Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/961 E. 2021/881 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/961
KARAR NO : 2021/881

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – T.C:… – …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya çeşitli ticari mal satımından dolayı fatura düzenlediğini, düzenlenen faturaya yönelik olarak 7.080,00 TL alacaklarının doğduğunu, davalının yaptığı kısmi ödemeler neticesinde 3.893,44 TL bakiye borcunun kaldığını, müvekkilinin ticari satıma konu malları teslim ederek edimini ifa ettiğini, davalının ödemeyi yapması için faturanın vade tarihinden belli bir süre daha beklemesine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesinde özetle, icra dairesinin ve Adana mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, alacaklı şirkete borcunun olmadığını, fatura düzenlenmesinin kendisini borçlu hale getirmeyeceğini, alacaklının alacağını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddini ve haksız ve kötüniyetli alacaklıdan %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Niğde Ticaret ve Sanayi Odası, Bor ve Kordon Vergi Dairelerii Müdürlüğü’nden dava konusu istenilen bilgi ve belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
İzmir 2. ATM aracılığıyla alınan 18/01/2021 tarihli raporda, taraflar arasında mal alım ve satımına yönelik ticari ilişki bulunduğunu ve davacının incelenen 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinde davalıya düzenleneen 07/09/2018 tarih, … nolu ve 7.080,00 TL bedelli satış faturasından bakiye 3.893,44 TL alacaklı olduğunu, davacının Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyasında davalıdan 3.893,44 TL asıl alacak ve takip tarihine kadar da 708,61 TL işlemiş faiz talep ettiği ve taleple bağlılık gözönüne alındığında 700,98 TL işlemiş faiz mikranının yerinde olduğuna ilişkin görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın “Genel Yetkili Mahkeme” başlıklı 6.maddesinin 1.fıkrasında Genel Yetkili Mahkemenin davalının gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, “Sözleşmeden Doğan Davalarda Yetki” başlıklı 10.maddesinde sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabileceği, 6098 sayılı TBK’nın 89/1.maddesine göre para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği belirtilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin verdiği dava dilekçesinde davacı şirketin adresinin “…” olarak yazılmış ise de, dava dilekçesine ekli vekaletnamesinde ve bu vekaletnamenin müstenidatı olan imza sirkülerinde davacı şirketin adresinin “…” olarak belirtildiği, yine imza sirkülerinde davacı şirketin İzmir Ticaret Sicilinde … sicil no ile kayıtlı olduğunun belirtildiği görülmekle davacı şirketin yerleşim yerinin ticaret sicilinde kayıtlı bulunduğu “İzmir” olduğu tespit edilmiştir.
Davalının Bor Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden getirtilen kayıtlarının incelenmesinde … sicil no ile …-… firmasının yetkilisi olarak aktif sicil kaydının bulunduğu, dava dilekçesinde de davalının adresinin “…” olarak belirtildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde, davacı tarafça aralarındaki ticari mal alım satımı sebebiyle takip konusu fatura alacağının davalıdan tahsili için başlattıkları ilamsız icra takibinin davalının icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazı üzerine icra müdürlüğünce durdurulduğundan bahisle itirazın iptaline karar verilmesinin talep edildiği, davalı tarafından süresinde verilen cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olan Bor Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) olduğundan bahisle yetki itirazının ileri sürüldüğü, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacının yerleşim yerinin “İzmir” ve davalının yerleşim yerinin “Bor” olduğunun tespit edildiği, buna göre genel yetkili mahkeme sıfatının davalının yerleşim yeri olan Bor Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) olduğu, uyuşmazlığın ticari alım satımdan doğan bir miktar para alacağına ilişkin olduğu nazara alındığında HMK’nın 10.maddesi ve TBK’nın 89/1.maddesi uyarınca sözleşmenin ifa yeri sıfatıyla davacı şirketin yerleşim yeri İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu, belirtilen yetkili mahkemelerden birinde eldeki davayı açmakta davacının seçimlik hakka sahip olduğu, davacının eldeki davayı yetkili olmayan mahkememizde açtığı dikkate alındığında yetkili mahkemeyi seçme hakkının davalıya geçtiği, davalının ise süresinde verdiği yetki itirazını içerir cevap dilekçesinde Bor Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) yetkili olduğunu savunduğu, mahkememizce yapılan yargılama sırasında ön incelemenin icra olunduğu 18/06/2020 günlü celsesinde davalının mahkememizin ve icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazının reddine dair ara karar verilerek yargılamaya devam olunmuş ise de söz konusu kararın “ara karar” niteliğinde olup davalının yetki itirazından vazgeçtiğine dair dosyaya yansıyan bir beyanı bulunmadığı anlaşılmakla duruşmanın 19/10/2021 günlü celsesinde yetki itirazının reddine ilişkin anılan ara karardan dönülmesine karar verilerek yapılan yargılamada davalının yetki itirazının kabulüne karar vermek gerektiği gözetilerek 6100 sayılı HMK.nun 115/1-a ve 115/2 maddeleri gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkememizin yetkisizliğine, 6100 sayılı HMK:nun 20/1 maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemenin Bor Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) olduğunun tespitine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK.nun 115/1-a ve 115/2 maddeleri gereğince mahkememizin yetkisizliği sebebiyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili BOR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA )GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına (tebliğ ile beraber),
4-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacıların yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
19/10/2021

Katip …

Hakim …