Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/507 E. 2021/1197 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/507 Esas – 2021/1197
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/507
KARAR NO : 2021/1197

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :… ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI :… LİMİTED ŞİRKETİ – …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/09/2020
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: …
Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki enerji tedarik sözleşmesi uyarınca, müvekkilinin davalı şirketten elektrik satın aldığını, ancak davalının mühür fek edilmek suretiyle kaçak elektrik kullandığından bahisle Adana 3. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğnu belirterek itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davetiye tebliğine rağmen davalının davaya cevap vermediği görülmüştür.
Duruşmanın 30/09/2021 günlü 4 nolu celsesinde verilen 1 nolu ara kararı ile uyuşmazlık konusu hakkında bilirkişi raporu alınmasına, aynı celsede verilen 3 nolu ara kararı ile davacı vekiline peşin yatırılan avansın mahsubundan sonra bakiye 1.426,50 TL delil avansını mahkememiz veznesine yatırılmak üzere iki haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içinde 1.426,50 TL delil avansının mahkememiz veznesine depo edilmediği takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına karar verildiği, davacı tarafça söz konusu kesin süre içinde eksik avansın mahkeme veznesine yatırılmadığı anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “ispat yükü” başlıklı 6.maddesinde, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinin 1.fıkrasına göre, ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Eldeki davanın alacak davası niteliğinde olduğu gözönünde bulundurulduğunda alacağın varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki enerji tedarik sözleşmesi uyarınca, müvekkilinin davalı şirketten elektrik satın aldığını, ancak davalının mühür fek edilmek suretiyle kaçak elektrik kullandığından bahisle Adana 3. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğnu belirterek itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, 4721 sayılı TMK”nın 6.maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 190.maddesinin 1.fıkrası uyarınca davanın niteliği gereği ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, uyuşmazlığın kaçak elektrik tüketim bedeline ilişkin olduğu göz önüne alındığında uyuşmazlığın çözümünün konusunda uzman elektrik mühendisi ile tespit edilecek elektrik tüketim bedelinin uygulanması gerekli gecikme faizi ve KDV alacakları bakımından nitelikli hesap uzmanı bilirkişinin görüşüne başvurularak rapor alınmasını gerektirdiği, davacı tanıkları dinlenildikten sonra duruşmanın 30/09/2021 günlü celsesinde verilen 1 nolu ara karar ile dosyanın re’sen seçilecek elektrik mühendisi ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmasına karar verildiği, aynı günlü celsedeki 2 nolu ara kararda ise hesaplanan bilirkişi avansından davacı tarafça yatırılmış ve henüz sarf edilmemiş mevcut avansın mahsubundan sonra bakiye delil avansını yatırması için davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilerek kesin süreye uyulmaması halinde davacı tarafın bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği, usulüne uygun ihtarata rağmen kesin süre içinde ve sonrasında davacı tarafça delil avansının mahkememiz veznesine yatırılmamış olduğu, kesin sürenin verildiği celsede başkaca ara karar kurulmadığı dikkate alındığında söz konusu ihtaratlı kesin süreye konu işlem bakımından davalı lehine usulü kazanılmış hak doğduğu, sonuç olarak davacı tarafın bilirkişi delilinden yararlanılarak çözülmesi gerekli talebini ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 1.917,80 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.858,50 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13.fıkrası uyarınca zorunlu arabuluculuk giderleri yargılama giderlerinden sayıldığından arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Peşin yatırılan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip …

Hakim …