Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/940 E. 2021/1051 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/940
KARAR NO : 2021/1051

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … GENEL MÜDÜRLÜĞÜ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1- … LİMİDET ŞİRKETİ – … – …
2- … TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 3- … – …
4- … LİMİTED ŞİRKETİ- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 5- … – …
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/12/2019
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: …

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkemeye verdiği dava dilekçesinde özetle, müvekkili kurumun 233 sayılı KHK uyarınca Kamu İktisadi Teşebbüsü olup, bina ve eklentilerinin temizliği için özel şirketlerinden hizmet alındığını, firmaların işçilerini kendilerinin belirlediğini, işe alma ve çıkarma yetkilerinin firmalarda olduğunu, dolayısıyla tazminat sorumluluğunun da ihale alan firmalarda bulunduğunu, dolayısıyla tazminat sorumluluğunun da ihale alan firmalarda bulunduğunu, müvekkili kurum ile davalılar arasında akdedilen hizmet alın sözleşmeleri kapsamında görev yapan işçilerden …’in temizlik görevlisi olarak kurumda çalıştığını, ancak müvekkili kurumun işçiye kıdem tazminatı ödemek sorunda bırakıldığını, 02/03/2004-15/06/2016 tarihleri arasında temizlik görevlisi olarak çalışmakta iken emeklilik nedeniyle hizmet ilişkisinin sonlandığını, görevlinin çalıştığı 12 yıl 2 ay 21 günlük hizmet karşılığı olarak 25.047,39 TL ödeme yapıldığını, davalı işverenlerin sözleşmelerden ve kanundan doğan sorumluluklarının söz konusu olduğunu, bu sebeplerden dolayı 25.047,39 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … ve … Ltd. Şti vekilinin cevap dilekçesinde özetle, davanın haksız ve zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin ihale süresi ile sınırlı işçinin işvereni konumunda bulunduğunu, işyerinin devredildiğini, devreden işveren sorumluluğunun 2 yıllık hak düşürücü süre ile sınırlı tutulmasının gerektiğini, Borçlar Kanunu’nun 73.maddine göre rücu isteminin 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacının rücu talebinin zamanaşımına uğradığını, 6552 sayılı yasa gereği işçinin tüm alacaklarından idaresinin tek başına sorumlu tutulmasının gerektiğini, taraflar arasında imza altına alınan ihale sözleşmelerinde çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatına yönelik ihale bedeli içerisinde herhangi bir ödemenin bulunmadığını, aksine düşüncede dahi şirket sorumluluğunun yarı nispetinde kabul edilmesini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … ve … Ltd. Şti vekilinin cevap dilekçesinde özeetle, taleplerin zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesi gereği tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, ihale sözleşmelerinde müvekkili şirketin işçilere karşı sadece ücret ödeme sorumluluğu altında bulunduğunu, ihale bedeli içerisinde tazminat ödemesinin dahil edilmediğini, sözleşmeleredeki aksine hükümlerin genel işlem koşulu teşkil ettiğini ve yasalara aykırı olduğunu, dava dışı işçinin çalışma dönemi nazara alındığında farklı işverenler nezdinde ancak davacı idareye karşı hizmetini ifa ettiğini, dolayısıyla işverenleri değişse de yaptığı işin niteliğinin değişmediğini, bu durumun alt ve asıl işveren ilişkisi kurulması imkanının ortadan kaldırıldığını, işçilerin başından itibaren idare işçisi sayılmasının gerektiğini, aksine düşüncede dahi sorumluluğun çalışılan süre ile sınırlı ve yarı nispetinde sayılmasının gerektiğini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas-2018/… Karar ve 22/11/2018 günlü ilamıyla görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın mahkememize tevzi edilerek 2019/940 Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Dava, rücu’en tazminat talebine ilişkin olup, dava konusu alacağı davaların davacının belirli süreler dahilinde alt işverini olması sebebiyle davacı tarafından dava dışı işçinin davalı şirketler nezdindeki çalışmalarından dolayı, yapılan düzenlemeler gereği üst işveren sıfatıyla iş akdi sona ermesi sebebi ile kıdem tazminatını ödemesi ve ödemiş olduğu bu kıdem tazminatını davalı ile yapmış olduğu sözleşme gereğince davalıdan dava yoluyla ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal fazi ile birlikte tahsil edilmek istenmesinden kaynaklanmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 11/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 10/10/2016 tarihinde 25.047,39 TL brüt kıdem tazminatı ödemesinden kaynaklı olarak imza altınan alınan sözleşmelerin tek tek değerlendirilmesinde, … şirketi ile 01/01/2011-15/05/2013 tarihleri arası geçen dönem için işçilik alacaklarından sorumluluk maddelerine rastlanılmadığını, teknik şartname de sunulmadığından yarı nispetinde hesaplamanın yapıldığını, davalılardan …. Mal. Ltd. Şti açısından 7.987,42 TL, davalılardan … Nak. Ltd. Şti açısından 01/02/2008-31/12/2010 arası için 5.951,41 TL, 01/01/2011-15/05/2013 arası için 2.251,36 TL, 01/01/2014-28/02/2014 arası için 318,83 TL, davalılardan … Ltd. Şti açısından 1.275,30 TL, davalılardan …. Ltd. Şti açısından 5.011,72 TL olarak hesaplandığını, geri kalan miktarın davacı kurum üzerinde bırakılmasının gerektiğine ilişkin görüş ve kanaat belirtmiştir.
Yargılama sırasında, davanın, davacı asıl işveren tarafından dava dışı işçiye yapılan ödeme sebebiyle 6098 sayılı TBK’nın 162 ve devamı maddelerinde düzenlenen teselsül hükümleri uyarınca anılan kanunun 167.maddesindeki “iç ilişki” hükümlerine göre davalı alt işverenlere rücu niteliğinde olduğu gözetilerek kanunun 167.maddesinin 2.fıkrası uyarınca davacı üst işveren ile davalı alt işverenler arasındaki iç ilişkide teselsül hükümlerinin uygulanamayacağı, davacının davalıların her birine onların hukuken sorumlu oldukları pay oranında rücu edebileceği gözetilerek davacı vekiline davalıların her birine yönelik taleplerinin ayrı ayrı ne tutarda olduğunu açıklaması konusunda süre verilmiş, davacı vekili 19/11/2021 tarihinde bu konuda sunmuş olduğu dilekçesinde davalılardan …. Mal. Ltd. Şti için 7.950,48 TL, … …. Ltd. Şti için 11.117,20 TL, … …. Ltd. Şti için 1.274,55 TL, … …. Ltd. Şti ile …. …. Ltd. Şti İş Ortaklığı 3.767,50 TL’nin söz konusu şirketlerden müştereken ve müteselsilen, … …. Ltd. Şti’den 937.66 TL olmak üzere toplam 25.047,39 TL alacak miktarının davalılardan rücu edilmesini talep ettikleri bildirilmiştir.
Dosyanın daha önce rapor düzenleyen bilirkişiye tevdii edilerek, davacı vekilinin 19/11/2020 tarihli açıklama dilekçesinde davalılardan … Ltd. Şti’ne karşı ileri sürmüş oldukları talepleri ile yine bu şirket ile birlikte diğer davalı …. Ltd. Şti’ne karşı müteselsilen ileri sürdükleri talepleri bakımından ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle ek rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişinin 08/02/2021 tarihli ek raporunda özetle; 10/10/2016 tarihinde 25.047,39 TL brüt kıdem tazminatı ödemesinden kaynaklı, imza altınan alınan sözleşmelerin tek tek değerlendirilmesinde, … şirketi ile 01/01/2011-15/05/2013 tarihleri arası geçen dönem için işçilik alacaklarından sorumluluk maddelerine rastlanılmadığını, teknik şartname de sunulmadığından yarı nispetinde hesaplamanın yapıldığını, davalılardan …. Mal. Ltd. Şti açısından 7.987,42 TL, davalılardan … nak. Ltd. Şti açısından 01/02/2008-31/12/2010 arası için 5.951,41 TL, 01/01/2011-15/05/2013 arası için 2.251,36 TL, 01/01/2014-28/02/2014 arası için 318,83 TL, davalılardan … Ltd. Şti açısından 1.275,30 TL, davalılardan … İş Ortaklığı açısından 3.742,01 TL, davalılardan …. Ltd. Şti açısından 1.269,71 TL olarak hesaplandığını, geri kalan miktarın davacı taraf üzerinde bırakılmasının gerektiğine ilişkin görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenmiş olup dosyamız arasına alınan sözleşme ve teknik şartnamelerin incelenmesinde; davacı ile davalılardan … Ltd. Şti arasındaki sözleşmelerin 36.maddesinde, 37.maddesi ve teknik şartnamenin 2.13/2.22 maddeleri uyarınca, yine davacı ile davalılardan … Ltd. Şti arasındaki 01/01/2009-31/01/2009 dönemini kapsayan sözleşmenin 14.maddesi ve 01/01/2010-31/01/2010 dönemini kapsayan sözleşmenin 36.maddesinde, 01/01/2014-31/01/2014 dönemini kapsayan sözleşme ve 01/01/2014-28/02/2014 dönemini kapsayan sözleşmenin 10.maddesi, yine davacı ile davalılardan … Organizasyon Ltd. Şti arasındaki sözleşmenin 16.maddesi, yine davacı ile davalılardan … Ltd. Şti arasındaki 01/03/2014-31/12/2015 dönemini kapsayan sözleşmenin 10.maddesi, 01/01/2016-15/06/2016 dönemini kapsayan sözleşmelerin 16.maddesi hükümlerine göre yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin özlük haklarını karşılamak ve ödemek zorunda olduğu, bu konularda işveren idarenin hiç bir sorumluluğunun bulunmadığı hükümleri dikkate alındığında dava dışı işçinin anılan sözleşmelerin geçerli olduğu dönemde davalılar nezdinde geçen çalışmaları yönünden davacının dava dışı işçiye yaptığı ödeme tutarları bakımından davalılara tamamen rücu hakkının bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı ile davalılardan … Ltd. Şti arasındaki 01/01/2011-15/05/2013 dönemini kapsayan sözleşmelerde davalı alt işveren nezdinde çalışan işçinin işçilik alacakları bakımından alt işverenin tamamen sorumlu olduğuna dair bir hüküm bulunmadığı, davacı üst işveren tarafından bu sözleşmelerin eki niteliğinde bir teknik şartname de sunulmadığı anlaşılmakla davacının adı geçen davalı bakımından söz konusu döneme ilişkin olarak dava dışı işçiye yapmış olduğu ödeme bakımından bu davalıya ödeme tutarının yarısı oranında rücu hakkının bulunduğu kabul edilmiştir.
Davalılardan …. Ltd. Şti ve … Ltd. Şti vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçelerinde zamanaşımı def’i ileri sürülmüş ise de, davacı tarafça dava dışı işçiye 04/05/2017 tarihinde yapmış olduğu ödemeye dayanarak 20/07/2018 tarihinde verilen dava dilekçesiyle rücu iddiasında bulunulduğu, dolayısıyla dava tarihi itibariyle ödeme tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı anlaşılmakla bu davalıların zamanaşımı savunmasına itibar edilmemiştir. Yine, adı geçen davalılar vekilince, müvekkillerinin işyerini devrettiklerinden bahisle davanın hak düşürücü süresi içerisinde açılmadığı ileri sürülmüş ise de, davacı üst işverenin dava dışı işçiye henüz ödeme yapmadan bu davalılara rücu hakkından da bahsedilemeyeceği dikkate alınarak bu konudaki savunmaya da itibar edilmemiştir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi ile yapılan yargılama sonucunda, davacı ile davalılar arasında farklı ve birbirini takip eden dönemlere ilişkin olarak hizmet alım sözleşmeleri düzenlenmiş olduğu, bu suretle davacının hizmet aldığı şirketler sözleşme dönemlerine göre değişse dahi alt işveren davalılar nezdinde çalışan işçilerinin çalışmalarının devam ettiği, davacının davalı alt işverenler nezdinde işçi sıfatıyla çalışan dava dışı …’e 04/05/2017 tarihinde ödemiş olduğu 25.047,39 TL tutarındaki alacağın davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ettiği, taraflar arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmeleri ve bu sözleşmelerden bir kısmının eki niteliğindeki teknik şartnameler dosyamız arasına alınarak uzman bilirkişi marifetiyle davacı üst işverenin davalı alt işverenler ile yapmış olduğu hizmet alım sözleşmelerindeki ve teknik şartnamelerdeki hükümler dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda davacının yukarıda özetlenen sözleşmeler ve bu sözleşmelerin yürürlükte olduğu dönemlere göre … Limidet Şirketi’nden 7.950,48 TL, … Ticaret Limited Şirketi’nden 8.521,60 TL, …’nden 1.274,55 TL, … ve … Limited Şirketi’nden müteselsilen 3.742,01 TL, …’nden 937,66 TL alacağın rücuen tahsilini talep hakkının bulunduğu, davacının rücuen tahsilini talep edebileceği tutarlar bakımından dava dışı işçiye 04/05/2017 tarihinde ödeme yaptığı gözetilerek bu ödeme tarihinden itibaren dava dilekçesindeki talebi gibi yasal faiz talep hakkının bulunduğu kabul edilerek davacının davasının bu tutarlar üzerinden kısmen kabul ve kısmen reddine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabul ve Kısmen Reddi ile;
7.950,48 TL alacağın … Limidet Şirketi’nden,
8.521,60 TL alacağın … Ticaret Limited Şirketi’nden,
1.274,55 TL alacağın …’nden,
3.742,01 TL alacağın … ve … Limited Şirketi’nden müteselsilen,
937,66 TL alacağın …’nden,
olmak üzere 04/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının her bir davalıya yönelik fazlaya ilişkin talebinin ayrı ayrı reddine,
3-a)Alınması gerekli 543,13 TL nisbi karar ve ilam harcının davalı… Limidet Şirketi’den alınarak hazineye irad kaydına,
b)Alınması gerekli 582,11 TL nisbi karar ve ilam harcının davalı … Ticaret Limited Şirketi’den alınarak hazineye irad kaydına,
c)Alınması gerekli 87,06 TL nisbi karar ve ilam harcının davalı …’nden alınarak hazineye irad kaydına,

d)Alınması gerekli 255,62 TL nisbi karar ve ilam harcının davalılar … ve … Limited Şirketi’nden müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
e)Alınması gerekli 64,05 TL nisbi karar ve ilam harcının davalı …’nden alınarak hazineye irad kaydına,

4-Davacı tarafından yapılan 724,50 TL yargılama giderinden kabul red oranına karşılık gelen 659,36 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-a)Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı … Limidet Şirketi’den alınarak davacıya verilmesine,
b)Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı … Ticaret Limited Şirketi’den alınarak davacıya verilmesine,

c)Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 1.274,55 TL vekalet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine,
d)Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 3.742,01 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Limited Şirketi’nden müteselsilen’den alınarak davacıya verilmesine,
e)Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 937,66 TL vekalet ücretinin davalı …,’nden alınarak davacıya verilmesine,

6-a)Davalılardan … Ticaret Limited Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen tutar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.595,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
b)Davalılardan … ve … Limited Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen tutar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 25,49 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
7-Peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2021

Katip …

Hakim …