Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/966 E. 2021/750 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/966 Esas – 2021/750
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/966 Esas
KARAR NO : 2021/750

HAKİM : ..
KATİP : …

DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: …

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Osmaniye İl Özel İdaresi tarafından 30/10/2019 tarihinde, … sayılı sayılı ile 12/10/2015 tarih ve … sayı numaralı davalı bankaya ait kesin ve şarta bağlı teminat mektubunun nakde çevrilmesi talep edilmiş ve ilgili bankaca aynı gün içerisinde bu talep davalı bankaca yerine getirilerek davalı kuruma ödeme yapıldığını, ancak yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu, taraflarınca Osmaniye İl Özel İdaresine karşı Osmaniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyasında sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası açılmış olup, davalı … ile eş zamanlı olarak arabuluculuk görüşmeleri başlatıldığını, görüşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlandığını, davaya ko6nu Osmaniye İl Özel İdaresi tarafından gönderilen 43.890,33 TL idari para cezasına ilişkin 2014 yılında Osmaniye 2. Sulh Ceza hakimliği ve Osmaniye 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2014 tarih 2014/… d.iş sayılı kararları ile itirazlar reddedilmiş ve ödeme emrinin iptaline ilişkin olarak Adana 1. İdare Mahkemesinin 2014/… esas 2014/… karar sayılı dosyasında işlem yapılmış, bu dosya temyiz üzerine Danıştay’a gitmiş ve Danıştay 8.Dairesinin 2015/… esas ve 2018/… karar sayılı ilamı ile bozulduğunu, para cezasına ilişkin ilgili idarece icra hareketlerine devam olunarak müvekkiline ait … …/Adana şubesindeki hesaba elektronik haciz uygulanması üzerine taraflarınca Osmaniye İl Özel idaresine dava kesin sonuçlanıncaya kadar, ödeme koşulu Danıştay 8. Dairesinin 2015/… esas nolu temyiz karar sonucu belgesine bağlı, şartlı teminat mektubu verildiğini, 30/10/2019 tarihinde yine Osmaniye İl Özel İdaresine … sayılı yazı ile …’a ait kesin teminat mektubunun nakde çevrilmesi konusunda … Adana/… şube Müdürlüğüne yazı yazılmış aynı gün içerisinde bankaca teminat haksız yere nakde çevrilerek Osmaniye İl Özel İdaresi hesabına aktarıldığını, bu konunda müvekkil şirketin zarara uğradığını belirtilerek 12/10/2015 tarih ve … sayı numaralı kesin ve şarta bağlanmış teminat mektubunun nakde çevrilmesinden kaynaklı uğranılan 43.830,33 TL maddi zararın işleyecek en yüksek yasal faizi ile tazmin ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil banka tarafından T.C Osmaniye İl Özel İdaresi lehine düzenlenen 12/10/2015 tarihli kesin ve süresiz teminat mektubu içeriği ve teminat mektubu lehtararının tazmin talebinde bulunmuş olması olduğunu, teminat mektubunun alınan metninde, mektubun sanki şarta bağlı olduğu izlenimi doğsa da metnin tamamının incelendiğinde, teminat mektubunun kayıtsız şartsız düzenlendiği, yegane şartın ise, mektup lehtarının teminatın gelir kaydedileceği hallerin ortaya çıktığının müvekkil bankaya bildirilmesi olduğunu, müvekkili banka tarafından Danıştay’da olan dava dosyasının incelenmesi, bu dava sonucunu takip etmesi veya Danıştay’ın nihai kararını talep etmesi ve hatta karar içeriğini tartışması gibi görevi ve hukuki yükümlülüğünün söz konusu olmadığını, müvekkil bankanın lehtar idaresinin yazılı olarak ilettiği tazmin talebiyle bağlı olduğunu, bunun aksinin düşünülmesi, ne teminat mektubunun hukuki niteliği ve ne de teminat mektubuyla üstlenilen kayıtsız şartsız ödeme yükümlülüğüyle bağdaşması mümkün olmadığını, öte yandan teminat mektubunun dava dışı idare tarafından haksız olarak tazmin edildiğini iddia eden davacının, mektup tazmin işleminin durdurulması zımnında açtığı bir dava olmadığı gibi bu yönde müvekkil bankaya ibraz edilmiş bir ihtiyati tedbir kararı da bulunmadığını, kendilerinin tazmin işleminin yapılmaması yönünde vaki mücerret başvurularının ise mevcut yasal düzenlemeler karşısında hukuki sonuç doğurmasının mümkün olmadığını belirterek, varit ve vaki olmayan ve de haklı ve geçerli hiçbir maddi/hukuksal nedene istinad edemeyen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER ve GEREKÇE :
Dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği; bilirkişiler tarafından 15/02/2021 tarihli raporlarında; tazmin edilen teminat mektubunun, kesin ve süresiz olduğu, ilk tazmin talebiyle ödeme taahhüdünü içerdiği, Danıştay 8.Dairesinin 2015/… temyiz kararının bozma olsa da karara bağlandığı, bozma kararı ile ödeme emri iptal edilmiş ise de garanti edilen idari para cezası riskinin devam ettiği, davacı lehtar ile muhatap idare arasında garanti edilen tutarın nizalı ve davaya konusu yapılmış olmasının, teminat mektubundaki “protesto çekmeye ve hüküm ve adı geçenin iznini almaya gerek kalmaksızın ve adı geçen ile idareniz arasında ortaya çıkacak herhangi bir uyuşmazlık ve bunun akıbet ve kanuni sonuçları dikkate alınmaksızın yukarıda yazılı tutarı ilk yazılı talep üzerine derhal ve gecikmeksizin ödenmesinin taahhüt edildiği” davacı tarafından, muhatap idare aleyhine sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası açıldığı, davalı bankanın, ödeme talebinin garanti sözlşemesinin amacına uygun olup olmadığını araştırma, hakkın kötüye kullanımı durumu oluşturup oluşmadığını inceleme hak ve yükümlülüğü buunmaması, daa dışı idare ile davacı lehtar tarafından riskin sona erdiğini kesin olarak gösteren belge bulunmadığı, davacı lehtar tarafından tazmin talebinin reddi konusunda talimat verme hakkının bulunmadığı, tazmin talebinin yerine getirmemesi yönünde mahkemece verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalı bankanın tazmin talebi doğrultusunda, teminat mektubu ve garanti ettiği tutarı nakde çevirip lehtara ödemesinde teminat mektubu kapsamı, ya ve bankacılık uygulamalarında aykırılık bulunmadığı ilk talepte tazmin taahhüdünü içeren teminat mektubunda idaresinin tazmininin yasal bir zorunluluk olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekillerinin itirazları doğrultusunda dosyanın ek rapor düzenlenmesi için bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından 12/07/2021 tarihli ek raporunda; kesin ve süresiz olan teminat mektubu tazmininde davalı bankanın tazmin talebi doğrultusunda, teminat mektubu ile garanti ettiği tutarı nakde çevirip lehtara ödemesinde teminat mektubu kapsamı, yasa ve bankacılık uygulamalarına aykırılık bulunmadığı, ilk talepte tazmin taahhüdünü içeren teminat mektubunda muhatabın tazmin talebinin yerine getirilmesinin yasal bir zorunluluk olduğunu mahkememize bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre; davalı bankanın tazmin talebi doğrultusunda, teminat mektubu ve garanti ettiği tutarı nakde çevirip lehtara ödemesinde teminat mektubu kapsamı, yasa ve bankacılık uygulamalarında aykırılık bulunmadığı ilk talepte tazmin taahhüdünü içeren teminat mektubunda idaresinin tazmininin yasal bir zorunluluk olduğunun anlaşılmış olup; bankanın sadece talepte bulunanın yetkili olup olmadığını incelemekle yükümlü olduğu, riskin gerçekleşip- gerçekleşmediğini araştırma ve inceleme yapma yükümlülüğünün bulunmadığı, Danıştay 8.Daire Başkanlığının 2015/… esas numaralı Temyiz kesin kararının onama/bozma koşulunu içermediği, Danıştay 8.Dairesinin kararını vermesiyle koşulun gerçekleştiği, azami 48.280,00 TL idari para cezasını …-… adına … A.Ş teminat mektubuyla garanti ettiğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 red harcından, peşin alınan 748,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 689,22TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-7155 sayılı kanun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A Maddesinin 11. fıkrası gereğince suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 6.497,94 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı HMK.nun 341/1 ve 345 maddeleri gereğince, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı 14/09/2021

Katip …

Hakim …