Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/371 E. 2021/744 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/371 Esas – 2021/744
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/371
KARAR NO : 2021/744

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1-… – T.C:… – …
2- … -T.C: … – …
3- … – T.C:… – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI :1-… ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI :2-… ANONİM ŞİRKETİ- …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/08/2013
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan 20/08/2013 tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkili …’nin murisi-annesi olan …’in … doğumlu olup, … yaşında iken 11/08/2011 tarihli sözleşme ile … Adana şubesinden 72 ay vadeli, 13.600,00 TL tüketici kredisi kullandığını, aynı bankanın iştiraki olan ve acentesi olan … A.Ş.’ye kredi hayat sigortası yaptırıldığını, bu sigorta için tespit ettikleri kadıryla muristen 280,62 TL ve 183,75 TL alındığını, kredi sözleşmesinde müvekkili …’nin de müşterek borçlu-müşterek kefil olarak imzası alındığını, geri ödemelerin devam ettiği sırada kredi borçlusu muris …’nin 29/05/2013 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı müvekkili …’nin murisin vefatından sonra sigorta poliçesinin devreye alınması ve kredi borcunun kredi hayat sigortasından alınması için davalılara başvurduğunu, davalı … A.Ş. nin cevabi dilekçesi ile davacı murise ait … sertifika numaralı eski bir poliçe ortaya çıktığını ve bu poliçeden 5 yıllık primin tahsil edildiği, eski sigorta poliçesini iptal etmeden yeni verdiği krediye istinaden yeni bir sigorta poliçesi yapıldığını, bu konuda davalı bankanın davalı sigorta şirketine bilgi verilmediğini, davalı sigorta şirketinin de hiç bir sorgulama yapmadığını, krediyi veren davalı … A.Ş.’nin hiç bir açıklama aydınlatma ve bilgilendirme yapmadığını, 2009 yılında kullanılan krediyi 2011 de kapattıklarını, 2009 yılına ait kredinin sigorta poliçe primini peşin aldıklarını, 2011 yılında verilen 13.600,00 TL kredi için ise kendilerinin belirlemiş oldukları 280,62 TL ve 183,75 TL poliçe priminin hemen aynı gün eskisi gibi bir defada ve peşin aldıklarını, bu primlerin 6 yıllık sigorta süresini karşıladıklarını, davalı bankanın sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmenin bu hükümleri gereği sigorta sözleşmesi yapabilecekken yenileyebilecekken yine bu sözleşme kapsamına göre her türlü rizikolara karşı sigorta prim ve masrafları davacıya ait olmak üzere primi ödeyip poliçenin düzenlenmesini sağlaması gerektiğini, düzenlememesinin kusurlu ve sorumlu olduğunu açıkça gösterdiğini belirterek davacı müvekkillerinin 11/08/2011 tarihli 13.600,00 TL lik kredi sözleşmesi ve … sertifika numaralı poliçe nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, 13.600,00 TL sigorta teminatının davacının vefat tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davalıların borsaya kote şirket olması nedeniyle kararın beş büyük gazetede yayımlanmasına, yayım ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekilinin 21/10/2013 tarihli cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazlarının olduğunu, sigorta mukavelesini feshedenin banka değil … A.Ş. olduğunu, husumetin sigorta şirketine yönetilmesi gerektiğini, kredi sözleşmesinin 11. maddesinde kredi için hayat sigortası yaptırmayı kabul ve taahhüt etmiş olduklarını, yazılı olarak veya e-posta, sms, telefon gibi iletişim araçları kullanılarak gerçekleştirilebilecek olan bildirim sorumluluğunun müvekkil banka tarafından gerçekleştirildiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle husumet ile reddine, esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiş, cevap dilekçesi davacı vekiline tebliğ edilmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekilinin 01/10/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; lehtarı … … Bul. Şubesi olan ve sigortalısı … için … numaralı poliçe ile hayat sigortası yapıldığını, lehtarı … Adana şubesi olan ve sigortalısı … olan … numaralı poliçe ile hayat sigortası yapıldığını, …’in vefatı nedeniyle poliçe bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, bunun üzerine … numaralı poliçe için rizikonun sigorta poliçesi içerisinde 5. Yılı içerisinde gerçekleşmesi nedeniyle 5 yıl vefat teminatı olan 3.714,00 TL ödeneceği, … poliçe için ise rizokunun poliçe süresi içerisinde gerçekleşmediğinden ve yenilenmediğinden ödeme yapılamayacağını, davacıların aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadıklarını, belirterek davanın husumet nedeniyle reddine, müvekkili şirketin sorumlu olmaması nedeniyle reddine karar verilmesini arz ve talep etmiş, cevap dilekçesi davacı vekiline tebliğ edilmiştir.
Türkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. Müdürlüğünden … nolu cep telefonunun kimin adına kayıtlı olduğu ve 25/07/2012 tarihinde saat 14:49’da … nolu telefondan gönderilen mesaj içeriğinin olup olmadığı sorulmuş cevabi yazı ile, cep telefonun … adına kayıtlı olduğu sistemlerinde kısa mesajların SMS içeriklerine ilişkin kayıt tutulmadığı anlaşılmıştır.
… Genel Müdürlüğünden Sigorta Poliçelerinin süre bitimleri sırasında bankanın genel müdürlüğünce tüketicinin arandığı ve ilgiliyi şubeye tüketiciye ulaşması yönünden görevli şube personline devir ettikleri ile ilgili belge kayıtların hepsinin celp edilerek dosya arasına konulmuştur.
… Adana Şube Müdürlüğünden sözleşme aslı celp edilerek dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce dosya bir Sigorta Hukukçusu bilirkişi ve bir bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, Sigorta Hukukçusu-Sigorta Hakemi … ve Emekli Banka Müdürü … imzalı 12/08/2014 tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre; sigorta şirketince düzenlenen poliçede borcu kadarı 1-1-1156 … Adana Şubesi kalanı lehdarlar; kanuni varisler yazılı olduğu rehinin kaldırıldığına ya da rehin hakkı sahibinin muvafakatine ilişkin herhangi bir belgenin dosyada bulunmadığını, mahkemece uygun ve gerekli görülmesi halinde davalı bankanın genel müdürlüğünden tüketicinin poliçe süresinin dolduğunun hatırlatıldığına yeni bir poliçe düzenlenmesinin gerekliliğine dair CD ve tape istenmesine, bilgilendirme konusunda müteveffa ile görüşülmüşse davalı bankanın kusursuz olduğu belgelendirilemez ise davalı bankanın %50 oranında müteveffanın %50 oranında müterafik kusurlu olduğu yeniden düzenlenmesi gereken poliçede yazılması gereken vefat teminatının 11.722,54 TL, % 50 sinin 5.861,27 TL olduğu belirtilmiştir.
Dosyanın bilirkişi raporunda belirtilen hususların giderilmesi için . … A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı doğrultusunda 21/10/2014 tarihli duruşmanın 2 nolu ara kararı gereği ek rapor alınması için bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, Sigorta Hukukçusu-Sigorta Hakemi … ve Emekli Banka Müdürü … imzalı 03/08/2015 havale tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre; Davalı … A.Ş. ‘ nin yetkili acentesi sıfatıyla 11.08.2012 tarihinde sigorta poliçesini düzenleyen … A.Ş. Adana Şubesi’nin personelinin ya da … A.Ş. Genel Müdürlüğü personelinin 11.08.2013 tarihinde süresi dolacak olan hayat sigortasının geçerlilik tarihi bitmeden muris … ile görüşüldüğüne dair herhangi bir belge ibraz edemediği, davalıların belirtilen süreçte davacı tarafı bilgilendirmediği, asgari özen yükümlülüğünün banka tarafından yerine getirilmediği, Hayat sigortasının zorunlu sigorta olmayıp sigorta ettirenin isteğiyle düzenlenen ihtiyari bir sigorta türü olduğu, Tüketici Kredisi Sözleşmesi’nin 11.2.maddesi hükmü gereğince bu konuda asıl yükümlülüğün kredi borçlusuna ait olduğunun belirtildiği, TTK 1321.ve 1329.maddeleri hükümleri gereğince 3.şahıslarca da sigorta poliçesi düzenlenmesi konusunda bir işlem yapılmadığı, somut olayda davalıların ve davacının kusurlarının ve sorumluluklarının bulunduğu, davacın tarafın %50 oranında, davalıların %50 oranında müterafik kusurlu oldukları, 11.08.2013 tarihinde tüketici kredisi bakiyesine göre sigorta düzenlenmiş olsa idi sigorta poliçesine yazılması gereken vefat teminatı 11.722.54 TL. ‘ nın %50 ‘ si olan 5.861.27 TL. kadar davacı yanın davalılara borçlu olduğu, Tüketici kredisi borcunun ödenmesinde davalıların 11.722.54 TL. ‘ nın %50 ‘ si olan 5.861.27 TL. kadar sorumlu oldukları belirtilmiş, ek bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 29/12/2015 tarihli duruşmada verilen ara kararı gereğince 11/08/2011 tarihli tüketici kredisine dayanan menfi tespit talebi ile ilgili davalı … A.Ş. yönünden açılan dava tefrik edilerek yeni bir esas sırasına kaydı yapılmasına karar verilmiş ve mahkememizin 2015/… esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava 6102 Sayılı TTK’nın 1487 Vd Maddeleri Gereğince Açılan Bireysel Kredi Grup Hayat Sigorta Sertifikasına Dayanan Menfi Tespit Ve Alacak ilişkindir.
Mahkememizin 2014/… Esas 2015/… Karar sayılı ilamıyla davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, davalı … Aş aleyhine bireysel kredi grup hayat sigorta sertifikasına dayanan menfi tespit ve alacak davaları yönünden 6100 sayılı HMK.nun 115/1-2 maddesi gereğince davanın husumet nedeniyle usulden reddine, davalı davalı … Aş’den aleyhine bireysel kredi grup hayat sigorta sertifikasına dayanan menfi tespit talebi yönünden 6100 sayılı HMK.nun 114/h maddesi gereğince dava açmakta hukuki yarar bulunmaması nedeniyle 115/1-2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, 5.861,27 TL bireysel kredi grup hayat sigorta sertifikasına dayanan alacağın temerrüt tarihi olan 29/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlı avans faizi ile birlikte (poliçe limitiyle sınırlı kalmak kaydıyla) davalı … Aş’den alınarak davacıya verilmesine, davacıların 7.738,73 TL yönünden fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacıların kararın 5 büyük gazetede yayımlanmasına karar verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacıların ve davalı … A.Ş vekilinin temyiz talebi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/… Esas-2019/… Karar ve 31/10/2019 günlü ilamıyla;
“… Dava kredi sözleşmesine bağlı hayat sigortasından kaynaklanan menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin davalı bankadan 72 ay taksitli kredi kullandığını, kredi sözleşmesinin 2. yılında murisin vefat ettiğini, poliçelerin teminat süresinin ise 1 yıllık olduğu ve yenilenmediğinden sigorta şirketince ölümün teminat süresi içinde kalmadığı gerekçesi ile başvurunun reddedildiğini, poliçenin yenilenmesi konusunda davalı bankanın da kusurlu ve sorumlu olduğunu, davalı bankanın sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmenin bu hükümleri gereği sigorta sözleşmesi yapabilecekken yenileyebilecekken yine bu sözleşme kapsamına göre her türlü rizikolara karşı sigorta prim ve masrafları davacıya ait olmak üzere primi ödeyip poliçenin düzenlenmesini sağlaması gerektiğini, düzenlememesinin kusurlu ve sorumlu olduğunu açıkça gösterdiğini belirterek davalı banka aleyhine eldeki davayı açmış, mahkemece, Davalı … A.Ş.’nın davaya konu Bireysel Grup Kredi Hayat Sigortası sertifikasında murisin borcu kadarı lehtar olduğu gerekçesi ile davalı … A.Ş. aleyhine açılan menfi tespit davasının reddine, alacak davası yönünden ise davalı bankanın dain-i mürtehin(rehin alacaklı) sıfatıyla yer aldığı, ayrıca poliçeyi davalı Davalı … A.Ş.’nin yetkili acentası sıfatıyla düzenlediği, bu nedenle acentanın müterafik kusuru nedeniyle zarardan sorumluluğun adına hareket edilen davalı … A.Ş’ye ait olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hazine Müsteşarlığı’nın 17/01/2009 tarih ve 27113 sayılı Resmi Gazetede yayımladığı Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 2. fıkrasında, ihtiyari sigortalarda kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğunun kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun ise kredi kuruluşuna ait olacağı düzenlenmesi yer almaktadır. Anılan Yönetmeliğe göre, kredi süresi içerisinde yenileme yükümü kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma sorumluluğu da kredi kuruluşuna(bankaya) aittir. Konunun gerek anılan hüküm, gerekse sigorta hukuku kapsamında sigortalının yükümlülüğü yönlerinden değerlendirilmesinde; kredi süresi içerisinde poliçenin yenilenme sorumluluğunun esas itibarı ile sigortalıya ait olduğu, kredi kuruluşu açısından ise “bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmemiş olması” halinin müterafik kusur teşkil edeceği açıktır.
Somut olayda, mahkemece, davalı banka aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı kanunundaki bankanın kredi veren kuruluş olması ve aynı zamanda sigortacının acentesi konumunda olması da değerlendirildiğinde; bankanın da poliçenin yenilenmemesi konusunda kusurunun bulunduğu, eldeki dava için muvafakatinin aranmaması gerektiği, kusurunun (bilgilendirme yükümünü yerine getirmemiş olması halinin) müterafik kusur teşkil edeceği ve poliçenin yenilenmesi hususundaki esas sorumluluğun sigortalıya ait olduğu hususları gözetilerek davalı Banka yönünden de sorumlu olduğunun kabulü gerekirken yazılı şekilde ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi isabetli olmamıştır.” gerekçesiyle bozma ilamı sevk edilmiştir.
Bozma ilamı üzerine dosya yeniden mahkememizin 2020/… Esas sırasına kaydı yapılarak usul ve yasaya uygun bulunan yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Toplanan deliller, yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda;
a.) Davacıların davalılardan … A.Ş aleyhine açmış oldukları menfi tespit davasında mahkememizce verilen 2014/… Esas – 2015/… Karar sayılı ve 29/12/2015 günlü karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, yukarıda bahsi geçen yargıtay ilamında davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmekle kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
b.) Davacıların davalılardan … A.Ş aleyhine açmış oldukları menfi tespit ve alacak davacı hakkında mahkememizce verilen 2014/… Esas – 2015/… Karar sayılı ve 29/12/2015 günlü karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, yukarıda bahsi geçen yargıtay ilamında davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmekle kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
c.) Davacıların davalılardan … A.Ş aleyhine açmış oldukları alacak davası bakımından bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda, Hazine Müsteşarlığı’nın 17/01/2009 tarih ve 27113 sayılı Resmi Gazetede yayımladığı Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 2. fıkrasında, ihtiyari sigortalarda kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğunun kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun ise kredi kuruluşuna ait olacağı düzenlenmesinin yer aldığı, anılan Yönetmeliğe göre, kredi süresi içerisinde yenileme yükümü kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma sorumluluğu da kredi kuruluşuna(bankaya) ait olduğu, konunun gerek anılan hüküm, gerekse sigorta hukuku kapsamında sigortalının yükümlülüğü yönlerinden değerlendirilmesinde; kredi süresi içerisinde poliçenin yenilenme sorumluluğunun esas itibarı ile sigortalıya ait olduğu, kredi kuruluşu açısından ise “bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmemiş olması” halinin müterafik kusur teşkil ettiği gözetilerek davacıların Bireysel Kredi Grup Hayat Sigortası Sertifikasına dayanan 5.861,27 TL alacağından diğer davalı … A.Ş.yanında davalı … A.Ş.’nin de sorumlu olduğu kabul edilerek Davacıların davalılardan … A.Ş. aleyhine açmış oldukları alacak davasının kısmen kabul ve kısmen reddine, Bireysel Kredi Grup Hayat Sigortası Sertifikasına dayanan 5.861,27 TL alacağın mahkememizce 2014/… Esas – 2015/… Karar sayılı ve 29/12/2015 günlü kararla diğer davalı … A.Ş aleyhine hükmedilen alacakla tahsilinde tekerrür olmamak üzere 29/07/2013 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … A.Ş’den alınarak mirasçılık payları oranında davacılara verilmesini, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacıların davalılardan … A.Ş. aleyhine açmış oldukları menfi tespit davasında mahkememizce verilen 2014/… Esas – 2015/… Karar sayılı ve 29/12/2015 günlü karar kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacıların davalılardan … A.Ş. aleyhine açmış oldukları menfi tespit ve alacak davacı hakkında mahkememizce verilen 2014/… Esas – 2015/… Karar sayılı ve 29/12/2015 günlü karar kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacıların davalılardan … A.Ş. aleyhine açmış oldukları alacak davasının KISMEN KABUL VE KISMEN REDDİNE, Bireysel Kredi Grup Hayat Sigortası Sertifikasına dayanan 5.861,27 TL alacağın mahkememizce 2014/… Esas – 2015/… Karar sayılı ve 29/12/2015 günlü kararla diğer davalı … A.Ş aleyhine hükmedilen alacakla tahsilinde tekerrür olmamak üzere 29/07/2013 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … A.Ş’den alınarak mirasçılık payları oranında davacılara verilmesini, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 400,43 TL ilam harcından peşin olarak alınan 232,30 TL’nin düşülmesi sonucu bakiye 168,13 TL karar ve ilam harcının, mahkememizce 2014/… Esas – 2015/… Karar sayılı ve 29/12/2015 günlü kararla diğer davalı … A.Ş. aleyhine hükmedilen ve Çukurova Vergi Dairesine hitaben yazılan 2016/… nolu harç tahsil müzekkeremize konu bakiye karar ve ilam harcı ile tahsilinde tekerrür olmamak üzere, davalı … A.Ş.’den alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 928,90 TL tebligat, bilirkişi ve posta giderinden kabul ve red oranına göre 400,38 TL yargılama giderinin davalı … A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, mahkememizce 2014/… Esas – 2015/… Karar sayılı ve 29/12/2015 günlü kararla diğer davalı … A.Ş aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ile tahsilinde tekerrür olmamak üzere hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalı … A.Ş.kendisini vekille temsil ettirdiğinden, mahkememizce 2014/… Esas – 2015/… Karar sayılı ve 29/12/2015 günlü kararla diğer davalı … A.Ş lehine hükmedilen vekalet ücreti ile tahsilinde tekerrür olmamak üzere hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
8-Peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekili ile Davalılardan … A.Ş vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı … A.Ş’nin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile daha önce Yargıtay temyiz yoluna gidildiğinden bahisle Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021

Katip …

Hakim …