Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/713 E. 2021/781 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/713 Esas
KARAR NO : 2021/781

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1-… – (T.C Kimlik No: …)-
2-… – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2018
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: …

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili şirketin iş ekipmanlarının kullanımında Sağlık ve GÜvenlik Şartları Yönetmeliğine göre Türkiye genelinde periyodik muayene yapan TS EN ISO/IEC 17020 akreditasyonuna sahip A tipi bağımsız muayene kuruluşu olduğunu, Adana Merkezli olup, Türkiye Genelinde konusunda uzman Makine Mühendisleri ve elektrik mühendisleri ile periyodik kontroller konusunda hızlı ve kalileti hizmetler veren tanınmış ve saygın bir firma olduğunu, davalı … 01/04/2017 tarihli belirsiz sürekli iş sözleşmesi ile müvekkil firmaya muayene hizmeti vermek üzere müvekkil firma nezdinde çalışmaya başladığını, ancak bu süreçte davalı … … haksız ve kötüniyetli olarak müvekkilinin ticari sırlarını bilgi ve belgelerini koplayarak işten ayrılmış ve diğer davalı … … …Hizmetlerini kurduğunu, 25/05/2018 tarihli Ticaret Sicili Gazetesine göre 14/05/2018 tarihinde davalı şirket tescil edildiğini, müvekkil şirket iş yaptığı diğer şirket yetkililerinden ve çevreden davalının müvekkiline ait teklif ve bilgileri kullanarak müvekkilinin müşterilerine teklifler verdiği hatta müvekkilinin teklif ettiği fiyatların daha altında fiyatlarla bu işlemleri gerçekleştirmeyi taahhüt ederek müvekkil firmaya kötülediğini öğrendiklerini, müvekkil firmanın davalının kötülemeleri neticesinde adete pahalı iş yapan, kazıklayan olarak itham edilmiş, hakkı ve ticari bilgileri gasp edilmiş, ticari hayatı sekteye uğramış, kazancından ve karından yoksun kalmış maddi zarara uğramış ve tüm bunlar müvekkil firmaya manevi zarara uğratıldığını, davalı yanın fiilleri haksız rekabet teşkil edildiğini belirterek; davalıların haksız rekabetinin tespiti, haksız rakebetin men’i, 1.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi zararın tazmini, haksız rekabet fiilleri çerçevesinde müvekkilinin müşterilerini yapılan teklif ve işlerin öncelikle tedbiren durdurulması ve nihai olarak iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil … çevresinde saygınlığıyla tanınan, sakin bir hayat yaşayan, başarılı bir iş kadını ve saygın bir elektrik-elektronik mühendisi olduğunu, Nisan 2017 ile Nisan 2018 tarihleri arasında … LTd.Şti.bünyesinde çalıştıktan sonra adı geçen şirketten ayrılmış ve kendisine ait … Hizmetleri isimli bir şirket kurulduğunu, müvekkil …, … Ltd.Şti.’den ayrılırken kesinlikle davacı şirketin ticari sırlarını, bilgi ve belgelerini kopyalamadığını, davacı şirket ile müvekkilinin bir yıl çalışıp ayrıldığını, … Ltd.ŞTi.’nin sahibi …’un kardeşi ve aynı zamanda … çalışanı …, müvekkilin piyasada kendilerine rakip olacağını düşünmüşler ve çeşitli yollarla müvekkilini yıldırmaya çalıştıklarını, müvekkilinin piyasada iş yaparken başka firmalardan düşük teklifler vererek kendi iş alanını genişlemeye çalışmasının, daha önce çalışıp ayrıldığı, firmayı kötülemek olarak değerlendirilmesi ticaret hayatının gerekleri ile asla bağdaşmadığını, rekabet hakkının kötüye kullanılması neticesinde, bu hukuka aykırı eylemin bazı zararlı etkileri meydana geldiğini, bu zararlı etkilerin ortadan kaldırılması, tespit, önleme, eski hale iade ve tazminat davalarıyla mümkün olacağını, haksız rekabetin doğmasına neden olan fiil ile oluşacak zarar veya zarar tehlikesi arasında nedensellik bağı olması gerektiğini, mevcut durumda davacı hangi zararı gördüğünü ve müvekkilinin hangi fiili ile o somut zararın ortaya çıktığını kanıtlaması gerektiğini, bir kişinin bir firmadan ayrılıp başka bir iş yeri açtı diye o kişi otomatik olarak haksız rekabet fiilini işlemiş sayılamayacağını belirtmiş olup, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava; TTK 56.maddesi gereğince açılmış haksız rekabetin tespiti, haksız rekabetin men-i ilanı ve maddi-manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından 21/05/2021 tarihli raporunda; taraflar arasında rekabet yasağı sözleşmesi bulunması dolayısıyla haksız rekabete ilişkin düzenlemelerin yer aldığı TTK’nın 54.vd.hükümlerinin somut olay bakımından uygulama alanı bulamayacağını, taraflar arasında 01/04/2017 tarihinde akdedilen belirsiz süreli iş sözleşmesi 1.12 hükmü dolayısıyla TBK m.444 vd.hükümleri uyarınca rekabet yasağı sözleşmesinin gündeme geleceği, TTK m.444’te yer alan koşulların sağlandığı, bu kapsamda geçerli bir iş sözleşmesinin var olduğu, sözleşmenin 1.12 hükmü uyarınca rekabet yasağı sözleşmesinin yazılı olarak yapıldığı ve işverenin korunmaya değer haklı menfaatinin var olduğu, TTK m.445’de yer alan sınırlamaların yer aldığı, bu kapsamda sözleşmede yer alan “2 yıl süre ile aynı işi aynı sektörde yapamaz” belirlemesi ile davalının davacı ile aynı konuda faaliyet gösteren başka şirketlerde sözleşme konusuyla aynı içerikte faaliyet gösteremeyeceği ifade edilmiş, rekabet yasağının sektörel olduğu ve yasağın 2 yıl süre ile getirildiği belirlemesi yapılmış olduğu, sözleşmede işin yapıldığı mahale ilişkin bir sınırlama getirilmemişse de Adana Ticaret Sicil Müdürlüğünün dosyaya sunmuş olduğu belgeler incelendiğinde davacı ile davalının aynı il sınırları içerisinde, aynı sektörde çalıştığı, böylelikle şeklen davalının TBK’m.444 vd.öngörülen ve sözleşmeye bağlanan rekabet yasağını ihlal ettiği, davalının zararını ispat edememesi nedeni ile talep edebileceği maddi ve manevi zarar kalemlerinin oluşmadığını belirtmişlerdir.
İddia, savunma, dosya içeriği delil ve belgeler ile alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında rekabet yasağı sözleşmesi bulunması dolayısıyla haksız rekabete ilişkin düzenlemelerin yer aldığı TTK’nın 54.vd.hükümlerinin somut olay bakımından uygulama alanı bulamayacağını, taraflar arasında 01/04/2017 tarihinde akdedilen belirsiz süreli iş sözleşmesi 1.12 hükmü dolayısıyla TBK m.444 vd.hükümleri uyarınca rekabet yasağı sözleşmesinin gündeme geleceği, TTK m.444’te yer alan koşulların sağlandığı, bu kapsamda geçerli bir iş sözleşmesinin var olduğu, sözleşmenin 1.12 hükmü uyarınca rekabet yasağı sözleşmesinin yazılı olarak yapıldığı ve işverenin korunmaya değer haklı menfaatinin var olduğu, TTK m.445’de yer alan sınırlamaların yer aldığı, bu kapsamda sözleşmede yer alan “2 yıl süre ile aynı işi aynı sektörde yapamaz” belirlemesi ile davalının davacı ile aynı konuda faaliyet gösteren başka şirketlerde sözleşme konusuyla aynı içerikte faaliyet gösteremeyeceği ifade edilmiş, rekabet yasağının sektörel olduğu ve yasağın 2 yıl süre ile getirildiği belirlemesi yapılmış olduğu, sözleşmede işin yapıldığı mahale ilişkin bir sınırlama getirilmemişse de Adana Ticaret Sicil Müdürlüğünün dosyaya sunmuş olduğu belgeler incelendiğinde davacı ile davalının aynı il sınırları içerisinde, aynı sektörde çalıştığı, böylelikle şeklen davalının TBK’m.444 vd.öngörülen ve sözleşmeye bağlanan rekabet yasağını ihlal ettiğinin belirmiş olup; davacının iddiaları rekabet ihlali açısından değerlendirildiğinde biçimsel olarak davalını rekabet yasağını ihlal ettiğinin kabul edilebileceğini, zira davalı, iş akdinin bitimi sonrasında yasak süresi içinde davacının çalıştığı iş alanında ve coğrafi bölgede kendi adına ticari işletme açtığını, davalının çalıştığı iş davacının yaptığı iş türünde olduğunu, bu nedenle rekabet yasağına aykırılığın koşulları şeklen oluşmuş olduğunu, ihlal karşısında davacının zarar talep edebilmesi için zararının oluşması ve bu zararını ispat etmesi gerektiğini, davacının sunmuş olduğu belgeler zararını ispat etmeden uzak olduğunu anlaşıldığından; davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 red harcından, peşin alınan 187,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 128,56TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı HMK.nun 341/1 ve 345 maddeleri gereğince, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılınd 21/09/2021

Katip …

Hakim …