Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/140 E. 2021/901 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/140 Esas – 2021/901
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/140 Esas
KARAR NO : 2021/901

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : …. LTD. ŞTİ. – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2015
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: …
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 19.02.2013 tarihinde imzalanan Mekanik Tesisat İşleri Sözleşmesi hükümleri çerçevesinde müvekkili şirketin mekanik tesisatı için gerekli malzemeleri kullanarak kendisinin pörtföyünde bulunan mekanik tesisat için gerekli malzemelerin tedarikini sağladığı halde davalının müvekkili şirkete tarife gereği ödenmesi gereken 824.500,00 TL tutarlı faturanın son hak ediş raporuna konu olan 169.500,00 TL lik kısmının ödemediğinden bahisle ödenmeyen fatura için davalı aleyhine Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı takip dosyası ile icra takibine geçtiklerini, davalı-borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı borçlunun itirazında haksız olması nedeni ile itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalı borçlunun alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkil şirketten tek bir kuruş alacağının bulunmadığını, müvekkilinin davacıya 750.154,00 TL ödeme yaptığını,buna göre davacı şirketin 74.346,00 TL alacağının kaldığını, davacının yüklendiği halde henüz yapmadığı işlemlerin varlığından dolayı olduğunu,davacının işin tamamını bitirmiş gibi tek bir fatura kestiğini, ancak otel işletilmeye başlandıktan sonra görülen lüzum üziren teras katın yapılmadığını, bu nedenle de davacı şirketin masraf ve emek harcamadığını belirtip davanın reddine, masraf ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali, takibin devamı ve tazminat talebine ilişkin olup; davacı ile davalı arasında Mekanik Tesisat İşleri Sözleşmesi yapıldığı, davacının 169.500,00 TL alacağının çıktığını, davalı tarafından borcun ödenmemesi nedeni ile Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2015/… sas sayılı takip dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalı/borçlu tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın haksız olması nedeni ile itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dava İcra İflas Kanunu 67. Maddesine dayanan itirazın iptali davasıdır.
Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasında alacaklı davacı tarafından borçlu aleyhine 02.02.2015 tarihinde fatura bedelinden dolayı toplam 169.500,00 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış, süresinde yapılan itiraz üzerine takip durmuştur.
Mahkememizce istinaf kaldırma kararı öncesi bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından 29/11/2016 tarihli raporunda; davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı defterlerinin işlendiği, fatura tutarının 824.500,00 TL olduğu, davalı defterlerine göre davacıya 824.500,00 TL ödeme kaydının yapıldığı, ancak dilekçe beyanlarına göre davalı tarafından davacıya 750.154,00 TL ödeme yapılmadığının belirtildiği, davacı tarafından yapılan iş bedelinin imalat yılı olan 2013 yılı itibariyle 724.500,00 TL tutarında olduğu, … imzalı belgeye göre davalı tarafından davacıya 750.154,00 TL ödeme yapıldığı, taraf defterlerinin birbirlerini teyit etmediği, mevcut diğer belgelere göre davalı tarafından davacıya 750.154,00 TL ödeme yapıldığı ve borcu bulunmadığı, Tarım Teşvik Belgesi uyarınca ayrıca KDV hesaplanamayacağını bildirmişlerdir.
Mahkememize istinaf kaldırma kararı verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmiş olduğu, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2017/… esas 2017/… karar sayılı ilamı doğrultusunda; “6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 40. maddesinde yetkili bir temsilci tarafından diğer bir kimse ile yapılan sözleşmeden doğan alacak ve borçların o kimseye ait olacağı düzenlenmiştir. Buna göre yetkili değil ise, imzalayan şahsen sözleşmeden sorumlu olur. Aynı Kanun’un devam eden 46. maddesinde de bir kimse yetkili olmadığı halde başkası adına hukuki işlem yapmışsa, temsil edilen kişi icazet vermedikçe alacaklı veya borçlu olmayacağı belirtilmiştir. Bu temsilci yetkisiz olsa dahi temsil olunanın sonradan icazet vermesi ya da kendi adına yapılan hukuki işlemi benimsemesi halinde baştan itibaren hukuki işlem geçerli ve temsil olunanı bağlayıcı olacaktır. Yukarıda açıklandığı gibi mahkemece parayı tahsil ettiği kabul edilen …’ın davacı şirketin yetkili temsilcisi olmasa dahi 6098 sayılı TBK’nın 46/1 maddesine göre yetkisi olmayan kimsenin temsilci olarak işlem yapması durumunda bu işlem onandığı takdirde temsil olunanı bağlayacağından mahkemece davacının defter ve kayıtları ile fatura ve tahsilat makbuzları ibraz ettirilip konusunda uzman bilirkişiden alınacak raporla …’ın bu şekilde başkaca yaptığı işlemlerine icazet ve onay verilip verilmediği araştırılıp …’ın davacının yetkisiz temsilcisi olup olmadığı net şekilde belirlendikten sonra mahkemece sözü geçen belgenin aslı getirtilip belgedeki imzaların davacı şirket yetkilisi veya …’ın davacının yetkisiz temsilcisi olduğunun belirlenmesi halinde …’a ait olup olmadığı hususunun araştırılması, imzaların bu kişilerden birine ait olması halinde üzerindeki karalamalar nedeniyle belgenin sıhhati üzerinde durulup, belgenin sıhhati hususundaki tereddütün giderilmesi, belgenin sıhhatli olduğu sonucuna varıldığında belgenin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu kabul edilerek diğer delillerle birlikte (davalının cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığı hususu da gözönüne alınarak) davalının yaptığı toplam ödemenin tespiti ve bu miktarın faturada yazılı alacak miktarı olan 824.500 TL’den mahsubu ile kalan miktar yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı” olması nedeni ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş olduğu anlaşıldı.
Mahkememizce istinaf kaldırma kararı sonrasında yeniden önceki bilirkişilere tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından 03/05/2019 tarihli raporlarında; davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı defterine işlendiği, fatura tutarının 824.500,00 TL olduğu, istinaf mahkemesi kararına istinaden yapılan inceleme neticesinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 169.500,00 TL alacağının olduğunu bildirmişlerdir.
İstanbul ATK Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 28/07/2020 tarihli raporunda; İnceleme konusu belgede “300” ibaresinin bir kalem ile, altında yer alan “4004” ibaresinin farklı fiziki evsafta ikinci bir kalem ile devamında yer alan “1250”, “678554”, “685154” ibarelerinin farklı fiziki evsafta üçüncü bir kalem ile, “6.600” ibaresinin farklı fizik evsafta dördüncü bir kalem ile yazılmış olduğu, “6000”, “673.000”, “65000”, “750154” ibarelerinin diğer belirtilen kalemlerden farklı fiziki evsafta olduğu ancak kendi aralarında optik ve spektroskopik olarak fark saptanamadığı, İnceleme konusu belgede söz konusu bölümlerde kullanılan kalem mürekkeplerinde yazı yaşı tayinine yarayan ve halen kullanılagelen bilimsel herhangi bir yöntem bulunmadığından, söz konusu belgede yer alan yazıların hangisinin önce veya sonra yazıldığı hususunda zaman birimleri açısından bir tespite gidilemediği, İnceleme konusu belgede söz konusu “750154” ibaresi ve “65000” ibaresinin imza ile keşisim noktasında imzaların mı yoksa rakamların mı üstte olduğu hususunda tespite gidilemediği, Birbirinden farklı fiziki evsafta kalemler ile yazılmış bölümlerde yer alan, sınırlı sayıda birbirini tekrar eden rakamlar arasında biçimsel benzerlik görülmekle birlikte dosya kapsamında yazması muhtemel kişilerin yazı örneği bulunmadığından söz konusu bölümlerin aynı elin ürünü olup olmadığı hususunda daha ileri bir tespite gidilemediğinin bildirilmiş olduğu görüldü.
Mahkememizce dosyanın yeniden İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderildiği, ATK tarafından 08/09/2021 tarihli raporunda; inceleme konusu belgede üstünden gidirlmiş ve karalanmış yazalırın tanı unsurları kayba uğradığından söz konusu yazıların aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere …’ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, inceleme konusu belgedeki diğer yazılar ile …’ın mukayese yazıları arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda Mekanik Tesisat İşleri Sözleşmesi nedeni ile alacağının ödenmemesi nedeni ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun talep edilen borca, takibe, ve ferilerine itiraz edildiği, bu nedenle takibin durmasına karar verildiği, dosyaya ibraz edilen bilimsel ve hüküm tesisine elverişli İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin raporunda; inceleme konusu belgede üstünden gidirlmiş ve karalanmış yazalırın tanı unsurları kayba uğradığından söz konusu yazıların aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere …’ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, inceleme konusu belgedeki diğer yazılar ile …’ın mukayese yazıları arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 46.maddesi “bir kimse yetkisi olmadığı halde temsilci olarak bir hukuki işlem yaparsa ancak onadığı takdirde temsil olunanı bağlar.
Davacı şirketin dava dışı …’ın yaptığı işlemlere imza yetkisine fiilen ve zımmen icazet verdiği, 09/06/2015 tarihli cevap dilekçesi ekinde bulunan, davacı şirketi kaşesi bulunan ve antetli kağıda çıktısı alınan 18/02/2013 tarihli teklif formu başlıklı belgenin, sol alt kısmında hazırlayan “…” ibaresinin bulunduğu, Proje Direktörü … tarafından taşeron firmalara gönderilen 15/06/2013 tarihli E-mailde; davacı … Ltd.Şti.’ne ait işlerin belirtildiği ve gönderilenler arasında “…’ın isminin ve mail adresinin bulunduğu, 20/01/2016 tarihinde keşif mahalinde …’ın bulunduğu, ödeme listesini imzalayan dava dışı …’ın resmi olarak bulunmayan temsil ve ilzam yetkisinin davacı şirket tarafından fiilen ve zımnen kabul edildiği, ödeme belgesi altındaki imzanın tarafına ait olduğu 15/10/2019 tarihli celse de ikrar etmesi dikkate alınarak 750.154,00 TL ödeme yapıldığı, davacı defterlerine göre davalıdan 169.500,00 TL alacak kaydının olduğu, davacı tarafından yapılan iş bedelinin imalat yılı olan 2013 yılı itibariyle 724.500,00 TL olduğu, … tarafından imzalanan belgeye göre davalı tarafından davacıya 750.154,00 TL ödendiği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 red harcından, peşin alınan 1.926,54TL harcın mahsubu ile bakiye 1.867,24TL harcın karar kesinleştiğide ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 20.052,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı HMK.nun 341/1 ve 345 maddeleri gereğince, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı
21/10/2021

Katip …

Hakim …