Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/747 E. 2021/936 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/747
KARAR NO : 2021/936

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C:… – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – T.C:… – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA TARİHİ : 14/10/2019

BİRLEŞEN ADANA 3. ATM’NİN 2020/… ESAS SAYILI DOSYASI:

DAVACI : … – T.C:… – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – T.C:… – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/03/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, davalı ile aralarında hiçbir hukuki ve yasal ilişki olmadığından davalı … tarafından Adana 5. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibin dayanağı bononun incelenmesinde yazı ile yazılı olan bölümünde Atmış Beş TL, rakam bölümünde ise 65.000 TL yazılı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davetiye tebliğine rağmen davalının davaya cevap vermediği görülmüştür.
Adana 3. ATM’nin 2020/… Esas-2020/… Karar ve 01/10/2020 günlü ilamıyla birleştirme kararı verilerek söz konusu dosyanın mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Adana 3. ATM’nin 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı tarafından davacı aleyhine Adana 5. İcra müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyasında kambiyo senedine dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin maaşına haciz konduğunu, TTK 778/2.c maddesinde atıfla TTK 676/1 maddesinde poliçe bedeli hem yazı hemde rakamla gösterilip iki bedel arasından fark bulunursa yazı ile gösterilen bedelin dikkate alınacağı hükmünün bulunduğunu, takip dayanağı bonoda yazı ile 65,00 TL yazıldığını, ancak 65.000,00 TL üzerinden işlem yapıldığını, müvekkilinin borcunun 65,00 TL olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
Asıl dava, davacı tarafça, davalının kendisi aleyhine Adana 5. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlattığı icra takibinin dayanağı olan senetten dolayı davalıya borçlu olamadığının tespiti talebiyle açılmış menfi tespit davasıdır.
Birleşen dava ise, davacının davalıya olan borç miktarı hususunda olumlu tespit talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında alım-satım ilişkisi olup olmadığı, dava konusu bono üzerinde yazıyla ve rakamla yazılı bono bedelleri arasındaki farklılığın alacağa etkisi, davacının, takip dayanağı bono sebebiyle davalıya borçlu olup olmadığı ve borcun miktarı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Dosya nitelikli hesap uzmanı Prof. Dr. …’a tevdi edilerek alınan 18/02/2020 tarihli raporda, 6102 sayılı TTK m.687 hükmünde, temel ilişkiden doğan defilerin yalnızca ilgili kişiler arasında ileri sürülebileceğini, davaya konu olayda keşideci ile lehtar arasındaki uyuşmazlık söz konusu olduğundan bedelsizlik iddiasının ileri sürülmesinin mümkün olduğunun anlaşıldığını, kambiyo senetlerinde soyutluluk ilkesi geçerli olduğundan, bononun bedelsiz olduğunu iddia eden davacının iddiasını ispatlamasının gerekeceğini, dava konusu bonodaki “malen” kaydının temel ilişkide lehtarın keşideciye mal verdiğini gösteren bir kayıt olup, keşidecinin senedin lehtarından karşı edayı aldığını ispata yaramakta olduğunu, davaya konu olayda “malen” kaydından bononun bir malın teslimi sebebiyle düzenlendiğini ve senedin bedelsiz olmadığını göstermekte olup, keşidecinin bu durumun aksinin ispatlanmasının gerekmekte olduğunu, olayda davacının, bu senedin niçin düzenlendiğinin açıklanmadığını ve ne şekilde bedelsiz kaldığı hususunda açıklama yapmadığının görüldüğünü, bu haliyle davacının bononun bedelsiz olduğunu ispatlayamadığını, takip konusu bono için vade tarihinden itibaren takip tarihine kadar avans faizinin hesaplandığını, bono bedeli 65,00 TL olarak esas alındığında 65,00 TL asıl alacak, 7,12 TL işlemiş faiz, 0,20 TL komisyon olmak üzere toplamda 72,31 TL olarak tespit edildiğini, bono bedeli 65.000,00 TL olarak esas alındığında 65.000,00 TL asıl alacak, 7.118,84 TL işlemiş faiz, 185,00 TL komisyon olmak üzere toplamda 72.313,84 TL alacağının tespit edildiğine ilişkin görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu alındıktan sonra dosyamız arasına getirtilen Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinde, eldeki davanın davası olan müşteki …’ün 29/07/2019 tarihli ifade tutanağında “… arkadaşım olduğu için tanırım. Bu şahsın bir akrabası işe girecekti, ben aracı olmuştum, bu aracılık esnasında, akrabasının işe girmesi için …’ün akrabası olan Hidayet Küçük bana, başkasına verilmek üzere 65.000,00 TL parayı hesabına havale etti, bende bu parayı işe girdirmekle yardımcı olacak avukat yanında çalışan …’a verdim. … bana verilen 65.000,00 TL para için benden senet istedi, çocuk işe giremezse bu parayı sizden alacağım dedi. Bende tamam diyerek kendi adıma düzenlediğim 65.000,00 TL’lik senedi …’e verdim. Daha sonradan belediyede olan bazı olaylardan dolayı bu şahsın akrabası Hidayet Küçük işe giremedi, işe giremeyince, … hiç haber vermeden benden aldığı senedi icraya koymuş, ben bunu öğrenince parayı verdiğim …’a defalarca gidin adam ile görüşün para konusunu halledin dedim ama halletmediler, benim hakkımda icra takibi başlatıldı, Bu anlattığım olaylara … tanıktır, borcum olmadığı halde parayı ben almadığım halde, benden habersiz senedi icraya koyan …’den davacı şikayetciyim” şeklinde beyanda bulunduğu, eldeki davanın davalısı olan şüpheli … hakkında yürütülen soruşturma sonucunda 12/02/2020 günlü kararla müşteki ile şüphelinin arasındaki ilişkinin alacak-verecek ilişkisi olduğu, tarafların taleplerini Hukuk Mahkemesinde ileri sürme haklarının bulunduğundan bahisle kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacının mahkememizin 2019/747 Esas sırasına kayıtlı asıl davası bakımından uyuşmazlık konusu borçlusu … ve lehtarı … olan 15/06/2018 düzenleme ve 30/10/2018 vade tarihli bononun bedel kısmında rakamla “65.000 Türk Lirası” ve yazıyla “Altmışbeş TL” yazılmış olduğu, davacının şikayeti üzerine davalı hakkında yürütülen Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/… sayılı soruşturma dosyası soruşturma dosyasındaki 29/07/2019 tarihli ifade tutanağında davacının söz konusu bonoyu 65.000,00 TL bedel için davalıya vermiş olduğunu beyan ettiği, bu şekilde bonoda rakamla ve yazıyla yazılı bedeller arasında farklılık bulunmakla birlikte davacının soruşturma dosyasındaki beyanı bono bedeli bakımından ikrar mahiyetinde olup sonuç olarak uyuşmazlık konusu bononun 65.000,00 TL bedel için tanzim edilerek davalıya verildiği anlaşıldığından davacının menfi tespit talepli açmış olduğu asıl davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının eldeki davayla birleşen Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı davası bakımından ise, 6100 sayılı HMK’nın 114/1 maddesinde dava şartlarının sayıldığı, söz konusu hükmün (h) bendinde davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartına yer verildiği, anılan kanunun “tespit davası” başlıklı 106.maddesinde tespit davası yoluyla mahkemede bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığını ya da yokluğunu yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesinin talep edilebileceği, tespit davası açanın kanunlarda belirlenen istisnai durumlar dışında bu davayı açmakta güncel bir yararının bulunması gerektiği belirtilmiş, dosyamızda yapılan incelemede davacının davalıya borcunun tespitini talep ettiği, söz konusu talebin niteliği itibariyle olumlu tespit mahiyetinde olduğu, sonuç olarak bono bedelinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta tespit davasının borçlu olunmayan miktar bakımından menfi tespit davası niteliğinde açılabilecek iken borçlu olunan tutarın tespiti niteliğinde olumlu tespit davası mahiyetinde açılamayacağı kabul edilerek davacının birleşen davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığından birleşen davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A) Mahkememizin 2019/747 Esas sayılı asıl davası bakımından;
1-Davanın Reddine,
2-Davalının yasal koşulları bulunmayan inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 59,30 TL karar harcından peşin alınan 1.274,95 TL’den mahsubu ile bakiye 1.215,65 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13.fıkrası uyarınca zorunlu arabuluculuk giderleri yargılama giderlerinden sayıldığından arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 9.250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve sarf edilmeyen gider ve delil avansı bulunması durumunda karar kesinleştiğinde uyap kontrolü de yapılarak artan avansın yatıran tarafa iadesine,

B)Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı Birleşen Davası Bakımından;
1-Davacının davasının HMK’nın 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcından peşin alınan 54,40 TL’den mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13.fıkrası uyarınca zorunlu arabuluculuk giderleri yargılama giderlerinden sayıldığından arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 65,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve sarf edilmeyen gider ve delil avansı bulunması durumunda karar kesinleştiğinde uyap kontrolü de yapılarak artan avansın yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …

Hakim …