüsü …’ın KTK’nın 52/B maddesine aykırı davranışı nedeniyle asli tam ve %100 oranın kusurlu olduğu tespit edilmiştir.Rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce kusur raporu alındıktan sonra dosya Hesap Bilirkişisi’ne tevdi edilmiş, hesap bilirkişisi …’nin mahkememize sunduğu 28/10/2015 tarih havaleli raporunda hakedilen toplam tazminat tutarının 189.772,83 TL olduğu ancak sigorta şirketinin sorumluluğu 50.000,00 TL olduğundan davacılardan …’ın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı miktarının 35.900,55 TL, …’ın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı miktarının 7.049,72 TL, …’ın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı miktarının 7.049,72 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebileceğini belirtmiş, bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 6100 sayılı HMK’nın 107 md gereğince 06/11/2015 tarih havaleli talep artırma dilekçesi sunmuş talebini … yönünden 35.150,55 TL … yönünden 6.299,72 TL … yönünden 6.299,72 TLarttırarak sonuç olarak 50.000,00 TL talep etmiştir.
Dava Ölüm Nedeniyle Destekten Yoksun Kalma Tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkememizin 2014/… E-2015/… K.ve 08/12/2015 günlü karar ile davanın kabulüne, Davacı … için 35.900,56 TL, Davacı … için 7.049,72 TL ve Davacı … için 7.049,72 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 28/06/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (poliçe limitiyle sınırlı kalmak kaydıyla) davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı yönünden haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyiz talebi üzerine Yargıtay 17. HD’nin 2016/… E-2018/… K.ve 20/12/2018 günlü ilamı ile; “…Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davacı eşin evlenme ihtimali rapor tarihinde 35 yaşında olmasına göre AYİM tablosuna göre %17 indirim oranı olarak belirlenmiş, bu orandan 18 yaşından küçük bir çocuğunun olması sebebi ile %5 oranında indirim yapılarak hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından sonuç olarak %12 evlenme ihtimali indirimi yapılmıştır. Davacı eşin evlenme ihtimali kaza tarihindeki yaşına göre değerlendirilip buna göre indirim yapılması gerekirken rapor tarihinin esas alınması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” denilmektedir. Aynı kanunun 109/2. maddesinde ise, “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davaya konu trafik kazası 16.01.2005 tarihinde gerçekleşmiş, dava 6.11.2015 tarihinde ıslah edilmiş, davalı tarafça süresi içerisinde ıslah zamanaşımı itirazında bulunulmuş, mahkemece davanın belirsiz alacak olduğundan bahisle ıslah zamanaşımı itizrazının reddine karar verilmiştir. Oysa ki dava 6100 Sayılı HMK döneminde açılmış, dava dilekçesinde davanın açıkça belirsiz alacak davası olduğu belirtilmemiş fazlaya dair haklar saklı tutularak kısmi dava açılmıştır. Kısmi davada zaman aşımı talep edilen miktar yönünden kesilir. Davacıların murisinin vefat ettiği olayda ceza zamanaşımı süresi 765 Sayılı TCK’nin 455/1. Ve 102/4. Maddelerine göre 5 yıldır. Islah tarihi itibariyle 5 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolmuş olmasına göre, dava ıslah zamanaşımına uğramış olmaktadır.Bu durumda mahkemece ıslah edilen kısım yönünden davalının ıslah zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” hükmüyle bozma ilamı sevk edilmiştir.
Bozma ilamı üzerine Mahkememizin 2021/121 Esas sırasına yeniden kaydı yapılan davada usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma ilamı doğrultusunda dosyanın daha önce rapor düzenleyen aktüerya bilirkişisine tevdi edilmesiyle alınan 16/09/2021 tarihli raporda, davalı sigorta şirketinin kaza tarihli teminat limiti olan 50.000,00 TL’nin üzerine çıktığından garame hesabı yapılması sonucunda davacılardan …’ın alabileceği destek tazminatının 33.473,35 TL, davacılardan …’ın alabileceği destek tazminatının 8.263,32 TL, davacılardan …’ın alabileceği destek tazminatının 8.263,32 TL talep edebileceklerini bildirdiği görülmüştür.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde, 14/01/2005 günü Diyarbakır-Silvan karayolu üzerinde 93.km’de meydana gelen trafik kazası sonucunda yaralanarak tedavi altına alınan … plaka sayılı araç sürücüsü olan …’ın 16/01/2005 vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde davacıların eş ve babaları olan adı geçen sürücünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı tarafça verilen 08/04/2014 havale tarihli dava dilekçesinde davacılar …, … ve …’ın destekten yoksun kalmakla uğradıkları maddi zararlarına karşılık her bir davacı için ayrı ayrı 750,00 TL olmak üzere toplam 2.250,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak adı geçen davacılara verilmesinin talep edildiği, bilahare davacı tarafça verilen 06/11/2015 tarihinde verilen ıslah dilekçesinde davacılardan … için talep edilen maddi tazminatın 35.150,55 TL’ye, … ve … için talep edilen maddi tazminatın ayrı ayrı 6.299,72 TL’ye çıkarıldığı görülmüş, mahkememizce uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda aktüerya uzmanı bilirkişiden alınan ek rapordan davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle poliçesindeki teminat limitinin 50.000,00 TL olduğu dikkate alınarak yapılan garame hesabı sonucunda davacılardan …’ın zararının 33.473,35 TL, … ve …’ın zararının ise ayrı ayrı 8.263,32 TL tutarındaki kısmının davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kapsamında olduğu tespit edilmiş, ancak davacı tarafça 06/11/2015 tarihinde ıslah dilekçesi verilmiş ise de yukarıda özetlenen ve mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunmakla benimsenen bozma ilamında da belirtildiği üzere davacıların zararlarının giderilmesi talebi 2918 sayılı KTK’nın 109. maddesi ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 455/1 ve 102/4 maddeleri uyarınca 5 yıllık dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, ıslah tarihi itibariyle ceza zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla davalı vekilinin ıslah dilekçesine karşı ileri sürdüğü zamanaşımı def’inin kabulü ile davacıların ıslah dilekçesindeki taleplerinin zamanaşımı sebebiyle reddine karar vermek gerektiği, davacıların dava dilekçesinde talep ettikleri tazminat tutarlarının ise aktüerya bilirkişiden alınan ek raporla belirlenen zarar tavanı içinde bulunduğu anlaşılmakla davacıların davasının kısmen kabul ve kısmen reddine, davacılar …, … ve … için ayrı ayrı 750,00 TL maddi tazminatın 28/06/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak adı geçen davacılara ayrı ayrı verilmesine, adı geçen davacıların ıslah dilekçesine konu fazlaya ilişkin taleplerinin zamanaşımı sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar duruşmanın 14/12/2021 günlü celsesinde davacıların her biri için ayrı ayrı 2.250,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine dair hüküm kurulmuş ise de, söz konusu hükümde davacıların ıslah dilekçesine konu fazlaya ilişkin taleplerinin zamanaşımı sebebiyle reddine karar verildiği, dolayısıyla davacıların zamanaşımı sebebiyle reddedilen bu talepleri dışındaki tazminat taleplerinin her bir davacı için ayrı ayrı 750,00 TL ile sınırlı olduğu, bu itibarla duruşmada verilen hükmün (1) no’lu fıkrasında “…ayrı ayrı 2.250,00 TL maddi tazminatın…” şeklindeki ibaredeki rakam hanesinin maddi hata sonucu sehven yazılmış olduğu gözetilerek söz konusu maddi hata 6100 sayılı HMK’nın 304.maddesi uyarınca anılan ibarenin hükümden çıkartılarak yerine “…ayrı ayrı 750,00 TL maddi tazminatın…” şeklinde yazılmak suretiyle düzeltilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın Kısmen Kabul ve Kısmen Reddine; davacılar …, … ve … için ayrı ayrı 2.250,00 TL maddi tazminatın 28/06/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak adı geçen davacılara ayrı ayrı verilmesine, adı geçen davacıların ıslah dilekçesine konu fazlaya ilişkin taleplerinin zamanaşımı sebebiyle reddine,
2-Alınması gerekli 461,09 TL ilam harcından peşin olarak alınan 25,20 TL peşin harç ile 171,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 196,20 TL’nin düşülmesi sonucu bakiye 264,89 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, (2014/… E-2015/… K.ve 23/02/2016 günlü harç tahsil müzekkeresinin iadesinin istenilmesine),
3-Davacı tarafından yapılan 25,20 TL peşin harç ile 25,20 TL başvurma harcı, 171,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 221,40 TL harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.034,30 TL tebligat, bilirkişi ve posta giderinden kabül ve red oranına göre 139,64 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacılar lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 2.250,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine,
6-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile daha önce Yargıtay temyiz yoluna gidildiğinden bahisle Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı
. 14/12/2021

Katip …

Hakim …