Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/901 E. 2021/972 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/901 Esas – 2021/972
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/901
KARAR NO : 2021/972

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : … – T.C.No: … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit-İpoteğin Fekki
DAVA TARİHİ : 05/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit-İpoteğin Fekki davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kullanmak istediği tarımsal krediye istinaden davalı bankanın Adana Şube Müdürlüğü ile Genel Kredi Sözleşmesi imzalanarak kredi sözleşmesinde belirtilen krediyi teminen 1/2 hisse ile maliki olduğu Adana ili, … ilçesi, … Mah., … pafta, … parsel ve Adana ili, … ilçesi, … köyü, … mevkii, … pafta, … parselde kayıtlı taşınmazların üzerinde 01/04/2014 tarihinde davalı banka lehine birinci derecede 400.000,00 TL ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin iş yerini Antalya’ya taşıması nedeni ile davalı bankanın Adana Şubesi’nde bulunan mevduat/kredi hesaplarının da Antalya ili … Şubesi’ne aktarıldığını, müvekkilinin kredinin taksitlerini düzenli olarak ödemekteyken ortağı olduğu dava dışı … A.Ş.’nin 2017 yılında kullanmış olduğu kredi sözleşmesini müteselsil borçlu ve kefil olarak imzaladığını ve 24/10/2018 tarihinde üzerinde davalı banka lehine müşterek ipotek bulunan taşınmazlardan Adana ili, … köyü, … mevkii, … pafta, … parselde kayıtlı 1/2 hissesini ipotekli olarak dava dışı …. Ve Tic.Ltd.Şirketi’ne sattığını, söz konusu alıcı şirketin 11/07/2019 tarihinde 400.000,00 TL tutarındaki üst sınır ipotek bedelini davalı bankaya ödemesi sonucu davalı bankanın ipoteği kaldırdığını, ancak aynı tarımsal krediye bağlı olarak toplu ipotek kapsamında verilen Adana ili, … ilçesi, … Mah., … pafta, … parseldeki taşınmazın 1/2 hisse üzerindeki ipoteği kaldırmadığı gibi dava dışı şirketin yaşamış olduğu kayıp ve zararlar nedeniyle şirketin kullanmış olduğu kredileri 07/11/2018 tarihinde kat ederek müvekkili, şirket ve diğer şirket ortağı hakkında icra takibi başlattığını, bankanın dava dışı şirketin kat edilen ve ödenmeyen kredi borçlarını gerekçe göstererek ipotek fek işlemini yapmadığını, müvekkili adına kayıtlı bir diğer taşınmazı üzerinde bulunan 300.000,00 TL bedelli ipotek ile ilgili olarak da ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, üst sınır ipoteğinin iki taşınmaz üzerine toplu olarak konulup yalnızca 31/03/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin teminatı olarak verilip tapu kütüğünde ya da ipotek belgesinde daha sonra doğacak borçlar ibaresinin mevcut olmadığını, davalı bankanın sona ermiş toplu ipotek konusu taşınmaz ile ilgili olarak hükümsüz kalan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıp ipoteğin fekkinden kaçınmasının kanuna aykırı olduğunu belirterek, Antalya 8.İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı icra takibinin 400.000,00 TL bedelli ipoteğe bağlı alacak bakımından kısmen iptaline, dava konusu “Adana ili … ilçesi … Mah., … pafta, … parselde” kayıtlı taşınmaz üzerinde kurulu 400.000,00 TL bedelli 01/04/2014 tarih … yevmiye nolu ipoteğin fekkine, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle davalının, dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı borçlu … …. A.Ş. Arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden kredi açıldığını ve kullandırıldığını, borçlular … ve …’ın iş bu sözleşmeleri müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, borcun zamanında ödenmemesi üzerine asıl kredi borçlusu ile kefiller aleyhine Antalya 2.İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, ancak bu arada Antalya 3.Asliye Tİcaret Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyasında … …. A.Ş. Hakkında iflas kararı verildiğini, bunun üzerine müvekkili bankanın Antalya 10.İflas Müdürlüğünün 2019/… İflas dosyasına alacak kaydı yapıldığını, ancak davacının müflis şirkete olan müşterek-müteselsil kefaleti nedeniyle , müvekkilinin davacıdan kefaleten alacaklı olduğunu, borçluların icra takibine itirazları üzerine takibin durduğunu, bunun üzerine davacı hakkında Antalya 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… E. Sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, dosyanın halen derdest olduğunu, itirazın iptali davası derdest iken menfi tespit davası açılamayacağını, bu nedenle derdestlik nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, ayrıca davacının asaletinden kaynaklı borçları sebebiyle de müvekkili bankanın alacaklı olduğunu, davacının asaleten ve kefaletinden doğan borçlarının teminatını oluşturmak üzere müvekkili banka lehine ipotek tesis edildiğini, dava konusu olan “Adana ili … ilçesi … Mah. … parsel … cilt … sayfada kain tarla 1/2 hisse ” üzerindeki müvekkili banka lehine 1.dereceden 400.000 TL bedelli ipoteğe ilişkin müvekkili bankaya herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple ipotek limitinden düşülecek herhangi bir tahsilat bulunmadığını, ayrıca müvekkili bankanın davaya konu icra takip dosyasını ilama dayalı olarak başlattığını, bu nedenle davacının kötü niyet tazminatı talebinde de bulunamayacağını belirterek, davanın dava şartı olan hukuki yarar yokluğu, derdestlik, yetkisizlik ve görevsizlik sebepleriyle usulden reddine, aksi takdirde haksız ve dayanaksız davanın esastan reddine, davacının davaya konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya 8.İcra Müdürlüğünün 2019/… E. , Antalya 2. İcra Müdürlüğünün 2018/… E., Antalya 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyaları, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine ilişkin tüm banka kayıtları, ipotekli taşınmazlara ilişkin tüm tapu kayıtları ve asıl borçlu … …. A.Ş.’nin ticaret sicil dosyası celp edilmiştir.
Antalya 8.İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyasında; alacaklı … A.Ş. Vekili tarafından, borçlular … ve … …. A.Ş. Aleyhine 700.000 TL alacağın tahsili amacıyla “ipoteğin paraya çevrilmesi” yoluyla icra takibi açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya 3 bankacı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş ve bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 13/08/2021 tarihli raporda;
-Davacı … ile davalı banka arasında akdedilen 31/03/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin teminatı olarak davacının 1/2 hisse ile maliki olduğu “Adana ili … ilçesi … Mah. … pafta, … parsel sayılı” ve “Adana ili … ilçesi … Köyü … mevkii, … pafta, … parselde kayıtlı” taşınmazların üzerinde 01/04/2014 tarihinde davalı banka lehine birinci derecede 400.000 TL ipotek tesis edildiği,
-11/07/2019 tarihinde yapılan 400.000 TL ödeme üzerine davalı banka tarafından “Adana ili … ilçesi … Mah. … pafta, … parseldeki taşınmazın 1/2 hissesi üzerindeki ipoteğin davadan önce fek edildiği, 11/07/2019 tarihinde yapılan ödeme sebebiyle “Adana ili … ilçesi … Mah. … pafta … parseldeki taşınmazın 1/2 hissesi üzerindeki ipoteğin fekki talebinin ipotek belgesi ve genel kredi sözleşmesi bakımından incelendiği,
-11/07/2019 tarihinde 400.000 TL ipotek bedelinin ödenmesi üzerine ipoteğin fek edildiği 11/07/2019 tarihi itibariyle davacı …’ın konut kredisi hariç tüm nakit ödemelerinin tamamlandığı, bu durumda 11/07/2019 tarihinde 400.000 TL ipotek bedelinin ödendiği hususunda ihtilaf olmadığına göre her iki taşınmaz üzerindeki ipoteğin de fekkinin talep edilebileceği,
-Öte yandan 31/03/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 10.maddesinde; davaya konu ipoteğin davacının asaleten veya kefaleten sorumlu olacağı diğer borçların da teminatı olacağının öngörüldüğü, bu düzenleme esas alındığında davacının kefil olarak sorumlu olduğu borcun mevcudiyeti sebebiyle davalı bankanın ipoteği fek etmekten kaçınabileceği sonucuna varılacak olup, bu düzenlemenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 20. vd. maddelerinde öngörülen genel işlem şartları bakımından değerlendirilmesi gerektiği,
-Mahkemece 31/03/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 10.maddesi hükmünün genel işlem koşulu ve TBK’nun 25.maddesi hükmü uyarınca haksız şart niteliğinde olduğu sonucuna varılacak olursa davacının ipoteğin fekkini talep edebileceği, ancak davacının kefil olarak sorumlu olduğu borcun mevcudiyeti sebebiyle davalı bankanın ipoteği fek etmekten kaçınabileceği belirtilmiştir.
Dava; İİK’nun 72.maddesine dayanan menfi tespit ve TMK’nun 883.maddesine dayanan ipoteğin terkinine ilişkindir.
Somut olayda; davacı ile davalı arasında akdedilen 31/03/2014 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin teminatı olarak, davacının 1/2 hisse ile malik olduğu “Adana ili … İlçesi … Mah. … parsel” ve “Adana ili … ilçesi … Köyü … parselde” kayıtlı taşınmazlar üzerine, 01/04/2014 tarihinde davalı banka lehine 1.derecede 400.000 TL ipotek tesis edilmiştir. 11/07/2019 tarihinde yapılan 400.000 TL’lik ödeme üzerine davalı banka tarafından “Adana ili … ilçesi … Köyü … parselde” bulunan ipotek dava tarihinden önce davalı banka tarafından fek edilmiştir. Ancak aynı sözleşme nedeniyle ve aynı ipotek belgesi ile Adana ili … ilçesi … Mah. … mevkiinde bulunan ve 1/2 hissesi davacıya ait olan taşınmaz üzerindeki ipotek fek edilmediğinden, davacı tarafından iş bu dava ile bu ipoteğin fekki talep edilmektedir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu, davacının davaya konu kredi sözleşmesinden başka şahsi borcu olarak sadece konut kredisi borcu kaldığı , bu kredi borcunun da başka bir ipotekle teminat altına alındığı tespit edilmiştir.
11/07/2019 tarihinde yapılan 400.000 TL’lik ödemenin 186.139,90 TL’lik kısmı 1441053 nolu krediye mahsup edilerek, bu sözleşmeye ilişkin tüm krediler kapatıldıktan sonra 213.860,06 TL’lik kısmı ise dava dışı … … A.Ş. tarafından kullanılan ve davacının kefil olduğu kredi borcuna mahsup edilmiştir.
Davaya konu 01/04/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ipotek belgesinin incelenmesinde; ipotek belgesinin üzerinde “31/03/2014 tarih ve 2014/… sayılı … A.Ş. Genel Kredi Sözleşmesinin mütemmim cüzüdür” ibaresinin bulunduğu görülmüştür. Buradan da anlaşılacağı üzere davaya konu ipotek sadece davacının asıl borçlu olduğu 31/03/2014 tarihli kredi sözleşmesinin borcunu teminat altına almak üzere verilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesinde, davacının bu sözleşmeden kaynaklanan hiçbir borcu kalmadığı, 15/10/2009 tarihli konut kredisinin de ayrıca başka bir ipotekle teminat altına alındığı anlaşılmaktadır.
Bir borcu teminat altına alan ipoteğin geçerli olabilmesi için tapu sicil müdürlüğünde resmi şekilde yapılması şarttır. Ayrıca ipotek senedinde borcu garanti edilen kişi veya kişilerin ismen ve açıkça belirtilmesi gerekir. İpotek ile verilen garantinin, adi yazılı belgelerle ipotek senedine atıflar sonucu genişletilmesi mümkün değildir.
İpotek senedinden de anlaşılacağı üzere davacının, sadece 31/03/2014 tarihli kredi sözleşmesinden doğan borçlarını garanti etmek amacıyla davaya konu ipoteği vermiş olduğu kabul edilerek, bu sözleşmeye ilişkin borçlarının tamamının ödenmiş olması nedeniyle menfi tespit ve ipoteğin fekki taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin, davalı tarafından haksız olarak açılmış olmasına rağmen, bilerek ve kötü niyetli olarak yapıldığı konusunda mahkememizce kanat oluşmadığından, davacının tazminat talebinin İİK’nun 72/5 maddesi uyarınca reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davacının Adana ili … ilçesi … Mah. … parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesi üzerinde bulunan 01/04/2014 tarihli … yevmiye numaralı 400.000 TL bedelli ipotek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkine,
Davacının tazminat talebinin, İİK’nun 72/5.maddesinde belirtili koşullar oluşmadığından reddine,
2-Alınması gereken 27.324,00 TL karar harcından, peşin alınan 6.831,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 20.493,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-7155 sayılı kanun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A Maddesinin 14. fıkrası gereğince suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 36.450,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 6.831,00 TL peşin harç ve 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 6.875,40 TL harcın tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 139,20 TL tebligat gideri, 31,80 TL müzekkere gideri ve 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.271,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK.nun 341/1 ve 345 maddeleri gereğince, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı. 17/11/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …