Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/826 E. 2021/815 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/826 Esas
KARAR NO : 2021/815

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: …
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacı ile davalı arasında Adana’da 3 adet taşınmaz satın alınması için anlaşıldığını, anlaşma doğrultusunda 370.688,15 TL satış bedelinin 31/10/2013 tarihinde davalının banka hesabına gönderildiğini, ancak müvekkil yurt dışında olduğundan proje ile ilgili gelişmeleri sağlıklı takip edemediğini, davalı önce konu ile ilgili müvekkilinin oyaladığını, sonra ortadan kaybolduğunu, müvekkilinin davalı taraftan olan alacağının tahsili için 14/07/2020 tarihinde İstanbul 2.icra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosya ile takibi başlatıldığını, davalı bu dosyaya yetki itirazı yapıldığını, bunun üzerine davalının yetki itirazı doğrultusunda Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosya ile takibe devam edilmiş, ancak davalı haksız ve hukuka aykırı olarak borca itiraz ettiğini belirterek; davalının haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, borcun meblağı davalının bilgisinde olduğu, likit olduğu, itirazın da borcun miktarının ve varlığının bilinmesine rağmen yapıldığı da dikkate alınarak davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına sunmuş oldukları itiraz ve sunmuş oldukları vekaletnameye rağmen dava dilekçesinin taraflarına teblğ edilmemesinin son derece kötü niyetli ve kabul edilemez olduğunu, davacı tarafından müvekkil savunma hakkı kısıtlanmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na aaykırı şekilde, takibe dayanak yapıan belgeler icra takibinde ödeme emri gönderilirken İİK.nun 58.maddesine aykırı olarak müvekkiline tebliğ edilmediğini, ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik kriz binlerce müteaahhidin iş yapamaz duruma gelmesine neden olduğunu, pandemi süreci mücbir sebep haline geldiğini, öngürülemeyen bu durum dolayısı ile müvekkilinin kötü bir niyeti bulunmadığını, bu sebeple kötü niyet iddialarını kabul edilemeyeceğini belirterek haksız ve kötüniyetli açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava; itirazın iptali talebine ilişkin olup, davacı vekili tarafından davalının Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Bu tür ticari davalara ise, ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi olan yerlerde, o yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılır. (TTK m.5/2)
Somut uyuşmazlığın, Adana 12. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasına konu ilamsız takip alacağına dair davalı tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı ile iptalinin gerekip gerekmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarı olduğu, taraflar arasındaki temel ilişkide tarafların sıfatları ve taraflar arasında ticari işletmelerini ilgilendiren bir hususa rastlanmamış olması da göz önüne alındığında, davanın ticari dava olmadığı, Mahkememizin görevsiz olduğu, asıl görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca davada mahkemenin görevli olması dava şartıdır. HMK’nun 115. Maddesi ;” Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” ve HMK’nun 138. Maddesi; ”Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir.” hükümleri uyarınca, eldeki davanın görevsiz mahkemede açıldığı anlaşılmakla HMK.’nın 114/1-c ve 115/1-2 maddeleri gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle, davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine dosya üzerinden karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/1-2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2- 6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına (tebliğ ile beraber),
4- 6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacıların yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK.nun 341/1 ve 345 maddeleri gereğince, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı.30/09/2021

Katip …

Hakim …