Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2022/1580 E. 2022/1653 K. 28.12.2022 T.

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/1580 E.  ,  2022/1653 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/1580
Karar No : 2022/1653

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı – … – (E-Tebligat)
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tel Çekme İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın düzenlenen faturaları kayıtlarına intikal ettirdiğinden bahisle düzenlenen ve 2009, 2010 yıllarının Aralık dönemlerinden sonraki dönemlere devreden katma değer vergilerinin azaltılması gerektiğini saptayan vergi inceleme raporlarına istinaden 2010 yılının Şubat ilâ Mayıs, Eylül, Ekim, Aralık dönemleri ile 2011 yılının Ocak, Şubat, Mart, Mayıs, Eylül dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergileri, vergilerin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezaları ile 2009, 2010 ve 2011 yılları için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatları yönünden yapılan inceleme:
Davacı adına, Tasfiye Halinde … Demir Çelik Tel Çekme Galvanizleme Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, …. Metal Demir Çelik Ürünleri Sanayi ve Ticaret ve Limited Şirketi ile … tarafından gerçek bir emtia teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın düzenlenen faturaları 2009, 2010 ve 2011 yıllarında kayıtlarına intikal ettirdiğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporlarına istinaden dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatları yapılmıştır.
Tasfiye Halinde … Demir Çelik Tel Çekme Galvanizleme Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, … ile … Çelik Ürünleri Sanayi ve Ticaret ve Limited Şirketi adlı mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının incelenmesinden söz konusu mükellefler tarafından 2009, 2010 ve 2011 yıllarında davacıya düzenlenen faturaların sahte olduğuna dair somut ve yeterli bir tespit bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle adı geçen mükelleflerden alınan faturalarda gösterilen katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle davacı adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
213 sayılı Kanunun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezaları yönünden yapılan inceleme:
Özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için öncelikle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinde sayılan belgelerin verilmediğinin ve alınmadığının belirlenmesi ve bu belgeleri vermeyen ve almayanların saptandığına ilişkin hukuken geçerli bir tespitin mevcut olması gerekmektedir.
Belirtilen unsurlar uyuşmazlık konusu olayda gerçekleşmemiş olduğundan, idari cezalar için de geçerli olan “cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları tamam olmadan failin cezalandırılmayacağı” yolundaki genel ceza hukuku ilkesi uyarınca varsayım ya da kıyas yoluyla ceza tayini mümkün olmadığından, davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Karar sonucu:
Mahkeme bu gerekçeyle vergi ve cezaları kaldırmıştır.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 12/04/2021 tarih ve E:2016/529, K:2021/2138 sayılı kararı:
213 sayılı Kanunun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezaları yönünden yapılan temyiz incelemesi:
Davalı idare tarafından, özel usulsüzlük cezalarına ilişkin olarak temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın buna ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatları yönünden yapılan temyiz incelemesi:
Davacı şirketin fatura aldığı mükelleflerden Tasfiye Halinde … Demir Çelik Tel Çekme Galvanizleme Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, … ile … Metal Demir Çelik Ürünleri Sanayi ve Ticaret ve Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının incelenmesinden davacıya düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu nedenle kararın vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin kısmında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Daire bu gerekçeyle kararın vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin hüküm fıkrasını bozmuş, özel usulsüzlük cezalarına ilişkin hüküm fıkrasını onamış; davalının karar düzeltme istemini ise reddetmiştir.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Mahkeme, Tasfiye Halinde … Demir Çelik Tel Çekme Galvanizleme Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile … tarafından düzenlenen faturalardan kaynaklanan vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri yönünden bozma kararına uyarak davayı reddetmiş; … Metal Demir Çelik Ürünleri Sanayi ve Ticaret ve Limited Şirketi tarafından düzenlenen faturalardan kaynaklanan vergi ziyaı cezalı tarhiyatlar yönünden davanın kabulüne ilişkin hüküm fıkrasında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu cezalı tarhiyatların hukuka uygun olduğu belirtilerek ısrar kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Mahkemece davanın kabulü yolunda verilen ilk karar ile bu karara yöneltilen temyiz istemine ilişkin dilekçe davacı şirketin bilinen adresinde hukuka uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, Danıştay Dördüncü Dairesince verilen kısmen onama, kısmen bozma kararının, davacının ticaret siciline kayıtlı yeni adresine tebliğe çıkarılmayıp dava dilekçesinde belirtilen eski adresin kapısına yapıştırılmak suretiyle tebliğ edilmesinin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olduğundan söz edilemeyecektir. Bu durumda, bozma kararı usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeksizin ısrar kararı verilmesi yargılama usulü kurallarına aykırı olduğundan ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacının adresi 19/01/2015 tarihli dava dilekçesinde, … Organize Sanayi Bölgesi, … Sanayi Sitesi, …. Blok, No:…, …/İstanbul olarak belirtilmiştir. Davalı idarenin savunma dilekçesi, davanın kabulü yolunda verilen ilk mahkeme kararı ile değinilen kararın davalı idarece temyizine ilişkin dilekçe davacının dava dilekçesinde belirttiği adreste tebliğ edilmiştir.
Danıştay Dördüncü Dairesinin Mahkeme kararının kısmen onanması, kısmen bozulmasına ilişkin kararı dava dilekçesinde belirtilen adrese tebligata çıkartılmış, ancak 07/07/2021 tarihli tebliğ alındısına adresin kapalı olduğu ve muhatabın adreste tanınmadığı şerhi düşülerek iade edilmiş ve değinilen karar 31/07/2021 tarihinde aynı adreste 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesi uyarınca kapıya yapıştırılmak suretiyle tebliğ edilmiştir. Daire kararının düzeltilmesi istemiyle davalı tarafından verilen dilekçe ile davalının karar düzeltme isteminin reddine dair daire kararı yine dava dilekçesinde belirtilen adreste 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesi uyarınca kapıya yapıştırılmak suretiyle tebliğ edilmiştir. Davacı tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmamış ve davalının karar düzeltme istemine cevap verilmemiştir.
Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin internet sitesi üzerinden yapılan sorgulamadan davacının iş yeri adresinin 20/11/2017 tarihine kadar dava dilekçesinde belirtilen adres olduğu, 20/11/2017 tarihinde Diyarbakır Ticaret Siciline tescili yapılarak iş yeri adresi ve ticaret sicil numarasının değiştirildiği, ardından 14/02/2018 tarihinde yeniden İstanbul Ticaret Siciline … sicil numarası ile tescil edildiği ve 27/03/2020 tarih 10046 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde iş yeri adresinin … Mahallesi, … Sokak, No:… …/İstanbul olarak değiştiğinin ilan edildiği anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesinin 1 ilâ 4. fıkraları,
“Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
(Değişik fıkra: 11/1/2011-6099/9 md.) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.
(Değişik: 19/3/2003-4829/11 md.) Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır.
(Ek: 6/6/1985-3220/12 md.; Değişik fıkra: 11/1/2011-6099/9 md.) Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun, 6545 sayılı Kanun’la yürürlükten kaldırılan ve aynı Kanun’un 27. maddesiyle Kanun’a eklenen geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam olunan (mülga) 54. maddesinde ise Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen on beş gün içinde taraflarca kararın düzeltilmesinin istenebileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Olayda, davanın kabulü yolundaki ilk mahkeme kararının kısmen onanması, kısmen bozulmasına ilişkin Danıştay Dördürcü Dairesi kararının davacının bilinen adresine tebliğe çıkarılması üzerine 07/07/2021 tarihinde düzenlenen tebliğ alındısı ile davacının adreste bulunamadığı tespit edilmiştir. Anılan kararın tebliğe çıkarıldığı tarih itibarıyla davacının ticaret siciline kayıtlı adresinin … Mahallesi, … Sokak, No:… …/İstanbul olduğu anlaşılmasına rağmen Daire kararın davacının eski adresinde 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesi uyarınca kapıya yapıştırmak suretiyle tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Dairenin kısmen onama, kısmen bozma kararının, tespit edilen yeni adrese tebliğe çıkarılmayıp dava dilekçesinde belirtilen eski adresin kapısına yapıştırılmak suretiyle tebliğ edilmesinin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olduğundan söz edilemeyecektir. Bu durumda, bozma kararı usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeksizin ısrar kararı verilmesi yargılama usulü kurallarına aykırı olduğundan ısrar kararının bozulması gerekmiştir.
Bu durumda, Mahkemece, 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesinin 6099 sayılı Kanun’un 9. maddesiyle değişik dördüncü fıkrası uyarınca davacı şirketin resmi kayıtlardaki güncel adresi araştırıldıktan sonra tespit edilen yeni adreste Danıştay Dördüncü Dairesince verilen kısmen onama, kısmen bozma kararının tebliğe çıkarılması ve karar düzeltme süresi olan on beş günlük sürenin geçmesinin beklenilmesi, taraflarca karar düzeltme isteminde bulunulması halinde buna göre işlem yapılması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.