Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/433 E. 2021/860 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/433
KARAR NO : 2021/860

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …. LTD. ŞTİ. – Yüreğir V.D.: …- …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – T.C.No:…- …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 1+2 … face mask making machine … model (2 bantlı, dakikada ortalama 120 adet üretim yapan ultrasonik) makineyi 110.000 USD karşılığında, kargo bedeli vb. kalemlerdeki artışlar sebebiyle 122.500 USD bedel üzerinden revize edilerek (488.600,00 + 360.000,00 TL olarak iki dekont) alıcı/müvekkil şirkete en geç 1 ay içerisinde teslim etmeyi 14/04/2020 tarihli sözleşme gereği taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin sözleşme gereği ilgili ödemeyi TL’ye tekabül eden miktarda eksiksiz olarak yaptığını, ancak davalının sözleşmede yer alan teslimat tarihi ve çalışır vaziyette kurulum ve kalibrasyon taahhütlerini yerine getirmediği için müvekkili şirketin birçok yönden zarar ettiğini ve zarar etmeye devam ettiğini, sözleşme gereği kurulacak makinenin üretim kapasitesine göre ciddi miktarda yatırım yaptığını, ayrıca sipariş aldığını ve bu yönde ticari sözleşmeler yaptığını, ancak üretim tesisine bahsi geçen makinenin kurulumunun yapılmadığını, hatta bir takım malzemelerin/parçaların olmaksızın getirildiğinin tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkili ile davalı arasında (ve kefil sıfatıyla kardeşi … ile birlikte) 30/05/2020 tarihinde yapılan yeni sözleşme gereği 06/06/2020 tarihine kadar kurulum, kalibrosyon işlemlerinin tamamlanarak garantili olarak tesliminin, aksi halde ödenen 122.500 USD’nin davalı ve kefil kardeşi tarafından müvekkili şirkete en geç 16/06/2020 tarihine kadar ödeneceği yönünde kabul ve taahhütlerinin bulunduğunu, ancak kurulum ve kalibrasyon işlemlerinin ilerlememesi üzerine Adana 7.Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde tespit yaptırdıklarını, yapılan ihtara rağmen sözleşme gereği taahhütlerin yerine getirilmemesi ve 122.500 USD’nin ödenmemesi üzerine Adana 6.İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyası ile 122.500 USD (839.847,75 TL) alacağın tahsili amacıyla icra takibine geçildiğini, ancak davalının borca ve yetkiye itirazı üzerine takibin durduğunu, oysaki taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği Adana Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu , davalının tüm itirazlarının haksız olduğunu belirterek, borçlu/davalının Adana 6.İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında yapılan sözleşme gereği makinenin tesliminin eksiksiz ve tam olarak gerçekleştirildiğini, kurulum ve kalibrasyon işlemlerine başlandığını ve sadece “maske üretim ile lastik bantlama arası otomatik bağlantı kalibrasyonu” işleminin kaldığını, söz konusu hususun ise üretilen maskenin bantlama alanına otomatik olarak sevk edilmesi olduğunu, müvekkili ile abisi …’in bu kurulumu yapıp kalibrasyon işlemi kaldığında, davacı şirket çalışanlarının da olduğu yerde sözlü olarak baskı altına alındığını ve garanti yükümlülüğü ile iade yükümlülüğünü üstlenmelerine dair baskı yapıldığını, müvekkili ile abisinin de bu durumda el yazısı ile hızlıca yazılıp hazırlanan sözleşmeyi imzalama mecburiyetinde kaldıklarını, yoksa müvekkilinin bu makineyi iade gibi bir yükümlülüğünün oladığının esas sözleşmede açıkça belirtildiğini, sonrasında müvekkilinin iyi niyet göstererek kalan kurulumun da yapılması için usta …’yi gönderdiğini, ancak orada makinenin ucuzladığı, şirkete pahalıya geldiği, pandeminin sona ermeye yaklaştığını beyan ederek sitemde bulunduklarını ve makinenin kurulumuna izin verilmediğini, usta … makinenin yanına gittiğinde kabloların kesilmiş olduğunu, panoda oynama yapılmış olduğunu ve makinenin ıslanmış olduğunu gördüğünü, davacı tarafın asıl gayesinin makineyi iade ederek daha ucuza bir makine almak olduğunu, müvekkilinin hep iyi niyetli davrandığını, davalının ise kötü niyetli olup süre bitmeden 30/05/2020 tarihli sözleşmeyi feshettiğini belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Adana 6.İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyası, Adana 7.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/… D.İş sayılı dosyası celp edilmiş, mahallinde keşif yapılmış ve davacı ile davalı tanık beyanları alınmıştır.
Adana 6.İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyasında; alacaklı …. Ltd. Şti. Vekili tarafından borçlu … aleyhine 122.500,00 USD alacağın tahsili amacıyla icra takibi açıldığı, ancak davalı/borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine, borca, faize ve her türlü fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Adana 7.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/… D.İş sayılı dosyasında; davacı …. Ltd. Şti. Vekili tarafından dava konusu makinenin kurulumundaki eksikliklerin ve sebeplerinin tespitinin talep edildiği, mahkemece yapılan keşif sonrası aldırılan bilirkişi raporuna göre, tespit konusu makinenin rapor tarihi itibariyle çalışabilecek durumda olmadığı ve mevcut durumuyla üretim yapabilecek durumda olmadığı, taraflar arasındaki 14/04/2020 tarihli sözleşmenin, aleyhine tespit istenen tarafın yükümlülüklerini düzenlemekte olan 3.md.hükmü doğrultusunda gerekli olan hizmetlerini yerine getirmemesi sonucunda oluştuğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce mahallinde keşif yapılmış ve keşif mahallinde davacı ve davalı tanıkları dilenmiştir.
Keşif mahallinde dinlenen davacı tanıklarından …; … ve … bünyesinde işveren vekili olduğunu, uyuşmazlık konusu makinelerin davacı şirket adına kendisinin çalıştığı işyerine teslim edildiğini ve halen orada olduğunu, makinelerin 2020 yılı Haziran ayında teslim edildiğini, teslimden sonra davalı tarafça görevlendirilen ve aslen Suriyeli olan 2 ustanın 1 hafta süre ile işyerine gelip makineleri kurmaya ve faaliyete geçirmeye çalıştığını, bazı günler gece yarılarına kadar çalıştıklarını, ancak makineleri randımanlı bir şekilde faaliyete geçiremediklerini, bu şahıslar gittikten 1 hafta 10 gün kadar sonrasında yine davalının görevlendirmiş olduğu Türk vatandaşı olan başka ustaların gelip makineyi çalıştırmaya uğraştıklarını, ancak başarılı olamadıklarını, makinelerin işyerinde bu halde beklediğini, kendisinin sürekli işyerinde bulunduğunu, davalı tarafından makinelerin kurulumu için görevlendirmiş olup da işyerine almadıkları hiç kimse olmadığını, davalının makine kurulumu için görevlendirdiği kimselerin engellenmesinin söz konusu olmadığını, gelen ustalar makineyi kurmaya çalıştıklarında makinelerin çalıştığını, fakat makinelerden yeterli verim alınmadığını, makinelerin maske üretemediğini, kumaşın makine aksamına takılması, ultrasonik ve katlama işlevlerini görmemesi sonucunda sistemin yürümediğini, sadece fiş takıldığında makinenin elektrik aldığını beyan etmiştir.
Davacı tanığı …; kendisinin makinelerin bulunduğu … ve … Medikal isimli işyerinin ortaklarından olduğunu, davacı şirketi kendileri ile ticareti sebebiyle tanıdığını, pandemi ortaya çıkınca maske üretimi yaptıkları keşif mahallindeki fabrikada kendilerinin de makine kurup üretim yapmalarına izin vermelerini istediklerini, izin verilmesi üzerine uyuşmazlık konusu makinelerin davalı tarafça 28/05/2020 tarihinde keşif mahallindeki fabrikaya indirilip teslim edildiğini, ancak makinelerin kurulumunun yapılmadığını, kurulum için 30/05/2020 tarihinde davalı ile onun kardeşi olduğunu söyleyen …’in yanlarında getirdikleri ustalarla işyerine geldiklerini, ustaların makinenin kurulumunu yapmaya çalıştıklarını, fakat başarılı olamayınca makinelerin çalışamayacağını söyleyip işyerinden ayrıldıklarını, makineyi faal hale getirmek için 3 günlük süre istediklerini, kendilerinin de işin acil olmasına rağmen yeter ki makineler çalışsın diye 6 günlük süreyi kabul ettiklerini, bunun için de kendilerinden garanti istediklerini, bunun üzerine davalılar ile 30/05/2020 tarihinde el yazısı ile yazılan sözleşme imzalandığını, davalı ve kardeşinin bu şekilde işyerinden ayrıldığını, 2 gün sonra Gaziantep’den bir usta ekibin geldiğini, bu ustaların da 1,5 gün uğraşmasına rağmen makineyi verimli bir şekilde çalıştırmayı başaramadığını, bu ustaların gayretleri sonucu bir gün içinde sadece 20 adet maske gövdesi üretilmesinin mümkün olduğunu, oysaki maske makinelerinin günde 150.000 adet maske üretebilecek kapasitede olduğunu, üretilen maske gövdelerinin yandaki kulaklık puntolarından ayrı sadece maskenin kumaş bölgesini kapsadığını, bu şekilde üretilen kumaş bölgesinde ise standartlara uygun yine punto olarak tabir edilen ön yüzdeki üç katlamayı yapamadığını, katlamaların çoğunluğunun düz çıktığını, bu şekilde Gaziantep’ten gelen ustaların ayrıldığını, aradan 1 gün geçtikten sonra yine davalının görevlendirdiği Kahramanmaraş’tan gelen usta ekibinin de makineleri kurmaya çalıştıklarını, fakat onların da başarılı olamadıklarını, bu tarihten sonra davalı tarafından makinelerin kurulumu konusunda görevlendirilmiş olup da işyerine gelen bir kimse olmadığını, yani davalının görevlendirdiği ustaların engellenmesinin söz konusu olmadığını, davalı tarafından görevlendirilen ustaların tamamen mekanik ustası olup, mühendislik bilgilerinin olmadığını, yine elektronik konusunda herhangi bir bilgi sahibi olmadıklarını, bu konuda herhangi bir belge gösterilmediğini, açıklama da yapıladığını, makinelerle ilgili olarak Çin’deki üretici firmanın mühendisleri ile iletişim kurup makineleri bizzat çalıştırmak istediklerini, bu amaçla Çin’ce olan klavuzu İngilizce’ye çevirdiklerini, bu şekilde uğraştıklarını ancak başarılı olamadıklarını, bu haliyle makinelerin üzeri naylon örtülü vaziyette işyerinde bulunduğunu, makinelerin sözleşme ve teslim tarihindeki değerinin TL bazında 1.000.000 TL civarında olduğunu, bildiği kadarıyla halen bu civarda olduğunu, zaman zaman dolar kuruna göre değişse de iç piyasadaki değerinin bu tutarda olduğunu, 30/05/2020 tarihli el yazılı sözleşmenin davalı ve kardeşinin, işyerine geldikleri tarihte yazılıp imzalandığını, bu sözleşmenin imzalanması konusunda davalıya ve kardeşine hiçbir baskı yapılmadığını, işyerinde sürekli çalışan kameralar bulunduğunu beyan etmiştir.
Davacı tanığı …; davacı şirketin gayriresmi ortağı olduğunu, uyuşmazlık konusu makinelerin davacı şirket tarafından satın alınması konusunda davalının kardeşi olup onun adına işleri takip eden … ile bizzat kendisinin görüştüğünü, makinelerin davacı şirket tarafından satın alınmasına ilişkin sözleşmeyi davacı şirket ile …’in yaptığını, daha sonra 28/05/2020 tarihinde makinelerin davalı tarafça getirtilip keşif mahallindeki … ve … işyerine teslim edildiğini, teslimin sözleşmedeki tarihten 45 gün geç yapıldığını, makinelerin teslim edildiği gün Suriyeli ustaların davalı tarafından kurulum için gönderildiğini, bu ustalar çalıştığı sırada kendisinin olmadığını, ancak makineyi çalıştıramadıklarını öğrendiğini, 30/05/2020 tarihinde davalı ile kardeşinin makinelerin bulunduğu yere geldiklerini ve orada kendileri ile görüştüğünü, kurulum için 1 hafta süre istediklerini, kurulum yapılamazsa makineleri iade alacaklarını bildirdiklerini, bunun üzerine aynı tarihli el yazılı sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşmeyi kendisinin imzalayıp imzalamadığını hatırlamadığını, bu sözleşmenin imzalanması sırasında davalıya ve kardeşine yönelik herhangi bir baskı veya zorlama olmadığını, bu konuda kamera görüntüleri de olduğunu, böylece davalı tarafın Gaziantep’ten usta gönderdiğini, bu ustaların da kurulumu yapamadığını, makinelerin satın alınması sürecinde irtibat kurduğu … ile whatsapp yazışmaları olduğunu, 03/06/2020 tarihli bu mesajlaşmalarda …’in 1 haftalık süre verilmesi halinde sorunu gidereceklerini belirttiğini, sonrasında sorun giderilmeyince 08/06/2020 tarihinde de aynı şekilde süre istediğini, Gaziantep’den gelen ustalardan sonra davalı tarafından görevlendirilmiş olup da makinelerin bulunduğu işyerine gelen kimse olmadığını, zaten o tarihten sonra mahkemeden tespit yaptırdıklarını ve yargı sürecine başvurduklarını, makine için sözleşme yapılan tarihteki fiyatlar ile makine teslim alındıktan sonraki fiyatlar arasında aşırı fark olmadığını, hatta davalı tarafın makinenin nakliye ücretinin 15.000 USD olacağını söylediğini, bunu kabul ettiklerini, fakat daha sonra nakliyenin 30.000 USD’ye mal olacağını bildirdiklerini, işleri görülsün diye bu nakliye bedelini de kabul edip ödediklerini beyan etmiştir.
Keşif mahallinde dinlenen davalı tanıklarından …; Gaziantep’te makine üretim ustası olarak çalıştığını, bu konuda herhangi bir eğitimi olmadığını, 8 yaşından beri torna atölyelerinde çalışıp ustalık kazandığını, makinelerin mekanik işini yaptığını, 2020 yılının Mayıs ayı sonunda …’in kendisini telefon ile arayıp Adana’da bir kurulum işi olduğunu söylediğini, bunun üzerine aynı işyerinde çalıştığı …ile birlikte Adana’ya gittiklerini, makineleri kurmaya çalıştıklarını, ancak makinelerin Çin imalatı olup, sac kısmı Türkiye’de üretilenden daha uzun olduğundan esneme yapmaması için sac kısımı keserek kısalttığını, böylece geldiği günün gece yarısına kadar çalıştığını, makinenin kurduğu kısmının sadece maskenin gövde kısmını üreten arka kısmı olduğunu, bu kısmı çalışır hale getirince makinenin bulunduğu işyeri yetkililerinden kumaş isteyip üretim yapmaya çalıştıklarını; ancak geceyarısı olduğu için artık Antep’e döndüklerini, aradan iki gün geçince …’in kendilerinden işin tamamlanmasını istediğini, bu sefer yanına otomasyoncu olarak çalışan … isimli arkadaşını da alarak yeniden Adana’ya geldiklerini, ancak önceki gelişte kurdukları makinenin arka kısmının yerinden çıkarılmış ve dişlilerinin ayrılmış olduğunu gördüklerini, aynı işi yeniden yaparak makinenin arka kısmını da düzeltip yine çalışır hale getirdiklerini, fakat yeterli zaman olmadığı için o günkü çalışmayı da bitirip Antep’e döndüklerini, bir daha da bu iş için Adana’ya gelmediklerini, ilk gelişlerinde …’in de makinelerin bulunduğu yerde olduğunu, orada yemek yenildiğini, işyeri yetkililerinin üzerinde bir gerginlik olduğunu, gerginlikten kastının kavga veya münakaşa olmadığını, kumaş istediklerinde bunu geciktirerek verdiklerini, işi yapmaları için gerekli olan bir kısım alet edavat takımlarını ve parçaları vermekte geri durduklarını, hatta bu konuda yardımcı olmamaları nedeniyle …’e yakındığını, keşif mahallinde gördüğü makinenin maske gövdesi üretimi yapan arka kısmındaki motor kısmının çalışmadığını, muhtemelen yandığını, kurulum yaptığında böyle bir sorun olmadığını beyan etmiştir.
Davalı tanığı …; Elbistan’da bir dükkanı olduğunu, bulaşık ve çamaşır makinesi tamiri yaptığını, elektrik ve elektronik işinden anladığını, 2020 yılı Mayıs ayı sonunda … isimli bir kişinin kendisini arayarak bir makine toplama işinin olduğunu söylediğini, 30 Mayıs ya da 31 Mayıs günü …, … ve … ile birlikte Adana’da makinenin bulunduğu yere geldiklerini, orada makinenin elektrik işlerini yapıp elektriğini bağladığını ve makineyi çalışır hale getirdiğini, makinelerin maske üretimi yaptığını, bu konuda makeniler üretim yaparken videosunu çektiğini, işyerine geldikten 2 saat kadar sonra ismini keşif mahallinde öğrendiği …’nin de geldiğini, kendisi elektrik işi yaparken …’nin de mekanik işini yaptığını, ilk gelişlerinde 1 gün çalışıp Elbistan’a döndüğünü, aradan 2 gün geçtikten sonra makinelerin bulunduğu işyerine … ile birlikte yeniden geldiklerini, bu şekilde ikinci gelişlerinde 3-4 gün daha çalıştıklarını, makinelerin çalışmasının ilk gelişte olduğunu, maske üretiminde bir kısım sorunlar olduğunun söylenmesi üzerine işyerine ikinci kez geldiklerini, ikinci kez geldiklerinde makinenin bazı elektrik kablolarının yerinden çıkarılmış ve oynanmış olduğunu gördüklerini, bu sorunları giderip makineyi tekrar çalışır hale getirdiklerini, bu gelişlerinde de …’nin mekanik işlerinde çalıştığını, maske üretiminde bir sıkıntı olmadığını, kendilerinin yaptığı üretim sırasında makinenin, maskenin kulaklık kısmı da dahil tümünü üretip birkaç tane verdiğini, ancak daha sonra programdaki bir eksiklikten dolayı sadece maskenin gövde kısmını ürettiğini, kulaklık kısmını üretmediğini, makinenin maskenin tel bulunan kısmını düzgün bir şekilde gövdesi ile birlikte üretip verdiğini, ilk gelişlerinde … ve … ile makinelerin bulunduğu yerdeki yetkililerin arasında bir anlaşmazlık olduğunu bildiklerini, ancak sözleşme imzaladıklarını görmediklerini, taraflar arasında herhangi bir kavga veya münakaşaya şahit olmadıklarını, kalibrasyon tabirinin ne anlama geldiğini bilmediğini, makine üzerinde böyle bir işlem yapmadığını, sadece elektrik işlerini yaptığını, ikinci gelişte makinenin kabloları ile oynanmış ve yerinden çıkarılmış olduğunu gördükleri hususların makineye zarar verici nitelikte olmadığını, fakat makinenin çalışmasını engelleyici mahiyette olduğunu, ancak bunun kasten yapıldığını düşünmediğini, makinenin programıyla ilgili çalışma sırasında kabloları çıkarıp yerlerini değiştirmek istemiş olabileceklerini, kabloların yeri değiştirildiğinde makinenin kesinlikle çalışmayacağını, makineyi kendilerinin düzeltip yeniden çalıştırdıklarını, makinenin maskenin kulaklık kısmını yapmamasının, kendilerinin yaptığı elektrik işi ile ilgili olmadığını, bunun programdan kaynaklandığını, ikinci gelişlerinde makinenin ilk kısmı olan kesim kısmında ki motorunun ve zincirinin yerinden sökülmüş olduğunu gördüklerini, bunu kimin düzelttiğini bilmediğini beyan etmiştir.
Davalı tanığı …; …’in makine toplama işi olduğunu söylemesi üzerine … ve onun kardeşi … ile diğer tanık … ile birlikte Adana’da makinelerin olduğu işyerine geldiklerini, geldiklerinde makinenin çuvallar içinde olduğunu, bu makineleri çıkarıp biraraya getirip topladıklarını, kendisinin makinenin kasalarını toplayıp bir araya getirdiğini, makinenin üç parça olduğunu, toplayıp birbirine bağlantısını yaptığını, …’nin makinenin mekanik kısmını, Muhammed’in ise elektrik işlerini yaptığını, bu şekilde makinenin kumaş kesim kısmının çalıştığını, ancak makinenin yazılımında sorun olduğu için maskenin kulaklık kısmının üretilemediğini, maskenin gövde kısmı tel bulunan bölgesi ile birlikte üretildiğini, maskenin katlanan kısmında bir sıkıntı olmadığını, sadece kulaklık kısmının gövdeye eklenemediğini, bu şekilde 1 gün çalıştıktan sonra Elbistan’a döndüğünü, 2 gün sonra makinenin durduğunun söylenmesi üzerine yeniden geldiklerini, geldiklerinde makinenin bıçak kısmının, dişli ve zincirinin sökülmüş olduğunu gördüklerini, neden söküldüğünü bilmediklerini, yaptıkları incelemede numaralı olan kabloların yerinin değişmiş olduğunu ve bu sebeple makinenin çalışmadığını gördüklerini, Gaziantep’ten gelen diğer tanığın makinenin bu kısımlarının montajını yeniden yapıp çalıştırdığını, makinenin maskenin kulaklık denen lastik kısmı dışındaki diğer kısımlarını ürettiğini, orada bulundukları sırada oradaki yetkililerin çalışmalarını engellemeye yönelik bir davranışlarının olmadığını beyan etmiştir.
Yapılan keşif sonrası aldırılan 29/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda;
A)Davaya konu makinenin kurulumunun davalı tarafından yollanan ustalar tarafından gerçekleştirildiği,
B)Makinenin eksik parçası bulunmamakla beraber, kurulum esnasında makinenin orjinal parçasının kısaltılarak şeklinin değiştiği,
C)Kalibrasyon işlemlerinin davalı tarafından yerine getirilmediği,
D)Davacının kurulum ve kalibrasyon işlemlerinin yapılmasının engellendiğine yönelik dava dosyasında herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı,
E)Tanıklardan …’nin beyanı ve davalı tarafın delil olarak sunduğu CD, fotoğraf ve videoların incelenmesinde; sadece maske gövdesinin üretiminin sağlandığı, kulaklık bandına maske gövdelerinin ilerlemediği ve bütün bir maske üretilemediği hususları bir arada değerlendirildiğinde malın ayıplı olduğu,
F)Arızanın sebebinin, kurulum esnasında makinenin birleşenlerinden birinin boyutlarının ustalar tarafından değiştirilmiş olması olup, yazılımı buna göre güncellenmediği için makinenin kalibrasyonunun yapılamadığı ve tam bir maske üretimi yapılamadığı, onarım ya da yazılımın yeni boyutlara göre güncellenmesi üretici firma tarafından gerçekleştirileceği için Türkiye’de yapılması ancak Çin’deki Mühendislerin Türkiye’ye gelmesi koşulu ile olabileceği, buradaki onarımın yapılıp yapılmayacağı ve bu onarım bedelinin üretici firma tarafından belirlenebileceği,
G)Davacı tarafından davalıya 22/04/2020 tarihinde 488.600,00 TL (70.000 USD) davalı …’e havale edildiği, yine …/05/2020 tarihinde 360.000,00 TL (52.500 USD) olmak üzere toplamda 848.600,00 TL (122.500,00 USD) ödemede bulunduğu belirtilmiştir.
Dava İcra İflas Kanunu 67. Maddesine dayanan itirazın iptali davasıdır.
Somut olayda, taraflar arasında 14/04/2020 tarihinde 1+2 … face mask making machine … model (2 bantlı, dakikada ortalama 120 adet üretim yapan ultrasonik) makinenin satış ve teslimi konusunda sözleşme imzalandığı, sözleşme bedeli olan 122.500 USD’nin davacı tarafından davalıya ödendiği, davalı tarafından makinenin davacı tarafından bildirilen adreste davacıya teslim edildiği, ancak sözleşmenin 3.2.md. Uyarınca makinenin kurulumunun davalı tarafından yapılacak olmasına rağmen, davalı tarafından makinenin kurulumunun süresinde yapılmadığı, bunun üzerine taraflar arasında 30/05/2020 tarihli ek bir sözleşmenin imzalandığı, bu sözleşmeye göre 06/06/2020 tarihine kadar dava konusu makinenin kurulum ve kalibrasyon işlemlerinin tamamlanarak davacıya teslim edileceği, beyan edilen günde makine çalıştırılıp, kurulum ve kalibrasyonu tamamlanmadığı takdirde 122.500 USD’nin davalı tarafından davacıya iade edileceği kabul edilmiştir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu, davalı tarafından kurulum yapılırken makinenin orjinal parçasının kısaltılarak şeklinin değiştirildiği, kalibrasyon işlemlerinin yerine getirilmediği, makinenin sadece maskenin gövdesinin üretimini sağladığı, kulaklık bandında maske gövdelerinin ilerlemediği ve bütün bir maske üretilemediği, arızanın kurulum esnasında makinenin birleşenlerinden birinin boyutlarının ustalar tarafından değiştirilmesi nedeniyle oluştuğu, yazılımın buna göre güncellenmemesi nedeniyle kalibrasyon işlemlerinin yapılamadığı ve tam bir maske üretiminin sağlanamadığı belirtilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenmiş olan 30/05/2020 tarihli sözleşme dikkate alındığında, davalı tarafından davaya konu makinenin kurulum ve kalibrasyon işlemleri yapılıp, tam bir maske üretimi sağlanamadığı anlaşıldığından, davacının makine bedeli olarak davalıya ödediği 122.500 USD’nin davalı tarafından davacıya iadesi gerektiği kabul edilerek, bu miktar üzerinden davalının Adana 6.İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı vekili, davacı tarafından kurulum ve kalibrasyon işleminin yapılmasının engellendiği iddia edilmiş ise de özellikle davalı tanıklarının beyanlarında böyle bir engelleme olmadığının belirtilmiş olması karşısında, kurulum ve kalibrasyon işlemlerinin davacı tarafından engellenmediği kabul edilmiştir.
Davalının itirazının haksız ve alacağın likit olması dikkate alınarak, davalı hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Adana 6.İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 122.500 USD asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren Devlet Bankalarının USD cinsi para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
Hükmolunan alacağın %20’si olan (Takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanan) 167.969,55 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 57.370,00 TL karar harcından, peşin alınan 10.143,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 47.226,74 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 10.143,26 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 10.197,66 TL harcın tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-7155 sayılı kanun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A Maddesinin 14. fıkrası gereğince suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davalıdan tahsili HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 59.042,39 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 72,00 TL tebligat gideri, 350,00 TL keşif araç gideri, 419,90 TL keşif harcı, 4.250,00 TL bilirkişi ücreti, 384,00 TL talimat giderleri olmak üzere toplam 5.475,90 TL ile Adana 7.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/… D.İş sayılı dosyasında yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 384,90 TL keşif harcı, 24,50 TL tebligat gideri ve 126,00 TL keşif araç gideri olmak üzere toplam 1.735,40 TL olmak üzere genel toplam 7.211,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK.nun 341/1 ve 345 maddeleri gereğince, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı.13/10/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …