Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2022/1549 E. 2023/531 K. 24.05.2023 T.

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/1549 E.  ,  2023/531 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/1549
Karar No : 2023/531

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, işvereni ile 27/03/2018 tarihinden önce imzalanan ikale sözleşmesiyle iş akdinin sona erdirilmesi üzerine kesinti yoluyla ödenen 77.646,29 TL gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması ile tahsil edilen tutarın iadesi istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Dava konusu kesintinin ikale sözleşmesi uyarınca yapılan ek ödemeye ilişkin kısmı yönünden yapılan inceleme:
Dava konusu kesintinin ait olduğu ek ödeme, davacıya işvereni tarafından iş akdinin ikale sözleşmesi uyarınca sona erdirilmesi nedeniyle yasal bir zorunluluk olmaksızın işsiz kalması sebebiyle yardım amaçlı yapılan bir ödeme olup bu ödemenin işverene bağlı olarak ve hizmet karşılığı yapıldığından dolayısıyla ücret sayılan ödemelerin ortak özelliğini taşıdığından bahsedilemez.
Bu itibarla davacıya yapılan ek ödemeden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesi ve 94. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca vergi kesintisi yapılmasına olanak bulunmamaktadır.
Çalışma ilişkisini sona erdiren işveren tarafından davacıya yasal bir zorunluluk olmaksızın yapılan ödemelerin ücret niteliğinde olmaması karşısında, söz konusu ek ödemeden gelir (stopaj) vergisi tevkifatı yapılmasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Dolayısıyla ikale bedeli adı altında ödenen 200.808,97 TL tutar üzerinden hesaplanan gelir (stopaj) vergisinin davacıya iadesi gerekir.
Dava konusu kesintinin ikale sözleşmesi uyarınca yukarıda belirtilen haricinde ödenen tutarlara ilişkin kısmı yönünden yapılan inceleme:
Davacı tarafından tüm vergi matrahı üzerinden yapılan kesintinin iptali ve iadesinin istendiği görülmüş olup, ikale sözleşmesi uyarınca yapılan ek ödeme üzerinden yapılan kesinti miktarını aşan kısım yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Karar sonucu:
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle, dava konusu gelir (stopaj) vergisinin, ikale sözleşmesi uyarınca yapılan ek ödemeye ilişkin kısmını kaldırıp bu kısım üzerinden yapılan kesintinin davacıya iadesine karar vermiş; ikale sözleşmesi uyarınca yapılan ek ödeme üzerinden yapılan kesinti miktarını aşan kısım bakımından davayı reddetmiştir.
Davalının temyiz istemini reddetmiş ise de karar düzeltme istemini kabul ederek önceki kararını kaldırdıktan sonra temyiz istemini yeniden inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 18/01/2022 tarih ve E:2021/5182, K:2022/252 sayılı kararı:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca, çalışanlara ücret, ödenek, tazminat veya başka adlar altında yapılan ödemelerin ücret olduğu, yapılan ödemelerin olay tarihi itibarıyla ancak 4857 sayılı İş Kanunu’nda tanımlanan tazminatlardan biri veya mahkeme kararına dayalı işe iade edilmeme tazminatı olması halinde gelir vergisinden müstesna tutulabileceği anlaşılmaktadır. Bu haliyle davacıya yapılan ek ödeme ücret niteliği taşımaktadır.
Bu durumda, davacıya iş akdinin sona erdirilmesi üzerine yapılan ve ücret niteliği taşıyan ödeme gelir vergisine tabi olduğundan, dolayısıyla dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından aksi yönde verilen mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek aksi yönde verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,
2- … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X – KARŞI OY:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 18/01/2019 tarihinde 7162 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile eklenen geçici 89. maddesi uyarınca kanun koyucu karşılıklı sonlandırma sözleşmeleri veya ikale sözleşmeleri kapsamında yapılan tazminat ödemelerinden kaynaklanan gelir vergisi uyuşmazlıklarını nihayete erdirmek istemiş; bu bağlamda ilgililerin madde hükmünden yararlanabilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesini öngörmüştür:
i. Anılan tazminatın ilgiliye 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenmesi,
ii. Elde ettikleri tazminatlardan gelir vergisi kesintisi yapılan ilgililerin düzeltme zamanaşımı içerisinde tarha yetkili vergi dairesine başvurmaları,
iii. Dava açmamaları veya
iv. Açılan davalardan vazgeçmeleri.
Kanun koyucu bu şartlar gerçekleştiği takdirde anılan vergilerin düzeltilmek suretiyle ilgiliye iade edilmesini öngörmüştür.
Olayda davacı adına 27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma veya ikale sözleşmesi uyarınca elde ettiği ek ödemeden kesinti yapılmıştır. Davacı tarafından 193 sayılı Kanun’un geçici 89. maddesi yürürlüğe girmeden önce söz konusu kesinti üzerine tahsil edilen gelir vergisinin iadesi istemiyle dava açılmıştır. 193 sayılı Kanun’un geçici 89. maddesi yürürlüğe girdikten sonra bu madde hükmünden yararlanmak için davacı tarafından idareye başvuruda bulunulmamış ve davadan vazgeçilmemiştir.
Geçici 89. madde gerekçesi ile birlikte yorumlandığında, kanun koyucunun bu tür uyuşmazlıkları, Kanun’un yürürlük tarihinden önce verilen ve müstakar hale geldiğini belirttiği yargı kararlarını da dikkate alarak sona erdirmek istediği anlaşılmaktadır.
Ayrıca kanun koyucunun geçici 89. maddede “27/03/2018 tarihinden önce karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar” ifadesini kullanması, tazminatın türünün maddede sayılanlarla sınırlı olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.
Bu durumda geçici 89. maddenin gerekçesi ve ruhundan hareketle 27/03/2018 tarihinden önce yapılan ikale sözleşmesi uyarınca elde edilen tazminatlardan kesilen gelir vergisinin iadesi istemiyle geçici 89. madde hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten önce dava açan ve geçici 89. madde yürürlüğe girdikten sonra değinilen maddeden yararlanmak için idareye başvuruda bulunmamış olan davacıya işveren tarafından ödenen tazminattan tevkif edilen gelir vergisinde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin bu nedenle reddi gerektiği oyu ile karara gerekçe yönünden katılmıyorum.

XX – KARŞI OY:
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.