Emsal Mahkeme Kararı Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/2180 E. 2021/1075 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ADANA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/2180
KARAR NO : 2021/1075

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVALILAR :1- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
2- … – TCKN:…, …
VEKİLİ : Av. … – …
3-… – …
VEKİLİ : Av. … – …
4- … – TCKN:…,
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
5-… – TCKN:…, …
VEKİLİ : Av. … – …
6- … – TCKN: …, …
VEKİLİ : Av. … – …
7-… – TCKN:…, …
VEKİLİ : Av. … – …
8- … – TCKN:…, …
VEKİLİ : Av. … – …
9-… – TCKN:…, …
VEKİLİ : Av. … – …
10-… – TCKN:…, …
VEKİLİ : Av. … – …
11- … – …

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/10/2015
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından …ı işi için 2.995.879,45 TL bedel üzerinden …. …Ltd. Şti ne ihale edilerek 12/05/2011 tarihinde sözleşme imzalandığını, söz konusu işle ilgili olarak ana sözleşme ve %20 kapsamında bulunan imalatların nakdi olarak %111 gerçekleşme ile tamamlanarak tesisin 12/12/2012 tarihinde geçici, 26/05/2014 tarihinde kesin kabulü yapıldığını, söz konusu işle ilgili olarak … Belediye Başkanının “şebeke bünyesindeki bazı hatlarda ters eğitim bulunması, sayısal işletme planında yer almasına rağmen bazı hatların yerinde olmadığı” gerekçesiyle şikayette bulunması üzerine yapılan incelemelerde ters eğilimli hatlar ile sayısal işletme planında yer almasına rağmen yapılmamış hatların varlığının tespit edildiği, bankanın Teftiş Kurulu Başkanlığınca görevlendirilen müfettişin hazırladığı rapora göre; konunun 15 ana başlık altında incelendiği, imalatı yapılan işlerin yetkili kişilerce kanun, yönetmelik ve şartnameye uygun olarak denetimlerinini yapılmaması nedeniyle imalatların hiç yapılmaması ya da eksik ve kusurlu yapılmalarına sebebiyet verdiklerini, yapılmayan ya da kusurlu ve eksik yapılan imalatları tam yapılmış göstermek suretiyle hak ediş düzenleyerek ödeme yaptıkları, işlerin tam yapılmış gibi gösterilerek düzenlenen geçici kesin ve kabul tutanaklarından dolayı 122.849,14 TL tutarındaki fiyat farkının yükleniciye fazladan ödenmesine sebebiyet veren ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, yine raporun mali bölümünde 1.202.111,48 TL fazla ödeme yapıldığı, bu ödemelerin, imalatı yapılmayan 2.502,50 mt şebeke hattı ve bu hatlarla ilgili 47 adet muayene bacası için işin yüklenicisine haksız yere 96.131,47 TL, 361,50 mt parsel hattı olarak yapılan imalatın 200’lük şebeke hattı yapılmış gibi gösterilmesinden işin yüklenicisine haksız yere 7.179,88 TL, birim fiyat tariflerine uygun olarak imalatı yapılmayan 670,10 mt korige borulu imalatlardan dolayı işin yüklenicisine haksız yere 23.702,67 TL, şartnamesine ve birim fiyat tariflerine uygun olarak imalatı yapılmayan Karayolu geçişlerinden dolayı işin yüklenicisine haksız yere 100.969,15TL, şartnamesine ve birim fiyat tariflerine uygun olarak imalatı yapılmayan Dere geçişlerinden dolayı işin yüklenicisine haksız yere 875,64 TL, şebeke hatlarında yataklama ve gömlekleme malzemelerinin ya hiç konulmamasından ya da belirlenen ölçülerin altında konulmamasından dolayı işin yüklenicisine 158.372,33 TL, imalatı hiç yapılmayan ya da eksik yapılan parsel hatları ve bacalarından dolayı işin yüklenicisine 502.029,36 TL, yapılmayan muayene ve parsel bacaları imalatları için ödenen sayısal işletme planı bedelinden dolayı işin yüklenicisine 21.746,96 TL, işin sözleşmesi gereği işin başında bulundurulması gereken teknik elemanların bulundurulmamasından dolayı işin yüklenicisinden kesilmesi gereken teknik eleman bulundurmama cezasının 167.500,00 TL, imalatı yapılmayan iş kalemlerine ödenen fiyat farklarından dolayı işin yüklenicisine yapılan fazladan ödeme olan 122.849,14 TL olduğu, davalılardan …. Ltd. Şti ne ait 112.696,00 TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrilerek yüklenici firmanın borcuna mahsup edilmesinden dolayı kalan bakiye olan 1.088.660,94 TL nin tahsili talebinin zorunluluğunun olduğunu, sonuç itibariyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla …. Ltd. Şti nden 1.088.660,94 TL fazla ödemelerin yapıldığı tarihlerden itibaren ticari faiz ile …, …, … ve …’dan 1.088.660,94 TL nin, …’dan 961.311,15 TL nin, …’den 852.854,10 TL nin, …’den 701.066,68 TL nin, …’den 936.873,93 TL nin, …’dan 916.873,93 TL nin ve …’dan 127.350,10 TL fazla ödemelerin yapıldığı tarihlerden itibaren yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile müvekkili bankaya ödenmesine, yargılama harç ve gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinden talep edilen dava konusu alacağın, davacı kurumun müfettişince yapılan tespitlere ve tespitlere istinaden yapılan parasal hesaplamaya göre belirlendiğini, yapılan tespitlerin geçerli bir dayanağı olmadığını, davacı kurum müfettişleri tarafından yapılan tespitlerin ve hesaplamaların doğru olmadığını, müfettiş tarafından fazla ödeme tespit edildiğini, işin %36 sının yapılmamış gibi bir durumun ortaya çıktığını, bu oranın hayatın olağan akışı içerisinde izah edilebilir bir durum olmadığını, müvekkilinin davacı kurumun Adana Bölge Müdürlüğü bünyesinde Bölge Müdür yardımcısı olarak çalışmakta iken kurumun kanun değişikliği ile Bölge Müdür Yardımcılıklarının kaldırılması sonucu Yapım Uygulamaları müdürü olarak görev yaptığını, idari şemaya göre müvekkilinin üzerinde en üst idareci olarak Bölge Müdürünün yer aldığını, Bölge Müdürlüğü bankacılık mevzuatı gereği iki imza ile temsil edildiğini, bölge müdürü ve müdür imza yetkisinde olan idareciler olduğunu, müvekkilinin Yapı Denetim Görevlisi değil imza yetkisine haiz idareci olduğunu, davacı kurumun müfettiş raporundaki hususlar söylenirken tespit edilen 1.202.111,48 TL tutarındaki fazla ödenen bu meblağın öncelikle işin yüklenicisinden tahsili cihetine gidilmesinin tahsil edilemediği takdirde işin yüklenicisi ile birlikte haksız yere ödeme yapılmasına sebebiyet veren ilgili sorumlu ve yetkili kişilerden müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesinin uygun olacağını ve bu müfettiş raporunun kurumun yönetim kurulunca onaylandığını, …ndaki yerleşmiş temayülün de bu şekilde olduğunu, ancak buna rağmen söz konusu alacağın işin yüklenicisinden tahsili için hukuki yollar tüketilmeden iş bu alacak davası açıldığını beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davalı kurumun zarara uğratılmasında müvekkilinin kusuru olmadığını, kusuru olsa bile oluşan zarardan kusuru oranında sorumlu olması gerektiğini, kurumun 1.088.664,94 TL lik toplam zararın 936.873,93 TL lik miktarını müvekkilinden talep ettiğini, davanın bu yönüyle haksız ve hukuka aykırı olduğunu, mahkeme tarafından bu durumun göz önüne alınmasını, yapılacak bilirkişi incelemesinde davalıların hangi oranda kusurlarının olduğunu ve bu kusurlara düşen miktarın açıkça ortaya konulmasını, doğan bir zarar söz konusu ise herkes bu zarardan kusuru oranında sorumlu olduğundan bahisle tüm hakediş raporları getirtilerek ödemelerin ne zaman yapılıdğını, 2.995.879,45 TL bedelli bir sözleşmede, işin geçici ve kesin kabulüne kadar 1.088.660,94 TL lik zararın nasıl ve ne şekilde oluştuğunun ve bu zarardan kimlerin hangi oranda sorumlu olduğunun tespitine, davanın reddine, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin iddia edilen zararla ilgili sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin kesin kabul komisyonu üyesi olduğunu bu aşamadan önceki herhangi bir görev ve sorumluluğunun bulunmayıp hiçbir belge ve tutanakta imzası olmadığını, davacının 1.088.664,94 TL lik toplam zararının 936.873,93 TL lik kısmının müvekkilinden tahsilinin tamamen usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının zararının mahkemece yapılacak inceleme ile sabit hale geleceğini, davacı banka tarafından …ı için 2.995.879,45 TL bedel üzerinden ….Ltd. Şti ye ihale edildiğini, söz konusu ihale ile ilgili şebeke bünyesinde bulunan bazı hatlarda ters eğim bulunduğunu, işe ait sayısal işletme planında yer almasına rağmen yerinde olmayan bazı hatların olduğu belirtilerek şikayette bulunulduğunu, geçici kabulün 11/12/2012 tarihinde yapıldığını, komisyon üyeleri ve belediye yetkililerince geçici kabul tutanağı imzalandığını, söz konusu yapım işinini yapı denetim görevlisinin sorumluluğunda olduğunu, geçici kabul ve kesin kabul arasında yapılan imalatların olmadığından dolayı herhangi bir ödemenin müvekkili tarafından yapılmadığından bahisle haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın müvekkili yönünden reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; harita mühendisi olan müvekkilinin …’in yaptığı vazife ve mevcut görev tanımları dikkate alındığında iddia olunan zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin işin fiili yapımına aktif olarak katılmadığını, sadece yapılan haritacılık işlemlerini denetlemekte ve kontrolünü ifa ettiğini, denetim işinin ifasının kim tarafından yapılacağı … Yapı Denetim Hizmetleri Yönetmeliğinin Yapı Denetim Hizmetlerinin Yürütülmesi başlığı altında yer aldığını, yapı denetim mühendisleri kendi branşları ve görevleri ile ilgili işlerden sorumlu olduğunu, kanalizasyon yapım işlerinin bir heyet tarafından yapılan yer tesliminde geçici veya kesin kabul heyetinde şartnamelar gereği harita mühendisleri bulunmadığını, kesin kabul sırasında harita mühendislerinin yetkili olduğu işlerin eksik ve hatalı olduğunun tespit edilmesi için kesin kabul heyetinde harita mühendislerinin de bulunması ya da kanalizasyon işletme projesi işinin kesin kabulünün ayrı bir işlem olarak yapılması gerektiğini, kanalizasyon yapım işlerinin kesin kabulü sırasında tüm imalatın kontrol edildiği ve ilgili şartnamelere göre yapıldığı tespit edilen imalatlara dayalı kesin hak ediş yapıldığı dikkate alındığında bu süreçte görev yapmayan ve uzmanlık alanına girmeyen konularda harita mühendisinin kesin kabul sonuçlarından sorumlu tutulmasının mevzuata uygun olmadığı ve hakkaniyetle bağdaşmadığından bahisle haksız ve hukuki mesnetten yoksun olan davanın müvekkili … cihetinden reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin inşaat mühendisi olduğunu, 2009 yılında … Adana Bölge Müdürü olarak atandığını, 2014 mahalli idareler seçiminden hemen sonra … Büyükşehir Belediyesi Su Kanal İdaresi Genel Müdürü olarak göreve başladığını ve halen bu görevde devam ettiğini, davalı müvekkilin 1988-2003 yılları arasında yoğun bir şekilde kontrol mühendisliği görevi ifa etmiş olup sayısını bile hatırlayamadığı sayıda görev almasına rağmen bu süreç zarfında hiçbir inceleme ve soruşturma geçirmediği gibi şube ve bölge müdürü olduğu dönemlerde de hiçbir ceza almadığını, davacı banka tarafından oluştuğu iddia edilen zararın davacı müvekkilinden talep edilmesinin usulsüz ve kanuni dayanaktan yoksun olduğunu, davalı müvekkilin bulunduğu konum itibariyle görevinin önüne gelen ve birçok denetim ve onaydan geçen evrakların şeklen kontrolünü yapıp onay mercii olarak imzalamaktan ibaret olduğunu, yoksa konumu itibariyle hiçbir zaman atılan imzanın hakedişlerini tahakkukunu sağlayan işlerin tam olarak yapıldığı anlamını taşımadığını, davacı tarafından davalılar hakkında suç duyurusunda bulunulduğundan bahisle müvekkili yönünden mesnetsiz, usul ve yasaya aykırı olarak açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; yapı denetim kontrol yönetmeliği hükümlerine göre …ı işinin sözleşme, şartname ve yönetmelik hükümlerine göre uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetlemenin yapı denetim kontrol görevlilerinden olduğunu, ilgili işe konu belediye meclisince …na işin kredi sözleşmesi ve yapımı için 01/07/2010 tarih ve … nolu meclis kararının açık olduğunu, kontrol ve denetim hizmeti yürütecek … yapı denetim kontrol yönetmeliği esaslarına uygun yapı denetim kontrol elemanı olarak görevlendirileceklerin mühendisler olduğunu, mühendis kadrolarının olmadığını, tekniker kadrosunda bulunan elemanların eşit düzeyde yapı denetim kontrol görevlisi olarak görevlendirilmelerinin hukuki olmadığını, belediye adına kontrol amiri sıfatının olmadığını, böyle bir yetki ve sorumluluğun meclis kararında verilmediğini, mevzuat hükümleri doğrultusunda şartlarda oluşmadığını, kendisine yöneltilen suçlamanın yok hükmünde olduğunu, görevi ihmal veya kötüye kullanma gibi bir suçu asla işlemediğini, böyle bir suçlamayı da kabul etmediğini beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı olan ve kanalizasyon inşaatının yapıldığı … Belediye Başkanlığının İŞKUR’a inşaat teknikeri işgücü istemi başvurusu sonucu deneme işçisi olarak işe girdiğini, müvekkilinin işkur yönlendirmeli olarak işe giriş tarihi olan 03/01/2012 tarihili ile sözleşmeli işçi olarak sözleşmenin yapılış tarihi olan 02/01/2012 tarihleri arasında deneme işçisinin, sözleşmenin yapıldığı 02/01/2012 ile memur kadrosuna geçtiği 20/08/2013 tarihine kadar da sözleşmeli personel olarak dava dışı … Belediye Başkanlığında çalıştığını, davalı müvekkilinin çalışmaya başladığı dönemler ve bu süreçteki sıfatının açık olduğunu, müvekkilinin Fen İşleri Müdür vekili olarak görev yapmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin hizmet sözleşmesinde belirtilen işin haricinde çalıştırılmasının hukuken mümkün olmaması bir kenara davalı müvekkilinin işe ilk girdiği ve fen işleri müdür vekili olarak görevlendirildiği dönemdeki sıfatının sözleşmeli personel işçi bile olmadığını, müvekkilinin gerek eğitim durumu gerekse dava dışı … Belediye Başkanlığındaki görev sıfatı dikkate alındığından müvekkilinin yapı Denetim Mühendisi olmadığının aşikar olduğunu, müvekkilinin deneme işçisi olarak göreve başladığı gün olan 03/01/2012 tarihinde imzaladığı ilk belge olan … numaralı hak edişi imzaladığı, hak edişlerden önce yapılacak olan yapı denetimi ve devamında bütün dava konusu işin yapı denetiminin nasıl yapılacağı ise 12/05/2011 tarihli …ı işine ait sözleşmenin 21.maddesinde Yapı denetimi ve Sorumluluğu başlığı altında düzenlendiğini, yapı denetim mühendisi olmaması rağmen davacı tarafça ve dava dışı … Belediye Başkanlığınca yapı denetim mühendisiymiş gibi işlem yaptırılan davalı müvekkilin dava konusu sorumluluklarının da hep yapı denetim mühendisinin görev alanına girdiğini, davacı tarafın kendi iç mevzuat sistematiği ile denetime tabi tuttuğu ve bu denetimin içerisinde hiçbir şekilde yer alma görevi, yetkisi ve yetkinliği bulunmayan davalı müvekkilin kesin kabulünün dahi yapılmış olduğu dava konusu kanalizasyon işinde meydana geldiği iddia edildiği zararlardan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davalı müvekkilinin işbu dava ile iddia ve talep edilen zarardan sorumluluğuna dair tüm itirazları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacı bankanın faaliyet programında olan …ı İşi ihale edilerek davalılardan … Tic. … Ltd. Şti ile 12/05/2012 tarihinde 2.995.879,45 TL bedel üzerinden sözleşme imzalandığını, … ile müteahhit arasında yapılan sözleşme gereği yüklenici firmanın kadrolu veya taahhütname ile işin başında bulunduracağı ve kesin hesabın ibrasına kadar bu işin teknik sorumluluğu üstleneceğini belirttiği bir harita mühendisi tarafından yürütülür şeklinde ifade edildiğini, bankaca kredilendirilen ve idarece ihale edilen işlerde işlerin büyüklük ve önemine göre bankanın kendi yapı denetim teşkilatı içerisinden görevlendireceği ve yeterli sayıda personel ile ortak idarenin görevlendireceği kişi veya heyetle müşterek bir yapı denetim birimi oluşturacağının ifade edildiğini, kendisine verilen işleri, sözleşme ve eklerine şartnamelere, uygulama projelerine, fen ve sanat kurallarına, ekonomik faktöre ve iş programlarına uygun olarak yürütüp süresinde bitirilmesini sağlamak için emrine verilen yardımcı elemanlar ile diğer personellerin hizmetlerinde de yararlanarak yürütmekle sorumlu olduğu, müvekkilinin herhangi bir denetim yetkisi olmadığı gibi tüm inşaat sürecinde işin başında duracağına dair bir görevi ve bu yönde noterden verilmiş bir taahhüdü bulunmadığından bahisle davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnşaat Taahhüt Tic. İth… Ltd. Şti yetkilisi cevap dilekçesinde; davacı tarafın idare olup işbu davanın idare mahkemelerinde açılması gerektiğini, dava şartı yokluğundan usulden reddini talep ettiklerini, şirketin taahhüdü altında yapımı tamamlanarak geçici ve kesin kabulleri yapılmış olan …ı ile ilgili olarak … A.Ş teftişliğince düzenlenen rapora göre inşaatta yapılan eksik ve hatalı işler nedeniyle oluşan 1.088.660,94 TL nin firmasından ve diğer davalı şahıslardan kusurları oranında tahsilinin haksız olduğunu, dava konusu 1.088.660,94 TL nin hesaplanamsı ve fiyat farkı hesabı ile daha önce 10 nolu istihkakta bölge müdürlüğünce kesilen 75.434,39 TL ile nakte çevrilen kesin teminat mektubu bedeli olan 112.696,00 TL nin dikkate alınıp alınmadığı konusunda açıklayıcı bilgi, hesaplama yöntemi ve detayı verilmeden tek taraflı hesaplama yapılarak hakikati yansıtmayan talepte bulunulduğundan bahisle haksız olarak açılmış olan davanın öncelikle dava şartı yokluğundan usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce, ihale kapsamındaki eksikliklerin tespiti için mahallinde talimat yoluyla keşif yapılmış ve ayrı ayrı Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi ve İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Yargılamanın devamı sırasında davalı … vekilinin mahkememizin görevine ilişkin itirazı üzerine … Bölge Müdürlüğünden davalılar …, …, …, …, … ve …’in hangi kapsamda çalışan personeller olduğunun bildirilmesi istenmiş, … A.Ş Adana Bölge Müdürlüğünün 21/10/2021 tarihli cevabi yazısında; bu davalıların hizmet sözleşmesi kapsamında çalıştığı belirtilerek sözleşmeleri dosyaya gönderilmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve eksik işler nedeni ile davalıların haksız eylemleri sonucu davacı tarafından fazla ödenen bedelin tazminine ilişkindir.
Somut olayda; davalılar …, …, …, …, … ve …’in davacı şirkette 11/12/2012 Tarihinde yapılan geçici kabul ve 26/05/2014 tarihinde yapılan kesin kabuller sırasında davacı şirkette hizmet sözleşmesi uyarınca çalıştıkları anlaşılmaştadır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri kanununun 1.maddesi uyarınca iş kanununa göre işçi sayılan kimseler ile işveren veya işveren vekilleri arasındaki iş akdinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözümünde görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. Her ne kadar diğer davalılar ile davacı şirket arasında hizmet ilişkisi bulunmamakta ise de bu davalıların dava dilekçesinde bildirilen eylemleri, işçi olan davalılar ile birlikte işlediklerinin ileri sürülmesi tüm davalılar aleyhine açılan davalar arasında bağlantı bulunması usul ekonomisi ilkesi çerçevesinde doğru sonuca ulaşma bakımından kanıtların bir bütün olarak incelenmesinde yarar olduğu ve iş mahkemesinin ihtisas mahkemesi niteliğinde bulunduğu dikkate alınarak (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 08/04/2014 tarih 2012/13041 E. 2014/6937 K. Sayılı ilamı), uyuşmazlığın çözümünde iş mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmış ve tüm davalılar hakkında açılmış dava nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından, davacının davasının HMK 114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli ve yetkili Adana Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine,
2-Yargılama giderlerinin, 6100 s. HMK’nin 20 ve 331/2. maddeleri uyarınca davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde görevli mahkemesince takdir edilmesine, davaya görevli mahkemesinde devam edilmemiş olması ve talep halinde ise Mahkememizce gerekli kararın verilerek değerlendirilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren, iki hafta içinde mahkememize başvurulup, dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, mahkememizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 20 uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLECEĞİ’nin ihtarına,
4-Davacı tarafından yatırılıp kullanılmayan gider avansından artan kısmının, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde (ve dosyanın görevli Mahkemeye süresinde gönderilmemesi halinde) re’sen davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK.nun 341/1 ve 345 maddeleri gereğince, kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, alenen ve usulen tefhim kılındı. 08/12/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …