Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1179 E. 2021/927 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/1179 Esas – 2021/927
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1179 Esas
KARAR NO : 2021/927

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 1- … ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVALILAR: 2- … – (…) – …
3- … – (…) – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: …

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; 20/04/2017 tarihinde davacı müvekkil idaresindeki … plaka sayılı motosikleti ile davalı araç sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın müvekkilinin kullandığı motosiklete çarpması neticesinde trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonrasında müvekkilinin ağır şekilde yaralanarak malul kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olduğu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın sigorta teminat lemitini aşmamak suretiyle başvuru/temerrüt tarihinden ya da son tahsilde dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı sürücü ve işletenden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; 20/04/2017 tarihinde müvekkil … idaresindeki … plaka sayılı araçla Kurttepe tarafında orta şeritte Gündoğdu kavşağına doğru ilerlerken yolun sağ tarafından park halinde araçların olması nedeniyle sinyal verip yavaşlayıp park için yolun sağında bulunan … önünde uygun yere park hazırlığında iken, bu sırada arkadan gelen davacı motosiklet sürücüsü soldan geçmesi gerekirken sağdan geçmeye çalışmış ve takip mesafesini korumadığı için aracın dikiz aynasına çok hafif bir şekilde sürterek geçmiş, yaklaşık 10 metre kadar ilerledikten sonra arkasına bakmış ve bu nedenle dengesini kaybederek kaldırıma düştüğünü, kazaya karışan yargılama Adana 21. Asliyei Ceza mahkemesinin 2017/… esas sayılı dosyasında devam etmekte olup, tarafların kusur oranları kati raporla henüz kesin olarak belirlenmediğini, kusur yönüyle bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını, davalı müvekkil ile daacı yan dava konusu olayla ilgili maddi ve manevi tazminat alacakları konusunda sulh ibranamesi imzaladıklarını, müvekkil davacı tarafa elden nakit olarak maddi, manevi ve sair tüm giderler için 2.500,00 TL ödeme yapmış ve davacı tarafa 02/05/2017 tarihli ibranameyi imzalayarak verdiklerini belirterek haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın 20/04/2017 tarihinde karışmış olduğu kaza nedeni ile müvekkil şirket nezdinde 27/08/2016-2017 tarihleri arasında … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının maluliyetine ilişkin 13/07/2018 tarihinde 115.067,00 TL ödeme yapıldığını, söz konusu ödeme nedeni ile müvekkil şirket nezdinde başkaca bir sorumluluk kalmadığından başvurunun reddi gerektiği, müvekkil şirket söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini, davayı kabul manasında olmamak üzere davacının gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi takdirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, TRH-2010 mortalite tablosu esas alınarak davacının geliri üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere davacının kaza sırasında kaskı bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğin, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiği belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Davacıya ait tedavi evrakları, hazırlı dosyası, trafik kayıtları, hasar dosyası celp edilmiş, ekonomik sosyal durum araştırması yapılmış, dava konusu olay nedeniyle davacıya her hangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı SGK dan sorulmuş, davacıda oluşan maluliyet oranı tespit edilmiş, kusur ve hesap bilirkişisinden raporlar alınmıştır.
Kusur bilirkişi tarafından mahkememize verdiği15/01/2020 tarihli raporunda; 20/04/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plaka otomobil sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın kusur olmadığı belirtilmiştir.
Davacı tedavi evrakları ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu Başkanlığının 26/04/2021 tarih … karar sayılı raporunda; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülüre Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe hükümleri kapsamında % 22 Oranında çalışma gücünü kaybettiği, iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğini belirtilmiştir.
Hesap Bilirkişisi dosyaya sunmuş olduğu raporunda, olayın meydana geliş şekli, kazazedenin yaşı, gelir durumu, maluliyet oranı ve kazadaki kusur oranı tüm belgele birlikte değerlendirilerek yapılan hesaplamaya göre davacının bakiye sürekli iş gücü kaybı tazminatının 72.478,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından 16/08/2021tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini71.478,00 TL arttırarak toplam 72.478,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davacı tarafından 02/05/2017 tarihli ibraneme başlıklı yazısında 20/04/2017 tarihinde … plaka sayılı motosiklet ile …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı otomobilin karışmış olduğu trafik kazasında doğan/doğacak olan maddi ve manevi tazminat hak ve alacaklarına karşılık sürücü …’den 2.500,00 TL ödeme aldığını, kaza nedeni ile …’den herhangi bir nam altında herhangi bir alacağının kalmadığını, kaza nedeni oluşmuş ya da oluşacak zararlardan dolayı gayri kabili rücu olarak ibra ettiğini bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın hesap bilirkişinden davalı … tarafından 02/05/2017 tarihli ibraname nedeni ile yapılan 2.500,00 TL ödeme nedeni ile dikkate alınarak ek rapor düzenlenmesi için bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından 27/09/2021 tarihli raporunda; 02/05/2017 tarihli ödeme ve ödeme tarihi dikkate alınarak; yapılan ödemenin güncellenmesi sonucunda maddi tazminat alacağının 69.064,00 TL olduğu bildirmiştir.

Dava trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanmadan ötürü maddi tazminat talebine ilişkin olup, 20/04/2017 tarihinde davacı müvekkil idaresindeki … plaka sayılı motosikleti ile davalı araç sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın müvekkilinin kullandığı motosiklete çarpması neticesinde trafik kazasının meydana geldiğini, kazaya karışan … plakalı aracın 20/04/2017 tarihinde karışmış olduğu kaza nedeni ile davalı şirket nezdinde 27/08/2016-2017 tarihleri arasında … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, anlaşılmıştır.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurunda kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 52.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen müterafik kusurun etkisine göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasıda gerekebilir.
Davacı, … plakalı motosiklet sürücüsü olup, kask takıp takmadığının belirsiz olduğu, hastane evrakları, Adli Tıp maluliyet raporunda davacının sağ uyluk ve sağ femur kırığı bulunduğu tespit edilmekle; kast taksa dahi yaralanmanın oluşacağı muhtemel olduğundan davacının müterafik kusuru bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 54/1-2-3-55-56 maddeleri kapsamında açılan çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden(maluliyet) maddi ve manevi tazminat davasıdır.
6098 sayılı TBK mad.56.maddesi uyarınca hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi zarar sorumlusununda fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davacının 2/05/2017 tarihli ibraneme başlıklı yazısında 20/04/2017 tarihinde … plaka sayılı motosiklet ile …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı otomobilin karışmış olduğu trafik kazasında doğan/doğacak olan maddi ve manevi tazminat hak ve alacaklarına karşılık sürücü …’den 2.500,00 TL ödeme aldığı anlaşılmış olup, ödemenin ne kadarının manevi tazminat ne kadarının maddi tazminat için yapıldığı belirtilmediğinden yarı yarıya yapıldığı kabul edilmiş, 1/2’si 1.250,00 TL ödemenin manevi, 1.250,00 TL ödemenin maddi tazminat için yapıldığı anlaşılmış olup manevi tazminatın bölünmezliği ve tekliği ilkesi gereğince manevi zarar karşılığı istenecek manevi tazminat bölünerek istenemez. Bu nedenle davacı vekili tarafından davalılar … ve …’ten 50.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş ise de 02/05/2017 tarihli ibraname ile 1.250,00 TL manevi tazminat almakla davalıları manevi zararları yönünden de ibra ettikleri anlaşıldığından bu durumda aynı olay (kaza) nedeniyle yeniden manevi tazminat isteyemeyeceği anlaşıldığından davacıların manevi tazminat talebinin her iki davalı yönünden de reddine karar verilmiştir.
Maddi tazminat talebi için ise dosyaya ibraz edilen bilimsel ve hükme esas almaya elverişli hesap bilirkişisi tarafından davacının zararının 69.064,00 TL olduğu anlaşılmakla; Maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüyle; 69.064,00 TL maddi tazminatın davalı … A.Ş’den 25/07/2017 tarihinden diğer davalılar … ve …’ten kaza tarihi olan 20/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya yönelik talebin reddine, Manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüyle; 69.064,00 TL maddi tazminatın davalı … A.Ş’den 25/07/2017 tarihinden diğer davalılar … ve …’ten kaza tarihi olan 20/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya yönelik talebin reddine,
-Alınması gereken 4.717,76 TL karar harcından, peşin alınan 3,43TL ve ıslah ile alınan 245,00 TL olmak üzere toplam 248,43TL harcın mahsubu ile bakiye 4.469,330TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 9.778,32 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 3.414,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
2-Manevi tazminat talebinin reddine,
-Alınması gereken 59,30 TL karar harcından, peşin alınan 170,77TL harcın mahsubu ile bakiye 111,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
-Davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak Davalılar … ve …’e ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 174,20 TL peşin harç ve 245,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 248,43 TL harcın tamamının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 456,80 TL, posta gideri, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 820,00TL adli tıp muayene ücreti olmak üzere toplam 2.212,70 TL’nin davanın kabulüne tekamül eden 2.108,47 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı ve davalılar … ve … vekilinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı HMK.nun 341/1 ve 345 maddeleri gereğince, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı 26/10/2021

Katip …

Hakim …