Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/527 E. 2021/790 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/527
KARAR NO : 2021/790

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C:… – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI :1-… – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR :2-… – … -…
3-… – … -…
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; 07/01/2018 günü davalı … … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile seyir halinde iken yaya olan müvekkiline çarpması neticesinde meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını belirterek 200,00 TL maddi tazminatın ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı asillerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle, meydana gelen kazada müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Adana CBS, Adana Trafik Tescil Şube Müdürlüğü, Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü, Adana SGK İl Müdürlüğü, … a.Ş Müdürlüğü, Adana Şehir Hastanesi ile ÇÜ Tıp Fak. Hastanesinden dava konusu istenilen bilgi ve belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Dava, davalı … şirketi nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralanması sonucunda maluliyete uğradığından bahisle açılmış maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, trafik kazasının meydana gelmesindeki kusur durum ve oranları, davacının sürekli iş göremezlik kaybının bulunup bulunmadığı, davacının manevi tazminat koşullarının bulunup bulunmadığı, zararın miktarı ile talep edilen tazminat hakkında uygulanması gerekli faizin türü ve başlangıç tarihi hususlarında toplanmaktadır.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesinin 1.fıkrasına göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, anılan kanunun 51.maddesinin 1.fıkrasında, hakimin, tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği, 54.maddesinde ise, bedensel zararların özellikle tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar ile ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut birşeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5.fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91.maddesinin 1.fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür.
Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının, trafik kazasına karışan aracın işleteni veya araç işleticisi teşebbüs sahibi olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden hukuki sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak üstlendiği anlaşılmaktadır.
Dosyamız arasına getirtilen soruşturma dosyası kapsamında düzenlenmiş bulunan trafik kazası tespit tutanağının incelenmesinde, tutanakta belirtilen oluş durumuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı … şirketi nezdinde sigortalı aracın sürücüsü olan diğer davalı …’nın 2918 sayılı KTK’nın 52/b maddesine göre aracının hızını yol ve trafik durumunu gerektirdiği şartlara uydurmama kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğu, yayalar davacı … ile dava dışı …’ın ise aynı kanunun 68/b maddesine göre taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu araç ve yaya yolu ile kavşak giriş ve çıkışları dışında başka bir yerden geçmelerinin yasak olmasına ilişkin kuralı ihlal ettiklerinin tespit edildiği görülmüştür.
Mahkememice dosya kusur bilirkişisine tevdi edilmiş Ç.Ü Öğretim Üyesi Prof. Dr. … imzalı tarihli bilirkişi raporunda; … plakalı kamyonetin sürücü belgesiz sürücü …’nın kazaya etken hatasının olmadığını, yaya …’nun ise asli, tam ve %100 oranında kusurlu olduğuna ilişkin görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekilinin kusur raporuna karşı beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi ve yeniden kusur dağılımı yapılması için İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin 01/07/2021 tarih ve 5515 sayılı raporda “dosya kapsamındaki ifadeler, tüm bulgular ve olay yeri basit krokisi heyetimizce incelenip durum değerlendirilmesi yapıldığında; yayaların yakın mesafedeki ışıklı yaya geçidini kullanmayıp orta refüj üzerindeki kırılmış korkulukların bulunduğu yeri kullanmak suretiyle yola girdikleri anlaşılan mahal hız şartlarındaki olayda, sürücüye kusur atfı oluşa uygun görülmeyip başkaca kişi ya da unsura da kusur atfı uygun görülmediğinden, bilirkişi raporlarının sonucuna katılan heyetimizce eldeki mevcut verilerle, aşağıdaki şekli ile rapor tanzimi cihetine gidilmiştir” denilmek suretiyle sürücü … …’nın kusursuz olduğunu, davacı yaya …’nun ise %100 oranında kusurlu olduğuna ilişkin müşterek rapor bildirilmiştir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, eldeki davada 07/01/2018 günü meydana gelen trafik kazasında davacının yaya olduğu sırada davalılardan … adına kayıtlı ve kaza sırasında davalılardan …’nın sevk ve idaresinde bulunan ve yine kaza tarihi itibariyle diğer davalı … şirketi nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı aracın çarpması sonucu yaralandığından bahisle maddi tazminat talebiyle açılmış, mahkememizce Öğretim Üyesi Makine Mühendisi bilirkişiden alınan 11/02/2021 günlü kusur bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde davacının kusurlu ve davalı sürücünün kusurunun bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiş, sözgügeçen bilirkişi raporundaki ve trafik kazası tespit tutanağındaki kusur durum ve oranları arasında farklılık ve çelişki bulunduğu da gözetilerek Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan davacı vekilinin itirazları da irdelenmek suretiyle yeniden kusur bilirkişi raporu düzenlenmesi istenilmiş, Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan alınan kusur bilirkişi raporunda davacının yaralanmasına neden olan kazanın meydana gelmesinde davacının %100 oranında kusurlu ve davalı sürücünün kusursuz olduğunun bildirilmiş, söz konusu rapor gerekçeli olmakla denetime elverişli ve dosyamızda alınan kusur bilirkişi raporuyla uyumlu olduğu görülmekle hükme elverişli kabul edilmiş, sonuç olarak davacının tazminat talebinin dayanağını teşkil eden trafik kazasının meydana gelmesinde %100 oranında olmak üzere tam kusurlu olduğu, kimse kendi kusuruna dayanarak hak ileri süremeyeceğinden davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin ilgili maddesi gereğince hesaplanan 200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2021

Katip …

Hakim …