Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/661 E. 2021/932 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/661
KARAR NO : 2021/932

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … T.C NO:…
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/01/2016
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 02/11/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatif üyeleri … ve …’in 30/10/2014 tarihinden itibaren kullanacakları kredilerin teminatına mesken vasıflı taşınmazı 150.000,00 TL limitle sınırlı olarak ipotek ettirildiğini, kooperatif yönetiminin kredileri iptal ettirerek kullandırmadığını, müvekkiline ait taşınmazın ipoteğin geçmiş borçları kapsadığı iddiasıyla kredi borçluları ve ipotek borçlusu müvekkili aleyhine Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2015/… ve 2015/… esas sayılı dosyayarında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip baqşlatıldığını, ipoteğin 30/10/2014 tarihinden sonra kullandırılacak kredilere teminat oluşturduğundan bahisle takibe itiraz edildiğini, itirazın Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/… Esas ve 2015/… Esas sayılı dosyalarıyla reddedildiğini, ipotek teminatının güvence oluşturduğu alacağa bağlı feri nitelikte sınırlı bir ayni hak olduğunu, ipoteğin temin ettiği 150.000,00 TL’lik kredilerin kullandırılmadığını, ipoteğin doğmuş borçları kapsamadığını, temin ettiği bir alacak bulunmadığından müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini gerektiğini, davalı kooperatifin başkaca rehinleri olmasına rağmen asıl borçlu ve kefillerinin şahsi malvarlığına yönelik bir işlem başlatmamasının kötüniyetinin göstergesi olduğu iddialarıyla kullandırılmayan krediler nedeniyle müvekkilinin 150.000,00 TL borçlu olmadığnın tespitine ve takipteki alacağın %40’ından az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davetiye tebliğine rağmen davalının davaya cevap vermediği görülmüştür.
… Tapu Müdürlüğü’nden dava konusu kayıtlar celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Adana CBS’nin 2015/… soruşturma sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/… Esas 2015/… Karar sayılı dosyası ile Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
… Sarıçam Şube Müdürlüğünden ödeme dekontlarının onaylı suretleri celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Dosya hesap uzmanı bilirkişisi … ile bankacı bilirkişisi Doç.Dr. … imzalı 29/11/2017 tarihli rapor ve 24/10/2018 tarihli ek rapor alınmıştır.
Dava, davalı kooperatifin üyesi olmayan davacı tarafından davalı kooperatifin üyesi olan dava dışı üçüncü kişiler lehine verilen ipotekten kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının, sahibi olduğu taşınmazı 30/10/2014 tarihinde 150.000,00 TL limit üzerinden davalı kooperatif lehine tesis ettirdiği ipoteğin, davalı kooperatifin üyeleri olan dava dışı … ve …’in davalı kooperatiften ipotek tesis tarihinden önce kullandıkları krediyi kapsayıp kapsamadığı, davacıcının sözkonusu kredi borçları sebebiyle ipotekle temin borcunun olup olmadığı hususlarındadır.
Mahkememizce dosya re’sen seçilen bankacı bilirkişisi …’e tevdi edilmiş, alınan 08/03/2017 tarihli raporda, davacının, dava dışı … ile …’in kullanacakları 150.000,00 TL kredi ile 30/04/2014 tarihinden sonra kullanacakları kredinin teminatına ipotek borçlusu, davalı kooperatif ise … tarafından belirtilen kredilerin kefil ve garantörü sıfatıyla ipotek alacaklısı olduğunu, davacının lehlerine ipotek verdiği … ile …’in ipotek teminatı kapsamında olmayan 27/12/2013 tarihinde kullandırılan 80.000,00 TL’lik ve 05/08/2013 tarihinde kullandırılan 100.000,00 TL’lik kredilerden dolayı hakkında icra takibi başlatılmış ise de, anılan krediler nedeniyle tesis edilen rehinlerin üyenin borcunu ödemiş olduğu gerekçesiyle fek edilmiş olması, kefillere ait araç kayıtlarındaki rehinlerin de çözülmüş olması karşısında borçlarının bulunup bulunmadığının kesin olarak tespitinin mümkün olmadığını, ipoteğin teminatını oluşturduğu 150.000,00 TL meblağlı kredinin kullandırıldığına dair bir belge ve bilgi bulunmaması, 30/04/2014 tarihinden sonra lehine ipotek verilen kişilere kullandırılmış kredinin olmaması, tesis edilen ipoteğin kullanılmış kredileri kapsamaması karşısında temin ettiği borç bulunmayın ipoteğin fekki koşullarının oluştuğunu, ipotek kapsamında olduğu iddia edilen kredilerin teminatına alınan borçlu ve kefillerine ait araç kaydındaki rehinlerin fekkedilmesi, ipotek borçlusu dışında kefiller hakkında hiçbir işlem yapılmaması itirazın üzerine 2 yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen iptal yoluna gidilmemiş ve ipoteğin rızaen fek edilmemiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde kötüniyet tazminat koşullarının gerçekleştiğine dair görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosya hesap uzmanı ve bankacı bilirkişiye tevdi edilerek ÇÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. … ile …’dan alınan 29/11/2017 tarihli raporda, davacının, dava dışı … ve …’in davalı Esnaf ve Sanatkarlar Kefalet Kooperatifinden kullanacakları kredinin teminatı olmak üzere sahibi olduğu taşınmazı 30/10/2014 tarihinde 150.000,00 TL limit üzerinden davalı lehine ipotek verdiğini, …’in 05/08/2013 tarihinde 100.000,00 TL ve …’nin 27/12/2013 tarihinde tesis edildiğini, dava dışı … ile …’nin davalı kooperatiften kredi kullandığı hususunda ihtilafın bulunmadığını, ancak kullanılan krediye ilişkin yapılan ödemeleri gösterir hesap özetinin ibraz edilmediği için borç miktarının hesaplanamadığını, dava konusu ipoteğin tesis edildiği 30/10/2014 tarihinden sonra … ve … tarafından kullanılmış kredinin tespit edilemediğini, dava konusu ipoteğin üst sınır ipotek olduğunu ve …’in …’nin davalı kooperatiften kullanacağı kredileri güvence altına almak üzere tesis edildiğini, dolayısıyla Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyası ile dava dışı …’nin 73.438,36 TL borcu için ve Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyası ile dava dışı …’in 90.457,62 TL borcun için başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe yapılan itirazın haklı olduğunu, dava konusu ipoteğin bu alacakları güvence altına almak için tesis edilmediğinin sonucuna varıldığını, davaya konu olayda, dava konusu ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu ve … ile …’nin davalıdan kullanacağı kredileri güvence altına almak üzere tesis edildiğini ve henüz kredinin kullanılmadığı kanaatine varıldığına göre, alacaklının muvafakatı olmadan davacının tek taraflı talebiyle ipoteğin fek edilemeyebileceğini, dolayısıyla davacının ipoteğin fekki talebinin yerinde olmadığına ilişkin görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunda belirtilen hususlara göre davalı kooperatife müzekkere yazılarak dava dışı … ve …’in kullandırılan daha önce ödenmiş ve ödenmemiş kredilere ait hesap özetlerinin çıkarılarak gönderilmesi istenilmiş, gelen yazı cevabı dosyamız arasına alındıktan sonra daha önce rapor düzenleyen bilirkişiler … ve …dan oluşan heyetten adı geçen dava dışı kooperatif üyelerine kullandırılan kredilere ilişkin hesap özeti ve diğer belgeler incelenip irdelenmek suretiyle alınan 24/10/2018 tarihli ek raporda, davacının, dava dışı … ve …’in davalı Esnaf ve Sanatkarlar Kefalet Kooperatifinden kullanacakları kredinin teminatı olmak üzere sahibi olduğu taşınmazı 30/10/2014 tarihinde 150.000,00 TL limit üzerinden davalı lehine ipotek verdiğini, …’in 05/08/2013 tarihinde 100.000,00 TL ve …’nin 27/12/2013 tarihinde tesis edildiğini, dava dışı … ile …’nin davalı kooperatiften kredi kullandığı hususunda ihtilafın bulunmadığını,kullandırılan kredilerin ödenmediğine ilişkin yeni sunulan hesap özetleri ile borcun mevcudiyetinin belirlendiğini ve tespit edildiğini, dava konusu ipoteğin tesis edildiği 30/10/2014 tarihinden önce … ve … tarafından kullanılmış kredi bulunmakla birlikte ipotek tesisi sonrasında adı geçen şahıslar adına kullandırılan kredinin tespit edilemediği, dava konusu ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, ipotek akit tablosunda … ve … adına açılan 150.000,00 TL ve bundan sonra açılacak krediler için ibaresinin …’in ve …’nin davalı kooperatiften ipotek tesisi sonrasında açılacak kredilerin teminatı olmak üzere tesis edildiği şeklinde yorumlanması durumunda Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyası ile dava dışı …’nin 73.438,36 TL borcu için ve Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyası ile dava dışı …’in 90.457,62 TL borcun için başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe yapılan itirazın haklı olduğu, dava konusu ipoteğin bu alacakları güvence altına almak için tesis edilemediği kanaatlerinde değişiklik olmadığı, öte yandan ipotek akit tablosunda … ve … adına açılan 150.000,00 TL ve bundan sonra açılacak krediler için ibaresinin iş bu kişilerin ipotek tesisi öncesinde aldıkları ve ödemedikleri kredi miktarını da içerisine aldığı yönünde bir yorumun kabul edilmesi durumunda davacının ipotek akit tablosunda belirtilen miktar kadar ipotek borçlusu sayılması gerektiği, dolayısıyla ipoteğin fekki yönünde karar oluşturulması imkanı olmadığına ilişkin görüş ve kanaat bildirilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99/1 maddesinde “Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır” hükmüne yer verilmiştir. Ancak eldeki uyuşmazlığa baktığımızda, davacının davalı kooperatifin ortağı olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı, uyuşmazlık konusu bakımından davalı kooperatifin borçlu ortaklarının kefili de değildir. Davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişki, davacının kendisine ait taşınmaz üzerinde davalı kooperatifin ortakları olan borçluları lehine üçüncü kişi ipoteği tesis etmesinden ibarettir. Dolayısıyla, davacı ile davalı kooperatif arasında 1163 sayılı Kooperatifler Kanunundan kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu olmadığından görevli mahkemenin belirlenmesinde anılan kanunun uygulanma olanağı bulunmamaktadır. İpotek müessesesi 4721 sayılı TMK’da düzenlenmiştir; davacı tacir de değildir. Bu sebeple, eldeki dava 6102 sayılı TTK’nın 4.ve 5.maddeleri kapsamında ticari dava niteliğinde de değildir.
Mahkememiz 2016/… Esas-2018/… Karar ve 13/12/2018 günlü ilamıyla görevsizlik kararı verilmiştir.
Adana 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… Esas- 2020/… Karar ve 14/07/2020 günlü ilamı ile karşı görevsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2020/… Esas-2020/… Karar ve 30/09/2020 günlü ilamıyla; “…dava, menfi tespit davasıdır. Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından, tarafların tacir olmadığı uyuşmazlığın TTK nun 4/1-a ve devamı bentlerinde belirtilen uyuşmazlıklardan olmadığı bu sebeple görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Adana 11. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında uyumazlığın kooperatif alacağından kaynaklandığı 1163 s.y nın 99/1. Maddesi gereğince görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. 1163 sayıl Kooperatifler Kanunu’nun 99/1. maddesi uyarınca “Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır” 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda dava konusu uyuşmazlığın kooperatif alacağından kaynaklandığı anlaşılmakla davaya Asliye Ticaret mahkemesince bakılması gerekmektedir. Açıklanan bu sebeplerle uyuşmazlığın, Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp çözümlenmesi gerektiğinden Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.12.2018 tarih ve 2016/…-E 2018/…-K sayılı karar sayılı ilamının kaldırılmasına” karar verilmiştir.
Söz konusu karar kesin ve mahkememizi bağlayıcı nitelikte olduğundan dosya yeniden mahkememizin 2020/661 Esas sırasına yeniden kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili, yargılama sırasında uyap üzerinden vermiş olduğu 06/02/2020 tarihli dilekçesinde, dava konusu taşınmazın davalının takibi sonucu cebri icra yoluyla satıldığını, bu sebeple HMK’nın 125.maddesi gereğince seçimlik haklarını satış dosyasında taşınmazın 180.000,00 TL olarak belirlenen kıymeti üzerinden tazminat davası olarak davalıya karşı davaya devam etmek şeklinde kullandıklarını beyan etmiştir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; davacının maliki olduğu Adana ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı ana taşınmazda mevcut B Blok, 1. Kat 13 nolu bağımsız bölümün tapu kaydı üzerinde davalı kooperatif lehine 150.000,00 TL bedel üzerinden … yevmiye numarasıyla 30/10/2014 tarihinde 1.ve 2.derecede ipotek tesis edildiği, söz konusu ipotek tesisi sözleşmelerinde dava dışı … ve … adlarına ayrı ayrı “… açılan 150.000,00 TL ve bundan sonra açılacak kredilere karşılık …” ipoteğin tesis edildiğinin belirtildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından dava dışı kooperatif ortakları … ve …’in söz konusu ipotek tesislerinden sonra kredi kullandırılıp kullandırılmadığı ve ipotek tesisinden önce kullandırılan kredilerin ipotekle temin edilip edilmediği hususlarında olduğu, dosyamız arasına getirtilen ve bilirkişi marifetiyle incelenen kooperatif kayıtlarına göre uyuşmazlık konusu ipoteklerin tesisinden sonra adı geçen kooperatif ortaklarına kredi kullandırılmamış olduğu, davalı kooperatif tarafından adı geçen kooperatif ortaklarından ipotek tesisinden önce olmak üzere …’in 05/08/2013 tarihinde 100.000,00 TL ve …’ye 27/12/2013 tarihinde 80.000,00 TL tutarlı krediler kullandırılmış olup davalının bu krediler için kefalet ve menkul rehni aldığı ve davalılardan … adına açılan kredi borcunun ilk kuruluş aşamasında alınan araç rehinlerine ilişkin olarak borcun ödendiğinden bahisle kaldırılması için trafik tescil müdürlüklerine yazılar yazıldığı hususu da gözönüne alındığında ipotek tesisi sözleşmelerinde dava dışı … ve … adlarına ayrı ayrı “… açılan 150.000,00 TL ve bundan sonra açılacak kredilere karşılık …” şeklindeki 30/04/2014 tarihli üst sınır ipoteklerin adıgeçen davadışı ortaklara bu tarihten önce kullandırılan kredilerin teminatı niteliğinde olmadığı ve dolayısıyla davacının söz konusu kredi borçlarından dolayı davalıya karşı hukuki sorumluluğunun bulunmadığı kabul edilmiş, yargılama sırasında davacıya ait taşınmazın Adana 3. İcra Müdürlüğünün 2014/… Esas sayılı takip dosyasında 21/11/2018 tarihinde yapılan birinci açık artırma sonucu cebri icra yoluyla satılmış olduğu, her ne kadar ihale bedeli 95.500,00 TL ise de davacının davasına hukuki sorumluluğun bulunmadığı borçtan dolayı ipotekli taşınmazının cebri icra yoluyla satışı sebebiyle tazminat davası niteliğinde olduğu dikkate alındığında davalı tarafından tazmin edilmesi gerekli tutarın zararın ve dolayısıyla ipotekli taşınmazın bedeli olan 180.000,00 TL tutarında olması gerektiği kabul edilerek davacının davasının kabulüne, Davacının Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas ve 2015/… Esas sayılı takip dosyalarına konu alacak sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, 180.000,00 TL tazminatın taşınmazın birinci açık artırmada satış tarihi olan 21/11/2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı takibinde haksız bulunmakla birlikte uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiği ve davalının takibinde kötüniyetli olduğuna dair dosyaya yansıyan bilgi ve belge bulunmadığından davacının yasal koşulları bulunmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Davacının Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas ve 2015/… Esas sayılı takip dosyalarına konu alacak sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
180.000,00 TL tazminatın 21/11/2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının kötüniyet tazminatına yönelik talebinin yasal koşulları bulunmadığından reddine,
2-Alınması gerekli 12.295,80 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 2.561,63 TL peşin harç ile 512,33 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.073,96 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.221,84 TL nisbi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.561,63 TL peşin harç ile 29,20 TL başvurma harcı ve 512,33 TL ıslah harcı ve 1.777,05 TL tebligat, posta, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.880,21 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 21.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA İÇİNDE mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF KANUN YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …

Hakim …