Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/153 E. 2021/940 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/153 Esas – 2021/940
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/153
KARAR NO : 2021/940

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : … LİMİTED ŞİRKETİ – V.No: … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … A.Ş. – … V.D.: … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2018
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı arasında 2013/… ihale kayıt nolu ve 02/05/2013 tarihli Osmaniye İl Müdürlüğü (Tüm ilçeleri, bunlara bağlı belde ve köyler) işine ait El Bilgisayarı/Endeksör ile Endeks Okuma Hizmet Alım Sözleşmesi, 2013/… ihale kayıt nolu ve 02/05/2013 tarihli Hatay İl Müdürlüğü (Tüm ilçeleri, bunlara bağlı belde ve köyler) işine ait El Bilgisayarı/Endeksör ile Endeks Okuma Hizmet Alım Sözleşmesi, 2013/… ihale kayıt nolu ve 02/05/2013 tarihli Adana İl Müdürlüğü (Tüm ilçeleri, bunlara bağlı belde ve köyler) işine ait El Bilgisayarı/Endeksör ile 2.ihbarname Dağıtım Enerji Kesme Açma, Sayaç Değiştirme, Mühürleme Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında verilecek hizmetlerin detaylı ve tek tek belirlendiğini ve bu hizmetlerin işe başlama tarihi olan 03/06/2013 tarihinden, sözleşmenin davalının sebepsiz ve haksız feshi ile sona erdiği 31/03/2014 tarihine kadar müvekkili şirket tarafından ifa edildiğini, ancak davaya konu sözleşmelerin 12.4.1 maddesi ve hizmet işleri genel şartnamesinin 51.maddesi gereği davalının, müvekkili şirkete iade etmesi gereken teminat mektuplarını iade etmediğini, müvekkili tarafından bu hususta yapılan tüm başvuruların sonuçsuz kaldığını, bir kısım teminat mektuplarının işçi tazminatları bahane edilerek nakde çevrildiğini, bir kısım teminat mektuplarının da işçilerin davalı şirkete karşı açtıkları davalar gerekçe gösterilerek hiç iade edilmediğini, bir kısmının da daha düşük bedelli teminat mektupları verilmek şartı ile iade edildiğini belirterek, nakde çevrilen toplam 143.417,00 TL’nin nakde çevrildiği 25/08/2017 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davaya konu … A.Ş. … Şubesinin … nolu 171.407,81 TL bedelli mektubun (nakde çevrilen1 43.417,00 TL’den kalan bakiyesinin), … A.Ş. … Şubesinin 08/04/2015 tarihli … nolu 60.000,00 TL bedelli mektubun, … A.Ş. … Şubesinin … nolu 66.883,00 TL bedelli mektubun davalı tarafından davacı şirkete iade ve teslimine, söz konusu teminat mektupları için müvekkili şirketin teminat mektubu veren bankalara ödediği komisyon, masraf ve faizler için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile kısmi olarak ve şimdilik 3.000 TL’nin davalıdan tahsili ile mektupların düzenleme tarihinden itibaren ticari avans faizi oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zaman aşımı itirazında bulunduklarını, ayrıca davacı şirket tarafından işçilere yapılması gereken ödemelerin yapılmaması sonucu, işçiler tarafından, üst işveren olması nedeniyle müvekkili şirket aleyhine alacak davası açıldığını ve müvekkili şirket tarafından ödeme yapılmak zorunda kalındığını, söz konusu ihalelerle ilgili derdest olan dosyalar mevcut olup, davacı şirketin eksik edimi nedeniyle müvekkili şirketin riski bulunduğunu, söz konusu bu davalardan dolayı müvekkili şirket alacağı nedeniyle davacı şirketten kaynaklı zararların tazmini için Türk Medeni Kanununun 950.md. hükmü gereği hapis hakkını kullanmak zorunda kalındığını, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete uğratılan zarar nedeniyle hapis hakkı kullanılarak, kesintiler için işlem yapıldığını, müvekkili şirket tarafından usule ve mevzuata aykırı hiçbir işlem yapılmadığını belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2017/… E. Sayılı dosyası, Adana 5.İcra Müdürlüğünün 2016/… E. Ve 2017/… E. Sayılı dosyaları ile Adana 6.İş Mahkemesinin 2015/… E. Sayılı dosyası, teminat mektuplarına ilişkin banka kayıtları ve davalı şirketten dava konusu hizmet alım sözleşmeleri celp edilmiştir.
Mahkememizce dosya hesap bilirkişisi …’a tevdii edilmiş ve bilirkişi tarafından düzenlenen 13/11/2018 havale tarihli raporda; davacı şirket tarafından, davalı şirkete …, … ve … numaralı teminat mektuplarının teslim edildiği, bunlardan … nolu 171.407,81 TL bedelli teminat mektubunun kısmen paraya çevrildiği ve bu mektup bakiye bedelinin 27.989,70 TL olduğu, üç teminat mektubunun bakiye bedelinin 154.873,02 TL olduğu,
SGK’dan ilişiksiz belgesi alınmasının teminat mektuplarının iadesi için tek başına yeterli olmadığı, davaya konu olayda davalı tarafın üst işveren, davacının ise alt işveren konumunda olduğu, davalı tarafın, işçilerin davacı yanında çalıştığı süre için işçilere ödediği bedeli, davacıya rücu edebileceği, dolayısıyla davacının teminat mektuplarının iadesi talebinin kabulü için sorumlu olduğu işçi alacaklarının tamamının ödenmiş olması gerektiği,
Dosyaya sunulan İş Mahkemesi kararları ile icra takip taleplerinin incelenmesinde; davalı şirkete karşı başlatılan 14 adet takipte toplamda 563.398,34 TL talep edildiği, davalı şirketin bu takiplere istinaden toplamda 480.047,73 TL’nin ödenmesi için davacı şirkete yazı gönderdiği,
Dosya kapsamından davacı tarafın işçi alacaklarının tamamını ödediği tespit edilemediğinden, teminat mektuplarının iadesi için gerekli koşulların oluşmadığı,
Davaya konu teminat mektupları için dava dışı banka tarafından tahsil edilen komisyon tutarı toplamı 8.023,34 TL olarak tespit edilmiş ise de teminat mektuplarının haksız yere iade edilmediği yönünde kanaat oluşmadığından, tahsil edilen komisyonun iadesi talebinin yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Dosya bu kez mali müşavir …’e tevdii edilmiş ve bilirkişi tarafından düzenlenen 16/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının davalı tarafından fazla kesilen 42.062,49 TL’den dolayı alacağının olduğu, paraya çevrilmeyen teminat mektuplarının dosya kapsamına göre davacıya iade edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazları üzerine dosya yeniden mali müşavir bilirkişiye gönderilmiş ve bilirkişi tarafından düzenlenen 02/11/2020 tarihli ek raporda; davacının, davalı tarafından teminat mektubundan fazla kesilen 32.333,78 TL’den dolayı alacağının olduğu, ancak bu alacağının kesinleşmemiş mahkeme kararlarına göre olduğu, kararların kesinleşmesi ve davalının ödeme yapmasını müteakip davacı alacağının belirlenebileceği, paraya çevrilmeyen teminat mektuplarının dosya kapsamına göre davacıya iade edilebileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi ek raporuna itirazları üzerine dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilmiş ve bilirkişi tarafından düzenlenen 28/09/2021 tarihli ek raporda; dava konusu teminat mektubu tutarı 298.290,81 TL olup, davacıya rücu edilecek tutarın ise 347.031,37 TL olduğu, dolayısıyla kesinleşmeyen mahkeme kararları ile diğer dosyalar nazara alındığında davacının teminat mektuplarından dolayı alacağının olmadığı bilakis borcunun olduğu (ödeme tarihinden sonra işleyecek faizlerin hariç olduğu) belirtilmiştir.
Dava, hizmet alım sözleşmeleri nedeni ile davalıya verilen teminat mektuplarının iadesi, iptali ve ödenmek zorunda kalınan komisyon bedellerinin tazmini talebine ilişkindir.
Somut olayda; davacı ile davalı arasında 3 ayrı iş için davaya konu 3 ayrı teminat mektubu verilmiştir. Teminat mektuplarının toplamı 298.290,80 TL’dir. Davacı vekili sözleşmelere konu işin davacı tarafından eksiksiz olarak sözleşmelerin davalı şirket tarafından haksız ve mesnetsiz olarak feshedildiği tarihe kadar yerine getirilmiş olduğunu, davaya konu işlerden dolayı hiçbir borcun olmadığını, SGK’dan ilişiksiz belgelerinin alınmış olması nedeniyle teminat mektuplarının iade edilmesi gerektiğini iddia etmiştir.
Sözleşme gereği davalıya verilen teminat mektupları ilk talepte ödeme kaydına havi kesin nitelikte teminat mektuplarıdır. Davacı, teminat mektubunun lehtarı, davalı ise muhatabıdır. Teminat mektubunun iadesi için sadece SGK’dan alınacak ilişiksiz belgesinin sunulması yeterli olmayıp yüklenici davacı tarafından işçilere işçilik alacaklarının ödenmesi de gerekmektedir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu, teminat mektuplarına konu sözleşmeler nedeni ile davacının alt işveren olarak çalıştırdığı işçiler tarafından işçi alacakları nedeni ile birçok davanın açıldığı, kesinleşmeyen davaların bulunduğu, dosyada davacı tarafından verilen teminat mektuplarının toplam bedelinden fazla riskinin olduğu anlaşılmıştır.
4857 sayılı İş Kanunun 2/6 madde hükmüne göre; davalı taraf üst işveren olduğundan, alt işverenin çalıştırdığı işçilerin sosyal haklarından dolayı sorumluluğu bulunmaktadır. Davalının, yapılan sözleşme gereğince ödeyeceği işçilik alacaklarını, aldığı teminat mektuplarından tahsil etme hakkı bulunmaktadır. İşçilik alacaklarına ilişkin tüm davalar sonuçlanıp tüm ödemeler tamamlanmasından sonra ancak teminat mektuplarının iadesi veya hükümsüzlüğü yönünde talepte bulunabilecektir. Her davanın açıldığı tarihteki koşullarla değerlendirilmesi gerekir. Taraflar arasındaki Hizmet Alım Sözleşmeleri kapsamındaki işçilik alacaklarına yönelik davalar halen devam ettiğinden ayrıca davalının risk miktarı teminat mektuplarının tamamının değerini aştığından teminat mektuplarının iadesi, iptali ve komisyon alacakları hakkındaki davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL red harcının, peşin alınan 5.145,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.085,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 29.540,30 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK.nun 341/1 ve 345 maddeleri gereğince, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı. 03/11/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …