Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/584 E. 2021/1114 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/584
KARAR NO : 2021/1114

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – T.C:…
2- … – T.C:…
3- … – T.C:… – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI :1-… -T.C: … – …
DAVALI :2-… – T.C:… – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI : 3-… – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/08/2019
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; 07/12/2018 günü sürücü … sevk ve idaresinde olan … plakalı toplu taşıma aracı ile seyir halinde iken yolcuların iniş ve binişi sırasında meydana gelen olayda müvekkilinin yaralandığını belirterek 200,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketinden, 15.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar … ile …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle, meydana gelen kazada müvekkil şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olabileceğini, müterafik kusur indirimi talebinde bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmiştir.
Davetiye tebliğine rağmen diğer davalıların davaya cevap vermediği görülmüştür.
Adana CBS, Adana 16. Asliye Ceza Mahkemesi, Adana Trafik Tescil Şube Müdürlüğü, …Müdürlüğü, Yüreğir İlçe Emniyet Müdürlüğü, Adana SGK İl Müdürlüğü ile Yüreğir Devlet Hastanesinden dava konusu istenilen bilgi ve belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Dosyamız kusur, maluliyet ve zarar hesabı yönünden ayrı ayrı bilirkişiye tevdi olanarak bilirkişi raporları alınmıştır.
Dava, davalı … şirketi nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralanması sonucunda maluliyete uğradığından bahisle açılmış maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hukuki ilişkinin niteliği, davalıların sorumlu olup olmadığı, trafik kazasının meydana gelmesindeki kusur durum ve oranları, davacının sürekli iş göremezlik kaybının bulunup bulunmadığı, zararın miktarı, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı ile talep edilen tazminat hakkında uygulanması gerekli faizin türü ve başlangıç tarihi hususlarında toplanmaktadır.
Taraflar usulüne uygun olarak sulhe ve arabuluculuk kurumuna başvurmaya teşvik olunmuş, ancak bundan olumlu sonuç alınamamıştır.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesinin 1.fıkrasına göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, anılan kanunun 51.maddesinin 1.fıkrasında, hakimin, tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği, 54.maddesinde ise, bedensel zararların özellikle tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar ile ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut birşeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5.fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91.maddesinin 1.fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85.maddesinin 1.fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür.
Davacının manevi tazminat davasının yasal dayanağı kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56.maddesinin 1.fıkrasıdır. Kanunun bu hükmünde, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, hakimin, olayın özelliklerini göz önünde tutarak uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verileceği öngörülmüştür.
Öte yandan, Yargıtay’ın 1966/7 Esas ve 1966/7 Karar sayılı ve 22/06/1966 günlü İçtihadı Birleştirme Kararı’nda, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir.
Dava sebebi trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın davalı … şirketince 28/08/2018-28/08/2019 dönemine ilişkin olarak 360.000,00 TL kişi başına sakatlık teminatı bedelli olarak zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigorta edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Kusur bilirkişisi ÇÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. …’den alınan 28/01/2020 tarihli raporda, 07/12/2018 günü meydana gelen kazanın oluşumunda … plakalı otobüs sürücüsü …’in tam kusurlu ve kusur oranının %100 olduğu, yolcu …’ın ise kusursuz olduğuna ilişkin görüş ve kanaat bildirilmiştir.
İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulundan alınan 07/04/2021 tarih ve … sayılı raporda, davacının tüm vücut engellilik oranının %0 oranında olduğu, iyileşme süresinin ise olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğine ilişkin tıbbi kanaat raporu bildirilmiştir.
Aktüerya uzmanı hesap bilirkişisi …’nun 01/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda, davacının daimi maluliyeti bulunmadığından sürekli tazminatının bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının ise 1.038,74 TL olduğuna ilişkin görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Toplanan deliller, alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, 07/12/2018 günü meydana gelen kazanın oluşumunda … plakalı otobüs sürücüsü …’in tam kusurlu ve kusur oranının %100 olduğu, yolcu …’ın ise kusursuz olduğu kaza neticesinde davacının yaralandığı, İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulundan alınan 07/04/2021 tarih ve … sayılı raporda, davacının tüm vücut engellilik oranının %0 oranında olduğu ve iyileşme süresinin ise olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğine ilişkin tıbbi kanaat raporunun bildirildiği, aktüerya uzmanı bilirkişiden alınan raporda davacının daimi maluliyeti bulunmadığından sürekli tazminatının bulunmadığı ve geçici iş göremezlik zararının 1.038,74 TL olduğunun bildirildiği, ancak davacıların velayetinde olup kazada yaralanan 05/03/2003 doğumlu …’ın kaza tarihi itibariyle 16 yaşının içinde ve öğrenci olmakla gelir getirici bir işte çalışmadığından geçici iş göremezlik zararının da oluşmadığı anlaşılmakla dava konusu geçici ve sürekli iş göremezlik zararı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat talepleri bakımından yapılan değerlendirme sonucunda, Türk Borçlar Kanununun 56.maddesinin 1.fıkrasındaki düzenleme ile Yargıtay’ın 1966/7 Esas ve 1966/7 Karar sayılı ve 22/06/1966 günlü İçtihadı Birleştirme Kararı’ndaki esaslar ile davacılardan …’ın yaralanmasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren üç haftaya kadar uzayabileceği, buna göre zararın niteliği, tarafların kusur durum ve oranları ile kaza tarihi itibariyle paranın satın alma gücü, manevi tazminatın bir ceza olmasa da zarar görende haklılığı konusunda manevi tatmin yaratması ve fakat tazminat alacaklısını zenginleştirmeyecek ve tazminat borçlusunu fakirleştirmeyecek ölçüde olması gerektiği ile özellikle hak ve nesafet ilkesi göz önünde bulundurularak Davacılardan … için 4.000,00 TL, … için 1.000,00 TL ve … için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 manevi tazminatın davalılardan araç işleteni … ve araç sürücüsü …’dan müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ayrı ayrı verilmesine, kazaya karışan … plakalı otobüsün ticari nitelikte olduğu ve davalıların haksız fiil niteliğindeki eylemden kaynaklanan giderim borcu sebebiyle temerrütlerinin olay tarihi itibariyle gerçekleştiği gözetilerek hükmedilen tazminata kaza tarihi olan 07/12/2018 tarihinden itibaren dava dilekçesindeki talep gibi reeskont faizi uygulanmasına, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL VE KISMEN REDDİNE,
a)Davacılardan … için 4.000,00 TL, … için 1.000,00 TL ve … için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/12/2018 tarihinden itibaren işleycek reeskont faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ayrı ayrı verilmesine,
b)Davacılar fazlaya ilişkin manevi tazminat talepleriyle dava konusu geçici ve sürekli işgöremezlik sebebine dayanan maddi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,
2- Maddi Tazminat Talebi Yönünden Harç, Yargılama Gideri ve Vekalet Ücreti;
a)Alınması gereken 59,30 TL karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davalılardan davalılardan müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
b)Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
c)Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin ilgili maddesi gereğince takdir olunan 200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
3-Manevi Tazminat Talebi Yönünden Harç, Yargılama Gideri ve Vekalet Ücreti;
a) Alınması gereken 409,86 TL karar harcından peşin alınan 215,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 194,68 TL’nin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 215,18 TL peşin harç nedeniyle yargılama giderinin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
c)Davacı tarafından, manevi tazminat talebi bakımından ayrıca yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
d)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
e)Davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan ve sarf edilmeyen gider ve delil avansı bulunması durumunda karar kesinleştiğinde uyap kontrolü de yapılarak artan avansın yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekili ile davalılardan … ve … vekilinin yüzüne karşı diğer davalı …vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
16/12/2021

Katip …

Hakim …