Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1992 E. 2021/767 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/1992 Esas – 2021/767
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1992 Esas
KARAR NO : 2021/767

HAKİM : ….
KATİP : … …

DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR :1- … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … –
: 2- … – …. – …
VEKİLİ : Av. … –
İHBAR OLUNAN : …A.Ş. –
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/12/2016
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 22/05/2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken yaya müvekkiline çarparak kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kalıcı olarak beden gücü kaybına maruz kaldığını, kaza sonucunda müvekkilinin tedavi gördüğünü, ancak telafisi mümkün olmayan kalıcı hasarlar meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın ve 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet verenin müvekkili olmadığını, davacı olduğunu, müvekkilinin kusurunun olmadığını, davanın …A.Ş.’ye ihbarını talep ettiklerini, talep edilen tazminat miktarının yüksek olduğunu, manevi tazminat miktarının oldukça fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek üzere kaza ile sakatlık arasında illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti gerektiğini, maluliyet oranının tespiti gerektiğini, geçici iş göremezliğin teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
YARGILAMA ve GEREKÇE: Dava konusu kazaya ilişkin Pozantı CBS’nin …/… soruşturma sayılı dosyası, tedavi belgeleri, araç kaydı ve hasar dosyası celp edilmiş, davacının sosyal ekonomik durumu araştırılarak, SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı, davaya konu aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılığı Sigortası bulunup bulunmadığı sorgulanmıştır.
Mahkememizce, meydana gelen kazada tarafların kusur oranlarının tespiti bakımından bilirkişiden alınan raporda; 22/05/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasının oluşumunda davacı yaya …’nın %70 oranında kusurlu olduğunu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın ise %30 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan kusur raporunda özetle; meydana gelen kazanın oluşumunda …’ın kusursuz olduğu, yaya …’nın ise %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce, İstanbul 14. ASTM’ye yazılan talimat ile İTÜ Öğretim Üyelerinden alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; davacı yaya …’nın birinci derecede ve %70 kusurlu olduğu, davalı şirkete sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın ise %30 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce, davacı hakkında İstanbul 2. İhtisas Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan 29/03/2021 tarihli maluliyet raporunda, davacının tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
GEREKÇE: Davanın, TBK’nun 54/3 ve 55.md gereğince açılmış gelişen maluliyetten kaynaklanan maddi tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır.
22/05/2016 tarihinde meydana gelen ve davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda davacının tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, meydana gelen kazanın oluşumunda davacı yaya …’nın %70 oranında kusurlu olduğunu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın ise %30 oranında kusurlu, meydana gelen kaza nedeni ile yaralanan davacının davacının kalıcı iş göremezlik zararının bulunmadığı gibi dava dilekçesinde davacı tarafından açık bir şekilde geçici iş göremezlik talep edilmediğinden davacının maddi tazminat yönünden ispat edilemeyen davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
6098 sayılı TBK m. 56. Maddesi uyarınca, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Mahkememizce aldırılan kusur ve maluliyete ilişkin bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde kazada yaralandığı, davacının yaralanması nedeniyle duyduğu acı ve ızdırabı bir nebze olsun azaltabilmek amacı güdülerek karşı taraftan manevi tazminat alınmak suretiyle giderilmesinin uygun olacağı kanaatiyle, kazanın oluşmasında davalı sürücünün %30 oranında kusurlu olması, manevi tazminatın zenginleşmeye sebebiyet vermemesi, kazayı özlenir hale getirmemesi, davalı yanı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, davalıyı, gerekli özeni gösterme konusunda daha dikkatli olmaya sevk etmek hedeflenerek ve davacının kaza nedeniyle duyduğu elem ve acı ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alınarak, günün ekonomik koşulları ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’tan alınarak davacıya ödenmesine, manevi tazminatın poliçe teminatı dışı olması nedeniyle davalı sigorta şirketi aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … A.Ş. aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davalarının ayrı ayrı REDDİNE,
2-Davalı … aleyhine açılan maddi tazminat davasının REDDİNE,
3-Davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’tan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Maddi tazminat yönünden; Alınması gereken 59,30 TL karar harcının davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Manevi tazminat yönünden; Alınması gereken 341,55 TL karar harcından, peşin alınan 34,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 307,39 TL karar ve ilam harcının davalı …’tan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Davacı tarafından maddi tazminat yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Davacı tarafından manevi tazminat yönünden yapılan 34,16 TL harç gideri, 1.798,43 TL (kusur bilirkişi raporu gideleri, ATK maluliyet raporu, posta ve talimat gideri) yargılama gideri olmak üzere toplam 1.832,59 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı dikkate alınarak 91,63 TL yargılama giderinin davalı …’tan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
10-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maddi tazminat yönünden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA ÖDENMESİNE,
11-Davacı kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca manevi tazminat yönünden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
13-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT 10/2. Maddesi uyarınca manevi tazminat yönünden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA ÖDENMESİNE,
14-Karar kesinleştiğinde varsa artan gider avansının ilgilisine İADESİNE,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/09/2021

Katip …

Hakim …