Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/548 E. 2021/884 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/548
KARAR NO : 2021/884

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -(T.C Kimlik No:…)- …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … A.Ş – …
VEKİLİ : Av. … – …
: Seyhan/ ADANA
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 02/12/2008
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ; davacıya ait olup davalı … şirketi tarafından sigorta poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın 30/06/2008 günü maddi hasarlı trafik kazası yaptığını, sigortalı aracı kullananın …’in kaza anında alkolsüz olduğunu, ihbar sonrası sigorta şirketinin hasar tespiti yaptırılıp herhangi bir hasar bedeli ödenmeyeceğinin bildirdiğini belirterek fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydı ile 24.000,00 TL maddi zararın kaza tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsiz olduğunu davanın Adana Asliye Ticaret Mahkemesine açılması gerektiğini, davacı adına kayıtlı … plakalı aracın 30/06/2008 günü sürücü …’in sevk ve idaresinde Pozantı Ulukışla istikametine seyir ederken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda karşı yönden gelmekte olan … plakalı aracın şeridine girerek araçların çarpışmasına ve maddi hasara yol açtığını, trafik kazasının 30/06/2008 günü saat 09:15’de meydana geldiğini davacının aynı gün saat 10:15’de 30/06/2008–2009 tarihlerini kapsar şekilde karma sigorta poliçesi düzenlettiğini, yapılan araştırmada davacı …’ın sigortalı aracı kiralık olarak kullandığının tespit edildiğini, bu nedenle meydana gelen hasarların teminat harici olduğu belirtip davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu sigorta poliçesi düzenlenen araç ile ilgili hasarın poliçe kapsamında bulunmadığı kabul edilip davanın reddine karar verilmiştir.Bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı 28.03.2012 tarihli kararında “Sigortalı aracın kiralık araç olarak kullanılacağı vergi dairesine bildirilmiş olmakla birlikte aracın hasarın meydana geldiği olay sırasında da kiralık olarak kullanıldığı kanıtlanamamış olup,olayın ihbar edilenden farklı şekilde gerçekleştiğini ispat etme görevinin davalıya ait olduğu ,davalının aracın kiralık olarak kullanıldığını kanıtlayamadığı anlaşılmakla işin esasına girilip gerçek zarar miktarının belirlenmesi gerekirken açıklanan şekilde karar verilmesi yasaya aykırıdır.”denilerek kararımızın bozulması yoluna gidilmiş ve mahkememizin 2012/… E. Sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen Yargıtay 17.H.D.’nin 28/03/2012 tarihli 2011/… esas 2012/… karar sayılı ilamına uyulmasına karar verilmiş ve bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda davanın, davacı sıfatı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, bu karar süresinden sonra davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olması nedeni ile mahkememizin 21/04/2016 tarihli ara kararı ile; temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından ek kararın temyizi üzerine Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 12/12/2019 tarih 2019/… E. 2019/… K. Sayılı ilamı ile; ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekillikten çekilme dilekçesinin ve gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun şekilde davacı asile tebliğ edilmediği, bu durumda davacının kararı süresi içerisinde temyiz ettiği, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra mahkememizce verilen red kararının temyiz incelemesi sonucu “davaya konu araç üzerinde rehin hakkı bulunan dava dışı alacaklının açılan davaya muvafakat etmediği gerekçesi” ile davanın reddine karar verildiği belirtilerek rehin alacaklısı tarafından bildirilen cevabi yazıda; davaya konu araç nedeni ile rehnin devam etmediği, açılan davaya muvafakat edildiği bildirildiğinden mahkememizce işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiş ve dosya mahkememize gönderilerek mahkememizin 2020/548 E. Sırasına kaydı yapılmıştır.
Yargıtay bozma ilamından öncesi mahkememizce 23/07/2010 tarihinde yapılan keşif sonucu sigorta eksperi bilirkişi … ile Makine Yüksek Mühendisi Dr. … tarafından düzenlenen 17/08/2010 havale tarihli raporda; davaya konu … plakalı … marka … tipi araç üzerinde yapılan inceleme sonucu, 30/06/2008 tarihinde meydana gelen kaza sonrası araçta oluşan hasar miktarının KDV hariç 27.406,53 TL olduğu, bu sebeple aracın pert-total olarak değerlendirilmesi gerektiği, sigorta kapsamına göre aracın kiralık araç kapsamında sigorta yapılması gerekirken normal araç sigorta kapsamında 1.361 TL prim karşılığı sigorta yaptırıldığı, bu nedenle ödenmiş olan sigorta primi dikkate alınarak kiralık araç sigortası kapsamında aracın toplam sigorta priminin 4.069,00 TL olması gerektiği ve sonuç olarak sigorta şirketinin kaza nedeni ile söz konusu araç için ödemesi gereken toplam bedelin fatura ibraz edilmediğinden KDV hariç 9.166,94 TL olduğu belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazları sonucu aynı bilirkişilerce düzenlenen 07/02/2011 tarihli ek raporda; davaya konu aracın sigorta poliçe değerinin 29.760TL olduğu, kazalı halindeki piyasa rayiç bedelinin 24.000TL olduğu, aracın kazalı haldeki değerinin ise 8.500,00TL olduğu, buna göre aracın pert-total olması durumunda sigorta şirketinin ödemesi gereken hasar miktarının 24.000 – 8.000 = 15.000 TL olarak hesaplandığı, aracın kiralık olarak değerlendirilmesi durumunda sigorta şirketinin ödemesi gereken hasar miktarının ise 5.185,44 TL olduğu belirtilmiştir.
Yargıtay bozma ilamından önce mahkememizce yapılan keşif sonucu alınan rapor ve ek raporun davacı vekilinin itiraz etmiş olması da dikkate alınarak mahkememizce bu kez aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, perte ayrılıp ayrılmayacağı, perte ayrılacak ise olay tarihindeki 2.el piyasa değeri ve hurda değerinin ne olduğu konusunda rapor tanzim etmesi için dosya bilirkişi Prof. Dr. …’a tevdi edilmiş, Pr.Dr. … tarafından verilen 28/02/2013 tarihli raporda; 30/06/2008 günü meydana gelen trafik kazasında hasara uğrayan … plakalı 2007 model … Marka … … tipi otomobilin tamiri için gerekli olan yedek parça ve işçilik KDV dahil bedelleri aracın piyasa rayiç değerini aşacağı ve tamiri yerine pert edilmesinin daha ekonomik olacağı için dava konusu aracın pert yapılması gerektiği, bu nedenle … plakalı otomobilin hasar miktarı, hasarlı aracın davacı tarafından kendisinde kalmasını istemesi durumunda kaza tarihi itibariyle 18.666,00 TL, hasarlı aracın davacı tarafından kendisinde kalmasını istememesi durumunda aracın gerekli yasal devirleri yapılarak hasarlı aracın davalı da kalması durumunda ise 24.000TL olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için bu kez dosya sigorta uzmanı bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 23/03/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu kasko poliçesi kapsamında meydana gelen trafik kazasının kasko genel şartları gereği poliçe kapsamında olduğunu, kasko poliçesinde sigortalanan aracın özel kullanıma mahsus olduğunun belirtildiği, kazayı yapan şoförün ruhsat sahibi olan davacı ile ilişkinini iddia edildiği gibi müvekkil ilişkisi olmadığını, verilen vekaletnamenin kazadan sonraki tarihe ait olması, sigorta şirketinin aracın kiralık olduğu iddiasını ispat edemediğini, aracın sovtaj bedelinin 8.500,00 TL olduğunu, aracın rayiç değerinden sovtaj bedeli düşülerek tazminat hesabı yapılmasının doğru olduğunu, sovtajı tespit edilen bedel üzerinden sigortalı isterse alabileceğini, sigortalı sovtajı almak isterse sigortalıya ödenecek maddi tazminat bedelinin 24.000 TL – 8.500 TL = 15.500 TL olduğunu, sovtajı satın almak istemediği takdirde sovtaj sigorta şirketine bırakılır, sigortalıya aracın rayiç bedeli olan 24.000 TL tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna özellikle araç değerindeki itirazları gözetilerek ek rapor düzenlenmek üzere dosya önceki sigorta bilirkişisi yanına makine mühendisi bilirkişi … eklenerek tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen 02/07/2021 havale tarihli raporda; aracın hasarsız haldeki piyasa rayiç değerinin 24.000 TL olduğu, aracın hasarlı haldeki (sovtaj) değerinin 5.334 TL olduğu, hasarlı aracının davacıda kalmak kaydı ile ödenmesi gereken tazminat tutarının 18.666 TL olduğu belirtilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacı … adına kayıtlı … plakalı … … … … 2007 model aracın davalı … şirketine … nolu poliçe ile 18/07/2007-2008 tarihleri arasında Motorlu Karataşıtları Tüm Oto sigorta poliçesi ile kasko sigortası yapıldığı anlaşılmıştır. Kasko poliçesinde araca verilen teminatlar aracın yanması, çalınması, çarpması, sel, deprem, grev, lokavt, halk hareketleri ve terör rizikolarıdır. Aracın kullanım tarzı da hususi olarak belirtilmiştir. Söz konusu poliçede aracın sigorta bedelinin 29.760,00 TL olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Bağımsız sigorta eksperi … tarafından düzenlenen eksper raporunda araçta 27.299,00 TL lik maddi zarar olduğu tespit edilmiş, söz konusu aracın 2.el piyasa değerinin 24.000 TL olduğu belirtildikten sonra aracın tamamen kullanılamaz değerlendirilmesi yapılarak sovtaj değerinin 8.500 TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı … şirketi tarafından her ne kadar davaya konu aracı kaza sırasında kullanan …’e kiralandığı iddia edilmiş ise de; dosyaya bu konuda yeterli delil sunulmamıştır. Bu nedenle davaya konu trafik kazası kasko genel şartları gereği poliçe kapsamında olduğu kabul edilmiştir. Mahkememizce yaptırılan ve birbirini doğruladığı için hükme esas alınan Prof.Dr. … tarafından düzenlenen 28/02/2013 tarihli rapor ile bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen 01/07/2021 tarihli rapor uyarınca 30/06/2008 günü saat 09:15 sıralarında meydana gelen trafik kazası sonucu hasara uğrayan … plakalı … Marka … … … 2007 model aracın tamiri için gerekli olan yedek parça ve işçilik KDV dahil bedelinin 32.213,43 TL olması nedeni ile aracın piyasa rayiç değerini aşacağı ve tamiri yerine pert edilmesinin daha ekonomik olacağından davaya konu aracın pert olduğu kabul edilmiştir.
Dava konusu … plakalı aracın hasarsız hali ile piyasa rayiç değerinin 24.000TL, hasarlı hali ile değerinin ise; 5.334,00 TL olduğu tespit edildiğinden, davacı vekili tarafından yargılamanın devamı sırasında 19/01/2021 tarihli dilekçe ile; davaya konu pert aracın müvekkilinde kalacak şekilde hurda değerinin tazminattan düşülmesi talebinde bulunduğundan aracın sovtaj bedelinin düşülmesinden sonra davacının kaza tarihi itibari ile talep edebileceği tazminat miktarının 18.666 TL olduğu kabul edilerek bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, ilk davayı açtığı tarihte 24.000 TL tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkememizce yaptırılan ve birbirini doğrulayan bilirkişi incelemeleri sonucu; davaya konu aracın piyasa rayiç değerinin 24.000 TL olduğu tespit edildiğinden davacı vekilinin ilk tazminat talebinde haklı olduğu anlaşılmıştır. Ancak yargılamanın devamı sırasında davacı vekili tarafından pert aracın müvekkilinde kalmasını talep ettiğinden aracın hasarlı haldeki değeri olan 5.334,00 TL yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından bu miktar yönünden davanın konusuz kalması nedeni ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek, davacının dava açılırken ki talebinde haklı olduğu anlaşıldığından bu miktar yönünden de davacı lehine yargılama giderleri ve vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Davacı vekili tarafından her ne kadar hasar sigorta şirketine 03/07/2008 tarihinde ihbar edilmiş ve davalı … şirketi tarafından bu talep 08/09/2008 tarihinde reddedilmiş ise de; davacı vekili tarafından Adana 4.Noterliğinin 31/10/2008 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete 24.000 TL tazminatı ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesi ihtarında bulunulduğu ve ihtarnamenin 04/11/2008 tarihinde davalı … şirketine tebliğ edilmesi nedeni ile tebliğ tarihinden 3 gün sonra 08/11/2008 tarihinde davalı … şirketinin temerrüde düştüğü anlaşıldığından bu tarihten itibaren hükmedilen tazminata avans faizi uygulanmasına karar verilerek aşağındaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
a)Davacının fazlaya ilişkin 5.334,00 TL lik talebi yönünden; davanın konusuz kalması nedeni ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
b)18.666,00TL tazminatın temerrüt tarihi olan 08/11/2008 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2- Alınması gereken 1.275,07 TL karar harcından, peşin alınan 324,00TL harcın mahsubu ile bakiye 951,07TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 324,00 TL peşin harcın tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Her ne kadar davalı vekili yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil etmiş ise de davanın konusuz kalan kısmı yönünden dava açıldığında davacı tarafın bu yönden de haklı olması nedeni ile davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 557,95 TL tebligat/müzekkere/keşif gideri ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.057,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile TEMYİZ YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı. 20/10/2021
Katip …

Hakim …