Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1008 E. 2021/989 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/1008 Esas – 2021/989
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1008 Esas
KARAR NO : 2021/989

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … LTD.ŞTİ. – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2018
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı tarafından Adana 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası ile 20.208,42 TL’lik senede dayalı icra takibi başlatıldığını, söz konusu takip neticesinde müvekkilinin … plaka sayılı 2015 model … marka aracına haciz konduğunu, müvekkilinin aracının satış aşamasında olduğunu, davalıya herhangi bir borcu bulunmadığı halde çok mağdur olduğunu, müvekkilinin takibe konu senedi işyerinden çalındığını, ayrıca müvekkilinin yerine sahte imza atılarak başkaları adına ciro yapıldığını, senedi çalan şahsın … olduğunun anlaşıldığını bu hususun Adana 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası açılınca ortaya çıktığını, bunun üzerine suç duyurusunda bulunulduğunu, aynı senede ilişkin olarak Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyası ile çek iptali ve çek istirdat davası açtıklarını, dosyanın derdest olduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu olmadığını belirterek öncelikle tedbir talebinin kabulü ile başlatılan takibin durdurulmasını, Adana 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasına ilişkin takibin iptali ve müvekkilinin aracının satışının durdurulmasını ve müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespiti ile davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davacı …. Ltd. Şti. yönünden davanın takip edilmemesi nedeniyle mahkememiz dosyasından tefrik edilerek Mahkememizin 2019/… Esas sayılı sırasına kaydı yapılmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıların her ne kadar çekin çalındığını iddia etmiş iseler de ne çekin çalındığı tarihi bildirmiş olduklarını ne de nasıl ve ne şekilde çekin çalındığına ilişkin bilgi verdiklerini, çekin çalındığını iddia ettikleri günden bu zaman kadar herhangi bir hukuki yola başvurmadıklarını, zayi nedeniyle çek iptali davası açmadıklarını, çekin çalındığını iddia ettikleri kişi hakkında da bir şikayette bulunmadıklarını, bu durumun ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacıların hakkı kötüye kullanarak açtıkları bu dava ile çeki ödemeden kaçınmayı amaçladıklarını, her ne kadar davacı tarafça takibe konu çekin çalındığı iddia edilmiş ise de, davacı borçlu ile çeki çaldığı iddia edilen dava dışı 3.kişi …’ın müvekkili şirkete birlikte gelerek takibe konu çeki teslim ettiklerini, davacının bu iddiasının gerçek dışı olduğunu, takip tarihinden 1 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına ve davalı borçluya ait arabanın yakalanmasından bu yana 9 ay geçmesine rağmen hiçbir hukuki yola başvurulmadığını aracın satışına 2 gün kala dava açıldığını, davacıların tek gayesinin icra takibini sekteye uğratmak olduğunu, imza edenin ehliyetsizliği, temsil yetkisinin mevcut olmaması, imza sahteliği, senet metninde tahrifat, imzanın fiziki baskı ve doğrudan cebirle attırılmış olması gibi istisnai durumlar dışında kalan defilerin iyi niyetli 3.kişilere karşı ileri sürülemeyeceğini, dolaysıyıla davacıların iddiasını ispat etse bile senet metninden açıkça anlaşılamayan defilerin iyi niyetli müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
YARGILAMA ve GEREKÇE: Davanın, İİK’nun 72/3. Maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, Adana 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı takip dosyası, Çorum CBS’nin 2018/… soruşturma sayılı dosyası, davacının imzalarının bulunduğu evrak asılları (Çorum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazılan talimatla 4 sayfa imza örneği, İskilip Noterliği imza beyannamesi, imza sirküleri, sürücü belgesi sahibine ait bilgiler başlıklı belge,) celp edilerek dosya imza inkarı yönünden grafoloji uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mahkememizce, grafoloji uzmanı bilirkişi …’dan alınan 08/04/2021 tarihli raporda özetle, inceleme konusu … şubesine ait 26/10/2015 tarih, … seri numaralı, Çorum 30/07/2017 Keşide tarihli, … emrine yazılı, keşideci … İmzalı, 17.500,00 TL tutarlı çekin arka yüzündeki … adına atfen atılı 1. Ciranta imzanın, mevcut mukayese imzalara kıyasla davacı …’nın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememiz duruşmalarında dinlenen tanıklar beyanlarında, Davalı tanığı … ” Ben 2005 yılından bu yana … şirketinde işçi olarak çalışırım, davacı … kendisini tanımam, ben fabrikada işçi olarak çalıştığım sırada mermer almaya birçok kişi gelip gider, … isimli kişi de bir gün yanında başka bir kişiyle birlikte gelmişti, ben yanındaki kişinin ismini bilmiyorum, … isimli kişinin adının … olduğunu da dava sırasında ve bu nedenle öğrendim, başkaca bilgim görgüm yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı tanığı … … ” Aralık 2019 tarihinden bu yana şirket yetkilisi olarak … Ltd. Şti.’de görev yapıyorum, daha öncesinde şirket ortağı idim, 2003 yılından buyana şirketin mermer fabrikası bünyesinde fabrika müdürü olarak çalışıyordum, bu nedenle şirketin alım satım, üretim muhasebe, yurtiçi satış yurdışı satış işlemlerine birebir vâkıfım, davacı yanında dava dışı … isimli kişi ile birlikte şirketimize gelerek ve ortak olduklarını söyleyerek şirketimizden yaptıkları mermer alımına istinaden dava konusu çeki bizzat bana teslim ettiler, bu çek karşılığında kendilerine mermer sattık, çek bedeli hatırladığım kadarıyla 17.500,00 TL civarındaydı, çeki aldık, mermerleri kendilerine bize gönderdikleri tırlara yükleyecek şekilde teslim ettik, mermerleri kendilerine aldıklarını ve bu mermerleri … kapı şirketine teslim edeceklerini söylediler, benim anladığım kadarıyla başka şirketleri daha vardı” şeklinde, davalı vekilinin talebi üzerine sorulduğunda: ” bana geldiklerinde … tarafından keşide edilmiş olan çek, … tarafından arkası cirolanmış şekilde geldi, ben …’a “siz bunu daha önce cirolamışsınız, ama ben emin olmak istiyorum benim gözümün önünde cirolayın,” dedim, benim bunu söylemem üzerine …, …’un altına kendi ismini yazarak ciro attı, bilgim görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur, ” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı tanığı …: ” Ben … Şirketinde 2016 yılından 30.04.2018 tarihine kadar muhasebe bölümünde çalışıyordum, kendilerini ilk kez yaptığımız alışveriş nedeniyle tanıdığım … ve … isimli kişiler fabrikaya mermer almak üzere geldiler, … hanımın odasında belli bir m2 karşılığı şuan hatırlamadığım miktarda mermer almak üzere anlaştılar, mermer bedeli karşılığı olan 17.500,00 TL’lik çeki … … hanıma verdi, ben de oradaydım, çek daha önce … tarafından ciro edilmişti, … hanım bu konularda çok hasas olduğunu söyleyerek çeki gözünün önünde cirolamasını istedi, bu sırada … isimli kişi … ile ortak olduklarını söyleyerek …’un cirosunun altına kendi cirosunu attı ve çeki … hanıma teslim ettikler, ürünler … adına fatura kesilerek (“hatırladığım kadarıyla”) teslim edildi, bilgim ve görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunuştur.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacı vekili müvekkilinin Adana 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasına konu kıymetli evrak nedeniyle borçlu olmadığını belirterek takibin iptali ve müvekkilinin aracının satışının durdurulmasını ve müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespiti ile davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise, davacı ile çeki çaldığı iddia edilen kişinin müvekkili şirkete gelerek çeki teslim ettiklerini, davacının uzun sürelerce hiçbir hukuki yola başvurmadığını, aracın satışına 2 gün kalan dava açtığını ve bu kapsamda takibi sekteye uğratma amacında olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli 3.kişi olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre davaya ve takibe konu … şubesine ait 26/10/2015 tarih, … seri numaralı, Çorum 30/07/2017 Keşide tarihli, … emrine yazılı, keşideci … İmzalı, 17.500,00 TL tutarlı çekin arka yüzündeki … adına atfen atılı 1. Ciranta imzanın, mevcut mukayese imzalara kıyasla davacı …’nın eli ürünü olmadığı anlaşılmakla, rızası dışında elinden çıkarak cirolanan ve iyi niyetli 3.kişi davalıya teslim edilen çek nedeniyle davalının kötü niyetli olduğu hususundan bahsedilemeyeceği anlaşıldığından Davanın kabulü ile, davacı …’nın Adana 9. İcra Dairesi’nin 2017/… Esas sayılı takip dosyası ve dayanağı 17.500,00 TL bedelli 30.03.2017 keşide tarihli, … numaralı çek yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, Davacının kötü niyet tazminatı talebinin şartların oluşmaması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davacı …’nın Adana 9. İcra Dairesi’nin 2017/… Esas sayılı takip dosyası ve dayanağı 17.500,00 TL bedelli 30.03.2017 keşide tarihli, … numaralı çek yönünden davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin şartların oluşmaması nedeniyle reddine,
3-Alınması gereken 1.380,44 TL harçtan, peşin alınan 345,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.035,33 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 345,11 TL harç gideri, 1.122,70 TL bilirkişi ücreti, posta ve talimat gideri) olmak üzere toplam 1.467,81 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT’ne göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Hüküm kesinleştiğinde varsa kullanılmayan gider avansının ilgilisine İADESİNE,
Dair, Davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/11/2021

Katip …

Hakim …