Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/343 E. 2021/928 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/343 Esas
KARAR NO : 2021/928

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -(T.C Kimlik No: …) …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 1- … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … – …
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/05/2019
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: …

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … nezdinde sigortalı bulunan … A.Ş’nin maliki olduğu şoför …’ın idaresindeki … plakalı otomobilin kontrolsüz kavşağa dikkatsiz ve tedbirsiz girmesi sonucu 10/10/2018 tarihinde trafik kurallarına uygun olarak ilerleyen … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı otomobile sol çamurluk kısmında çarptı4ı ve bu çarpışmanın etkisi ile … plakalı otomobilin sağ ön çamurluk kısmıyla davalı … nezdinde sigorta poliçeli ile kayıtlı bulunan ….Ltd.Şti.’nin malik olduğu … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonetin sağa dönüş kuralına uymayarak kamyonete sol arka kapı ve çamurluk kısmından çarpması sonucu ile üç araçlı, yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda davacının yaralandığını belirterek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.200,00 TL maddi tazminatın ve uzman bilirkişilerin verecekleri rapor neticesinde belirlenecek miktarın harcın tamamlanmasından sonra sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalı … şirketlerine ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkil sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, geçici işgöremezlik tazminatı talepleri Trafik Sigortası Genel Şartları, Poliçe Özel Şartları ile Karayolları Trafik Kanunu Hükümleri itibariyle poliçe teminatına dahil olmadığını, davacının maddi tazminat talepleri sadece tedavi masrafları ve sürekli sakatlık hallerinde poliçe teminatı dahilinde değerlendirilebilecek olup, söz konusu taleplerinin makbul ve muteber belgelere dayanması gerekli olduğu gibi, bu hususun miktar ve kusur yönünden bilirkişi incelemesi sonunda tespit edilmesi gerektiğini, sigortalı aracın kusurunun bulunması halinde dahi poliçe kapsamında bir sorumluluk doğması için, davacının maluliyet durumu ve sürekli sakatlık oranın Adli Tıp Kurumu veya tam teşekküllü devlet hastanesi tarafından verilecek bir heyet raporu ile tespit edilmesi gerektiğini, davacının yan müvekkil şirketin avans faizinden sorumlu olacağını belirtmiş olmasına rağmen, meydana gelen kaza haksız fiil niteliği taşıdığından müvekkil şirket hakkında avans faizi değil haksız fiilden kaynaklı yasal faiz uygulanması gerektiğini, müvekkil şirket aleyhine avans faizi işletilerek hüküm kurulması talebi açıkça hukuka ve içtihatlara aykırı olduğunu belirterek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….A.Ş’nen cevap dilekçesi özetle; sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğu gözönüne alınarak öncelikle davacı tarafından müvekkil şirket sigortalısı araç sürücüsünün kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, davacının sürekli sakatlık durumu Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinden alınacak rapor ile ispatlanmalı ve maluliyetinin tespiti halinde tazminat hesabının aktüer sıfatına sahip bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, mahkemece müterafik kusur ve hatır taşıması hususlarının araştırılarak tazminat tutarından indirim yapılmasını, davacının kaza konusu kaza nedeni ile elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, geçici iş göremezlik zararları, bakıcı ve tedavi giderleri müvekkil şirketin sorumluluğu olmadığından davacı yanın bu yöndeki taleplerinin reddi gerektiğini belirterek davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Davacıya ait tedavi evrakları, hazırlı dosyası, trafik kayıtları, hasar dosyası celp edilmiş, ekonomik sosyal durum araştırması yapılmış, dava konusu olay nedeniyle davacıya her hangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı SGK dan sorulmuş, davacıda oluşan maluliyet oranı tespit edilmiş, kusur ve hesap bilirkişisinden raporlar alınmıştır.
Kusur bilirkişi tarafından mahkememize verdiği 25/12/2019 tarihli raporunda; 10/10/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı otomobil sürücüsü …’ın %80 oranında kusurlu olduğu, … plakalı kamyonet sürücüsü …’nın %20 oranında kusurlu olduğu, ana yolda kurallara uygun bir şekilde ilerleyen … plakalı otomobil sürücüsü …’in kusuru olmadığı belirtilmiştir.
Davacı tedavi evrakları ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu Başkanlığının 21/04/2021 tarih … karar sayılı raporunda; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında % 0 Oranında çalışma gücünü kaybettiği, iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 1,5 aya kadar uzayabileceğini belirtilmiştir.
Hesap Bilirkişisi dosyaya sunmuş olduğu raporunda, olayın meydana geliş şekli, kazazedenin yaşı, gelir durumu, maluliyet oranı ve kusur oranları tüm belgeler ile birlikte değerlendirilerek, davalının sorumlu olduğunun kabul edilmesi halinde mevcut belgelere göre davacının her iki davalının sorumlu olduğu geçici iş göremezlik tazminatı toplamının 2.176,36 TL olarak hesaplandığı, davalıların ayrı ayrı kusur oranının sorumluluğunun kabulü halinde davalılardan … A.Ş’nin sorumlu olduğu geçici iş göremezlik tazminatının 435,27 TL, … A.Ş’nin sorumlu olduğu geçici iş göremezlik tazminatının 1.741,09 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından 15/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 1.341,09 TL arttırak toplam 1.741,09 TL’ye yükseltmiştir.
Dava trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanmadan ötürü maddi tazminat talebine ilişkin olup, davalı … nezdinde sigortalı bulunan … A.Ş’nin maliki olduğu şoför …’ın idaresindeki … plakalı otomobilin kontrolsüz kavşağa dikkatsiz ve tedbirsiz girmesi sonucu 10/10/2018 tarihinde trafik kurallarına uygun olarak ilerleyen … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı otomobile sol çamurluk kısmında çarptı4ı ve bu çarpışmanın etkisi ile … plakalı otomobilin sağ ön çamurluk kısmıyla davalı … nezdinde sigorta poliçeli ile kayıtlı bulunan ….Ltd.Şti.’nin malik olduğu … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonetin sağa dönüş kuralına uymayarak kamyonete sol arka kapı ve çamurluk kısmından çarpması sonucu ile üç araçlı, yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini,kaza sonrasında davacının yaralandığını, … plaka sayılı aracın … şirketi nezdinde 03/01/ 2018 başlangıç, 26/12/2018 bitiş tarihleri arasında … nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı, … plaka sayılı aracın … A.Ş nezdinde 27/09/2018-2019 tarihleri arasında … nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurunda kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 52.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen müterafik kusurun etkisine göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasıda gerekebilir.
Davacı, … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunduğu, kaza esnasında davacının emniyet kemeri takıp takmadığının tespit edilemediği, maluliyetin ise sternumda(göğüs kemiği) liner kırıktan kaynaklandığı anlaşılmakla; emniyet kemeri kullansa dahi yaralanmanın oluşacağı muhtemel olduğundan davacının müterafik kusuru bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Hatır taşıması ise, bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada, taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Davalı ….A.Ş tarafından hatır taşıması indiriminde bulunulması talep edilmiş ise de dava dosyasındaki belgelerden de anlaşıldığı üzere davacının ve içinde bulunduğu araç sürücüsünün beyanına göre davacının içinde bulunduğu … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu, araç sürücüsü …’in babası olduğu, …’in babası …’i evinden alarak Ceyhan istikametine hareket ettiği anlaşılmış olup, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında yakın aile çevresinin taşınmasında hatır taşınmasından bahsedilemez.
Trafik sigortası ( Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ) motorlu bir aracın, karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahillinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır. Trafik sigortacısının sorumluluğunun sınırı ise KTK’nun 92 nci maddesinde belirlenmiş olup meydana gelen olayın poliçe teminatı kapsamında kaldığı ve dolasısıyla davalı … şirketinin sigortalısının sebep olduğu zarardan kusuru oranında sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen bilimsel ve hükme esas almaya elverişli hesap bilirkişisi tarafından davacının her iki davalının sorumlu olduğu geçici iş göremezlik tazminatı toplamının 2.176,36 TL olarak hesaplandığı, davalıların ayrı ayrı kusur oranının sorumluluğunun kabulü halinde davalılardan … A.Ş’nin sorumlu olduğu geçici iş göremezlik tazminatının 435,27 TL, … A.Ş’nin sorumlu olduğu geçici iş göremezlik tazminatının 1.741,09 TL olarak hesaplandığı anlaşılmakla; Davanın kısmen kabulüyle; 1.741,09 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın; davalı ….A.Ş yönünden 435,27 TL’sinden 16/11/2018 tarihinden, 1.305,82 TL’sinden … A.Ş’nin 19/11/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte sorumlu oldukları miktarının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, Fazlaya yönelik taleplerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüyle;
1.741,09 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın; davalı ….A.Ş yönünden 435,27 TL’sinden 16/11/2018 tarihinden, 1.305,82 TL’sinden … A.Ş’nin 19/11/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte sorumlu oldukları miktarının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya yönelik taleplerinin ayrı ayrı reddine,

2-Alınması gereken 89,20 TL karar harcından, peşin alınan 44,40 TL ve ıslah ile alınan 25,00 TL olmak üzere toplam 69,40TL harcın mahsubu ile bakiye 19,80 TL davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-7155 sayılı kanun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A Maddesinin 11. fıkrası gereğince suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 1.305,82 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL peşin harç ve 25,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 69,40TL harcın tamamının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 302,85 TL, posta gideri, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 1.382,00 TL adli tıp muayene ücreti olmak üzere toplam 2.629,25 TL’nin davanın kabulüne tekamül eden 1.665,27 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK.nun 341/1 ve 345 maddeleri gereğince, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı
26/10/2021

Katip …

Hakim …