Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/220 E. 2021/843 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/220 Esas – 2021/843
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/220 Esas
KARAR NO : 2021/843

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – (T.C Kimlik No: … ) – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 27/10/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; 03/06/2013 tarihinde müvekkil davacı sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile …’ya ait olan … plaka sayılı kamyonete ön kısımlarıyla çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin kaza sonucunda yaralandığını, kazaya sebebiyet veren aracın plakalı belli olmadığından kaza tarihinde Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi bulunmadığını, bu nedenle müvekkil davacının meydana gelen sakatlanmasından dolayı oluşan zararını 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu Madde 14 uyarınca davalı … karşılamak zorunda olduğunu belirterek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile; davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 3.200,00 TL daimi maluliyet tazminatın ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3,300,00 TL tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 31/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet verdiği idida edilen taşıtın cinsinin tespiti ve araç plakası ve sürücüsünün tesmpit edilemediğinin ispatı gerektiğini, kazaya tespit edilemeyen aracın neden olduğunun tanık, kamera kaydı vs delillerle ispatlanması gerektiğini, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespitinin Adli Tıp vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak hazırlanmış sağlık raporu alınması gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacının müterafik kusurunun varlığı halinde, ayrıca indirim sebebi olduğunu, müvekkil aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :Davacıya ait tedavi evrakları, hazırlı dosyası, trafik kayıtları, hasar dosyası celp edilmiş, ekonomik sosyal durum araştırması yapılmış, dava konusu olay nedeniyle davacıya her hangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı SGK dan sorulmuş, davacıda oluşan maluliyet oranı tespit edilmiş, kusur ve hesap bilirkişisinden raporlar alınmıştır.
Kusur bilirkişi tarafından mahkememize verdiği 12/03/2019 tarihli raporunda; … plakalı otomobil sürücüsü …’nun %75 oranında kusurlu, plakası tespit edilemeyen beyan araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, park halindeki … plakalı kamyonetin kusurunun olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce dosyanın Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderildiği, ATK tarafından 24/05/2019 tarihli raporunda; plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu, davacı sürücü …’nun %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Tarafların kusur raporlarına itiraz etmesi üzerine dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak heyetten rapor alınmış olup, bilirkişiler tarafından 15/05/2020 tarihli raporunda; otomobil sürücüsü davacı …’nun hatalı sevk ve idaresinin birinci derecede ve takdiren %75 oranında etkili olduğu, tali yoldan kavşağa giren, plaka numarası tespit edilememiş aracın kimliği bilinmeyen sürücüsünün hatalı sevk ve idaresinin, ikinci derecede ve takdiren %25 oranında etkili bulunduğu, park halindeki kamyonetin dava dışı sürücüsünün, etkili kural ihlali olmadığını mahkememize bildirmiştir.
Davacı tedavi evrakları ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu Başkanlığının 27/01/2021 tarih … karar sayılı raporunda; çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri kapsamında % 3,3 Oranında çalışma gücünü kaybettiği, iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğini belirtilmiştir.
Hesap Bilirkişisi dosyaya sunmuş olduğu raporunda, olayın meydana geliş şekli, kazazedenin yaşı, gelir durumu, maluliyet oranı ve kusur oranları tüm belgeler ile birlikte değerlendirilerek, davalının sorumlu olduğunun kabul edilmesi halinde, mevcut belgelere göre davacının geçici iş göremezlik tazminatının 796,78 TL olarak hesaplandığı, sürekli iş göremezlik tazminatının 12.996,19 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından 19/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 10.492,97 TL arttırak toplam 13.792,97 TL’ye yükseltmiştir.
Trafik sigortası ( Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ) motorlu bir aracın, karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahillinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır. Trafik sigortacısının sorumluluğunun sınırı ise KTK’nun 92 nci maddesinde belirlenmiş olup meydana gelen olayın poliçe teminatı kapsamında kaldığı ve dolasısıyla davalı sigorta şirketinin sigortalısının sebep olduğu zarardan kusuru oranında sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesinde ve aynı paralelde düzenlenmiş olan … Yönetmeliği’nin 9. Maddesinde; Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, Zorunlu sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasındaki fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları için, Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için, Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada,13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nezdinde oluşturulan … başvurulabileceği belirtilmiştir. Meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların müşterek çocukları …’nın vefat ettiği, kazaya sebebiyet veren aracın sigortalısı tespit edilememiştir. Dolasıyla davalı … poliçesi bulunmayan aracın sebep olduğu zarardan kusuru oranında sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurunda kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 52.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen müterafik kusurun etkisine göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasıda gerekebilir.
Davacının kaza tutanağına göre sürücü belgesinin bulunmadığını, sürücünün kaza anında emniyet kemeri takıp takmadığının belirsiz olduğu, Adli Tıp maluliyet raporuna göre; yaralanmasının sol patella deplase parçalı kırığından kaynaklandığı anlaşılmış olduğundan, müterafik kusurlu olduğu sonucuna varılarak davacının bilirkişi aracılığıyla belirlenen zararından takdiren %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği düşünülmüştür.
Dosyaya ibraz edilen bilimsel ve hükme esas almaya elverişli hesap bilirkişisi tarafından davacının geçici iş göremezlik tazminatının 796,78 TL olarak hesaplandığı, sürekli iş göremezlik tazminatının 12.996,19 TL olarak hesaplandığı, kaza tespit tutanağına göre davacının ehliyetsiz olması nedeniyle müterafik kusurlu olduğu sonucuna varılarak davacının bilirkişi aracılığıyla belirlenen zararından takdiren %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği sonucuna varılmış olup; Davanın kısmen kabulüyle; 637,42 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan 10.396,95 TL kalıcı işgöremezlikten kaynaklanan olmak üzere toplam 11.034,37 TL maddi tazminatın 13/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın kısmen kabulüyle; 637,42 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan 10.396,95 TL kalıcı işgöremezlikten kaynaklanan olmak üzere toplam 11.034,37 TL maddi tazminatın 13/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 753,75 TL karar harcından, peşin alınan 35,90 TL ve ıslah ile alınan 120,00 TL olmak üzere toplam 155,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 597,85 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL peşin harç ve 120,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 155,90 TL harcın tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 332,40 TL, posta gideri, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 314,50TL adli tıp muayene ücreti olmak üzere toplam 3.082,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK.nun 341/1 ve 345 maddeleri gereğince, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı 07/10/2021

Katip …

Hakim …