Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/212 E. 2021/1005 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/212 Esas – 2021/1005
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/212
KARAR NO : 2021/1005

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … TİC A.Ş. – …
VEKİLLERİ : Av. … – ..
Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/06/2014
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ; Davacı tarafından hizmet alımı şeklinde gerçekleştirilen işleri yürüten işletmeler tarafından istihdam edilen personelin Adana 1.İş Mahkemesinde açılan 4 adet,Adana 3.İş Mahkemesinde açılan 3 adet dava sonucu asıl iş veren olarak davacının da sorumlu olduğu belirtilerek hüküm oluşturulduğunu,mahkeme kararları ile belirlenen işçi alacaklarının icra takibine konu edilmesi nedeni ile ödeme yapmak zorunda kaldıklarını,bu ödeme yaptıkları miktarın davalıdan tahsili için Adana 14.İcra Müdürlüğü’nün 2014/… esas sayılı icra takibini yaptıklarını,davalının haksız itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu belirtip, imzalanan hizmet alım sözleşmeleri uyarınca yaptıkları bu ödemelerin asıl sorumlusunun alacak talebinde bulunan işçileri çalıştıran davalı şirket olduğunu,bu nedenle itirazın iptali gerektiğini belirtip inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili ; Davaya konu uyuşmazlığın davacı tarafından ödendiği söylenilen işçi alacaklarının geri alınması talebini içerdiğini, uyuşmazlık yönünden İş Mahkemelerinin görevli olduğunu, davalı şirketin 2007 yılından itibaren imzalanan sözleşme gereği alt iş veren olarak hizmet yürüttüğünü, sözleşmelere konu işlerin tamamlanmasından sonra tarafların birbirlerini ibra ettiklerini,bu nedenle kendilerinden alacak talebinde bulunulmasının mümkün olmadığını belirtip davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 26/11/2015 tarih 2014/… E. 2015/… K. Sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş ve davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş ve Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 02/12/2019 tarih 2016/… E. 2019/… K. Sayılı ilamı ile; “bilirkişi ücretinin yatırılma süresi kanunda düzenlenmiş değildir. Her ne kadar hakim, bilirkişi ücretlerinin ödenmesi için 26.02.2015 tarihli celsede ilk süreyi kesin olarak verdiğini yazmış ise de 18.06.2015 tarihli celsede ikinci kez kesin süre verdiğinden ilk olarak verilen kesin sürenin sonuçlarını ortadan kaldırmıştır. Böylece ilk verilen sürenin kesin olmadığını kabul etmek gerekir. Bu durumda ikinci kesin süreye istinaden masrafını yatıran davacının bu delilden vazgeçmiş olduğu sonucuna varılamaz. Masraf yatırıldığından bilirkişi incelemesi tamamlanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş” gerekçesiyle bozularak mahkememize geldiği ve mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Adana 14.İcra Müdürlüğünün 2014/… E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … …A.Ş, asıl alacak miktarının 119.557,11 TL, işlemiş faizin 180,15 TL, toplam alacak miktarının 119.737,26 TL olduğu, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Yargıtay H.D nin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve Yargıtay ilamı doğrultusunda dosya mali müşavir bilirkişi … ve hesap bilirkişi Prof.Dr. …’a tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 16/07/2020 havale tarihli raporda; davacı şirketin dava dışı işçilere 108.032,97 TL ödediği, davacının ödediği 108.032,97 TL nin yarısını davalı şirkete rücu edebileceği, dolayısıyla davacının davalı şirketten takip tarihi itibari ile 54.016,48 TL asıl alacağının olacağı, davacı şirketin takip tarihine kadar faiz talep etmediğini, taleple sınırlı olarak takip tarihine kadar herhangi bir faiz hesabı yapılmadığı, takip tarihinden sonra hükmedilen asıl alacak üzerinden yasal faiz talep edebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin itirazları de değerlendirilmek suretiyle rapor düzenlenmek üzere dosya önceki bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 12/04/2021 tarihli ek raporda; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında çalıştırılan dava dışı işçi alacaklarından davacı şirket ve davalı şirketin müteselsilen sorumlu olacağı, dava dışı işçilerce açılan takiple yapılan ödeme emri sonucunun, davacı tarafından, dava dışı işçilere yapılan toplam ödemenin 117.647,87 TL olarak hesaplandığı, dava dışı işçilere ödenecek kıdem ve ihbar tazminatının davacı işveren ve davalı yüklenici tarafından ödenip ödenmeyeceği konusunda bir hüküm bulunmadığı, İş Kanunda da işveren tarafından, taşeron firmalara verilen işlerde çalıştırılan işçilerin kıdem ve ihbar tazminatının işveren ve yüklenici taşeron firma tarafından ödeneceğine dair bir hüküm olmadığından dava dışı işçilerce davacı şirkete karşı iş mahkemeleri nezdinde açılan davalarla ilgili verilen mahkeme kararlarında işçi alacaklarından; davacı iş veren ve davalı taşeron firmanın müteselsilen sorumlu olduklarının belirtilmiş olması nedeniyle davacı tarafından yapılan ödemelerden tarafların yarı yarıya sorumlu olacaklarını, dava dışı işçilere yapılan ödemenin tamamının davalıya rücu edilebileceğinin kabulü halinde davacının, davalıdan rücuen talep edebileceği 117.647,87 TL asıl alacağının olacağı, ödenen tutarının yarısının rücu edilebileceğinin kabulü halinde ise davacının, davalıdan rücuen talep edebileceği 58.823,93 TL asıl alacağının olacağı, davacı tarafın takip talebinde takip tarihine kadar faiz talep etmediğinden faiz alacağının olmayacağı belirtilmiştir.
Davacı vekilince, İş Mahkemesi dosyası, icra dosyası ve davaya konu takip dosyaları belirtilerek eksik hesaplama yapıldığına ilişkin itirazları değerlendirilmek suretiyle dosya önceki bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 23/08/2021 havale tarihli 2.Ek raporda; dava dışı işçilere ödenecek kıdem ve ihbar tazminatının davacı işveren ve davalı yüklenici tarafından ödenip ödenmeyeceği konusunda bir hükme rastlanmadığından, davacı tarafından yapılan ödemelerden tarafların yarı yarıya sorumlu olacakları, Adana 2.İcra Müdürlüğünün 2013/… E. Sayılı dosyasında … A.Ş tarafından yapılan 8.800,00TL ödeme hesaplamaya dahil edildiği, dava dışı işçelerce açılan takip sonunda davacı şirket tarafından 6 işçiye 126.527,95 TL ödeme yapıldığının tespit edildiğini, dava dışı işçelere yapılan ödemenin yarısının rücu edilebileceğinin kabulü halinde davalıdan rücuen talep edebileceği tutarın 126.527,95 TL/2=63.263,98 TL olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
Dava İcra İflas Kanunu 67. Maddesine dayanan itirazın iptali davasıdır.
Somut olayda, taraflar arasında 2.ihbarname dağıtımı borçtan dolayı enerji kesme-açma hizmet alım sözleşmesi imzalandığı, bu hizmet alım sözleşmesine ilişkin İdari Şartnamenin 26.3 maddesi uyarınca işçilik ücretleri ve giderlerinin tekli fiyatlarına dahil edildiğinin belirtildiği, davalı yanında çalışan işçilerin iş akitlerinin feshi üzerine iş mahkemelerinde davalar açıldığı, açılan davalar neticesinde işçilerin, işçilik alacaklarının olduğuna karar verildiği ve yapılan icra takipleri neticesinde işçi alacaklarının davacı tarafından ödendiği anlaşılmaktadır. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin, yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında, davacı işverenin işçiyi çalıştıran yükleniciden ödediği bedeli ve fer’ilerinin tamamını talep hakkı bulunduğu kabul edilmiştir. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesiyle, davalı yüklenicinin yanında çalışan işçileri, işten çıkarması sonucu, işçiler tarafından açılan davalar nedeniyle, davacı tarafından işçiler …, …, …, …, … ve …ye ödenen ve davalıya ru’cü edilebilecek miktarın 126.527,95 TL olduğu anlaşılmıştır. Ancak davacı vekili takip talebinde 119.557,11 TL alacak talebinde bulunduğundan taleple bağlı kalınarak bu miktar asıl alacak üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı taraf icra takibinde işlemiş faiz talebinde bulunmuştur. Davacının faiz talep edebilmesi için davalının temerrüte düşürülmesi gerekmektedir. Davalı taraf, iş mahkemelerinde tüm dosyalarda taraf olmuştur. Dolayısıyla işçi alacağının ödenmesinden haberdardır. Bu nedenle davacının her bir dosyadan ödeme yaptığı tarihten itibaren faiz talep edebileceği kabul edilerek ve taleple bağlı kalınarak davacının takip tarihi itibariyle 180,15TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu kabul edilerek, bu miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalının itirazının haksız ve alacağın likit olması dikkate alınarak, davalı hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmiştir.
Davacı vekili takip talebinde faizin %18 si KDV isteminde bulunmuştur. 3065 Sayılı KDV yasasının 24/C maddesi uyarınca faizin KDV si talep edilebileceğinden davacının bu talebinin de kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Adana 14.İcra Müdürlüğünün 2014/… E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 119.557,11 TL asıl alacak, 180,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 119.737,26 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktarlar yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi ve faiz tutarı üzerinden %18 KDV uygulanmasına,
Hükmolunan alacağın %20 si olan 23.947,45 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2- Alınması gereken 8.179,25 TL karar harcından, peşin alınan 1.446,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.733,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.446,25 TL peşin harcın tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 15.325,04 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 388,55 TL tebligat/müzekkere gideri ile 2.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.888,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile TEMYİZ YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı. 24/11/2021

Katip …

Hakim …